tualimforum.com
>
ÇOCUK DÜNYASI
>
Masallar ve Hikayeler
>
Çocuk Masalları/Çocuk Hikayeleri
Grimm Kardeşler Masalları Kurt İle Yedi Keçi Yavrusu - Kurt İle Yedi Keçi Yavrusu
Kullanıcı ismi
Beni hatırla
Şifreniz
Kayıt ol
Yardım
Üye Listesi
Ajanda
Bugünki Mesajlar
Arama
Çocuk Masalları/Çocuk Hikayeleri
Çocuk masalları,Türk ve Dünya edebiyatından çocuk masalları,Çocuklar için masallar...
Forumları ara
Konu gösterimi
Mesaj gösterimi
Gelişmiş arama yap
Seçilene git...
Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Grimm Kardeşler Masalları Kurt İle Yedi Keçi Yavrusu - Kurt İle Yedi Keçi Yavrusu
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
Görüntülenme Sayısı
1327
LinkBack
Seçenekler
20.12.12, 02:32
#
1
(
permalink
)
Kullanıcı Profili
Serap
Moderator
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Denizli
Mesajlar: 4.766
Konular: 1880
Puan Grafiği
Rep Puanı:5102
Rep Gücü:72
RD:
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 682
226 Mesajına 380 Kere Teşekkür Edlidi
:
Grimm Kardeşler Masalları Kurt İle Yedi Keçi Yavrusu - Kurt İle Yedi Keçi Yavrusu
Grimm Kardeşler Masalları Kurt İle Yedi Keçi Yavrusu - Kurt İle Yedi Keçi Yavrusu Grimm Kardeşler Masalları
Günün birinde keçi, yavrularına yiyecek bulup getirmek için ormana giderken onları çevresinde toplamış:
- Sevgili çocuklarım demiş; ben ormana gidiyorum. Kendinizi kurttan sakının. Eğer kurt evimize girerse hepinizi kıtır kıtır yer. Bu alçak çok kez türlü kılıklara girer, ama kaba sesinden, kapkara ayaklarından onu hemen tanıyabilirsiniz!
Küçük oğlaklar:
- Sevgili annemiz, demişler, gözün arkada kalmasın... Güle güle git, güle güle gel... Biz kendimizi koruruz.
Keçi melemiş, iç rahatlığıyla yola çıkmış.
Aradan çok zaman geçmemiş. Evin kapısını biri çalmış:
- Sevgili çocuklar diye seslenmiş, kapıyı açın bakayım. Anneniz geldi, hepinize bir şeyler getirdi.
Fakat oğlaklar kurdun kalın sesini tanımışlar; içerden seslenmişler:
- Sen annemiz değilsin... Onun sesi hem ince, hem de tatlıdır. Senin sesin kalın. Sen kurtsun!
Bunun üzerine kurt bir dükkâna gitmiş, iri bir tebeşir parçası satın almış, bunu yemiş, sesini inceltmiş. Sonra geri dönerek yine kapıyı çalmış:
- Sevgili çocuklar, kapıyı açın bakayım, demiş; anneniz geldi, hepinize ormandan bir şeyler getirdi.
Kurt kapkara ayaklarını pencereye dayamışmış. Oğlaklar bunu görünce yine bağırmışlar:
- Sana kapıyı açmayız. Annemizin ayakları seninkiler gibi kara değil. Sen kurtsun!
Kurt yine geri dönmüş, bir fırıncıya gitmiş:
- Ayağımı bir taşa çarptım demiş; üzerine biraz hamur sürer misin ?
Fırıncı kurdun ayaklarına hamuru sürmüş. Kurt bu kez değirmenciye koşmuş:
- Ayaklarıma bir parça un serp demiş.
Değirmenci kendi kendine:
- Kurt yine birini aldatmak istiyor demiş, un vermek istememiş. Fakat kurt:
- Dediğimi yapmazsan seni yerim! diye bağırınca değirmenci korkmuş, hemen bir avuç un alarak kurdun ayaklarına serpmiş. İnsanlar böyledir zaten!
Bunun üzerine alçak hayvan üçüncü kez eve gitmiş, kapıyı çalmış:
- Sevgili çocuklar, kapıyı açın bakayım demiş; anneniz geldi, hepinize ormandan bir şeyler getirdi.
Oğlaklar bağrışmışlar:
- Önce ayaklarını göster de anneciğimiz olup olmadığını anlayalım! demişler.
Kurt ayaklarını pencereye dayamış. Oğlaklar bunların beyaz olduğunu görünce kurdun sözlerine inanmışlar... Kapıyı açmışlar. Bir de ne görsünler?.. Bu giren kurt değil mi? Oğlaklar ne yapacaklarını şaşırmışlar, saklanacak yer aramışlar. Biri masanın altına kaçmış. İkincisi yatağa sokulmuş. Üçüncüsü sobanın içine girmiş. Dördüncüsü mutfağa saklanmış. Beşincisi dolaba
girmiş. Altıncısı çamaşır sepetinin altına sokulmuş. Yedincisi de duvar saatinin içine girmiş. Fakat kurt vakit yitirmeden birer birer hepsini yakalayıp tutmaya başlamış. Yalnızca saatin içindeki yedinciyi bulamamış. Karnı da oldukça doyduğu için onu aramaktan vazgeçmiş, çıkıp gitmiş.
Evin önünde geniş bir çimenlik varmış. Orada bir ağacın altına sırt üstü yatmış, uyumaya başlamış.
