POSTMODERNİZM, BORGES VE GÖRÜNMEZ KENTLER Jorge Luis Borges 1899-1986 Işıl Saatçioğlu kristal ve aleve benzeyen o seyretmeye doyamadığım yazısının sonunda İtalo Calvino’nun ‘Görünmez kentler’ isimli romanına girerken Marco Polo’nun rotasını izlediğini söyler . “ Ben , ‘Görünmez kentler’e giderken Marco Polonun rotasını izledim. Başka yolcular başka rotalar izleyebilir ama görecekler ki bütün yollar hep aynı ‘bütünlük’te bitecek ve kusursuz kent parça parça kurulacak : Marco Polo , tek tek her taşıyla bir köPage Rankingüyü anlatıyor . Peki köPage Rankingüyü taşıyan taş hangisi ? diye sorar Kubilay Han . KöPage Rankingüyü taşıyan şu ya da bu taş değil, taşların oluşturduğu kemerin kavisi , der Marco . Kubilay Han sessiz kalır bir süre, düşünür. Sonra ekler : Neden taşları anlatıp duruyorsun bana ? Beni ilgilendiren tek şey var o da kemer . Marco cevap verir : Taşlar yoksa kemer de yoktur “ (Işıl Saatçioğlu)(Calvino 1990 : 198 ) . Burada izlenen mantıksal bir yol olmalı. Aristo mantığının paradigmasıyla ya parçayı ya da bütünü seçmeye zorlanan zihinlerin karanlık koridorlarında aniden yakılan bir kibrit alevinin yarattığı coşku olmalı. Belki de Tao denilen diyalektiktir bu . “ Calvino’nun önerdiği üçüncü kent’tir bu . Enoch ve Babil’de Yeni Atlantis’i , Güneş Beldesini, Armoniyi bulabilen yolcu varabilir ancak oraya . = İlgisiz bir manzaranın ortasında açılan bir aralık ,siste yanıveren ışıklar, gidip gelirken rastlaşan iki kişinin arasında geçen bir konuşma yetebilir = ona; = oradan yola çıkıp bir bütünün parçalarını , zaman aralıklarının ayırdığı anları , birinin gönderdiği ama kime ulaştığını bilmediği işaretleri bir araya getirerek kusursuz kenti parça parça = kurabilir “ ( Saatçioğlu) ( calvino 1990 : 198 ) . Saatçioğlu , Borges’in , Calvino’da özel bir yeri olduğunu söyler. ” Valery’nin imgelemde ve dilde kesinlik biçimindeki estetik idealini, kristalin şaşmaz geometrisiyle tümdengelimli bir uslamlamanın soyutluğuna denk düşen yapıtlar kurarak anlatı sanatında en başarılı bir biçimde kimin gerçekleştirdiğini söylemem gerekse, duraksamadan Jorge Luis Borges derdim (Kemal Atakay çevirisi ; Calvino 1994 : 140)”. Aynı bölümü bir de Saatçioğlu’ndan zevk edelim : “ Yazın dünyasında kristalin görkemli geometrisine ve tümdengelimsel düşüncenin soyutluğuna karşılık gelen yapıtlar yaratarak, Valery’nin imgelemde ve dilde ‘sağınlık’ı hedefleyen estetik idealini tam anlamıyla kimin gerçekleştirdiğini söylemem gerekse, hiç tereddütsüz Borges derim “ (Saatçioğlu) ( Calvino 1990 : 191 ). Calvino’nun gelecek bin yıl için oluşturduğu altı estetik kategori ( kendisi bunlara ‘six memos for the next millenium’ der ) ise şunlardır : Lightness (K.A. Hafiflik ; I.S. Hafiflik) ; Quickness (K.A.Hızlılık ; I.S.Sürat) ; Exactitude ( K.A.Kesinlik ; I.S.Sağınlık) ; Visibility (K.A.Görünürlük ; I.S.Açıklık) ; Multiplicity (K.A.Çokluk ; I.S. Çoğulluk) ; Consistency ( I.S. Tutarlılık) .Şimdi tekrar Borges ile ilgili sözlerine dönelim Calvino’nun : “ Borges’e hayranlığımın nedenleri bu kadarla kalmıyor ; bu nedenlerin başlıcalarını sıralamaya çalışacağım : Her Borges metni , bir evren modeli ya da evrenle ilgili bir nitelemeyi içerdiği için : Sonsuzluk, sayıca sınırsızlık, ebedi ya da şimdiki veya çevrimsel zaman ; örnek oluşturması gereken bir anlatım ekonomisi içinde, her zaman az sayıda sayfaya sığdırılmış metinler olduğu için ; çoğunlukla anlatılarda herhangi bir popüler edebiyat türünün dışsal biçimi alınıp öyküye uyarlandığı için ( uzun süre kullanılarak işlevselliği kanıtlanmış, neredeyse mitsel yapılara dönüşmüş biçimlerdir bunlar) .Örneğin, zaman üzerine en baş döndürücü denemesi ‘Yolları Çatallanan Bahçe’ , mantıksal-**fizik bir anlatıyı içeren bir hafiyelik öyküsü olarak sunulur , mantıksal-**fizik anlatı da sonsuz bir Çin romanının betimlemesini içerir ; üstelik bütün bunlar on iki sayfaya sığdırılmıştır “ ( Calvino 1994 : 140-141 ) . Postmodern yazının , sonsuz ve sınırsız bir metinler arası ilişkiler ağı olduğunu söyleyebiliriz . Borges ve Calvino gibi yazarlar bu ağın oluşmasına ve yayılmasına katkıda bulunmuş yazarlardır . Calvino, Italo ; ‘Görünmez Kentler’ , çeviren : Işıl Saatçioğlu (24 sayfalık bir arka sözle) , Remzi Kitabevi, İstanbul, 1990 . Calvino, Italo ; ‘Amerika Dersleri’ , Türkçesi : Kemal Atakay, Can Yayınları, İstanbul, 1994 . SaygiLarimLa..!