|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Belirli Gün ve Haftalar Genel Bilgi Belirli gün ve haftalarla ilgili genel bilgiler.Belirli gün ve haftalar ile ilgili genel bilgiler... |
| LinkBack | Seçenekler |
15.03.08, 11:43 | #1 (permalink) | ||
Müzeler Haftası ( Genel Bilgi ) Müzeler Haftası 18-24 Mayıs tarihleri arası Müzeler Haftası’dır. Müzeler Haftası'nda ülkemizin kültür varlıkları tanıtılır. Eski eserlerin korunması, gereği anlatılır. Müzelerimiz gezilerek milli kültür ve tarih bilgimiz zenginleştirilir. Hafta içinde açık oturumlar düzenlenir. Uzmanların konferans vermeleri sağlanır. Okullarda Tabiat Varlıkları ve Müzeler köşesi hazırlanır, bu köşede müzecilikle ilgili basında çıkan yazılar sergilenir. Öğrencilerin müzecilikle ilgili yazıları burada değerlendirilir. Çevrede bulunan eski eser niteliğindeki belge ve kalıntılar bu köşede sergilenir. Müze; sanat, bilim, tarih, kültürle ilgili eserlerin halka gösterilmek için toplanıp sergilendiği yerlerdir. Eski eser; belge, anıt ve kalıntılardır. Eski eserler, bize, geçmiş yıllarda insanların düşünüş, inanç, yaşayış ve yetenekleri hakkında bilgi verirler. Geçmişi öğrenerek bugünü anlamamıza yardımcı olurlar. Orta Çağ’da gerçek anlamda müze yoktu. Kilise ve manastırlarda zengin eşya koleksiyonları bulunuyordu. Fransa’da önce sanat daha sonra da tarihi eserlerin sergilenmesine başlandı. Kral ve önde gelenlerin bir araya getirdikleri eserler koleksiyon olarak sergilenmeye başlandı. Bu çalışmalar, müzecilik, müze kurma fikrinin de çekirdeğini oluşturdu. Kazı çalışmalarının başlaması 18. yüzyılın ikinci çeyreğinde olmuştur. Halkın gezebileceği müzeler kurma fikrini ilk olarak La Font de Saint Yenne (La Fon dö Sen Yen) adında bir Fransız yazar ortaya atmıştır(1746). Ancak, bu müze 1785 yılında kapanmıştır. Fransız İhtilali sırasında müze kurma fikri yeniden gündeme geldi. Avrupa’nın ilk ulusal müzesi 27 Temmuz 1793 tarihinde açılan Louvre (Luvr) müzesidir. Süsleme sanatları ile ilgili müzelerin en eski örneği Londra’daki Victoria and Albert Museum (Viktorya ve Albert Müzesi)’un kökeninde de 1851 yılında bu kentte açılan ilk evrensel sergi yer alır. 1870’li yıllardan itibaren İskandinav ülkelerinde halk, yaşantısını ve sanatlarını gösterime sunan folklor müzeleri kurmaya başladı. Bu müzeler, açık havada sergi şeklinde yapılmış müzeler idi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bu çalışmalar daha çağdaş müzelerin kurulmasına kadar devam etti. Daha sonra müzeler bu etkinliklerinin yanında sinema, müzik, tiyatro ve bunun gibi etkinliklere de açılmaya başladı. Müzeler başlangıçta halka açık değildi. Müzelerden devlet yöneticileri ile bilginler yararlanıyordu. 1850 yılından sonra müzelerdeki eski eserler sergilenerek halkın ilgisine ve bilgisine sunuldu. Yurdumuzda müze çalışmaları 1846 yılında Ahmet Fethi Paşa tarafından başlatıldı. İlk müze İstanbul’da Aya irini Kilisesi'nde kuruldu. Daha sonra Osman Hamdi Bey zamanında yurdun çeşitli bölgelerinde özellikle Nemrut Dağı'nda eski Sayda kentinde yapılan arkeolojik kazılardan çıkan eserler İstanbul’a getirildi. Bugünkü İstanbul Arkeoloji Müzesi kuruldu. Osman Hamdi Beyin ölümünden sonra bu göreve Halit Eldem atandı. Onun zamanında Türk İslam eserlerini içine alan «İslam Müzesi» kuruldu. 1924 yılında Topkapı Sarayı müze olarak hizmete açıldı. 1928 yılında Etnografya Müzesi tamamlanarak hizmete girdi. 