Latif Doğan
29 Nisan 1967 yılında Adıyaman’ın Besni ilçesinde doğdum.Dört erkek,bir kız toplam beş kardeşiz,en büyükleri benim.9 yaşımdayken 1977 yılında babamı trafik kazasında kaybettim.Bu üzücü olaydan sonra okulu bırakıp ailenin en büyük çocuğu olarak çalışmaya başladım. Dokumacılık,taksicilik,pazarlamacılık,araba tamirciliği gibi birçok iş yaptım. Müziğe başlamam 11 yaşımda Mustafa Yasav’ın (kör Mustafa) yanında bir düğünde darbukayla oldu.O günden bu güne tam 25 yıldır müzikle iç içeyim. Zaten şu anki yorumlarımda ve üslubumda rahmetli Kör Mustafa’nın izleri vardır. 1987 yılında evlenip aynı yıl askere gittim.1988 yılında ilk çocuğum Seydi Vakkas dünyaya geldi
Bu arada hayatımı kurduğum müzik gurubuyla düğün yaparak sağlıyordum.Kendi bölgemde sayısız düğün yaparak adımı duyurmaya başladım.Kazandığım parayla Besni’de Doğan FM adlı bir radyo istasyonu ve bir kaset dükkanı açtım.Bunları yaparken amacım para kazanmak değil kendi parçalarımı radyoda çalarak ve kasetlerimi satarak adımı duyurmaktı.Nitekim belli bir süre sonra amacıma ulaşmıştım.Artık başta Adana olmak üzere Gaziantep ve Mersin’de sahne almaya başlamıştım.
Adımın duyulması ile bölgesel televizyonlara konuk sanatçı olarak çağrılmaya başlamıştım.Bu programlarda gösterdiğim performans dikkat çekmiş olacak ki 1995 yılında Gaziantep Olay TV’den program yapmam için teklif geldi.1995-1998 yılları arasında 4 yıl boyunca bir şov programı yaptım.Orda edindiğim tecrübe beklide Küstüm Şov’da nasıl başarılı olduğumun da cevabıdır.
Aynı yıllarda Mersin Yemişkumu’nda restoran alarak işletmeciliğe başladım.Öte yandan sahne çalışmalarımda devam etmekteydi. 2000 yılında ilk ulusal kasetim olan ‘Oyun Havası’ piyasaya çıktı.Bu tarzda bir kaset için çok ciddi bir satış rakamına ulaştı.
2001 yılında deprem nedeniyle müzik yasağı gelince işyerimi kapattım.Bu süreç kazandığım her şeyi kaybettiğim bir sürecinde başlangıcıydı.Maddi imkansızlıklar ve moral çöküntüsü içinde ‘Kurtulam Gitsin’i yazdım.Geçirdiğim kötü günlerin isyanı haykırışı olmuştu bu eser. Kurtulam Gitsin albümü piyasaya çıktığında Anadolu’da yer yerinden oynadı diyebilirim. Artık Anadolu beni bağrına basmıştı.Bu albümdeki 3 parçaya klip çekilmesi ve ulusal Tv’ler de yayınlanması ,adımın daha geniş kitlelerce bilinmesine neden oldu.
Nihayet Haziran 2003’te ‘Küstüm’ adlı albümüm çıktığında artık ben Türkiye’ye mal olmuş bir sanatçıydım.Küstüm’ün piyasaya çıkmasından 3 ay sonra İstanbul’a taşındım.Aralık 2003’te Kanal 7’de Küstüm Şov’u yapmaya başladım.
Ocak 2004’te Müyap’ın 2003 yılının en çok satan albüm ödülünü aldım. Ocak 2005’te ise Radyo,Televizyon gazetecileri Derneği 2004 yılını en iyi şov programı ödülünü Küstüm Şov’dan dolayı aldım. İnşallah sizlerin sevgisine layık işler yapmaya devam edeceğim.
Televizyonunda Bülent Serttaş’ın, Çayda Çıra programına konuk olan sanatçımız Latif DOĞAN, Adıyaman Besni’nin, süperstarlara kaset satışlarında fark atan yeni parlayan yıldızı. Çıktığından beri 320 bin satan Küstüm’le zirveye yerleşen Doğan’ın hayranları şarkıcıya ilgilerini şöyle açıklıyorlar: "Bizim dertlerimizi anlatan şarkılarla meşhur olanlar artık pop-arabesk okuyorlar. Para bulunca bozuldular. Latif Doğan bizim gibi. Biz hâlâ hayata küskünüz. Latif de şarkısında ’Küstüm’ diyor."
