Tilki ile Leylek - La Fonten Masalları Tilki ile Leylek - La Fonten Masalları Tilki hocanın iyiliği tutmuş bir gün, Hacı leyleği yemeğe buyur etmiş. — Ama, demiş tilki; bizde misafir Umduğunu değil, bulduğunu yer. Meğer tilkinin cimrisi hepsinden betermiş: Bir çorba çıkarmış topu topu, O da sulu mu sulu. Hem nerde getirse beğenirsiniz? Tabakta! Leylek gagasıyla uğraşadursun, Tilki bitirmiş hepsini bir solukta. Leylek kızmış, ama çekmiş sineye. Bir zaman sonra O da tilkiyi buyur etmiş yemeğe. — Hay hay, demiş tilki; nasıl gelmem? Ben dostlara naz etmesini sevmem. Tam saatinde gelmiş, Leyleğe türlü diller dökmüş. Şu güzel, bu güzel, Hele yemeğin kokusu, Gel iştahım, gel! Gerçi tilkilerin iştahı Pek nazlı değilmiş ama, Et kokusu başka şeymiş: — Kuşbaşı galiba, demiş; Bayılırmış etin böylesine, Hîle kıvamında pişmişine. Derken yemek sofraya gelmiş, Gelmiş ama, nasıl? Kokusunu al, eti ara da bul! Dar boğazlı, upuzun bir çömlek içinde, Tam leyleğin gagasına göre. Tilki burnunu burgu etse nafile. Kısmış kuyruğu, evine dönmüş. Aç kaldığına mı yansın, Bir kuşa rezil olduğuna mı? El âlemi aldatanlar, Bu masal size: Bir gün sizi de sokarlar Kurduğunuz kafese. --------------Tualimforum İmzam-------------- |