1934 yılında Ayasofya müze olarak hizmete sunuldu. Bu arada Konya, Bursa, Manisa, İzmir, Kayseri, Afyon, Antalya, Edirne, Adana illerimizde müzeler açıldı. Açılan müzeler geliştirildi. Eski müzeler onarıldı. Cumhuriyet döneminde bir yandan müzeler açılırken öte yandan da arkeolojik kazılar yapıldı. Roma Hamamı, Ahlatlıbel, Alacahöyük, Alişar, Boğazlıyan kazıları ilk milli arkeolojik kazılardır. Bu kazılardan çıkan eserler Ankara'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndedir. Ülkemiz toprakları üstünde birçok uygarlıklar yaşanmıştır. Bu uygarlıkların kalıntıları, anıtları belgeleri müzelerimizde sergileniyor. Yurdumuzda 1995 yılı istatistiklerine göre resmi ve özel kuruluşlara bağlı müzelerin toplam sayısı 163’e ulaşmıştır. Bunların arasında, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı müzeler çoğunluğu teşkil eder. Müzelerin çoğu İstanbul, İzmir, Ankara ve Konya’dadır. En çok ziyaretçisi olan müze Topkapı Sarayı Müzesidir. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi, İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesi, Ayasofya, Efes Müzesi ile Konya Mevlana Müzesi en önemli müzelerimizdir. Yurdumuzda bulunan bu müzeler ile diğer müzelerin tümünde toplam 2.553.637 eser sergilenmektedir (Devlet İstatistik Enstitüsü yıllığı 1995 verileri). Yurdumuza gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu bu müzelerimizi gezmektedir. Müzelerimizi zenginleştirmek için bulduğumuz eski eserleri müze yöneticilerine teslim etmeliyiz. Çevremizde izinsiz kazı yapılıyorsa durumu ilgili makamlara bildirmek bir yurttaşlık görevidir. Yurdumuzun tarihi değerlerine eski eserleri koruyarak sahip çıkmalıyız. Bu onurlu bir yurttaşlık görevidir. ( Alıntı ) --------------Tualimforum İmzam-------------- Belirli Gün ve Haftalar Genel Bilgi Belirli Gün ve Haftalar Konuşma Metinleri Belirli Gün ve Haftalar Şiirleri Belirli Gün ve Haftalar ile İlgili Özlü Sözler Belirli Gün ve Haftalar ile İlgili Resimler Belirli Gün ve Haftalar ile İlgili Kompozisyonlar Nokia | |||
05.04.08, 13:19 | #2 (permalink) |
Adana Arkeoloji Müzesi Adana Arkeoloji Müzesi Adana'nın ve bütün Çukurova'nın tarihi eserlerinin sergilendiği Müze, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuştur. Bu nedenle Türkiye'nin en eski on müzesinden birisidir. İlk olarak çevredeki sütun, sütun başlıkları ve lahitlerin Polis Dairesinde toplanmasıyla kurulan Müze, Adana'lı Alyanakzade Halil Kamil Bey'in müdür olarak atanması ve başarılı çalışmaları sonunda, 1928'de TaşköPage Rankingü'nün başındaki şimdi yıkılmış Adana'nın ve bütün Çukurova'nın tarihi eserlerinin sergilendiği Müze, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuştur. Bu nedenle Türkiye'nin en eski on müzesinden birisidir. İlk olarak çevredeki sütun, sütun başlıkları ve lahitlerin Polis Dairesinde toplanmasıyla kurulan Müze, Adana'lı Alyanakzade Halil Kamil Bey'in müdür olarak atanması ve başarılı çalışmaları sonunda, 1928'de TaşköP rü'nün başındaki şimdi yıkılmış olan Cafer Paşa Camii'nin Medresesi'nde ziyarete açılmıştır. 1950 yılında, KuruköPage Rankingü'de şimdiki Etnografya Müzesi'ne taşınmıştır. Özellikle Tarsus/Gözlükule (1934), İçel/Yumuktepe (1936), Ceyhan/Sirkeli (1938) ve Yüreğir/Misis (1958) höyüğü kazılarında bulunan, Çukurova'nın ilk çağlarına ait seçkin eserler müzede toplanmıştır. Müzenin etnografik eser açısından zenginleşmesine Müze Müdürü Ali Rıza Yalman'ın (Yalkın) büyük katkıları olmuştur. Müze 5 Ocak 1972 yılında şimdiki binasına taşınmıştır. Bahçe Müze girişinde Hitit dönemine ait Kapı Arslanı Silifke/Taşucu'ndan ve Uzuncaburç'tan getirilen iki adet Augustus heykeli ile zengin çelenkli lahitler, küpler, mancınık gülleri, yazıtlar, sunaklar ve çeşitli mimari parçalar sergilenmektedir. Giriş Kat Taş eserler salonudur. Buradaki Troya savaşlarını yüksek kabartma biçiminde betimleyen mermer lahit Tarsus'tan getirilmiştir. "Akhilleus Lahti" adıyla bilinmektedir. Ayrıca Seyhan Baraj gölünde kalan Augusta antik kentinden getirilen Medusalı Lahit ile Karataş/Magarsus antik kentinden getirilen insan boyutundaki