Fatih ve Hoşgörüsü/Türk Tarihinden Hikayeler Fatih ve Hoşgörüsü
1453 yılının 29 Mayıs günü öğleye doğru Osmanlı ordusu iki aya yakındır aşmaya çalıştığı surları aşmış şehre girmişti. Tarih boyunca tam 28 kere alınmaya çalışılan İstanbul son kez kuşatılmıştı.
Şehir Bizans ile Osmanlı arasında el değiştiriyordu.
Fatih Sultan Mehmet, öğle üzeri Topkapı’dan şehre girdi. Türk askeri Allahuekber sesleriyle zafer sevinci yaşıyor, Bizanslılar ise yeni idarecileri için tezahürat yapıyorlardı.
Fatih beyaz atının üzerinde Ayasofya’nın yakınına kadar geldi. Atından indi. Halktan bir grup başlarında rahipler ve patrik olduğu halde ağlayarak yerlere kapandılar. Fatih eliyle susmalarını işaret etti. Herkes merak içinde Fatih’in tavrını merak etmekteydi. İdam mı edecekti, herkesi kılıçtan mı geçirecekti. O tarihte bir hükümdar rahatça halkı kılıçtan geçirme kararı verebilirdi. Ama Fatih kimsenin kılına dokundurtmadı. Zaten savaştan önce, savunma¬sız insanlara saldıranlara ve malları yağmalayanlara ölüm cezası verileceği ilan ettirmişti.
Patrik’e ve halka şunları söyledi:
- Ben Sultan Mehmed; hepinize söylüyorum ki şu andan itibaren hayatınız ve özgürlüğünüz konusunda kalbinizde hiçbir korku olmasın.
Patrik ve Bizans halkına “özgür oldukları, dinlerini istedikleri gibi yaşayabilecekleri, artık Osmanlı vatandaşı oldukları, Osmanlının kanatları altında oldukları” açıklandı.
Fatih Sultan Mehmed’in fermanları Çarşamba günü okundu. Saklanan halkın meydana çıkması, kaçanların evlerine dönmeleri, dini konularda serbest oldukları, her türlü milli geleneklerinin kanunlarla korunacağı bildirileri okundu.
Ayasofya’da bulunan Hristiyan dinine ait mozaik tasvirler yerinden sökülmeden üzerlerine badana yapıldı.
Bu arada bir yeniçeri fetih hatırası olarak saklamak maksadıyla Ayasofyanın duvarından küçük bir çini parçası koparmak isteyince Fatih bu yeniçeriyi tarihi esere zarar verme suçundan yargılatmış. Sonuçta yeniçeri ceza almıştır. --------------Tualimforum İmzam-------------- |