Araştırmalar, bir başka gerçeği daha ortaya seriyor. Müzik piyasasındaki canlılık, hareketlilik ve renklilik gözleri kamaştırıp kulakları doldursa da Anadolu, kendisini terk etmeyen ’yöresel’ sanatçıları da ilgi ve sevgisinden mahrum bırakmıyor. Anadolu’nun değişik yörelerinde yaptıkları müzikle öne çıkan isimler, ülkedeki dinleyici kitlesinin çoğunluğuna tanıdık gelmiyor. Ama yine de kasetleri yüz binler satıyor! Ulusal değilse de yerel radyoların en çok istek alan, yerel televizyonların en çok izlenen isimlerinin başında onlar geliyor.
Adıyamanlı arabesk şarkıcısı ’Latif Doğan’, bunların en başta gelenlerinden biri. Adıyaman-Adana hattında oldukça popüler bir isim olan Doğan, son kasedi Küstüm’le en çok dinlenenler listesinde Yıldız Tilbe, Sezen Aksu, Davut Güloğlu ve İbrahim Tatlıses’in üstünde ’bir numara’ydı.
Çıktığından beri 320 bin satan Küstüm’le zirveye yerleşen Doğan’ın hayranları şarkıcıya ilgilerini şöyle açıklıyorlar: "Bizim dertlerimizi anlatan şarkılarla meşhur olanlar artık pop-arabesk okuyorlar. Para bulunca bozuldular. Latif Doğan bizim gibi. Biz hâlâ hayata küskünüz. Latif de şarkısında ’Küstüm’ diyor."
Öte yandan Doğan, yakınlarda ulusal kanallarda da görünmeye başladı ve artık ünlendiği bölgenin dışına taşarak tüm Türkiye’ye hitap eden bir isim olma yolunda ilerliyor.
Sıradakiler gelsin!
Belki günümüzün ’Anadolu starları’ da bir gün kendilerine öncülük eden, şimdinin ’Türkiye starları’ gibi İstanbul’un yolunu tutup bağrından çıktıkları Anadolu’ya kulak ve ses vermek yerine, daha ’şen şakrak’ bir hayatın şarkısını söylemeye başlayacaklar. Ama anlaşılan o ki, Anadolu, onların yerine bağrından yeni starlar doğurmakta pek gecikmeyecek.
Zor ve ’acılı’ bir hayatın içinde, onun ’sesi’ olarak sevilen, yükselen ve ’yırtanlar’ değişse de ’o hayat’ aynı kaldıkça, kendisini seslendirecekleri her daim içinden çıkarmaya devam edecek gibi görünüyor.
Küskünler ayini
Latif Doğan’ın geçtiğimiz pazar gecesi Adana Mimar Sinan Açıkhava Tiyatrosu’nda verdiği konser, hem alana toplanan kalabalığın coşkusuyla, hem de bir önceki hafta gerçekleştirilen konserde çıkan olayların yarattığı tedirgin havayı gideren sakinliğiyle dikkat çekiciydi. Geçen haftaki konserde çıkan kavga, yaralanmalara yol açmış, Doğan olayları yatıştırmak için çok gayret sarf etmiş, sahneye dönerek en popüler şarkısı Küstüm’ü defalarca sazsız olarak hayranlarıyla söylemişti. Hem başkalarını hem de kendilerini yaralayan gençler, bazılarının kafasında Doğan için yeni bir ’Müslüm’ mü oluyor sorularını akla getirmişti.
Latif Doğan bu düşünceleri silme yolunda bir konuşmayla başladı programına. Önleyemediği istenmeyen olaylardan dolayı, Adanalılardan özür diledi ve dostça, kardeşçe beraber olma isteğini iletti. Konser, temenniyi haklı çıkarırcasına neşeli bir havada geçti.
Adıyaman’ın gururu
Genelde 15-25 yaş arası gençlerin alandaki çoğunluğu dikkat çekerken, çoluklu çocuklu aileler, yaşlılar, annesinin kucağında veya babasının omuzlarında küçük hayranlar da göze çarpıyordu. Gençler hem kız erkek ayrı, hem de kızlı erkekli bir arada halay çektiler. Ritme kendini kaptırmış halde sallanan türbanlı kızlar da şarkılara şevkle katıldılar.
Aralarına karışıp konuştuğumuz izleyicilerin çoğunluğunun Adıyamanlı olması beklenmedik değil. Adıyaman ilk defa Türkiye çapında ün kazanmaya aday bir ’Doğulu’yu yetiştirmiş olmanın gurur ve heyecanını duymakta. Adeta Doğan’ın yükselişiyle memleketlerinin de ülke bazında yükselip ünleneceğini hissediyor gibi Adıyamanlılar. Zaten konseri de Adıyamanlılar Kültür ve Dayanışma Derneği düzenlemişti.