bronz Karataş heykeli bu salonun en çok ilgi gören eserlerindendir. Kronolojik Eserler Salonu İlk çağlardan Osmanlı dönemine kadar Çukurova'da kurulan uygarlıklara ait eserleri kapsamaktadır. Sergilen eserler arasında; adak eşyaları, kap, kandil, tanrı, tanrıça, insan ve hayvan figürleri de bulunmaktadır. Adana/Tepebağ'da bulunan "Lir Çalan Orpheus Mozaği" de bu salondadır. Bölgesel Eserler Salonu Adana Müzesi'ne ait olup kazılar ve satın alma yoluyla gelen eserler sergilenmektedir. Zengin formlu cam örnekler, Selçuklu çinileri ve çeşitli uygarlıklara ait mühürler de bu salonda yer almaktadır. Sikke, Mühür ve Mücevher Eserler Salonu İlk defa paranın görüldüğü Lidya dönemiyle bundan sonraki çeşitli dönemlere ait sikkeler, takılar ve Adana'nın ilçelerinde bulunan defineler bu salonda sergilenmektedir. Hitit İmparatorluk dönemine ait "Dağ Kristali Heykelciliği" çok ilgi görmektedir. Seyhan Caddesi, Adana Tel : (0322) 454 38 55 Faks : (0322) 454 38 56 | |
05.04.08, 13:20 | #3 (permalink) |
Adana Etnografya Müzesi Düzenle|Mayıs 2007 Adana Etnografya Müzesi Eski Müze adıyla anılan müzede, Çukurova köylerine ve Toroslar da yaşayan Yörüklere ait oldukça zengin eşyalar bulunmaktadır. İl merkezinde, KuruköPage Rankingü mevkiindeki 1845 yılında yapılmış ve terkedilmiş kilise binası 1924 yılından sonra müze olarak düzenlenmiştir. 1972 yılında eserlerin yeni müze binasına taşınmasının ardından kilise restore edilmiş, 1983 yılında ise Etnografya Müzesi`ne dönüştürülmüştür. ===Taş Eserler=== Bahçede kûfi, sülüs ve nesih hatla yazılmış kitabe ve mezar taşları teşhir edilmektedir. Güney ve kuzey kısımda sade, sikke başlıklı, mecidiye tipi, kavuklu, fes ve barok başlıklı, 17. yy.`dan kalma Osmanlı kadın ve erkek mezar taşları yer almaktadır. Bunlar arasında yörenin ileri gelenlerinden Adana Valisi Süleyman Paşazade Ahmet Paşa, Karaisalı Kaymakamı Hasan Fevzi Bey, Adana Askeri Alaybeyi Miratizade İbrahim Bey, Adana Defterdarı Sofyalı Mustafa Bey, Orman Başmüfettişi Akif Efendi`ninkiler de vardır.Batı kısmında Türk-İslâm eserlerine ait kitabeler sergilenmektedir. Bunlar arasında Misis hanı, Adana Vilayet konağı, Bahripaşa çeşmesi, TaşköPage Rankingü ve Misis köPage Rankingüsü tamir kitabeleriyle Osmanlı devlet arması da bulunmaktadır. ===Etnografik Eserler=== 1 Nolu vitrin: Ham deri çarık, zemzem takımı, bakır kahve ibriği, ahşap kahve değirmenleri, mangal, hedik, ellik, körük, kirkit, keserler, gelin takunyası, güneş ölçme aleti. 2 Nolu vitrin: Ney, kaval, aşiret zurnaları. 3 Nolu vitrin: Altın küpe, kolye ve bilezikler. 4 Nolu vitrin: Gümüş kemerler ve kemer tokaları. 5 Nolu vitrin: Gümüş hamaylı kolyeler ve tesbihler. 6 Nolu vitrin: Gümüş halhal, yüzük, tepelik ve bilezik, ağızlık, sürmedan, köstekli saat. 7 Nolu vitrin: Yaylı kabak kemane, yaylı tanbur, kemençe. 8 Nolu duvar vitrini: Kılıç ve kalkan. 9 Nolu vitrin: Cepken, sırma işlemeli kadın giysisi, manken üzerinde simle dokunmuş kadın kıyafeti. 10 Nolu vitrin: Manken üzerinde iki adet bindallı ve cepken. ===Istar Bölümü=== El dokuma tezgâhları, ıstar, mekik, kirkit, yay, ılkıdır, kirmen, çıkrık ve duvarda kilim örnekleri yer almaktadır. ===Yörük Çadırı=== Kurulmuş halde kara kıl çadır, içinde çeyiz çuvalları, yerde keçeler, kilimler, duvar yastıkları, fener, keklik kafesi, hızman, tüfek ve barutluk. Çadırın önünde deri çarık ayakkabı, ağaç su kabı, dibek, yayık, haviye ve kaşıklık. Çadırın sol tarafında deri yayık başında Türkmen kızı, el değirmeni, duvarda eli belinde koç boynuzu motifli kilim yer almaktadır. ===Şark Odası=== Ortada bir mangal ve giyinmiş kuşanmış Türkmen kızı mankeni bulunmaktadır. Duvarda ise geyik derisi ve yazılı bakır tepsi vardır. 1-2-3 Nolu vitrin: Taş baskılı ve tezhipli Kuranıkerimler ve Güzler. 4 Nolu vitrin: Kılıç, kama ve hançer örnekleri. 5 Nolu vitrin: Barutlu dolma tüfekler ve barutluklar. 6 Nolu vitrin: Çakmaklı tabancalar. 7 Nolu duvar vitrini: Kılıç ve kalkan. 8 Nolu vitrin: Sırma ve sim işlemeli peşkir ve para keseleri. 9 Nolu vitrin: Aşiret kadınının genel giysileri. ===Panolar=== Toroslarda yaşayan aşiretlerin el dokuma, cicim, zili, sumak, ilikli, düz dokuma kilim örnekleri, halı, heybe, seccade, yastık örnekleri teşhir edilmektedir. Ayrıca keçe seccade ve çeyiz çuvalı vardır. Alıntıdır. | |
