Hayat öyle zalim oyunlar oynarki insana, şaşırır kalırsın bu cambaz dünyanın hilelerine.. akıl erdiremezsin nasıl ve neden demekten alamazsın kendini...
Önce umutlarını çalar senden sonra gülüşlerini...oyunu kaybeden çocuk gibi mızıkçılık yapar hayat, begenmez yenilgiyi ve çeşitli hileler yapar, zaferi kendi kapar hemen... Sen gözyaşlarının ardında büzülür kalırsın öylece...
Derken zaman da senin aleyhine işler...Çocukluğunu alır elinden , büyümenin güzel oldugunu zannedersin,ama yine yanılırsın...Hep hayat alır zaferi, sen yenilgilere alışırsın bi süre sonra...Derken sevmeyi öğretir sana,tadı hoşuna gider tatlı gelir adeta...sevgine eşlik edecek birini de çıkarır karşına...sevgin arttıkça sen de güç alırsın ondan...
Fakat her güzel şey gibi o da biter, seni sevgiyle besleyen o insan da yok olur bir anda... gidiverir hayatından, sende kalan tek şeyi "kalbini" de söküp alır ve gider sonsuza...artık tek başına kalırsın bir anda.. bomboş ve kimsesiz olursun...
Sonra anlarsın ki yok olma vakti gelmiştir hayattan... O senden aldıklarıyla haz alırken sen çöküşe yüz tutumuş bedeninde can çekişirsin, kıvranır ruhun zamanda...ve ruhun da tükendiğinde ayrılmak ister bedenınden.. o bile terkeder seni... o an anlarsın ki varlığın aslında yoklugunla özdeşleşmiştir...
İnsan da bir ağaca benzer... tıpkı bir ağaç gibi evrim geçirir zamanda...Önce tohum olarak başlarsın hayata , sonra filizlenirsin yavaş yavaş...SEn gelişirsin dallarını uzatırsın ufka doğru..Yaprakların yeşerir zamanla..mevsim geçtikçe yenilirsin adeta...
Derken zaman yıpratır seni... içine giren bir vicdansız acımadan hırpalar seni... gövden kurumaya başlar, dallarını eğersin...umudunu iyice yitirirsin...sonra yapraklarını döküverirsin... birtek gövden ayakta kalır...onu bile çok görürler sana kökünden sökerler ... İŞTe sonunu da yazarlar böylece..
Alıntı.