Uysal Kedi Tekir kedi pek uysalmış, Uysallıkta ödül almış. Bu yüzden herkes onunla, Dalga geçermiş oyunla. Bazısı vurup kaçarmış, Üstüne toprak saçarmış Kimisi vurup başına Ortak olurmuş aşına. Oyuncak olmuş ellerde, İsmiyse "uyuz" dillerde. Bir gün köpek onu görmüş, Yanına varıp yürümüş. Ona vurmaya başlamış, Lâf ile epey haşlamış. Tekir kedi hep sabretmiş, Aldırmadan çekip gitmiş. Ama köpek bu, durur mu? Isırmış sağını solunu Kedi kaçmış, o yürümüş, Gözünü öfke bürümüş. En son kedi pek mecâlsiz Köşeye sıkışmış hâlsiz Köpek, “Fırsat budur.” demiş Her yanını hep dişlemiş. Kedi bakmış iş çetindir, Köpek ise pek haindir. Hem ısırıp sırıtıyor, Zevk ile de kırıtıyor. Kaçacak yer de hiç yokmuş, Kedi artık yayda okmuş. Köpek ise işkencede, Bakmadan vurmuş yine de. Kedi bir anda fırlamış, Köpek havlamış hırlamış. Kedi üstte o alttaymış, Bir de ona lâflar saymış. En son köpek kaçmış ordan, Yara almış şurdan burdan Kedi kazanmış savaşı, Bunu duymuş bütün çarşı. Merak ederek sormuşlar, Etrafını hep sarmışlar. Demişler bu nasıl oldu, Olay nasıl vuku buldu. Kedi anlatmış olayı, Şaşmış çarşının alayı. Biri demiş: "Sen uysaldın, Nasıl vahşi şekil aldın?" Kedi demiş: "Bu pek açık, Ben uysalım değil kaçık." Sıkışınca bir an gelir, Kedi de arslan kesilir! MEHMET ERDOĞAN