05.04.08, 13:26 | #4 (permalink) |
Aşiyan Müzesi Ünlü Türk Şairi Tevfik Fikret`in 1906-1915 yılları arasında yaşadığı ev olan AŞİYAN; 1940 yılında eşi Nazime Hanım`dan İstanbul Belediyesi tarafından satın alınıp, 1945 yılında Edebiyat-ı Cedide Müzesi olarak açılmıştır. Daha önceleri Eyüp mezarlığında bulunan naaşı, 1961 yılında doğal görünümü ile çok beğendiği bu bahçeye nakledilmiş ve bu tarihten sonra müze "Aşiyan Müzesi" adını almıştır. Tevfik Fikret, evinin projelerini kendisi çizmiş, Farsça "Yuva" anlamına gelen Aşiyan kelimesini de buraya isim olarak koymuştur. Bahçe içerisinde ahşap 3 katlı olan Aşiyan Müzesinin zemin katı bugün idari işler için kullanılmaktadır. Birinci katta Edebiyat-ı Cedidecilerin fotoğraf, kitap ve özel eşyalarının sergilendiği Edebiyat-ı Cedide Odası, Abdülhak Hamit`e ait kişisel eşyalar, tablolar, fotoğraflar, çalışma masası ve koltukların bulunduğu Abdülhak Hamit Salonu, kadın şairlerimizden Nigar Hanım`a ait kitaplar, fotoğraf, resimler, şahsi arşiv ve eşyalarının sergilendiği Şair Nigar Hanım Odası bulunmaktadır. Tevfik Fikret`e ayrılmış olan ikinci katta; şairin yatak odası ve çalışma odası yer almaktadır. Şairin yaşadığı yıllarda yatak odası olarak kullandığı odada; şahsi eşyaları, vefat ettiği yatak ve Mihri Hanım tarafından şairin yüzünden alınan maskın kopyası gibi objeler sergilenmektedir. Çalışma odası olarak kullandığı odada ise; çalışma masası ve koltuğu, kendisi tarafından yapılan resim çalışmaları, tablolar bulunmaktadır. Şehzade Abdülmecit Efendinin, Tevfik Fikret`in "Sis" şiirinden esinlenerek yaptığı ünlü "Sis"tablosu da buradadır. Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazar-Perşembe günleri hariç 09.00-16.00 saatleri arasında açıktır. Ücret: Ücretsiz | |
05.04.08, 13:27 | #5 (permalink) |
Ayasofya Müzesi Mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği yönünden ilk ve son ünik uygulama olarak görülen Ayasofya, Osmanlı camilerine fikir bazında da olsa esin kaynağı olmuş, doğu-batı sentezinin bir ürünüdür. Bu eser dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer almaktadır. Bu nedenle, Ayasofya, tarihi geçmişinin yanı sıra, mimarisi, mozaikleri ve Türk çağı yapıları ile yüzyıllar boyunca tüm insanlığın ilgisini çekmiştir. Ayasofya 916 yıl kilise, 481 yıl cami olmuş, 1935`ten bu yana müze olarak tarihi işlevini sürdürmektedir. Bizans tarihçileri (Theophanes, Nikephoros, Gramerci Leon) ilk Ayasofya`nın İmparator I. Konstantinos (324-337) zamanında yapıldığını ileri sürmüşlerdir. Bazilika planlı, ahşap çatılı bu yapı, bir ayaklanma sonunda yanmıştır. Bu yapıdan hiçbir kalıntı günümüze gelmemiştir. İmparator II. Theodosius, Ayasofya`yı ikinci defa yaptırmış ve 415`te ibadete açmıştır. Yine bazilika planlı bu yapı 532`de Nika ihtilali sırasında yanmıştır. 