Tam ortamızda derin bir mavilik... İki kıyısında şehrin ,ayrılığın kokusunu taşıyan aynı rüzgarlar sırtımızı sıvazlar.Sırt sırta vermiş yamaçlarında ruhumuzun, düşünüp düşünüp bir yolunu bulamadığımız kavuşmalarımzdan arda kalanları toplar ,ağlarından balıkçılar. Gece vakitlerinde bu şehrin , balıkçılar yitik
aşkları avlamaya çıkar.
Düğüm düğüm atılmış halatlarla bağlanmışım
kaderimin toprağına.Eteklerimde bana demirlemiş maviye
çalan yelkenliler.Poyraz estiği vakit göz
görür seni ,yürek ister.
Bir adım kadar yakın ,bir deniz kadar uzak.
Karşı kıyıdan esen rüzgara inat,öyle çıplak öyle
yalın belirirsin karşımda.
Vazgeçmek geldiği vakit aklıma tümden,surlarıma
kıyı boyu, ordularımı gönderirim.
Sende binbir renkli gökkuşağından bayraklar.
Aşka mı bana mı inat,mavi gökten mavi denize
uzanıp seni bana bağlarlar.
Ben savaşırken hasretliğinle,sen duruşuma
hayran bayramlarda...
İki kıyısı aynı toprağın...Biri sen bastıkça kutsal,diğeri
ben ağladıkça kum olur, gider.
Ucunda sana ulaşmak ümidi ile denize kayar içim.
İçim denize akar.
Kum olurum...