Sevdim Seni Kahretsin!...
Böyle olacağını biliyordum, hangi yüzle af diliyorsun?
Utanmayı bilmez misin sen, pişman mı oldun yoksa?
Değerimi kaybedince anladın değil mi?
Senin bu yaptığın var ya, ihanetten bile ağır geldi bana.
Hakaret etseydin keşke, sevmiyorum deseydin
Ama hiçbir şey söylemeden, son kez dinlemeden,
Sormadan, öğrenmeden çektin gittin...
Unutmak mı...? Unutmadım!...
Sevdim işte kahretsin!
Sevdim!!!
Ufacık yaralı yüreğimi, sana emanet ettim.
Yalanlarına onu bari alet etmeseydin ya!
Seni unutmayı denemedim bile.
Çünkü ben, unutmak için sevmedim ki seni...
Bambaşka olduğun için, çok farklı, delikanlı olduğun için sevdim.
Bana ''inatçı'' demeni bile sevdim.
Ama en çok, duygusallığını içinde saklayıp,
Sert tavırlarını sevdim...
Sevmez olaydım! Adam sandım!
Yanılmışım...
Bu muydu delikanlılığın???
Bu sevgi, ne kadar kötü birşey...
Ahhh yüreğim izin versede, keşke gururum kazansa.
''Artık yeter, çek git, sevmiyorum!'' diyebilseydim...
O zamanlar, sesini ilk duyduğumda;
Elim ayağım dolaşmıştı.
O bakışlarını çözmek istemem, en büyük hatam oldu.
Sevdim seni kahretsin!
Sevdim...
Yalanlarına kanmasaydım...
Yaptıklarını unutmak mı?
Asla unutmam!
Dilim seviyorum dese de, yüreğim kan ağlar...
Gözlerim yaşlar içinde...
Gücüm kalmadı...
Meğer sevmek neymiş, ben bunu seninle anladım.
Sevmek; Hem gülmek, hem aynı anda acı çekmekmiş...
Yüreğin kan ağlasa da, için alev alev yansa da,
Sevdiğini herşeye rağmen affedebilmekmiş...
Ben seni gerçekten sevdim, kahretsin!!!
Şimdi ise ben seni sevdiğimi fısıldayamıyorum bile...
Sen benim sesimi soluğumu kestin...
Sen benim sesimi soluğumu kestin...
KESTiN...
KESTiN...