tualimforum.com
>
ÇOCUK DÜNYASI
>
Masallar ve Hikayeler
>
Çocuk Masalları/Çocuk Hikayeleri
Bilge Kaplumbağa
Kullanıcı ismi
Beni hatırla
Şifreniz
Kayıt ol
Yardım
Üye Listesi
Ajanda
Bugünki Mesajlar
Arama
Çocuk Masalları/Çocuk Hikayeleri
Çocuk masalları,Türk ve Dünya edebiyatından çocuk masalları,Çocuklar için masallar...
Forumları ara
Konu gösterimi
Mesaj gösterimi
Gelişmiş arama yap
Seçilene git...
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Bilge Kaplumbağa
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
Görüntülenme Sayısı
984
LinkBack
Seçenekler
28.09.08, 08:00
#
1
(
permalink
)
Kullanıcı Profili
efendi58
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 43
Konular: 39
Puan Grafiği
Rep Puanı:1035
Rep Gücü:0
RD:
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 0
2 Mesajına 2 Kere Teşekkür Edlidi
:
Bilge Kaplumbağa
BİLGE KAPLUMBAĞA
Mor dağlar yüce yüce, derlenip, yekinip varmışlar uca… Ömrümüzün yarısı gündüz, yarısı gece. Renk renk denizler masal, yıldız yıldız gökler bilmece… İnadına yaşar gideriz dünyada kimimiz otlar, kimimiz börtü-böcek, kimimiz kuşlarca… İlle de yaşamak, yaşamak ya insanca… En zor olanı da bu olsa gerek… Neler gelip geçmemiş ki bu yaşanılası evrenden… Akıllısı delisi, divanesi serden geçtisi, keloğlanı kösesi, hırpani kılıklı, sakallısı sakalsızı… Gölgesinde korkanı mı dersin, devlere canavarlara kafa tutanı mı görmek istersin?.. Kimisi köşkte sarayda, kimisi villada yalıda, kimi mağarada köyde, kimi köP rü altında, kimi yazı-yabanda…
Bizim Bilge Kaplumbağa yaşanılanların en uzağında.
Horozların ilk ötüşüyle gözünü açar her sabah. Seher yıldızı her sabah göz kırpar ona yukarılarda. Seher yıldızının göz kırpışıyla; bizim Bilge Kaplumbağa düşer yollara sabah sabah. Otları her bir çiçeği tanır kokusunda, kuşları ve börtü-böcekleri sesinden tanır. Acısı hüznü ve yitiği olan Bilge Kaplumbağa’yı arar, derdi olan ona sorarmış doktora gitmeden. Dahası bilge biri bizim Kaplumbağa. Dertliye deva, yaraya merhem üzüntüye sevgi olur her zaman. Gözünü budaktan sözünü yasaktan sakınıcılardan değildir.
O tepe senin, bu yamaç benim dolanır durur kırlarda her zaman. Kimi zaman yoruldu mu iner bir çeşmenin başına, elini yüzünü bol suyla yıkar, sonra da çekilir bir ağacın ya da çiçeğin gölgesine, dalar düşlere uzun uzun. Kimi zamanda ağaçların hışırtısına, suların sesine, kuşların ezgisine dalar gider hüzünle. Gizli bir derdi varmış gibi, derin derin iç çeker, ayaklarının dibinde dolaşan börtü-böcek ve küçücük karıncaları görür görmez dayanamaz:
Sevgili canlarım sevgili canlarım…
“Ben sizin kadar olamadım,” der başlar yanık sesiyle her zamanki ezgisine. Ezgi kayadan kayaya, oradan da dağlara ovalara dalga dalga ulaşır. Olanca börtü-böcekle birlikte doğada ne kadar canlı varsa pür dikkat ezgiyi dinlerler her zaman. Dağ taş ezgiyle birlikte bir iniler bir iniler ki… Yürekleri sevgi ve barış dolu olanlar Bilge Kaplumbağayı dinledikçe mutlu olur; kötülük ve savaş düşünenler, hırslarında deliye dönerlermiş. En çok Karafatmalar kızarmış Bilge Kaplumbağaya. Doğadan bulunan tüm canlılara müracaatla “ezgi söyleme yasağı” bile çıkarmaya uğraşmışlar. Et oburlara, “Çiçekleri, börtü-böceği şu küçücük yaratıkları kurdu kuşu sevindiren, ama bizim anlayamadığımız kimi şeyler var Bilge Kaplumbağanın söylediği ezgilerde” diyorlarmış Karafatmalar Aslana, Çakala, Sırtlana.
