Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 47
464 Mesajına 935 Kere Teşekkür Edlidi
:
Girişimcilik Final Özetleri Ü N İ T E 6
Girişimcilik faktörü, gelişmiş ülkelerin ekonomik gelişme süreçlerinde etkili olmuştur.İkinci dünya savaşından sonra Japonya’da başlayan hızlı ekonomik kalkınma hareketinin motor gücünü KOBİ’ ler oluşturmuştur.1970’ li yıllardaki kriz sonrasında yapılan çalışmalarda ABD’ nin krizden en az düzeyde etkilenen ülke olduğu görülmüştür.Bununda sebebi 60’ lı yıllardan sonra büyük şirket kurma eğiliminin, küçük işletmelerin sayılarındaki artışla yer değiştirmesidir.
Gelişmiş ülkelerde girişimciliği yaratan koşullar :
Genel ulusal koşullar :Gelişmiş ülkeler 21. yüzyılın başlangıcında çok derin bir ekonomik değişim geçirmektedir.Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa’da kominizmin çökmesi, Batı Avrupa’nın ekonomik gücünün giderek artması, Asya’da güçlü ekonomilerin ortaya çıkması, ticarette küresel birleşmelerin yaygınlaşması da yeni fırsatlar ve risklerin oluşmasına yol açmıştır.
Gelişmiş ülkelerde girişimciliğin ortaya çıkışını ve gelişmesini yaratan en önemli koşullardan biri bu ülkelerin piyasa ekonomisi olgusunu benimsemeleri ve girişimcilik ruhunun temel iticisi risk alma istekliliğini arttıran başarısız olabilme özgürlüğüdür.
Girişimciliği etkileyen koşullar :
Finansal koşullar
Ticari ve hukuki altyapı
Eğitim
Fiziksel altyapıya erişim
Devlet politikaları ve programları
Finansal koşullar :Girişimcinin kaynakları aile bireyleri, bankalar ve finans kuruluşları, devlet, sermaye piyasaları ve iş ilişkisinde beraber çalışılan işletmelerdir.
ABD’de finansal destek sağlamada en önemli kuruluş Küçük İşletmeler İdaresi olarak görülmektedir.
EUROTECH sermayesi ise yüksek teknolojili KOBİ’ler için risk sermayesini hedeflemekte olup, sınır ötesi yüksek teknolojili projeler geliştiren Avrupa risk sermayesi tarafından yatırım yapılmasının özendirilmesini amaçlamaktadır.
Ticari ve hukuki altyapı :Genel olarak şirketlere yönelik mevzuatlarda ve çalışma yasalarında yapılan düzenlemelerle sağlanmaktadır.Bu mevzuatlar,
Yeni şirket kurulması ile ilgili düzenlemeler
Şirketlerin işleyişiyle ilgili düzenlemeler
Rekabet yasaları
Şirketlerin işçi alımları ve işçi çıkarmaları
Çalışma yasaları
Fikri mülkiyet haklarıyla ilgili yasal düzenlemelerdir.
Fikri mülkiyet haklarının girişimciliği teşvik etmesinin en önemli unsurları, patent ve telif haklarının başarılı şekilde uygulanmasıdır.
Eğitim :Araştırmalar bir işe nasıl başlanacağını bilmenin girişimci olma ihtimalini arttırdığına işaret etmektedir.ABD dünyada girişimcilik eğitiminde lider ülke olarak değerlendirilir.
Fiziksel altyapıda erişim :
İnkübatörler :Yeni işletmelerin beslendikleri, tehlikelere en açık oldukları kuruluş aşamasında hayatta kalabilmeleri için yardım aldıkları oluşumlardır.
ABD’de inkübatörlerin amacı :
İş ve istihdam yaratmak
Başarılı işletmeler kurmak
Yerel ve bölgesel gelişmeyi ilerletmek
Yerel kaynakları yeni veya değişik girişimlere yöneltmek
Girişimciliği özendirmek
Ar- ge faaliyetlerini ticarileştirmek
Ekonomiyi canlandırmak
Vergi yaratmak
Rekabet ortamını iyileştirmek
Güvenli iş ortamı sağlamak
Teknoparklar :Üniversiteler, araştırma laboratuvarları ve sanayi kuruluşlarının aynı ortam içinde bilim teknoloji ve ar-ge çalışmalarını geliştirdikleri, birbirleri arasında teknoloji transferine imkan tanıyan yerlerdir. İlk teknopark ABD’de Stanford Üniversity öncülüğünde kurulmuştur.