1936 yılında yapılan kazılarda bununla ilgili bazı kalıntılar ortaya çıkmıştır. Bunlar mabede girişi gösteren basamaklar, sütunlar, başlıklar, çeşitli mimari parçalardır. İmparator Iustinianus (527-565) ilk iki Ayasofya`dan daha büyük bir kilise yaptırmak istemiş, çağın ünlü mimarlarından Miletos`lu İsidoros ve Tralles`i Anthemios`a günümüze ulaşan Ayasofya`yı yaptırmıştır. Anadolu`nun antik şehir kalıntılarından sütunlar, başlıklar, mermerler ve renkli taşlar Ayasofya`da kullanılmak üzere İstanbul`a getirilmiştir. Ayasofya`nın yapımına 23 Aralık 532`de başlanmış, 27 Aralık 537`de tamamlanmıştır. Mimari yönden incelendiğinde büyük bir orta mekân, iki yan mekân (nef), absis, iç ve dış nartekslerden meydana gelmiştir. İç mekân, 100 x 70 m. ölçüsünde olup, üzeri dört büyük ayağın taşıdığı 55 m. yüksekliğinde, 30,31 m. çapında kubbe ile örtülmüştür. Ayasofya`nın mimarisinin yanı sıra mozaikleri de büyük önem taşımaktadır. En eski mozaikler iç narteks ve yan neflerde altın yaldızlı geometrik ve bitkisel motifli olan mozaiklerdir. Figürlü mozaikler IX.-XII. yüzyıllarda yapılmıştır. Bunlar İmparator kapısı üzerinde, absiste, çıkış kapısı üzerinde ve üst kat galeride görülmektedir. Ayasofya İstanbul`un fethi ile birlikte başlayan Türk döneminde çeşitli onarımlar görmüştür. Mihrap çevresi, Türk çini sanatı ve Türk yazı sanatının en güzel örneklerini içerir. Bunlardan kubbedeki ünlü Türk hattatı Kazasker Mustafa İzzet Efendi`nin Kuran`dan alınma bir suresi ile 7.50 m. çapındaki yuvarlak levhalar en ilgi çekici olanıdır. Bu levhalarda, Allah, Muhammed, Ömer, Osman, Ali, Hasan, Ebu Bekir, Hüseyin`in isimleri yazılıdır. Mihrabın yan duvarlarında ise Osmanlı padişahlarının yazıp buraya hediye ettiği levhalar vardır. Sultan II. Selim, Sultan III. Mehmet, Sultan III. Murat ve şehzadelerin türbeleri, Sultan I. Mahmut`un şadırvanı, sıbyan mektebi, imareti, kütüphanesi, Sultan Abdülmecid`in hünkar mahfeli, muvakkithanesi, Ayasofya`daki Türk çağı örnekleri olup türbeler, iç donanımı, çinileri ve mimarisiyle klasik Osmanlı türbe geleneğinin en güzel örneklerini oluşturmaktadır. Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi günleri dışında her gün 09.30-16.30 saatleri arasında açıktır. Ayasofya Müzesi ve Galeri Katı Giriş Ücreti: 10 YTL. | |
05.04.08, 13:27 | #6 (permalink) |
ATATÜRK MÜZESİ (İnkılap Müzesi) Bir Ulusun Kurtuluşuna İlk Adımın Atıldığı Mekan Mustafa Kemal Atatürk`ün Milli Mücadele Çalışmaları sırasında kiracı olarak kaldığı ev (Aralık 1918-16 Mayıs 1919) 28 Mayıs 1928’de İstanbul Belediyesi (Şehremaneti) tarafından satın alınarak, 15 Haziran 1942’de İstanbul Vali ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdar tarafından Atatürk İnkılabı Müzesi olarak ziyarete açıldı. 9 Ocak 1962’de geçirdiği yangın tehlikesinden sonra onarılarak 4 Mart 1962’de açılan müze, 1977’de Belediye tarafından Turing Otomobil Kurumu ve İş Bankası’na restore ettirildi ve 19 Mayıs 1981’de tekrar ziyarete açıldı. Müze 1989 yılında onarım amacıyla kapatılarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından bir kez daha restore edilerek 1991 yılında yeniden hizmete girdi. Mustafa Kemal Paşa, Aralık 1918-16 Mayıs 1919 tarihleri arasında kaldığı bu evde asker ve sivil arkadaşlarıyla birlikte vatanın kurtuluş planlarını hazırladı. Çalışma arkadaşları arasında, İsmet (İnönü) Paşa, Ali Fuat (Cebesoy)Paşa, Kazım (Karabekir) Paşa ve Rauf Orbay gibi önemli isimler vardı. Mustafa Kemal Paşa döneminde evin giriş katında yaver ve yemek odaları, 2 nci katında toplantı ve çalışma salonu ile yatak odaları bulunuyordu. 