Aradan çok zaman geçmeden keçi anne eve dönmüş. Aman Tanrım! Bir de ne görsün? Evin kapısı ardına kadar açık. Masa, sandalyeler devrilmiş. Çamaşır sepeti paramparça olmuş, yatıyor. Yastıklarla yorganlar yerlere atılmış... Keçi anne yavrularını aramış; hiçbir yerde bulamamış. Birer birer adlarını çağırmaya başlamış. Hiçbirinden karşılık alamamış. Sonunda sıra sonuncunun adına gelmiş. O zaman ince bir ses duyulmuş:
- Duvar saatinin içindeyim, anneciğim!
Keçi, yavrusunu oradan çıkarmış. Küçük oğlak kurdun gelişini, öbür kardeşlerinin hepsini
yediğini anlatmış. Keçi annenin, zavallı yavruları için ne kadar gözyaşı döktüğünü kestirebilirsiniz. Sonunda bu acıyla dışarı çıkmış. Küçücük oğlak da birlikteymiş.
Çayırlığa vardıkları zaman kurdu bir ağacın altında yatar bulmuşlar. Öyle horluyormuş ki, ağacın dalları titriyormuş. Keçi anne kurdu uzun uzun seyretmiş. Karnında bir şeylerin kıpırdadığını, oradan oraya gidip geldiğini görmüş. İçinden:
- Aman Tanrım, demiş, yoksa kurdun akşam yemeği yaptığı yavrularım hâlâ sağ mı?
Bunun üzerine küçük oğlak eve kadar koşa koşa giderek makası, iğne-ipliği getirmiş. Keçi anne canavarın karnını yarmış. Daha küçük bir yarık açılır açılmaz oğlaklardan biri kafasını dışarı çıkarmış. Bir parça daha yarınca altısı da arka arkaya fırlayıp çıkmışlar. Hepsi dipdiri sapsağlammışlar. Meğer kurt aç gözlülüğü yüzünden bunları çiğnemeden yutmuşmuş. O andaki sevinci bir düşünün! Hepsi sevgili annelerinin boynuna sarılmışlar. Hoplayıp, sıçramaya başlamışlar. Keçi anne demiş ki:
- Haydi bakalım, şimdi gidip, taş toplayıp getirin... Uyanmadan şu dinsiz imansızın karnına dolduralım.
Yedi oğlak çabucak taşları bulup getirmişler; kurdun karnını tıklım tıklım doldurmuşlar. Sonra keçi anne çabucak derisini dikmiş. Bu arada kurt bir şey sezmemiş, yerinden bile kıpırdamamış.
Kurt uykusunu alınca
ayağa kalkmış. Karnı taşla dolu olduğu için pek susamışmış. Bir pınarın başına gidip su içmek istemiş. Yürürken oraya buraya kımıldadıkça karnındaki taşlar çarpışmaya, takırdamaya başlamış. Bunun üzerine kurt:
Şu acayip işe bak!
Karnım bir şeyle dolmuş;
Yuttuğum altı oğlak
Sanki birer taş olmuş!
demiş. Pınar başına varınca suya doğru eğilip içmek istemiş. Gel gelelim, karnındaki taşlar yüzünden suya yuvarlanmış. Bağıra bağıra boğulup gitmiş.
Yedi oğlak bunu görünce koşa koşa gelmişler:
- Kurt öldü! Kurt öldü! diye bağrışmışlar. Anneleriyle birlikte pınarın çevresinde hoplayıp dönmüşler.
--------------Tualimforum İmzam--------------
Serap
Tags
grimm
,
grimm kardeşler masalları
,
grimm kardeşler masalları kurt ile yedi keçi yavrusu
,
ile
,
kardesler
,
keci
,
kurt
,
kurt ile yedi keçi yavrusu
,
kurt ile yedi keçi yavrusu grimm kardeşler masalları
,
masallari
,
yavrusu
,
yedi
,
İle
«
önceki Konu
|
sonraki Konu
»
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor.
(0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Yetkileriniz
You
may not
post new threads
You
may not
post replies
You
may not
post attachments
You
may not
edit your posts
BB code
is
Açık
Smileler
Açık
[IMG]
Kodları
Açık
HTML-Kodları
Kapalı
Trackbacks
are
Açık
Pingbacks
are
Açık
Refbacks
are
Açık
Forum Rules
Benzer Konular
Konu
Konuyu Başlatan
Forum
Cevaplar
son Mesaj
Grimm Kardeşler Masalları Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler - Pamuk Prenses ve Yedi Cüce
Serap
Çocuk Masalları/Çocuk Hikayeleri
1
19.07.24
17:01
Rüyada Keçi Görmek - Rüyada Keçi Görmek Açıklaması ve Yorumu - Keçi Rüya Tabiri
Tarot
H-I-İ-J-K-L-M ile Başlayan Rüya Tabirleri
2
07.01.18
23:44
Grimm Kardeşler Masalları Kurt ve 7 Küçük Oğlak - Kurt ve 7 Küçük Oğlak Grimm Kardeş
Serap
Çocuk Masalları/Çocuk Hikayeleri
2
07.02.17
00:49
Rüyada Yedi Kardeşler Görmek - Rüyada Yedi Kardeşler Görmek Açıklaması ve Yorumu
Tarot
T-U-Ü-V-Y-Z ile Başlayan Rüya Tabirleri
0
29.07.12
21:05
Keçi - Keçiler Hakkında Bilgiler - Keçilerin Özellikleri - Keçi Resimleri
Fenci
Memeliler
0
14.07.10
00:39
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat:
14:57
.
-- English (US)
-- Tr
İletişim
-
www.tualimforum.com
-
Arşiv
-
Kullanım sözleşmesi
-
Yukarı git
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2
LinkBack
LinkBack URL
About LinkBacks
Bookmark & Share
Digg this Thread!
Add Thread to del.icio.us
Bookmark in Technorati
Tweet this thread