Anne adaylarının tek arzusu sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmek ve sonuçta sağlıklı bir bebeğe sahip olmaktır. Buna yardımcı olacak etkenlerden biri tiroid hormonlarının gebelikten önce takip edilmesi, gebeliğin ardından da kontrol altında olmasıdır. Kadınların bir kısmında genetik etkenler, stres, çevre kirliliği ya da sağlıksız beslenme gibi faktörler nedeniyle bozulan vücut dengesi nedeniyle gebelik elde edilemez. Bu faktörlerin içine kalıtsal ya da kalıtsal olmayan hastalıklarda girebilir. Tiroid hormonlarının etkisi de kadınlar açısından gebe kalmaya engel teşkil edecek ciddi sorunlara neden olabilir. Tiroid vücudun mekanizmasını etkisi altına alacak kadar önemli bir bezdir. Bu bezin doğru çalışmaması durumunda, çoğu organ olumsuz şekilde etkilenir. Bu etkilerin başında üreme organları gelmektedir. Kadınlar açısından yumurta hücreleri, erkekler içinde sperm hücreleri bu olumsuzluktan nasibini alır. Tiroit zehirleyici ve tembel olduğunda gebeliğe engel olur. Bu şekilde gebelik elde edilse bile, erken doğum olması ya da düşük riski daha fazladır. Tiroid ve kısırlık arasındaki bağlantı nedir? Tiroid hormonları başta cinsiyet hormonları olmak üzere, bütün hormonlarla etkileşim içindedir. Kadınlarda yumurtalıklar, erkeklerde testislerin normal işlevlerini yerine getirmesi için, tiroid hormonları normal düzeyde olmalıdır. Bu bezin fazla ya da eksik çalışması, hem erkek, hem de kadın için doğurganlıkta olumsuz etkiler yapar. Tiroid bezinin normal değerlerde olması hem anne babanın sağlığı için, hem de bebeğin sağlığı için olumlu etkilere sebep olur. Olması gerekenden az olan tiroid hormonu seviyesi kısırlığı beraberinde getirdiği gibi, gebelikte erken doğuma, düşüğe neden olabilir. Bebeğin anne karnındayken gelişimini de olumsuz etkiler. Tiroid hormonları erkek kısırlığı için % 30 kadar etki eder, kadın kısırlığında ise % 35 oranında etki eder. Tiroid hormonunun gebeliğe etkisi nasıl olur? Tiroid hormonu normalden daha az çalıştığında ya da fazla çalıştığında, gebeliğin ilerlemesini etkiler, bebeğin ve anne adayı bundan etkilenir. Bebek için zekâ geriliğine, gelişim bozukluğuna sebep olduğu gibi, anne adayında düşük riskine neden olabilir. Bu yüzden gebelikten önce tiroid hastalığı belirlenen anne adaylarının kadın doğum uzmanı, iç hastalıkları ve gerektiğinde endokrinoloji uzmanı tarafından kontrol altında tutulması gerekir. Hipotiroidi (az çalışan tiroidler) Bu durumda otoimmün bir hastalık yüzünden tiroid bezi zarar görmüştür. Bu nedenle tiroid bezinin performansı düşer ve daha az çalışır. Otoimmün nedensiz yere vücudun kendi dokularına yabancı olması ve dokuları düşman gibi görüp bunlarla savaşa girişmesine sebep olur. Vücudun içinden dokuyu dışarı atmak için çalışan bağışıklık sistemi, tiroidin hasar görmesine neden olur. Meydana gelen hasar çoğu zaman iltihap oluşturur. Guatrla birleşen otoimmün, Hashimoto tiroidit denen hastalığa neden olur. Hipotiroidi her yaşta olan kişiyi etkilese de, genellikle ileri yaşta olan kişilerde daha etkilidir. 60 yaşın üzerinde olan kişilerde daha çok görülür. Tiroid kadınlarda gebe kalmayı etkileyen bir sorun olabilir. Ancak bu tek başına fazla etkili olmayabilir. Bunun yanı sıra kadında başka kısırlık sebebi olursa, tiroid daha çok etkili olur. Aynı zamanda diğer kısırlık nedeninin daha etkili olmasını sağlayabilir. Kadınlarda hipotiroidi aktifleştirecek üç farklı dönem bulunur. Bunlarda kadınlardaki hormonal denge bozulduğu için, tiroid daha aktifleşebilir. Bu dönemlerse; Genç kızlığa geçiş dönemi Hamilelik süreci Menopoz dönemi Kadınlarda bu dönemlerde hormonların seviyesi değiştiği için, tiroide sebep olabilir. Ayrıca bu dönemde tiroid daha hızlı büyür. Hipotiroidi vücutta dengeyi bozan bir unsurdur. Bu denge bozulduğu takdirde, vücudun sağlıklı şekilde çalışması çok zordur. Bu vücutta çok sayıda organı etkiler, kadınlarda yumurtalıkları ve rahmi etkiler. Ayrıca doğurganlığa engel olan gelişmelerin oluşmasına sebep olabilir. Burada tiroid direkt bir etken değil, gebeliğe engel olan diğer nedenlerin destekçisidir. Bunu tedavi etmek için, gebeliğe engel olacak hormonların tedavisi yapılmalıdır. Bu yüzden hastaların düzenli olarak kontrolle gitmesi gerekir. Hipotiroidizm olan hastalarda, adet dönemleri daha uzun aralıklarla olduğu gibi, daha kısa süreli de olabilir. Bu durumda yumurtlama bozukluğuna bağlı olarak, hiç adet görülmeyebilir ya da adet düzensizliği olabilir. Bu adet düzensizlikleri hipotroidizm bulunan kadınlarda, normal tiroid fonksiyonlarına sahip olan kadınlara göre ortalama üç kat daha etkili olur. Tiroid bezinde olan az çalışma, doğumdan sonra süt üretimini uyaran prolaktin hormonunun seviyesini yükseltebilir ve yumurtlamayı baskılayan etki yapabilir. Hipotiroidizm kadınların yumurtalıklarında kist oluşturup, gebe kalmayı engelleyen polikistik over hastalığına (PKOS) yakalanma riskini arttırır. alıntı