Avrupa’daki inkübatörlerin kuruluş fonunun kaynakları :
Avrupa Birliği fonları
Ulusal fonlar
Özel kuruluş ve bankalardan sağlanan kaynaklar
Üniversite ve ar-ge kuruluşlarından sağlanan kaynaklar
Devlet politikaları ve programları :ABD’de küçük işletme kurmak veya yönetmek isteyen bireylere profesyonel ve mali yardım sağlamak amacıyla 1953’de küçük işletmeler yönetimini (K.İ.İ ) kurmuştur.
AB’de devlet yardımları için uygun bulunan maliyetler :
Doğrudan yatırım (Sabit, malzeme yatırımları ) Arazi, bina, tesis, makineler..
Dolaylı yatırımlar (Teknoloji transferi, patent ve bilgi giderleri )
Dolaylı destekler (Danışmanlık hizmetleri, bilginin yaygınlaştırılması )
Gelişmekte olan ülkeleri belirleyen makro ekonomik özellikler :
Kişi başına düşük gelir
Dengesiz gelir dağılımı
Gıda ve zorunlu ihtiyaç mallarının çok tüketilmesi
Düşük tasarruf oranı
Düşük yatırım oranı
İşgücü başına düşük sermaye donanımıdır.
Gelişmekte olan ülkelerin temel özelliklerini incelerken :
Ekonomik, yapısal, demoğrafik, sosyal, siyasal özellikleri ele alınmalıdır.Genelde tarım ülkeleridir.Rekabete dayanmayan işletme yapısı temel özelliklerindendir.
İktisadi kalknma :Sadece sayısal sayısal ölçütlere dayandırılmayan, gelir artışını, eğitim ve sağlık düzeylerinin yükseltilmesini, verim artışını, teknolojik gelişmeyi ve benzer bir çok faktörü kapsayan bir kavramdır.Gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli faktör ekonomik örgütlenmenin sağlamlığıdır.
Ekonomik modelin sağlığını belirleyen faktörler :
Kaynak dağılım mekanizmasının niteliği
Ekonominin dışa açık olup olmaması
Pazarın hacmi
Mülkiyet hakları
Ekonomik özgürlüklerin derecesi
Girişimcilerin durumu
İçe Dönük Geliştirme Stratejileri ( İthal ikameci sanayileşme ):Uluslar arası piyasalarda rekabet edilebilir bir düzeye gelinceye kadar yurtiçi üretimin, dış ticaret politikaları, çeşitli parasal ve mali araçlarla korunmasını öngörmektedir.Bu ülkelerde daha çok emek – yoğun ürünler üretilmektedir.Temel amaç ithal edilen ürünlerin ülke içinde üretilip döviz tasarrufu sağlanmasıdır.
Dışa Dönük Gelişme Stratejileri ( İhracata dayalı sanayileşme ) :Ülkenin serbest dış ticaret koşullarında karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu alanlarda üretim yapması öngörülmekte ve girişimciler teşvik edilmektedir.Bu stratejide temel amaç ihracatın dolayısıyla döviz gelirlerinin arttırılması için çaba harcanmaktadır.
Başlıca politikaları :Gerçekçi kur, reel faiz uygulaması, kamunun ürettiği mal ve hizmetlerde reel fiyat uygulaması, ihracat kolaylıkları ve ihracat teşvikleridir.
Sağlanan destekler :İhracata dönük sanayi malı üretmeye özendirmek, düşük fiyatlı alt yapı hizmeti, hızlandırılmış amortisman, dış rekabet koşulları ile ilgili bilgi aktarımı, ucuz elektrik.
Piyasa Ekonomisine Dayalı Gelişme Stratejisi :Piyasa ekonomisi içinde ekonomik sürecin gelişimi, özel ekonomik insiyatif ve dinamizm yoluyla olur.Schumpeter modelindeki yenilikçi girişimlerin gelişmekte olan ülkelerde arttırılmasıyla aşağıda sıralanan şartların sağlanacağı kabul edilir.