3 ncü kat ise annesi Zübeyde Hanım ve kızkardeşi Makbule Hanım tarafından kullanılıyordu. Atatürk Müzesi koleksiyonunun önemli bölümünü Atatürk`ün kişisel eşyaları, kıyafetleri, üniformaları, askeri ve sivil yaşamına ait fotoğrafları, el yazısı ile yazdığı çeşitli belgeleri, madalyaları, hatıra eşyaları oluşturmaktadır. Müzeye kızkardeşi Makbule Atadan tarafından armağan edilen eşyalar arasında sivil giysiler, "Mustafa Kemal’’ armasını taşıyan mendil ve gömlekler ile iç çamaşırları bulunmaktadır. Müşir üniforması ve Sivas Kongresinde giydiği elbise, tarihi değeri önemle vurgulanacak parçalar arasındadır. Yazı takımı ile ilgili parçalar, sigara tabakaları, madalyalar, Amerika Başkanı Roosevelt’in hediyesi olan ahşap möbleli radyo-pikap hatıra eşyaları arasında yer almaktadır. Ressam İbrahim Çallı ve Zeki Kocamemi tarafından yapılmış yağlı boya tablolar da koleksiyonun önemli parçalarındandır. Müzede orijinal eserler arasında V.Pisani tarafından yapılmış olan ve Kurtuluş Savaşı`nı simgeleyen suluboya tablolar da bulunmaktadır. MÜZEDE SERGİLENEN ESERLERDEN ÖRNEKLER: V. Pisani suluboya tablolar, İbrahim Çallı, Atatürk`e ait Müşir elbisesi, Atatürk`ün saçından bir tutam Ziyaret Gün ve Saatleri: Müze Pazar ve Perşembe dışında 09:00 - 16:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Giriş Ücreti: Giriş ücretsizdir. | |
05.04.08, 13:28 | #7 (permalink) |
Cumhuriyet Eğitim Müzesi Cumhuriyet Eğitim Müzesi, Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi bahçesinde bulunan Tarihi Kılıçhane binasında, 1998 yılında hizmete açılmıştır. Müzenin bulunduğu Tarihi Kılıçhane binasının asıl adı dımışkıhane olup, Osmanlı İmparatorluğu`nun kılıç imalatının yapıldığı ve kılıç yapımının öğretildiği okuldur. İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet’in vezirlerinden Gedik Ahmet Paşa`nın girişimi ile 1454’te bir kılıç imalathanesi kurulmuştur. I. Mahmut döneminde (1730-1754) Sadrazam Yeğen Mehmet Paşa buradaki kılıç imalatını durdurarak binayı Yeniçeri askerlerinin elbiselerinin dikiminin yapıldığı (dikimhane) haline getirmiştir. Kılıçhane III. Selim döneminde (1789-1807) yeniden canlandırılarak 1868 yılına kadar varlığını sürdürmüştür. Mithat Paşa`nın girişimiyle 1868 yılında Kılıçhane binası ve çevresinde bulunan ek binalarda Sanayi Mektebi açılmasıyla Kılıçhane kapanmıştır. Müzede Atatürk`ün Türk harflerini ilk kez yazdığı karatahta, Cumhuriyet öncesiyle ilgili resimler, okul künye defterleri, çeşitli dönemlere ait diplomalar, karne ve sicil defterleri, öğretmen okulu diplomaları, okullarla ilgili belgeler, gazete kupürleri, madalyalar ve eğitim araçları sergilenmektedir. Ziyaret Gün ve Saatleri:Pazar dışında her gün 10.00-17.30 saatleri arasında açıktır. İlçe: Sultanahmet Adres: Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi, Tarihi Kılıçhane Binası, Sultanahmet | |
05.04.08, 13:29 | #8 (permalink) |
DİVAN EDEBİYATI MÜZESİ (Galata Mevlevihanesi) İlçe: Beyoğlu Adres: Galip Dede Caddesi No:15 Tünel Beyoğlu İstanbul 1975 yılında müze olarak hizmete açılmış olan Galata Mevlevihanesi diğer adıyla Kulekapı Mevlevihanesi devrinin kültürünü ve sanatını yansıtan kurumlardan biridir. Yüzyıllar boyunca musiki ile bilimi bir arada kaynaştıran mevlevihanelerin Türk kültürüne etkileri büyük olmuştur. Mevlevihanelerin çevresinde toplanan pek çok kişi güzel sanatların pek çok dalında öğrenim görmüş ve bilimsel alanda kendilerinden uzun uzun söz ettirmişlerdir. Beyoğlu semtinde Yüksekkaldırım`a inen yokuşun başında yer alan mevlevihane, İstanbul`un en eski mevlevihanesidir. II. Sultan Beyazıd`ın beylerbeyi olan İskender Paşa`nın av çiftliği üzerine 1491 yılında inşa edilmiştir. İlk şeyhi de Mehmed Semâ-i Çelebi`dir. Mevlevihane Sultan III. Mustafa zamanında (1766) yangın geçirmiş, aynı sultan zamanında bugün ayakta olan mevlevihane yaptırılmıştır. Bina daha sonraki yıllarda Sultan III.Selim, II. Mahmud ve Abdülmecid zamanlarında onarım görmüştür. Faaliyetini 1925 yılına kadar sürdüren mevlevihane 1967-1972 yılları arasında tekrar onarılmıştır. Külliye halinde inşa edilmiş olan mevlevihane; semahane, derviş hücreleri, şeyh dairesi ve hünkar mahfeli, bacılar kısmı, kütüphane, sebil, muvakkithane, mutfak, türbeler ve hazineden oluşmaktadır. Semahane Müze olarak kullanılmakta olan bu ahşap