İkinci Selim, Mimar Sinan Ve Selimiye Camii/Türk Tarihinden Hikayeler İkinci Selim, Mimar Sinan Ve Selimiye Camii
Sultan İkinci Selim çok sevdiği Edirne'ye bir cami
yaptırmak isteyince tabii hemen Mimar Sinan'ı çağırdı. Bu cami
öyle bir eser olmalıydı ki, dünyada eşi ve benzeri
olmamalıydı.
Artık, ustalığının doruğunda olan Mimar Sinan için bu pek
de öyle zor bir iş değildi. Üstelik, Mimar Sinan'ın şimdi
büyük bir hedefi vardı:
Selimiye Camii'nin kubbesi, Bizanslılardan kalan
Ayasofya'nın kubbesinden daha büyük olacaktı!
İnşaat altı yıl sürdü ve ortaya muhteşem bir eser çıktı.
Mimar Sinan, "Allah'ın yardımı ve Sultan Selim Han'ın arzusu
ile" caminin kubbesini Ayasofya kubbesinden 6 arşın boydan ve
4 arşın derinlikten geçmeyi başarmıştı. Kubbe 8 filayağına
dayanan kasnak üzerine oturuyordu ve kaideden başlayarak 15.86
metre yüksekliğinde idi. Caminin 4 minaresine ise üçer şerefe
konulmuştu ve her üç şerefeye de üç ayrı yoldan çıkılıyordu.
Böyle bir eser elbette ki yabancıları da hayran bırakıyor,
gören herkes O'nu gıpta ile seyrediyordu.
Mesela, İngilizlerin ünlü mimarlarından Elvis, Edirne'deki
Selimiye Camiinin kubbesi ile ilgili olarak şunları söylüyor:
- "Bu kubbeyi aşağı indirseniz ve içini altınla
doldursanız bile, Büyük Sinan olmadan günümüzün teknolojisi
ile tekrar yapamazsınız!"
Balkan savaşları sırasında Bulgarlar bir ara Edine'yi
işgal etmişlerdi. O sırada camiyi gören ve hayranlıkla
seyreden bulgar komutan,
"Bu mabedi Türklerin yaptığını bilmeseydim, Allah'ın
yaratmış olduğunu söylerdim" diyerek hayranlığını belirtiyor.
Sonra, camiyi gezen bir Alman profesör ve mimarı da şöyle
diyor:
- "Kendimi bütün zamanların mimarlarından daha
kaabiliyetsiz görüyorum. Selimiye gibi bir mimari şahasere ve
Sinan gibi bir mimara sahip olan bu devleti takdir ediyorum!"
Evet... Büyük eserleri ancak büyük sanatçılar ortaya
koyabilirler ve büyük sanatçıları ancak büyük devletler
yetiştirebilirler.
Kaynak: Dr. Bahattin ERGEZEN --------------Tualimforum İmzam-------------- |