Ama Bilge Kaplumbağanın aldırdığı yokmuş, yasağa falan da hiç aldırmazmış.
Günlerden bir gün bir çeşmenin başında Hindiba çiçeğinin dalları dibindeki serinlikte kendinden geçercesine bir ezgi tutturmuş. Ezgiyle birlikte keklikler, üveyikler, sülünler, bıldırcınlar uçarak varmışlar ezginin söylendiği yere. Arayıp bulmuşlar Bilge kaplumbağayı. Ama bizim Bilge bir dalmış ezgiye gözü gönlü kimseleri görmez olmuş. Derken kekliğin şakımasıyla kendine gelmiş. Keklik şakı***** dermiş ki:
-Çok güzel sesin var. Senin ezgilerinle bir çare bir derman arar olduk son zamanlarda. Sen bilge birine benziyorsun. Bize bir akıl bir çare, avcılardan nasıl kurtuluruz. Bize göz açtırmıyorlar. Havada karada her yerde vurmaktalar bizi, dediğinde.
Zıp zıp tavşan da otlar arasında hoplaya hoplaya katılmış aralarına, o da keklikler, sülünler, bıldırcınlar, üveyikler gibi dertliymiş. Hemen konuşmaya katılmış.
-Beni boş verin de, ben yaşadığım kadar yaşadım artık. İki gün önce iki tane yavrumu yakaladılar. Çok uğraştım yavrularımı kurtaramadım. Az daha canımdan oluyordum. Bana bir akıl, bir yol gösteren yok mu, demiş?
Sülün salına salına zıp zıp tavşana yaklaşmış:
-Hepimiz birlikte bir araya gelerek bir hal çaresine bakmamız lazım. Ya yoksa avcılar kısa sürede hepimizi yok ederler. Adamlar gece gündüz demeden her yerde bizi aramaktalar. Ne yuva koydular, ne çalı dibinde barınacağımız bir yer. Daha olmadı mı çalılıkları yakarak bizi avlamaya çalışıyorlar.
Kınalı keklik yavrularıyla sülüne yaklaşıp:
-Bunlar bilinen şeyler, hepimiz bilmekteyiz yıllar yılı… Ama bu duruma bir çare, bir yol bulmak gerek. Bize olan oldu; hiç olmazsa bizden sonra gelenler kurtulsun bari.
Sülün:
“İyi ama nasıl” dedi.
Kınalı keklik:
“Kendi aramızda görev bölüşümü yapalım. Sırayla gözcülük yapalım. Avcılar gelince birbirimize haber verip saklanalım. Onlar gidince de çıkıp işlerimize bakarız.
Bilge Kaplumbağa:
“Hele şöyle bir yaklaşın bakalım, diyeceklerim var size.” Diyerek. Eline aldığı ot parçasını saz gibi çalmaya başladı.
“Hırsız beceriklidir, avcı avlar avını, kullanırsa usunu.”
“Terzi diker dikişi, evrende geçerlidir işi.”
“Becerikli olmalı kişi, usunu kullanmalı, gelmeden geleceği sezinlemeli ki kendine zarar erişmeye,” diyerek yerinden kalkıp çeşmeye doğru yürürken, kendisine aval aval bakanlara, dönüp şu öğüdü verdi.
