Necip Hablemitoğlu Biyografisi,Necip Hablemitoğlu Hayatı Necip Hablemitoğlu Biyografisi,Necip Hablemitoğlu Hayatı Necip Hablemitoğlu, (D. 28 Kasım 1954, Ankara – Ö. 18 Aralık 2002, Ankara). Türk tarihçi, yazar. Evinin önünde uğradığı suikast sonucu 18 Aralık 2002 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Evli ve iki kız çocuğu babası olan ve Ankara Üniversitesinde Atatürk İlkeleri ve Devrim Tarihi dersleri vermekte olan Necip Hablemitoğlu’nun failleri halen bulunamamıştır. Akademik Geçmişi Ve Eserleri: Hablemitoğlu, 1977 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. 1977-1978 yıllarında “Dilde, Fikirde, İşde Birlik” adlı aylık bir dergi yayımladı. Uzun yıllar çeşitli kuruluşlarda basın müşaviri olarak çalıştıktan sonra Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde master ve doktora yaptı. Türkiye dışındaki Türk topluluklarının yakın tarihi ile ilgili olarak çalışmalar yapan Hablemitoğlu, Orta Avrupa ve Balkanlar’da Türk eserleri, Türk azınlıkları ve Türk şehitlikleri konularında alan çalışmaları yürüttü. Bu çalışmalar çeşitli gazetelerde yazı dizisi olarak yayınlandı. 1995-1996 yılları arasında Birleşmiş Milletler’in bir projesinde (UNDP) görev alarak Moldova’da Gagauz Türkleri’nin Latin alfabesine geçişi ile ilgili olarak danışmanlık hizmeti verdi. Buradaki görevi sırasında, Cumhuriyet döneminin başında bölgede Atatürk tarafından görevlendirilen öğretmenlerin bulunduğunu belirleyerek, bu öğretmenlerin bugün yaşayan öğrencilerinin anılarını derledi ve bir kısmını Kemal’in Öğretmenleri başlığı ile yayınladı. Çalışma alanına ilişkin çok sayıda kitap ve makalesi bulunan Hablemitoğlu, öldürüldüğü 18 Aralık 2002 tarihine kadar Ankara Üniversitesi’nde doktor öğretim görevlisi olarak yirmi yıl süresince Atatürk ilkeleri ve devrim tarihi derslerini verdi. İlk kitabı, II. Dünya Savaşı sırasında Sovyet Rusya tarafından Kırım Türkleri’nin kendi topraklarından zorunlu göç ettirilişini anlatan ve 1974 yılında yayımlanan “Yüzbinlerin Sürgünü” dür. Diğer kitapları: “Çarlık Rusyası’nda Türk Kongreleri (1905-1917)”, “Şefika Gaspıralı ve Rusya’da Türk Kadın Hareketi (1893-1920)”, “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” ve “Kırım’da Türk Soykırımı” isimli çalışmalardır. Hablemitoğlu’nun özellikle Türkiye dışında yaşayan Türk toplulukları ve Kırım Türkleri konusunda yayınlanmış tarihi belgelere dayalı çok sayıda makalesi bulunmaktadır. Ailesi Bulgaristan Büyük Oranköy’den (Golyamo Vranovo) Türkiye’ye göç etmiş Kırım Türkleri’nden olan Dr. Necip Hablemitoğlu, Kırım Türkleri’nin Türkçü lideri İsmail Gaspıralı’ya ait tarihi belgelerden oluşan bir arşive de sahipti. Ayrıca, Türkiye’de ve yurt dışında faaliyet gösteren bölücü terör örgütleri ve Alman vakıfları ile Avrupa Birliği uyum yasaları içinde yer alan vakıflar yasası konularında çeşitli araştırmaları bulunan Hablemitoğlu, çalışma alanına ilişkin Türkiye’de ve yabancı ülkelerde sempozyum, panel gibi toplantılarda sayısız konferanslar verdi, çeşitli televizyon ve radyo programlarına katıldı. Köstebek ve Gülen Cemaati: Öldürülmeden önce yazmaya başladığı ve öldürüldüğü için tamamlayamadığı Köstebek isimli araştırma kitabında Fethullah Gülen hareketi, Emniyet ve diğer hayati devlet kurumları içinde örgütlenmesini anlattı. Kitap, vefatından sonra bitirilememiş haliyle yayınlandı. Köstebek isimli kitabından sonra Gülen örgütünün mali kaynaklarını yazacağı yeni kitabını duyurmuştu. Bu kitabında ve yazılarında Fethullah Gülen ve çevresinden etki ajanları, nüfuz casusları terimlerini kullanarak bahsetmiş ve Gülen örgütünün yabancı devletler adına gönüllü casusluk yaptıklarını iddia etmiştir. Necip Hablemitoğlu, Fethullah Gülen davasında ve Alman Vakıfları davalarında müdahil tanık olarak şahitlik yapmaktaydı. Suikaste Uğraşması: Özellikle “Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası” kitabından dolayı eleştiriler ve Fethullah Gülen hakkında tamamlayamadığı “Köstebek” isimli kitabından dolayı tehditler alan Dr. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayata gözlerini kapadı.Köstebek isimli kitabı ölümünden sonra basılmıştır. Cinayet sonrasında Hablemitoğlu’nun elektronik postasına ve telefonuna gelen tehdit telefonları emniyet mensuplarınca incelenmek üzere alınmıştı.Ailesinin İçişleri Bakanlığı aleyhine Ankara 5′inci İdare Mahkemesi’nde açtığı dava neticesinde, İçişleri Bakanlığı 40 milyar lira manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. İçişleri Bakanlığı, savunmasında Hablemitoğlu’nun cinayetini “adi bir cinayet vak’ası” olarak değerlendirdiğini bildirmişti. Ayrıca cinayetin üzerinden 5 sene geçmesine rağmen İçişleri Bakanlığı hâlâ hazırlık soruşturmasının sürmekte olduğunu bildirmektedir. Ergenekon İddiası: Ergenekon iddianamesinde bu cinayet Danıştay saldırısı hükümlüsü Osman Yıldırım’ın ifadelerine dayandırılarak Ergenekon örgütü ile ilişkilendirilmektedir. “2002 yılı Aralık ayının başında İbrahim Genç’in Osmanbey’de bulunan yazıhanelerinden birinde Veli Küçük, İbrahim Genç, Esen Türkyılmaz, Muzaffer Tekin ve Osman Gürbüz’ün olduğu toplantıda, Gürbüz’ün kendisine Necip Hablemitoğlu’nu öldürüp öldüremeyeceğini sorduğuğunu, ve orada bulunanların bunun karşılığı olarak 1 milyon dolar teklif ettiğini, Küçük’ün Gürbüz’e dönerek, “Osman bu iş yine sana düştü” dediğini, daha sonra Hablemitoğlu’nun öldürüldüğünü duyduğunu, yaklaşık altı yedi ay sonra Gürbüz’ün kendisine “Hablemitoğlu’nun parasını masalarda bitirdik” dediğini, bu konuşmadan sonra Gürbüz’ün Hablemitoğlu’nun öldürülmesi olayına karıştığını ve aldığı parayı da kumarda bitirdiğini anladığını (...)” Ailesi: Kendisi gibi öğretim üyesi olan Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu ile evli, Kanije (Kanije, Osmanlı devletinin en batıdaki kalesi) ve Uyvar (Uyvar, Osmanlı’nın en kuzeydeki kalesi) adında iki kız çocuk babası idi. Ödülleri: Ölümünden sonra 2002 Sertel Demokrasi Ödülü’ne layık görülmüştür fakat eşi ödülü almayı kabul etmemiştir. |