Uzmanlaşmanın ilerlemesi ve verimliliğin yükselmesi
Teknik bilgi düzeyinin yükselmesi
Yönetim ve organizasyon becerisinin artması
Ürün kalitesinin iyileşmesi
Ürün çeşitlenmesi
Optimal kapasiteli üretim
Maliyetlerin düşmesi
Fiyatların düşmesi
Toplum refahının yükselmesi
Kaynakların etkin kullanımı
Tüketici faydasının artması
Gelir dağılımının iyileşmesi
Özgürlükçü ve katılıcı bir ekonomik düzenin kurulması
Gelişmekte olan ülkelere girişimcilerin katkıları :
Geleneksel ekonomiden modern ekonomiye dönüşüm
Sermaye birikiminin hızlandırılması
İstihdam yaratılması
Yeniliklerin yaratılmasıdır. Ü N İ T E 7
Girişimcilik ve ekonomik gelişme :Girişimcilik kavramı 1980’den sonra önem kazanmıştır.Girişimciliğe olan ilginin artmasının nedenleri 80’lerden sonra yükselen piyasa ideolojisi, teorik alanlardaki gelişmeler, uygulanan politikalarla devletler küçülmüş, ekonomik ve sosyal alanlardan çekilmiş, kâr amaçlı firmalar ve kâr amaçlı olmayan sivil toplum kuruluşları desteklenmiştir.Üniversitelerde hızla artan girişimcilik eğitimleri de konunun anlaşılır olmasına katkıda bulunmuştur.
Klasik teoride girişimciliğin temelleri :Kapitalizm, malların ve hizmetlerin değişiminin tam olarak açık, kontrol edilmeyen ve tüm alıcı ve satıcıların giriş yapabildikleri bir piyasa sistemidir.Adam Smith’in Ulusların Zenginliği adlı eserinde kapitalist, temel kaynakları (toprak, işgücü, sermaye ) başarılı bir endüstriyel girişimde birleştiren mülkiyet sahibi – yöneticidir.Ekonomi biliminin temelini oluşturan kişi olarak bilinen Smith girişimci ile kapitalisti özdeşleştirmiştir.
İlk kez Richard Cantillon, işadamının, emeği üretim sürecinde istihdam etme, mali sermaye tedarik etme işlevleri ile bilinmeyen gelecek karşısındaki karar alma pozisyonunu ayrı değerlendirebilmiştir.Cantillon girişimciliğin risk alma ya da üstlenme vasfını öne çıkarmıştır.
Neoklasik Teoride girişimciliğin temelleri :
Arz ve talebin, fiyatların serbestçe aşağı yukarı hareket edebildiği piyasalarda eşitlendiği görüşü bu teoriye dayanır. Tam rekabet piyasasının özellikleri
Çok sayıda alıcı ve satıcı vardır.
Tek bir alıcı veya satıcı piyasa fiyatını etkileyemez.
Fiyatlar piyasanın işleyişi ile oluşmaktadır.
Mallar ve hizmetler homojendir.
Tüm alıcı ve satıcılar piyasadaki işlemler işlemlerden haberdardır.
Yeni jenerasyon modellere bir geçiş aşaması niteliği taşıyan model Schumpeter’in Yenilikçi modelidir.Buna göre 5 temel girişimci davranışı vardır.
Yeni bir malın ya da hizmetin yeni bir tipinin veya kalitesinin sürülmesi
Üretimin yeni bir tekniğinin uygulanması
Yeni bir pazarın oluşturulması
Endüstrinin yeniden yapılandırılması
Yeni bir hammadde veya yarı mamul kaynağının bulunması
Schumpeter’e göre girişimci; yenilik yaptığı sürece girişimcilik sıfatını korur.
Girişimciliğin ekonomik gelişmedeki rolü :Girişimcilik istihdam ve refah artışı yaratmakta, büyümeyi hızlandırmakta, verimliliği artırmakta ve yeni iş olanakları yaratmaktadır.
Geleneksel Ekonomik Gelişme Modeli :
Büyük ölçekli işletmelere odaklanmıştır.
Bunların ekonominin gerçek lokomotifi olduğunu varsayarlar.
Ulusal koşulların etkisinden kaygılıdırlar.
Politika düzeyindeki sonuçları ise işletmelerin gelişebileceği ekonomik koşulların yaratılmasıdır.
Büyük ölçekli işletmeler
( Birincil Ekonomi )
Sosyal kültürel yapı-Genel ulusal altyapı koşulları Ulusal Ekonomik Gelişme
Küçük ve Orta ölçekli işl.
( İkincil Ekonomiler )
Girişimciliğin yeri ikincil ekonomi olarak adlandırılmış olan bölümdedir.Buradaki küçük ve orta ölçekli işletmelerin birincil ekonomi olarak adlandırılan büyük ölçekli işletmelere mal ve hizmet sağlayan destekleyici faaliyetler yürüten işletmeler oldukları varsayılmaktadır.
Girişimciliğe Dayalı Ekonomik Gelişme Modeli :
Gelenekselin ihmal ettiği alt yapı koşullarını içerir.Bunlar girişimcilik eğitimi, başlangıç sermayesidir.İkincisi fırsatları görebilme ve girişimcilik faaliyetlerinin düzeyidir.Daha sonra girişimcilik fırsatları ve kapasitesi arasındaki ilişki yeni işletme kuruluşlarını artıracaktır.
