Devenin Gölgesi Bir zamanlar deve hükümdar imiş, Hayvanların hükümdarı elbette. Ama kimse ondan memnun değilmiş, Çünkü hakkı görüyormuş kuvvette. Böyle olmasına rağmen bu deve, Yalan söyleyeni asla sevmezmiş. "Bir hayvan ne kadar da acı çekse, Asla yalan söylememeli!" dermiş. Ama buna rağmen nice dalkavuk, Bu zorbaya yağ çekermiş bitevi. Çevresinde sallarlarmış hep kuyruk, Yalancılar onu sarmış bir nevi. Bir gün deve kurtulmak için bundan, Bir toplantı düzenlemiş yaz günü. Her yer ışıl ışıl, güllük gülistan, Duyulmuş çok yerde o günün ünü. Millet gelmiş diz kırıp boyun bükmüş, Toplanmışlar büyükçe bir meydanda. Devenin boyu hepsinden büyükmüş, Herkesi görürmüş baktığı anda. Demiş: "Bugün bir sınav yapacağım, Sonunda mükafat ve ceza vardır. Yalancıyı bu yurttan atacağım, Bizden göreceği sade zarardır." Doğru sözlü olan ödül alacak, En güzel şeyler de onundur artık. Çevresi hizmetçilerle dolacak, Yalan yok sözümüz kanundur artık." Böylece söylemiş deve kuralı, Bütün hayvanlar kabul etmiş bunu. Hepsi bekliyormuş o zor suali, Neymiş acaba bu zor olan soru? Deve şöyle ortaya çıkmış ve de, İşaret etmiş uzun gölgesini. Demiş: "Ne görüyorsunuz gölgemde, Söyleyin doğrusunu, eğrisini?" Dalkavuklar başlamış konuşmaya, Demişler: "Ah ne eğrisi efendim. Bakın ne kadar düzgün olduğuna, Cetvelle ölçülür bu santim santim." Ama doğrular gerçeği söylemiş: "Eğri büğrü bir şekildir gölgeniz." Diyerek hepsi de boynunu eğmiş, "Doğru budur ceza verseniz de siz." Deve dönmüş dalkavuklara ve de, Demiş: "Hepiniz bu vatandan gidin, Görünmeyin bir daha bu ülkede, Kalbinizde doğruluk yoktur sizin!" Dalkavuklardan biri öne çıkmış, Demiş ki: "Ey kralımız suçumuz ne?” Deve ona dönüp sertçe bir bakmış, Üç cümleyle nokta koymuş sözüne. Demiş: "Bire ahmak, suçunuz yalan, Sahte bir söz kalpte değer bulur mu? Vücudunda birçok eğrisi olan, Birinin gölgesi doğru olur mu?" MEHMET ERDOĞAN