Mahmud Esad Coşan Biyografisi,Mahmud Esad Coşan Hayatı Mahmud Esad Coşan Biyografisi,Mahmud Esad Coşan Hayatı Mahmud Esad Coşan, (D. 1938, Çanakkale, Türkiye) - (Ö. 2001, Avustralya), Türk Akademisyen, İslam mutasavvıfı ve yazardır. İskenderpaşa Cemaati’nin eski lideridir. Hayatı İlkokulu Vezneciler İlkokul’unda, ortaokul ve liseyi Vefa Lisesi’nde okumuştur. 1956 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap-Fars Filolojisi bölümüne girmiş, 1960 yılında mezun olmuştur. 1960 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Klasik-Dini Türkçe metinler kürsüsünde asistanlığa başlamıştır. 1965 yılında “Hatiboğlu Muhammed ve Esrleri” adlı çalışmasıyla Doktor ünvanını almıştır. Çeşitli yıllarda mimarlık ve mühandislik fakültelerinde Türk dili ve Hümaniter bilgiler dersleri vermiştir. 1972 yılında “Hacı Bektaş-i Velî ve Makalat” adlı teziyle Doçent olmuştur. 1982 yılında İbrahim Müteferrika’nın “Risale-i İsalâmiyye” adlı teziyle Profesör ünvânı almıştır. 1987 yılında hocası ve mürşidi Mehmed Zahid Kotku’nun verdiği görevi daha iyi ifâ edebilmek için kendi isteğiyle emekliye ayrımıştır. İstanbul’da ve anadolunun çeşitli vilayetlerinde hadis dersleri vermeye devam etmiştir. Sohbetlerine rağbet artınca hizmet alanını genişletmiş ve görevini ABD, Orta Asya, Avrupa ve Avustralya ülkelerinde de devam ettirmiştir. 1997 yılında Avustralya’da yaşamaya başlamış ve bu kıtada da etkinliğini ve fâliyetlerini sürdürmüştür. 4 Şubat 2001 yılında bir camii açılışına giderken trafik kazası neticesinde hayatını kaybetmiştir. Cenazesi Türkiye’ye getirilmiştir. Fatih Camii’nde cuma namazının ardından kılınan cenaze namazına yüzbinlerce insan katılmıştır. Eyyüb Sultan kabristanında toprağa verilmiştir.Yurt içinde ve yurt dışında çok yönlü sosyal faaliyetlerini, tebliğ ve irşad çalışmalarını vefat edinceye kadar devam ettirdi. Vefatından sonra manevi görevi Halid Yaşar yürütüyor. Bir takım tekke tomarları vardır. Tekede rulo halinde bulunan kağıtlar vardır..Anenevi olarak sandık içinde şeyhten şeyhe intikal eder. Herkes orada kendi adını kimlere hilafet verdiğini yazar. Böyle bir secere aşağıa kadar gelir… Mahmud Esad Coşan Hacı Betaş-ı Veli ve Makalat Seha Neşriyat 7 Ksım 1992 Ankara sohbeti Seha 184 Sohbet seri 29 s.37 İslam Anlayışı Mahmud Es’ad Coşan’nın içinden çıktığı aile ortamı İslâm’ı ahlâk ve muâmele buyutlarıyla yaşamaya çalışan, mütedeyyin bir ortamdı. Anne ve baba tarafından dedelerinin, Çanakkale’den İstanbul’a gelerek dönemin en yüksek medreselerinde dünya ilimlerini tahsil etmiş, bu arada İstanbul’un en meşhur âlimi ve mutasavvıfı olan Ahmed Ziyâüddin Gümüşhânevî’den tasavvuf terbiyesi almışlardır. Coşan’ın Gümüşhânevî Dergahı’yla olan bu münâsebeti, dergahın o zamandaki mirascısı olan Mehmed Zahid Kotku ile tanışmasından sonra daha da artmıştır. Gümüşhânevî Dergah’ı olarak nitelendirlen dergah, Ahmed Ziyâüddin Gümüşhânevî’den sonra bu ismi almıştır. Nakşibendî Tarikatı’nın Hâlîdiye koluna bağlıdır, daha sonraları İskenderpaşa Cemaati adını almıştır. Bu ismi almasının nedeni Mahmud Es’ad Coşan’ın hocası ve mürşidi Mehmed Zahid Kotku’nun, İstanbul-Fatih’deki İskenderpaşa Camii’nde görev yapmış ve çok yankı uyandırmış olmasıdır. Nitekim bir zamanların cumhurbaşkanları, başbakanları, bakanları, brokratları ve akademisyenlerini bu camii kubbesi altında toplayan Kotku, cemaatin adının İskenderpaşa olarak