Burjuva imparator, halkçı prens
Tabii Latif’ten konuşulduğunda hemen herkes bir karşılaştırma yolunda ’İbo’dan da söz etmeden duramıyor. Şurası bir gerçek ki İbrahim Tatlıses artık bir kült şahsiyet. Pek çok izleyici Latif Doğan’ı İbrahim Tatlıses’le kıyaslarken ’İbo’nun hayranı olduğunu da vurgulamadan edemiyor. Latif’e olan sevgilerini dile getirirken İbo’nun büyüklüğünü tartışmıyorlar. "İbo imparator, Latif’se daha yeni çıktı" diye gerçekçi bir değerlendirmede bulunuyorlar.
Ancak bazı bakımlardan eleştirel olmaktan da kaçınmıyorlar. ’İbo’nun artık kendilerine yüzünden çok sırtını döndüğünü sitemkâr biçimde dile getiriyor kimi. Hatta eleştirisini sosyoekonomik çözümlemeye vardıranlar da var. Bir Doğan hayranı, "İbo artık burjuvalaştı, üst sınıfa hitap ediyor. Eski şarkıları tamam ama yeni şarkıları bize uzak" diyor ve ekliyor: "Biz halk şarkıları istiyoruz; onları da Latif söylüyor." Bununla birlikte, şimdilerde kendilerini sesinde buldukları sanatçıya da ’dost acı söyler’ misali mesaj göndermekten geri durmuyorlar: "Latif bozulmasın, halkın içinde olmaya devam etsin. O da ünlenince yukarıdakilere hitap etmeye başlarsa millet kendisine bir sanatçı her zaman bulur."
İlk ’Küstüm’ diyen, kızıydı
Latif Doğan’ı Adıyaman Adana hattından Türkiye sathına taşıyan ’Küstüm’ adlı şarkının doğuş hikâyesi de hayli ilginç. Doğan, yöresel ilginin ötesine geçme çalışmaları için iki buçuk ay İstanbul’da kaldığında, eşi ve çocuklarını Adıyaman’da bırakmış. Bir gün evi telefonla aradığında daha yeni konuşmaya başlayan kızı, uzun zamandır göremediği babasına, ’Ben sana küstüm’ demiş. Çok etkilenen Doğan’ın kalbinden zihnine açılan yolda ’Küstüm’ün dizeleri ortaya çıkmış.
Küstüm
Senin yüzünden canıma
Damarımdaki kanıma
Kuranıma Kitabıma
Küstüm...
Daha seninle konuşmam
Küstüm Küstüm..
Ne yaparsan yap barışmam
Küstüm Küstüm..
Artık sana hiç karışmam
Küstüm Küstüm.. Küstüm Oy...
Ekmeğimin tuzu olsan
Küstüm Küstüm..
Kaderimde yazı olsan
Küstüm Küstüm..
Padişahın kızı olsan
Küstüm Küstüm.. Küstüm Oy...
Bitsin bu sevdamız bitsin
Nereye giderse gitsin
Konuşursam dilim kopsun
Küstüm...
Küstüm kara gözlerine
Küstüm Küstüm..
Küstüm acı sözlerine
Küstüm Küstüm..
Gölgesine izlerine
Küstüm Küstüm.. Küstüm Oy...
Ekmeğimin tuzu olsan
Küstüm Küstüm..
Kaderimde yazı olsan
Küstüm Küstüm..
Padişahın kızı olsan
Küstüm Küstüm.. Küstüm Oy...
Küstüm kara gözlerine Küstüm
Küstüm acı sözlerine Küstüm
Gölgesine izlerine Küstüm
Daha seninle konuşmam
Ne yaparsan yap barışmam
Artik sana hiç karışmam
Küstüm.. Küstüm.. Küstüm...
YENI SARKILARI CIKTI 2008
1. Zalimey
Söz: Hüseyin Ekinci Müzik: Erkan Korkmaz
2. Bitane
Söz: Şenol Eşref Müzik: Erdal Bige
3. Antepli Gelin
Söz & Müzik: Ahmet Satılmış
4. Ağla Gözüm
Söz & Müzik: Metin Işık
5. Benmi İstedim
Söz & Müzik: Besnili Haydar Öztürk
6. Halimiz
Söz & Müzik: Necati Aydın
7. Geceler
Söz & Müzik: Recep Alemdar
8. Vay Vay
Söz: Metin Aslan Müzik: Ufuk Doğan
9. Sen Çok Tatlısın
Söz & Müzik: İbrahim Dizlek
10. İstanbul Sokakları
Söz & Müzik: Selehattin Sarıkaya
11. Leblebici
Söz & Müzik: Anonim
12. Boz Bulanık Nehir Gibi
Söz & Müzik: Kemal Arapoğlu
13. Geçmiyor Günlerim
Söz & Müzik: Aşık Mahsuni Şerif
14. Sewe
Söz & Müzik: Aziz Küçükkahya