Genel Ulusal Altyapı Koşulları Girişimciliği Etkileyen Altyapı Koşulları
Dışa Açıklık Finansal koşullar
Devlet Devlet politika ve programları
Yönetim Eğitim ve öğretim
Teknoloji, Ar – ge Ar – ge transferleri
Altyapı Kültürel ve sosyal
Finansal Piyasalar Ticari ve hukuki altyapı
İşgücü piyasaları İç piyasanın açıklığı
Kurumlar Fiziksel altyapıya erişim normları
İşletme dinamikleri Girişimcilik kapasitesi Ulusal ekonomik gelişme
İşletme kuruluşları Yetenekler GSMH
İşletme genişlemeleri Motivasyon İstihdam
İşletme ölümleri
Anlaşmalar Ü N İ T E 8
Türkiye‘ de girişimciliğin tarihsel süreci :1929 Dünya Ekonomik krizi ile birlikte klasik liberal paradigmanın çökmesi ile Türkiye Cumhuriyet’ inin de politikasının değiştiğini görürüz.Bu yıllarda iktisadi devlet teşekkülleri art arda kurulmaya ve devletçi politikalar devreye sokulmaya başlamıştır.Aynı zamanda ithal ikame politikası 1950 ile 60 arasında kısmi libaralleşme uygulamalarına rağmen, varlığını sürdürmüş ve 1961 yılından itibaren resmi kalkınma politikası olarak kabul edilmiş ve 24 ocak 1980’ e kadar devam etmiştir.Bazı dönemlerde sıkı bir şekilde uygulanan ithal ikame politikasının çok uzun sürmesi girişimciliğin, ekonomik değerlerinin yaratılmasında büyük katkı sağlayan gerçek girişimciliğin istenilen seviyelerde geliştirilememesinde en önemli etken olmuştur.Türkiye’ de girişimciliğin geliştirilmesi konusunda;
İstikrarın sağlanması çok önemlidir.
Girişimciliğin etiği uzun vadede çok önemlidir.
Gerçek girişimcilerin işletmelerin başına geçmesinin sağlanması için parasal kaynak sağlanmalıdır.
Türk girişimciliğinin darboğazları ve çözüm önerileri :
Fizibilite çalışmalarının yetersizliği ve sonuçları
Devlet kendisine sunulan bir yatırım projesinin fizibilite raporunu onayladığında, bu projenin uygulanabilirliği ve kârlılık açısından değerlendirilmesi, devletin değil, projenin mali külfetine katlanan rizikoya giren girişimcinin kendi meselesidir.devlet, projeyi belirlediği amaçlara veya ölçütlere uygun olup olmadığı açısından değerlendirir.Onayını buna dayanarak sunulan projeye teşvik sağlayıp sağlamayacağını da bu ölçütlere göre belirler.Bu ölçütler uygulanabilirlik ve kârlılıktan çok ihracata yönelik olup olmadığı, emek veya sermaye yoğun olduğu, geri kalmış bölgelerin kalkınmışlığına katkı gibi makro seviyedeki hedefleri ve çevre kirliliği, sağlık, flora ve faunanın korunması gibi konuları kapsar.
Piyasa araştırması
Fazla masraf gerektirmeyen, fakat çok dikkatli gözlem ve analizlere dayanan bir faaliyettir.Yatırımı yapmadan önce yeterli, önünü görebilecek bir piyasa araştırması yapmak veya bunun için gerekli harcamalara katlanamayacaksa yatırımdan vazgeçmektedir.Girişimler, daha önce başkaları tarafından toplanan bilgileri ifade eden ikincil verileri kullanabilirler.Bunlar, yurtdışında büyükelçilikler, konsolosluklar, ve ticaret ateşelikleri, DİE, DPT, KOSGEB, İGEME, Bakanlıklar, Üniversiteler, Türkiye Ticaret ve Sanayi Odaları, TOBB, Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği, SİAD, GİAD…gibi.
Finansman sorunu
Türkiye’ de girişimcilerin sorunları konusunda yapılan çalışmalarda birinci sırada gelmektedir.Türkiye’ de dağıtılan kredilerin sadece % 5’ ini küçük ve orta boy işletmelere tahsis edildiği, ABD ve Almanya’ da % 35, Japonya’ da % 50 yi bulduğu bilinmektedir.