kısmın giriş kapısı üzerinde Sultan Abdülmecid`in tamir kitabesi yer almaktadır ve 1853 tarihini taşımaktadır. Bina sekizgen planlıdır ve 18. yüzyıl Barok üslubunun güzel örneklerinden biridir. Bu bölümde Türk musiki aletleri ile, Mevlevi kültürüne ait eserler sergilenmektedir. Ahşap kafeslerle ayrılmış olan üst kısmında ise kronolojik sıra ile divan şairlerinin divanları ile mevlevihanede yetişmiş olan Şeyh Galib, İsmail Ankaravî, Esrar ve Fasih Dedeler ile Şair Leylâ Hanım`a ait el yazması eserler yer almaktadır. Şeyh dairesi ve Hünkar mahfeli üst kattadır. Derviş Hücreleri Kâgirdir ve yan yana dizilmiş odalardan meydana gelmiştir. Türbeler Şeyh Galib Türbesi; 19.yüzyıl başlarında Halet Said Efendi tarafından yaptırılmıştır. Kare planlıdır. İçinde mevlevihanede şeyhlik yapmış olan Mehmed Ruhi, Hüseyin, İsa Selim Efendiler ile Mesneviyi ilk şerh eden Şarih-i İsmail Ankaravî ve Şeyh Galib Efendi gömülüdür. Halet Said Efendi Türbesi; diğer türbe ile aynı tarihte yapılmıştır. Kare planlıdır. İçinde Şeyh Kudretullah, Ataullah efendiler ile Halet Said Efendi ve Ubeydullah Efendi`nin eşi Emine Esma Hanım gömülüdür. Sebil ve Muvakkithane Girişin sağında yer almaktadır. Kâgir olan yapı 19.yüzyıl başlarında inşa edilmiştir. Kütüphane Halet Said Efendi tarafından yaptırılmıştır. Muvakkithane`nin üst katında yer alır. İçinde 3455 cilt kitap bulunmaktadır. Hâzire (Mezarlık) Mevlevihanede şeyhlik yapmış olanlarla, eşleri, kudumzenler, neyzenler, divan sahibi şairler gömülüdür. Ayrıca Humbaracı Ahmed Paşa`nın, Türkiye`de ilk matbaayı kuran İbrahim Müteferrika`nın, ünlü bestekâr Vardakosta Seyyid Ahmed Ağa`nın, Nayi Osman Dede`nin ve Tepedelenli Ali Paşa`nın aile efradının mezarları bulunmaktadır. Mezar taşları yazı ve süslemeler açısından da çok değerlidir. Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi hariç 09.30 - 17.00 saatleri arasında. Giriş Ücreti: Öğrenci: Ücretsiz | |
05.04.08, 13:31 | #9 (permalink) |
Deniz Müzesi İlçe: Beşiktaş Adres: Barbaros Hayrettin İskelesi Sok. Beşiktaş İstanbul 1897`de Bahriye Nazırı Bozcaadalı Hüseyin Hüsnü Paşa`nın emri ile Amiral Arif Hikmet Paşa ve Yüzbaşı Süleyman Nutkî Bey tarafından Taşkızak Tersanesi`nde (eski mayın deposunun üst katı) Deniz Müzesi ve Kütüphanesi adıyla kuruldu. İlk objeler denizcilikle ilgili kişi ve kurumlardan hibe yahut satın alma yoluyla elde edildi. 1914`te Bahriye Nazırı Cemal Paşa zamanında ressam Ali Sami Boyar`ın gayretleriyle genişletilip modernleştirildi. I. Dünya Savaşı sırasında (1914-1918) ve sonrasında Bahriye Müzesi Müdürlüğü adıyla Tersane içinde iki kez yeri değiştirildi. 1939`da II. Dünya Savaşı`nın başlamasıyla müzedeki eserler Konya`ya taşındı ve ziyarete kapalı tutuldu. Savaş sonrasında eserler İstanbul Kasımpaşa`daki Divanhane (bugünkü Kuzey Deniz Saha Komutanlığı) binasının bir bölümüne taşınarak depolandı. 27 Eylül 1948`de Dolmabahçe Camii, sarayın garaj ve kayıkhanesi ile havuzunda Deniz Müzesi adıyla teşhire açıldı. 1956`da Dolmabahçe Caddesi`nin genişletilmesi sırasında kayıkhane ve garaj yıkılınca buradaki eserler eski Dolmabahçe Sahil Sarayı`nın Arabacılar Dairesi`ne taşındı. Bu taşınma sırasında Deniz Kuvvetleri`ne ait arşiv belgeleri Ağalar Dairesi`nde, kayıklar ve kadırga da Devlet Malzeme Ofisi`nin Beşiktaş`taki binasında depolandı. Dört yıl boyunca bir kısım malzemeleri Dolmabahçe Camii`nde halkın ziyaretine açık bulundurulan müze, 1960`ta halen bulunduğu Beşiktaş Vergi Dairesi`ne (eski Maliye binası) taşındı ve kütüphane ile birlikte hizmete sunuldu. 