Salavatın Anlamı Salavat ta’zim ifade eder, demişler. Onun şanını yüceltme manasına gelir. ‘Allahım! Efendimiz’in dünyada namını yüceltip dinini hakim ve şeriatını daim kıl. Ahirette de ümmetine şefaatçi yapıp, ecir ve sevabını kat kat ver. Onun faziletini artırıp Makamı Mahmud’a erdir, şanını yücelt’ anlamına gelmektedir. Şu halde bizim salavat getirmemiz, Efendimizin Allah katındaki değerinin artması için bir dua niteliği taşımaktadır. Bununla biz de Allah’a yakın olmaya çalışırız. Fakat hangi şeyin onun makamını yücelteceğini de bilemeyiz. Bunu Rabbimiz bilir. İşte bu acziyetimiz nedeniyledir ki, biz yüce Rabbimizden Efendimize salat etmesini ve indinde onun değer ve faziletini ve kurbetini artırımasını dualarımızla taleb ediyoruz. El-Hamîmî gibi bazı ilim adamları, Allah Resûlüne salavat getirmenin ‘imanın şubelerinden biri’ olduğunu belirtmişlerdir. El-Hamîmî devamla şunları söylemiştir: ‘Allah Resûlünü sevmek ve ona bir kölenin efendisine, bir çocuğun babasına gösterdiği saygı ve hürmetin kat kat üstünde saygı ve hürmet göstermek boynumuzun borcudur.’ Sahabenin ona olan saygı ve hürmetine bakınca insan, bizim daha fazla ta’zim ve saygıda bulunmamız gerektiğini anlar. Melekler bizim gibi kullukla, tevhidle ve bizim şeriatımızla mükellef olmamalarına rağmen, efendimize sas salatı selam getirerek Allah’a yakınlaşmaya çalışmaları, bu konuda sorumlu olan bizleri, daha fazla gayrete teşvik etmeli.