Yenilik ( innovasyon ) ve girişimcilik
Girişimcilerimizin karşılaştıkları önemli dar boğazlardan biriside, yenilikler konusu ile ilgilidir.Küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyük işletmelerle mücadelesi, onların ürettikleri ürünleri üreterek değil, tam tersine onların üretmediklerini yaparak yürütülmelidir.Büyük işletmelerle mücadelede, ancak mücadele küçüğün üstün olduğu alanlara kaydırılabilirse başarılı olur.Küçük işletmelerin ise en önemli üstünlüğü esneklikleridir.
Zamanlama da çok önemlidir.Tam zamanında piyasaya çıkabilmek, piyasa boşluğunu mevcut ve potansiyel rakiplerden önce doldurmak yenilikler ( innovasyon )konusunda başarılı olmanın ilk ve önemli şartıdır.Yenilik yaratmada en önemli başarı unsurunun, talebin ve piyasaların izlenmesi olduğu unutulmamalıdır.
İşletmenin yenilikler konusunda yaratıcı gücün artırabilmek için ;
Üretken bir ortam yaratılmalı, teşvik ve ödüllendirme yapılmalıdır.
Yeniliklerin sürekliliği sağlamanın ve büyümenin gerekli şartı olarak algılanmalıdır.
Yenilik için kriz durumu teşvik aracı olmalıdır.Kriz dönemleri değerlendirilmelidir.
Yeniliklerin çoğu taklit ile başlar ama taklitçilik kopyacılığa dönüşmemelidir.( Japonya’ nın 1950’ li yılları başarılı bir örnektir.)
Katma değer ve girişimcilik
Girişimciliğin sürekli olarak arayış içinde olması gereken bir konu da katma değeri daha yüksek olan ürünlere olan ürünlere, katma değeri daha yüksek olan piyasalara, katma değeri daha yüksek tedarik, üretim, pazarlama, finansman ve yönetim uygulamalarına kayma zorunluluğudur. İstikrarlı büyümenin yolu katma değer yaratmaktan diğer bir ifade ile katma değeri yüksek ürünleri üretmekten geçiyor.Girişimci sadece pazarlayabildiğini üretip satan ve dolayısıyla gözü sürekli olarak bir projektör gibi piyasaları tarayan kişi değil aynı zamanda sürekli olarak katma değerini artıran kişidir.
Ortaklık ve Türk girişimciliği
Ortaklık durumundaki işletmelerin büyük çoğunluğu, kurucudan çocuklara intikal eden aile şirketleridir.Aile dışından, biri biriyle akrabalık ve hemşerilik ilişkisi bulunmayan insanlar, sırf ekonomik çıkarları için bri araya gelip ortaklık kuramamaktadır.60 ve 70 li yıllardaki işçi şirketlerinin başarısız olmasının nedeni hemşerilik ilişkisini ekonomik çıkarlarının önünde tutmaları, sahipsizlik ve işi başlatan kişilerin yeterli girişimcilik niteliklerine sahip olmamalarıdır.Ortakların ortak şekilde girişimde bulunmasının ana nedeni, kendi kişisel ekoomik çıkarları olmalıdır.
Türk girişimciliğinde bilgilendirme ( Enformasyon )
Girişimcilik ile küçük ve orta işletmeler bazındaki en önemli darbogaz, alınan kararların nicelik ve itelik olarak yaterli bilgiye dayandırılamamasıdır.Bu işletmelerde yönetimin bilgi ihtiyacının karşılanamamasıdır.
Türk girişimciliğinin sorunlarına çözüm önerileri getirmek
Genellikle girişimcilerimizin vergi vermekte çok isteksiz davranmalarına karşılık sübvansiyon konusunda oldukça istekli oldukları bir gerçektir.Bu ise uzun vadede hem çalışanların motivasyonunu azaltmakta ham de ahlaki açıdan insanların bozulmasına yol açarak daha büyük sorunların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Türkiye’ de girişimcilik ve vergi sistemi
Vergi sadece bir gelir toplama aracı olarak değil, ekonomik ve sosyal sonuçları da dikkate alınarak değerlendirilmelidir.Güdülen vergi politikalarının bütçeye katkıları yanında, ekonomik etkinlik ve rekabet düzeni üzerindeki sonuçları da dikkate alınmalıdır.Ayrıca vergi sistemi bağımsız bir iş kurmayı özendirici bir nitelik taşımalıdır.
Türkiye’ deki işletmeleri büyüklüğüne göre tanımak
1 )Aile bireylerinin çalıştığı, ücretli işçinin istihdam edilmediği işletmeler
Esnekliği çok yüksektir.
Piyasalara girip doğrudan müşteri ile ilişki kuramamakta tüccarla karşı karşıya kalmaktadır.
Kooperatifleşme konsunda büyük bir potansiyel vardır.
