07.04.13, 13:06
#1 (permalink )
Kullanıcı Profili Moderator
Kullanıcı Bilgileri Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 6.442
Konular: 5295
Puan Grafiği Rep Puanı:9435
Rep Gücü:117
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 118
480 Mesajına 828 Kere Teşekkür Edlidi
:
Tarih Öncesi Uygarlıklar - 1 Tarih Öncesi Uygarlıklar - 1
Neolitik dönemin son evresine Geç Neolitik Çağ adı verilir. Bu evre, diğerlerine göre oldukça kısa sürmüş (Bir ya da iki yüzyıl) yerini yeni bir çağa, Kalkolitik Döneme bırakmıştır. Kısacası geçiş dönemi olarak adlandırabileceğimiz Geç Neolitik Çağ ile ilgili uzun uzadıya söyleyecek bir şey, bu bağlamda yoktur. Hacılar Bu dönemi en iyi gözlemleyebildiğimiz yerleşimlerin başında, Burdur yakınlarında bulunan Hacılar Höyük gelir. Bu höyük özellikle Kalkolitik Dönem yerleşimleri arasında en önemlisiyken, höyüğün 9. Ve 6. Yapı katları arasında kalan katmanlarda Geç Neolitik Dönem izleri görülür. Bu katmanlardan elde edilen buluntular üzerinde yapılan Karbon 14 analizi sonucu bu katmanlar 6. Bin yılın başlarına tarihlenmektedir. Bu buluntular arasında, çok büyük bir yangın ile yerle bir olmuş büyük planlı evler göze çarpmaktadır. Çağdaşı Çatalhöyük’tekilere göre oldukça büyük olan bu evler, Hacılar sakinlerinin teknoloji de, özellikle de mimari sanatında ne kadar ileri olduğunu gösterir. Bu evler Anadolu’nun çoğu yerinde olduğu gibi Megaron benzeri dikdörtgen planlı yapılardı. Yapılar taş temel üzerine oturtulmuş, duvarları ise kerpiç tuğlalardan örülmüştü. Bu evlere giriş ise Çatalhöyük’ün aksine, duvarlarda açılmış kapı deliklerinden sağlanıyordu. Evler ise çit tekniği ile odalara ayrılmıştı. Burada ilginç olan, mutfak bölümünün evin içine değil de, dışına yapılmış olmasıdır. Fırın, ocak, öğütme taşları ve magazin ambarları evin dışına taşınmıştı. Bunun dışında evin içerisinde seki bulunmuyordu. Bununla birlikte başlı başına bir tapınak yapısı yoktur. Bunun yerine Hacılar’ın bu katmanlarında bir ev kültü hakimdi. Bunun dışında avcılık ekonomi de oldukça geri plana atılırken, tarım artık iyiden iyiye ön plana çıkmıştır. Seramik kap kullanımı yaygınlaşmış ve kap formları genişlemiştir. Avcılığın geri plana atılması, beraberinde insanoğlunun sanat anlayışını da değiştirmesine sebebiyet verdi. Eskiden av ile ilgili bir tılsım ya da büyü olarak yapılan büyük av sahnelerinin bulunduğu mağara duvarları yerini toprak ana tasvirlerine bırakmıştır. Bununla birlikte ölüler artık yapıların içlerine değil, avlularda oluşturulmuş mezarlıklara defnedilmeye başlanmıştır. Kuruçay Göller bölgesi neolitiği konusunda anlattığımız Kuruçay’ın 11. Yapı katı, Geç Neolitik Dönem’e tarihlenir. 6000 yıllarına tarihlenen bu yapı katında köy, bir koruma duvarı ile çevrilidir. Bununla birlikte duvarın belirli yerlerinde bugünkü burçları anımsatan kuleye benzeyen yapılar yapılmıştır. Dolayısıyla tamamen savunma amaçlı olan bu duvardan köyün içine, köyün kuzeyinde bulunan bir açıklıktan girilmekteydi. Bu katmandaki evler büyük ihtimalle büyük bir doğal afet sonucu yıkıma uğradığından mimari hakkında bir şeyler söyleyebilmek oldukça zordur. Bununla birlikte burada kullanılan seramikler, Hacılar ile büyük benzerlik gösterir. Sembolik ve fantastik türde boya bezemeli kaplar oldukça yasygındır. Höyücek Höyücek’in ise bu dönemde halen kutsal alan olarak kullanılmakta olduğu anlaşılır. Kutsal Alanlar Dönemi olarak adlandırılan Geç Neolitik Dönem katmanları, yıkım gördüğünden herhangi bir mimari buluntu vermez. Ancak burada yapılan kazılarda açığa çıkan 70 kadar Tanrıça Ana figürini, devrin din anlayışını anlamamız açısından son derece değerlidir. Yumuktepe Geç Neolitik Dönem’den buluntular veren diğer bir höyük Yumuktepe’dir. Yumuktepe’nin geç neolitik katmanlarında inek, domuz, koyun gibi hayvanların evcilleştirildiği ve hemen tüm bitkilerin tarımda kulanıldığı görülür. Mimarisi ise komşularına göre oldukça gelişkindir. 5-6 odadan oluşan büyük bir yapı, gene dikdörtgen bir plana sahiptir. Ancak henüz Kuruçay’daki gibi bir savunma duvarından söz etmek olanaksızdır. Köy, bu katmanın sonunda yaşanan büyük bir yangın ile bitap olarak ıssızlaşmıştır. Bununla birlikte seramik sanatında eskinin siyah modası bırakılıp, daha açık renkli kapların yapımına başlanmıştır. Ancak kap formları basitliğini korur, bununla birlikte bezemeleri de çok azdır. Tek tük ele geçen bezemeli kaplarda kullanılan en yaygın bezeme, şimşek motifleridir. Buğra Kuru
alıntı --------------Tualimforum İmzam--------------