ÖĞÜT!
Elini anahtar,dilini de kilit, sözünü ise kapı bil!
Özünü cam, gözünü de pencere, görmeyi ise perde bil!
Başını ağaç,kulağını dal, duymayı ise yaprak bil!
Kendini deniz, kalbini de ırmak, gönlünü ise kaynak bil!
Onlara sahip çıkılamazsa,din iman vatana, bayrağa ihanet bil!
Yoksa bilki olursun sefil! becerilemedimi iki cihanı da harap bil!
Unutma! sanıldığı kadar da, O iki alemler ise hiç de başı boş değil!
ÖZÜR!
Hani ya! sözde biz kulluk edecektik artık sana, nerede? şimdi onca sana söz verenleri!
Şükür yok dua yok, edebi arı utananı yok, görmektesin şuursuzca nimetlerin yiyenleri!
Pervasızca bir birini parçalayıp duruyor insanlık, oysa hiç de kalmadı artık çekinenleri!
Hepisi ganimet peşinde, sanırsın ki leş başında, ayırmadan hemde ana baba kardeşini!
Sen ise daha iyi görmektesin, para pul Malı mülkü, birde yeri yurdu, sana tercih edeni!
Düzen bozuldu MEVLA`m! , bütün bu sayılanlar ise şimdilerde haşa almış senin yerini!
Yarın mahşere varınca, yalnızca senin rızanı diler bekleriz, kırma ne olur bu mücrimleri !
Mevlaya…Mevlaya
Bütün yollar çıkmakta, varmakta, ol mevlaya mevlaya!
Tüm gönüller uçuşmakta, birbir can mevlaya mevlaya!
Olanca o eller açılmakta birden, ona mevlaya mevlaya!
Tövbe, yakarış, dua gözyaşları, hep mevlaya mevlaya!
Ve DUA
Bazısı var bir kaç kez ziyaret edip dururken, oysa O rabbin evini!
O ise nedendir bilinmez, uzaklardan bakıtmakla yetinir kimilerini!
Çoğu hasret kalmış, mabedini özletip durursun O yüzbinlercesini!
Kulluk sayılmasada artık bizimki, yinede unutmak olurmu hiç seni!
Azimle bin bir uğraşla sana geleni, unutma KÂBE`ne yüz sürenlerini!
Bak bin pişmanlıkla yalvarıp DUA ediyorlar, hadi kabul eyle niyetlerini!
Diğer göremeyen, gelemeyenlerin ise yeter, ne olur bitir şu özlemlerini!
Herşey senin elinde ya RAB! ne olur artık açıver bir an gönül gözlerini!
Mahçup edip birde üzme içtenlikle yalvaran, el açan af dileyip dua edenlerini!
Evet Dostlar
Rabbim ÖĞÜT! almayı…ÖZÜR dilemeyi… Ve DUA etmeyi…
becerebilenlerden eylesin…ve kibirden uzak kılsın cümlemizi!