2 )Küçük ve orta 1 – 9 personel
Çok fazla atıl kapasite mevcuttur.
Fason üretim sistemlerinin geliştirilmesi konusunda büyük bir potansiyele sahiptir.
3 )Küçük ve orta 10 – 49 personel
Yan sanayi olma konusundaki potansiyeli yüksektir.
JV ( ortak yatırım ) ve fason imalat konusunda ihracata yönlendirilebilir.
İşletme sahipleri işin başından kolay ayrılamaz.Vergi sigorta gibi işler için ayrılması sorun yaratır.
Büyüme tutukusu belirgindir.Bu tutkunun disipline edilmesi sürekliliği açısından önemlidir.
4 )Küçük ve orta 50 – 200 personel
İşletmelerde işletme performansı, kâr yanında, ihracat hacmi, katma değer, ödenen vergi miktarı gibi değişik alanları içerecek şekilde belirlenmelidir.
Mümkün olduğunca ihracata yönlendirilmelidir.
Savunma sanayine yan sanayi olma potansiyeli oldukça büyüktür.
Yabancı dil bilme ihtiyacını acil bir şekilde duymaktadır.
İşletmenin tanıtım faaliyetleri önem kazanmaktadır.
İşletme sahibi girişimci ve yönetici olarak zaman fukarası olmuştur.
Kurumsallaşmanın kaçınılmaz hale geldiği kritik büyüme aşaması da bu devrede ortaya çıkar.Bu konuda önlemler alınmalıdır.
Küçük ve orta sanayide başlıca sorunlar
Piyasalar olmak üzere çeşitli konularda bilgi eksikliği
Devlet bürokrasisindeki anti- girişimci iklim ve mevzuat tıkanıklıkları, gecikme, zaman kaybı gibi sorunlar
Girişimciliğin para sahipliğinden kabiliyet ve nitelikişi olması
Etkin bir sermaye piyasanın ve bankacılık sisteminin varlığı gereklidir.
Risk sermayesinin ülkemiz şartlarına uyarlanarak geliştirilmesi gerekir.
Girişimcilerimize finansman imkanları sağlanmalıdır.
Okullarda gençlerimize olumlu çekici bir girişimcilik imajı yaratılması gerekmektedir. Ü N İ T E 9
Girişimci kavramı :Girişimciliği toplumda değer kazandıran girişimcilerin maddi ve manevi statüsünü yükselten para kazanmak değil, ekonomik değerlerin yaratılmasıdır.
Türk girişimcisinin genel profili
1 )Girişimcilik, yöneticilik ve mülkiyetin işletme sahibinde bütünleşmesi :Tüm özelliklerin aynı kişide toplanması girişimciliğin darbogazıdır.Etkin bir sermaye piyasası ve bankacılık çok önemlidir.Risk sermayesi, risk kapitali girişimcilere fon sağlar.
2 )İşletme sahipliği ve girişimci :
Bir kişinin girişimci olabilmesi için,
Risk ve sorumluluk üstlenebilmesi
Dinamik bir kişilik
Yeniliklere açık olma
Büyüme tutkusu
KOBİ’ lerde İşletme sahibine yönelik özellikler
Küçük işletmelerde girişimci, işletme sahibi ve yönetici kimliğine teknisyen kimliği de eklenmektedir.
İşletme ile işletme sahipliği bütünleşmiştir.
İşletme sahibi fiilen çalışır veya doğrudan katkıda bulunur.
Aile bireyleri işletmede ileride yönetimi devralacakları umuduyla yetiştirilirler.
Personelle aradaki ilişki doğrudan ve kişiseldir.
3 )İşletme sahiplerinin teknik kökenli olması
Genelde girişimciler mühendis, teknisyen ve usta kökenlidir.İşin üretimi konusunda başarılı olmalarına rağmen, piyasaya yönelik olarak düşünme ve değerlendirme konusunda başarılı olamamaktadırlar.
4 )Türk girişimcisinde büyüme hırsı ve cesareti :
Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin büyüme sürecinde tuzaklara düşmemeleri için
Olayın tartılması, ölçülmesi, ayarlanması ve gerçekçi olmak gerekir.
İşletme sahibi kendini ve sınırlarını iyi tanımalıdır.
Büyüme rizikoyu azaltır ve dış etkilere karşı dirençli yapar.
Büyümenin ilk aşamasında küçük işletmelerde ürün farklılaştırmasına gitmek gerekir.
Büyümenin finansmanı borçla sağlanıyorsa ileride likidite sorunu çıkabilir.