anılmasına vesile olmuştur. Nakşî tarikatının bu kolunun irşad şekli, son hadis âlimi olan Ahmed Ziyaüddîn Gümüşhânevî’nin hadisleri ansiklopedik olarak derlediği Râmûzü’l-Ehâdîs adlı hadis ansiklopedisinin okunması ve açıklanması şeklindedir. Mahmud Es’ad Coşan’nın İslam anlayışı bağlı olduğu dergahın irşad şekliyle anlaşıldığı gibi, Kur’an’a ve Hadis-i Şeriflere çok bağlı bir anlayıştır. Konuşmasında geçen bir ifadeyle kendisini hiçbir zaman, şerîatin dışında, Kur’ân-ı Kerîm’e aykırı, Sünnet-i seniyye’ye aykırı bir davranışı, küçük bir jesti bile tasvip etme zevkinde ve zihniyetinde olmadığını dile getirmiştir. Şunu da ifade etmek gerekir ki İslam’ı, her yeniliğe karşı olan ve bu yenilikleri bi’dat olarak nitelendiren bir anlayışa da sahip değildi. Her zaman bilime, teknolojiye önem verir ve ayak uydurulmasını isterdi. Müslümanlığı sadece bir köşede inzivâya çekilmek olmadığını, hayatı müslüman bir üslüpla yaşama sanatı olduğunu söyleyen Es’ad Coşan, müslümanlığı uygulanması imkânsız ideal bir fikir olarak değil, hayatın her noktasında yaşanması gereken bir olgu olduğunu ve en optimum yaşam şeklinin İslam olduğunu sık sık dile getirmiştir. Mahmud Es’ad Coşan’a göre, İslam insanın vicdanına hapsedilemez ve İslam bir yaşam kriteri olmadıkça insanlar onun faydasını göremezler. O’na göre İslam, bu dünya hayatı için Allah tarafından gönderilmiş bir prospektüsdür, bir kullanım talimatnamesidir. Tasavvuf Anlayışı Tasavvufu “Allah’ın rızasını kazanma yolu” olrak tanımlayan Es’ad Coşan’ın tasvvuf anlayışı önceki devirlerde yaşamış olan Gazâlî ve Fahreddin Râzî gibi isimlerle parlellik gösteriyor. Şu nokta da belirtilmeli ki bu tasavvuf anlayışının Fars, Hint, ve İslam öncesi tasavvuf anlayışlarıyla ilgisi yoktur. Bu tasavvuf anlayışı Muhyiddin Arabî’nin vahdet-i vücûdçuluğnu ehl-i sünnet çerçevesi içerisinde yorumlayan bir tasavvuf anlayışıdır. Heterodoks İslam olarak nitelendirilen cephenin tasavvuf anlayışına yakın gibi görünsede son derecede uzaktır. Panteizme varan ve ateist eğilim gösteren vahdet-i vucutçu anlayıştan da uzaktır. Vahyin, akıl karşısında üstünlüğünü savunmuştur. Vahiyle desteklenmeyen aklın doğruya isbet etme ihtimalinin düşük olduğunu ve aklın da insanın diğer organları gibi kabiliyetinin ve algısının sınırlı olduğunu, bu yüzden aklın vardığı doğruya güvenilemeyeceğini ifade etmiştir. Tasavvufa küfür diyen tasviyeci vahabi akımlara da karşı olan Es’ad Coşan, tasavvufu ince müslüman olmak ve kulun kendini Allah’a sevdirme yolu olarak ifade etmiştir. Eserleri Makaleleri Bazı yazmalarda görülen bilmeceli tarih kayıtları Ebced hesabı ile tarih düşürme sanatı 1 Ebced hesabı ile tarih düşürme sanatı 2 İhtisasa hürmet Osman-ı Gazi’nin vasiyetleri Zarif bir dini hikâye Behcet’ül Haka’ıkı’ın yeni bir nüshası İslami Türk Edebiyetı’nda Ükkaşe Hikayesi Osmanlı Devleti nasıl gelişti Bir ilaç ve bir tatlının tarifnamesi Hazret-i Ebu Bekr’in bir şiiri Nizamülmülk’e göre devlet idaresinde manevi güçlerin rolü Ramazan’a dair Türkçe en eski eser Kitab-ı gayrı matbu (Halid Yaşar Mutlu) Kitapları Başmakalaler 1- İslam dergisi başmakaleleri Başmakaleler 2- Kadın ve aile dergisi başmakaleleri Başmakaleler 3- İlim sanat ve Panzehir dergileri başmakaleleri Başmakaleler 4- İdeal yol Dilimiz Kültürümüz Tarhi ve tasavvufi şahsiyetler Mehmed Zahid Kotku İstanbul’un fethi ve Fatih Hatipoğlu Muhammed ve Eserleri |