Aklı olan sema döner,
Kollarını yana açar,
Güneşe dek uçar,
Evrenin kapısını;
Döndürür kuru yaprakta.
Elindeki ot parçasını sallayarak, kendisine sessizce bakanlara gülümseyerek, tepeden tırnağa süzdü çevresindekileri. Herkes sus pus Bilge Kaplumbağaya baktı.
Susarlar ya, nasıl susmasınlar? Dağda bayırda, yolda belde, su kenarında avcıların karşısında ne yapacakları düşü yüreklerini burkmuş, akıllarını başından almış sanki. Zıp zıp tavşan daha fazla dayanamayarak:
“İyi söyledin hoş söyledin de anlaşılmazı söyledin. Korku bizde akıl mı bırakmış ki düşünüp bulalım dediklerini. Buraya gelmeden önce, az daha beni vuracaktı avcılar, tüm gücümle kaçıp zor kurtulabildim ellerinden. Bir var ki köpekler beni izlemedi. Ya yoksa şimdi yaşamazdım ben.
Bilge kaplumbağa yola koyulmadan önce yeni bir ezgiye başlamış. Kırların kokusu gelmiş burnuna herkesin. Akan suların, görünmez kuşların seslerini duyar gibi olmuş herkes, küçücük karıncalar bir yolda yürüyorlarmış durmadan… Bekleyenler Bilge Kaplumbağanın ezgisiyle birlikte çekilmişler dağların kuytu yerlerine kayalıkların arasına. Kulaklarında Bilge Kaplumbağanın ezgisi çınlamış durmuş bir zaman.
Sevgili canlarım, sevgili canlarım
Ben sizler kadar olamadım, dediğini yavaş yavaş anlar olmuşlar. Ama bir şeyleri değiştirebilmişler mi acaba? Orası bilinmiyor…
Tags
bilge
,
kaplumbaga
«
önceki Konu
|
sonraki Konu
»
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor.
(0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Yetkileriniz
You
may not
post new threads
You
may not
post replies
You
may not
post attachments
You
may not
edit your posts
BB code
is
Açık
Smileler
Açık
[IMG]
Kodları
Açık
HTML-Kodları
Kapalı
Trackbacks
are
Açık
Pingbacks
are
Açık
Refbacks
are
Açık
Forum Rules
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
son Mesaj
Bilge Parlak Biyografisi - Bilge Parlak Kimdir - Bilge Parlak Hayatı - Bilge Parlak Y
Serap
Türk Sinema Sanatçılarının Hayatı ( Biyografileri )
0
09.09.14
21:46
Bilge İsminin Anlamı ve Açıklaması - Bilge Adının Anlamı ve Açıklaması - Bilge İsmini
Kartal
Erkek Bebek İsimleri ( Erkek Bebek Adları )
0
01.12.12
01:47
Rüyada Kaplumbağa Görmek - Rüyada Kaplumbağa Görmek Açıklaması ve Yorumu - Kaplumbağa
Tarot
H-I-İ-J-K-L-M ile Başlayan Rüya Tabirleri
0
13.11.12
23:24
Sitare Bilge Biyografisi - Sitare Bilge Kimdir - Sitare Bilge Hayatı - Sitare Bilge Y
Eylül
Türk Sinema Sanatçılarının Hayatı ( Biyografileri )
0
01.08.12
00:59
Kahve Falında Kaplumbağa Görmek Ne Demektir - Kahve Falında Kaplumbağa Anlamı ve Açık
Tarot
Kahve Falı
0
17.01.12
16:37
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat:
09:51
.
-- English (US)
-- Tr
İletişim
-
www.tualimforum.com
-
Arşiv
-
Kullanım sözleşmesi
-
Yukarı git
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
LinkBack
LinkBack URL
About LinkBacks
Bookmark & Share
Digg this Thread!
Add Thread to del.icio.us
Bookmark in Technorati
Tweet this thread