İşletme büyüme kararlarını alırken
Yeni girilecek pazarların özellikleri
Hedef müşteri grubundaki değişiklikler
Yeni pazarlarda rekabet şartları
Finansman
Tedarik ve işgücü imkanları
Farklı büyüme evrelerinde tipik girişimci davranışları
a )Başlangıç evresi :Büyüme tutkusunun en fazla ve tuzağının en etkili olduğu dönemdir.Kâr etmek zorundadır.Tek fon kaynağı otofinansman olup, teknisyenlik önem kazanır.
b )Tutunma evresi :İşletme ayakları üzerinde durabilmektedir.Büyüme hazırlık ve hamlesi bu dönemde yapılır.
c )Büyüme evresi :Finansman ihtiyacı artar.Dışarıdan borç temin edebilir.Nitelik ve yapısal değişime ihtiyaç vardır.Girişimcilik ön plandadır.
d )Genişleme evresi :Profesyonel yöneticiye ihtiyaç vardır.Küçük işletmelerde bütçe, yönetim raporları ve muhasebe sistemi ihtiyacı doğar.Bu güne kadar ürüne yoğunlaşılmıştır.Ürün farklılaştırması ağırlık kazanır.
e )Olgunluk evresi :Kabuk değiştirme evresidir.Harcamaların kontrol altına alınması, verimlilik ve büyüme imkanları önem kazanır.İşletme sahibi aktif yönetimden ayrılır, yönetimin kontrolü ağırlık kazanır.Girişimcilikten çok yöneticilik önem kazanır.
Kurumsallaşma :Üst yönetimdeki bazı yetkilerin profesyonel yöneticiye bırakılmasına kurumsallaşma denir.
Büyüme ile kurumsallaşma ve profesyonel yönetici ihtiyacı artar.İşletmeler küçük sanayi olarak kurulur, çeşitli sorunları aşar orta büyüklüğe ulaşır.Orta büyüklüğün ömrü 30 senedir.Burası kritik noktadır.Kurumsallaşma ihtiyacı burada belirginleşir.İngiliz iktisatçı Alfred Marshall ‘’ Bir işletmeyi dede kurar, baba büyütür, oğul korur, torun sanat tarihi okur.’’ der.
200 yılını tamamlayanlar :Cağaloğlu Hamamı, Ali Muhittin Gıda Sanayi, Çukurova Gıda Sanayi
100 yılını aşanlar :Abdullah Efendi Lokantası, Güllüoğlu, Hacı Şakir, İskender Kebapcısı, Komili, Konyalı Lokantası, Kuru Kahveci Mehmet Efendi, Pera Palas, Tuzcuoğlu, Vefa Bozacısı
Aile şirketlerinin üstünlükleri
Uzun vadeli düşünür ve daha kârlı anlaşmalar yapabilirler.
İşe bağlılık daha çok olup, yönetim daha yumuşaktır.
Yönetim ile hissedarlar daha kolay bütünleşirler.
Sosyal sorumluluğu daha yüksektir.
Daha hızlı karar alırlar.
Aile şirketlerinin dezavantajları
Şirket ile aile menfaati çatışır.
Yöneticiler idareciliği ile değil aile ihtiyaçlarını karşılaması ile ölçülür.
Kâr disiplini yoktur.
Piyasa değişimine uyumda zorlandığından eski ürünler terk edilemez.
Ortak seçiminde akli değil, hissi davranır.
Girişimcilik konusunda yapılan araştırmalar
1961 yılında yapılan ilk araştırmada ( Arif Payaslıoğlu ) alınan sonuçlara göre işletme sahibini girişimci olmaya motive eden faktörler saptanmaya çalışılmıştır.ilk sırada bilgi ve deneyim, daha sonra çevre koşulları ( Piyasa, teknoloji, işgücü, toplumsal hareketlilik, sosyal değerler ) gelmektedir.% 97 si gerekli sermayeyi kendisi temin ettiğini söylemiştir.
1947 yılında Erdoğan Soral’ ın araştırmasında girişimcinin görevleri
İş alanındaki fırsat ve olanakları belirlemek
İş akışını planlamak
Örgütlenmeyi sağlamak
Teknolji seçimi
İş bölümünü sağlamak
Üretim ve fiyat stratejilerini belirlemek
Girişimi yönetmek
Milli Prodüktivite Merkezinin araştırmasına göre Anadolu girişimcisinin özellikleri
Dinamik girişimci sayısı azdır.
Aile şirketleri egemendir.
Şehrin yerlisi evli erkekler ağırlıkta olup, şirketler orta yaşlıdır.
Eğitim düzeyleri başarıda ölçü değildir.
Girişimci, yatırımcı ve yönetici özelliğini birlikte taşırlar.
