SON SÖZ
Kaplanın biri bir meclise başkan seçilmiş,
Bütün hayvanlar sevinmişler bundan dolayı.
Huzur ve neşeyle etler yenmiş, su içilmiş,
Mutlu olmuş orman hayvanlarının alayı.
Ona demişler ki: "Makam sahibini buldu,
Güçlüsün, kuvvetlisin senden korkar hayvanlar.
Bundan böyle demektir akan sular duruldu,
Huzur içinde yaşayacaktır bütün canlar."
Kaplan elbette demiş: "Güçlü ve kuvvetliyim,
Ama sadece bu yetmez ki yönetmek için.
Biraz da gerekir, alçak gönüllülük, ilim,
Bütün bu hayvanların gönlüne girmek için."
Bazıları buna itiraz etmişler baştan,
Demişler: "Kuvvetle yönetmelisin meclisi.
Nice canlının kalbi daha katıdır taştan,
Senden daha gür çıkabilir ormanda sesi."
Olsun, demiş kaplan: "Ben tevazudan ayrılmam,
Önemli olan huzur ve mutluluk değil mi?
Ayrıca hiç kimsenin bedduasını almam,
Zaten zulmü sevmem kendimi bildim bileli."
Bunları söyledikten sonra başlamış görev,
Kaplan tatlı dili, güler yüzüyle nam salmış.
Parolası şuymuş: "Daima her canlıyı sev."
Bunun için bir süre sonra iltifat almış.
Ama o kötüler yok mu o kötüler hani,
Hiç durmadan kaplanı zorluyormuş kuvvete.
Diyormuş: "Kibar davranış küçültüyor seni,
Kur gücünle, kuvvetinle bizlerden bir çete.
Bak, nasıl korku salarız halk içinde bir gör,
Bizi görünce herkes kaçacak delik arar.
Etrafına bir de bizlerden kalın duvar ör,
O zaman korku herkesin paçasını sarar."
Kaplan demiş: "Böyle kaba kuvvete sebep ne?
Halk zaten tatlı dilin kıymetini biliyor.
Birkaç kişi kötü hareket ediyor diye,
Zorbalığa kalkmak bana anlamsız geliyor."
Kötüler demiş: "Sen de kendini tam yıpratır,
Tevazu etmekle şahsına zarar verirsin.
Yanlış hareketinin bir gün farkına varır,
Çaresiz yorgunluktan tükenir ve erirsin."
Kaplan demiş: "Şu sözümü asla unutmayın,
Kaba kuvvetle böyle kutsal bir yük taşınmaz.
Artık şu şom ağızlarınızı bir kapayın,
Son sözüm şudur: Tevazuyla kişi alçalmaz."
Mehmet Erdoğan