1970`te Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu`nun gayretleriyle müze binalarına ilaveten bir Kayıklar Galerisi yaptırılarak tarihi kayıklar ve kadırga da sergi kapsamına alındı. Aynı yıl müzenin arşiv kısmı Lalahan`a (Ankara) taşınmışsa da çok geçmeden İstanbul`a getirildi ve halen bulunduğu binada (Dolmabahçe Sarayı Arabacılar Dairesi) faaliyete geçti. Müze bünyesinde halen bir kütüphane ile Tarihi Deniz Arşivi bulunmaktadır. Tarihi kayıklar galerisi, denizcilikle ilgili çeşitli objeleri içermesi bakımından müzenin en ilginç bölümünü oluşturur. Dünyada bir benzeri olmayan Osmanlı saltanat kayıkları, bu galeride tamamen orijinal şekilleriyle korunup sergilenmektedir. Buradaki en değerli eser ise 1648-1687 yılları arasında padişah olan IV. Mehmed`e ait tenezzüh kadırgasıdır. 40 m. boyunda, 5,90 m. eninde, 140 ton ağırlığında ve her küreği üç kişi tarafından çekilen (toplam 144 kürekçi) 24 çifte ve oturakla donatılmış bu orijinal kadırganın köşk kısmı da Türk el sanatlarının zarif bir örneğidir. Müzenin bahçesi de açık teşhir alanı olarak düzenlenmiştir. Burada Piri Reis haritasının mozayik röprodüksiyonu ile Osmanlı egemenlik sınırlarını gösteren üç duvar haritası, ayrıca ünlü Türk denizcilerinin büstleri, hava şartlarından etkilenmeyen diğer objeler ve orijinal mayınlar, torpidolar, deniz topları, denizcilikle ilgili kurumlara ait eski kitabeler vb. sergilenir. Deniz Müzesi`nde halen 3.742 eser bulunmaktadır. Kütüphanede bazıları yazma olmak üzere 20.000`i aşkın kitap mevcuttur. Tarihi Deniz Arşivi`nde Bahriye Nezareti dönemine ait 25.000.000 civarında tarihi eski yazılı belge yer alır. Ziyaret Gün ve Saatleri: Yılbaşı ve dini bayramların ilk günü ile, Pazartesi- Salı günleri dışında her gün 09.00 - 12.30 ile 13.30 - 17.00 saatleri arası ziyarete açıktır. | |
05.04.08, 13:31 | #10 (permalink) |
Havacilik Müzesi İlçe: Yeşilyurt Adres: Hava Harp Okulu Komutanlığı, Yeşilyurt İstanbul İlk havacılık müzesi, 1971 yılında İzmir Cumaovası sivil hava alanında ziyarete açılmış ve 1978 yılına kadar burada kalmıştır. 1974`te müzenin İstanbul`a taşınması gündeme gelmiş ve gerekli girişimler başlatılmıştır. Müze, 1985 yılında Yeşilköy`de ziyarete açılmıştır. O günden başlayarak yapılan çalışmalarla bugünkü modern tesisler kazanılmıştır. 12.000 metrekare açık ve 3000 metrekare kapalı alan üzerinde sergilenen uçaklar arasında uçabilenler olduğu gibi, dünyada eşi kalmadığı için antika değerine sahip 1930`lu yıllara ait uçaklar da bulunmaktadır. Ayrıca Türk havacılık tarihi ile ilgili değerli eşya, maket, fotoğraf ve tarihi belgelerin de bulunduğu kapalı mekanların dışında açık mekanda da jet savaş uçakları, kargo ve savaş uçakları, helikopterler, uçaksavar, füze ve radar sergilenmektedir. Müzede ayrıca 50 kişilik modern sinema ve konferans salonu, uçak maketleri ve hatıra eşya satışının yapıldığı hatıra eşya satış reyonu, yazlık ve kışlık kafeterya bulunmaktadır. Müze tarafından her yıl, açılış tarihi olan 16 Ekim`i kapsayan haftada, "Türkiye Plastik Model Uçak Yarışması" düzenlenmektedir. Müzeyi gezenler, çağdaş müzecilik anlayışıyla yaratılan ortamda dünya ve Türk havacılığının geçirdiği aşamaları izleyebilirler. Ziyaret Gün ve Saatleri: Pazartesi ve Salı günleri dışında her gün 09.00-11.30/13.00-16.30 saatlerinde ziyarete açıktır. | |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Müzeler Haftası ile İlgili Kompozisyon-Müzeler Haftası Konulu Kompozisyon | Nokia | Belirli Gün ve Haftalar ile İlgili Kompozisyonlar | 1 | 24.09.17 00:58 |
Müzeler Haftası Konuşma Metni | Nokia | Belirli Gün ve Haftalar Konuşma Metinleri | 1 | 18.10.15 23:18 |
Müzeler Haftası ile İlgili Resimler | SERDEM | Belirli Gün ve Haftalar ile İlgili Resimler | 1 | 07.09.09 00:08 |
Müzeler Haftası Şiirleri | Sibel | Belirli Gün ve Haftalar Şiirleri | 3 | 25.03.08 22:37 |
Standartlar Haftası ( Genel Bilgi ) | Nokia | Belirli Gün ve Haftalar Genel Bilgi | 0 | 15.03.08 09:18 |