Nesille düşünce yapısı değişmemektedir.
Tüm araştırmalardan çıkan sonuç türk girişimcisinin en olumlu yanı risk alabilmesidir.Olumsuz özelliği ise planlamayı sevmemesidir.Küçük ve orta işletmelerde yöneticilik ve sahiplik aynı kişide olması en büyük darboğazı oluşturur.Kurumsallaşamama en büyük sorunlardandır.Kesikli ve orta küçük işletme yapısı yaygındır. Ü N İ T E 10
Günümüz ekonomisinde meydana gelen değişimler :Küreselleşme, teknolojinin hızlı değişimi ile ürün ve hizmetlerin nitelikleri artmakta, bilgiye duyulan ihtiyaç artmakta ve tüketiciler mal ve hizmetleri bir çok ülke ve kültürden seçme imkanına sahiptir.
U.G. gündeme gelmesindeki etkili faktörler
Ülkeler arasındaki işbirliği ve tamamlayıcı stratejiler
Küçük ve orta boy işletmelerin dışa açılma faaliyetleri
Ortak girişimcilik faaliyetlerinin artması
Bilgi yönetimindeki gelişmeler
Teknoloji alanındaki hızlı gelişmeler
U.G. doğuran faktörler
2. Dünya savaşı sonrası üretim sürecindeki değişimler
İçsel üretimdeki değişimler
İhracattaki gelişmeler
Yabancı üretimdeki gelişmeler
Uluslararası faaliyetler kolaylaşmıştır.
Firmaların kurumsal yapısındaki gelişmeler
Girişimci şirket yöneticilerinin yeni firmalarla bağlantılı çalışma isteği
Ululararası girişimciliğin bağlı olduğu disiplinler :Ekonomi, finans, pazarlama, sosyoloji ve antropolojidir.
Uluslararası girişimcilik :Ulusal sınırları aşan ve kurumlara değer katan yenilikçi, üretken ve risk taşıyan faaliyetlerdir.
Uluslararası işletmecilik :Uluslararası alanda faaliyet gösteren şirketlerin kurulması ve yönetilmeleri konulularına ağırlık verir.
U.G. davranışını ve rekabeti etkileyen faktörler :Politik faktörler, Ekonomik faktörler, Farklı kültür yapıları, Farklı hükümet sistemleri, Farklı diller
U.G. faaliyetlerini etkileyen faktörler
Ülkelerin politik durumu ve hükümet yapıları
makro ekonomik şartları
para politikaları
ithalat düzenlemeleri
vergi yapıları
sosyal ve kültürel yapıları
alt yapı şartları
Uluslararası pazarlara giriş yöntemleri :İhracat, JV, Doğrudan yabancı yatırımlar, Lisans anlaşmaları
İhracat :En basit ve kolay yoludur.Mevcut sınırlarını ve piyasa potansiyellerini kaldırıp firmaya daha geniş bir alanda hareket imkanı sağlar.
Joint Venture :İki veya daha fazla işletmenin kaynaklarını birleştirerek üretken bir ekonomik faaliyeti gerçekleştirmek üzere bir birlik oluşturmalarına denir.Avantajları şunlardır.
Yerli işletmenin ülke ile ilgili bilgilerini paylaşır.
Siyasi avantajlar sağlar.
Maliyetler düşer.
Rakiplere teknolojik üstünlük sağlanır.
Pazarda rekabetçi üstünlük sağlanır.
Kaynaklara daha kolay ulaşılır.
Yeni pazarlara giriş kolaylaşır.
Doğrudan yabancı yatırım doğrudan yatırım yapmaya iten sebepler şunlardır.
Ticaretle ilgili kısıtlamalar.
Belirli mallarla ilgili tarifeler.
Belirli mallarla ilgili yasaklamalar.
Vergi avantajından yararlanmak
Düşük işgücü ücretlerinden yararlanmak
Pazarda hakimiyeti sağlamak
Ev sahibi ülkede prestij elde etmek
Lisans anlaşmaları :Lisans veren bir üretim sürecini , tekniğini, marka ve patentlerini belirli bir bedel karşılığında lisans alana satmaktır.
Dezavantajları
Anlaşma bitiminde lisans alan rakip haline gelir.
Teknoloji ve bilginin kolay aktarımı
Piyasaya aktif olarak girememek
Anlaşma şeklinin zorluğudur.
Uuslararası girişimcilik faaliyetleri
a )İş yapısının belirlenmesi
b )Pazarın ve tüketici yapısının belirlenmesi
c )Üretim ve dağıtım aşamalarının planlanması
d )Başka girişimlerle işbirliği
Başarılar dilerim.