Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 47
464 Mesajına 935 Kere Teşekkür Edlidi
:
Uluslararası Para Fonu Konu Özeti Uluslararası Para Fonu Konu Özeti
Uluslararası Para Fonu, II nci Dünya Savaşı sonrasında kurulmuş uluslararası bir ekonomik kuruluştur. Temel amacı, üye ülkelerin ödemeler bilançosu açıklarını azaltmada onlara yardımcı olmaktır. IMF'de sermaye çok önemli bir fonksiyona sahiptir. Ülkelerin sermayeye katılım payları olan kotalar, üyelerin oy güçlerini belirler, Fon'a katkılarına ve Fon'dan borçlanmalarına etki eder. Ülkelerin oy gücü, ülkelerin yönetimde etkinliklerin belirlenmesi açısından çok önemlidir. IMF'den kaynak isteyen üye ülkeler bazı şartları yerine getirmek durumundadırlar. Bunlardan en önemlileri, üye ülkenin uygulayacağı ekonomik programa ilişkin olarak IMF'ye bir niyet mektubu vermesi, IMF ile bir stand-by düzenlemesi yapması, kullanılacak imkanın taksitlendirilmesi, üye ülkenin uygulamalarının zaman içinde gözden geçirilmesidir. IMF elindeki mali kaynakları, Fon'un politikalarına uygun olarak talepte bulunan üyelerine tahsis ederek, onların karşılaştıkları ödemeler dengesi açıklarını finanse eder. Fon'dan borçlanma, bir ülkenin parasının diğer ülke parasıyla değiştirilmesi veya parası karşılığında diğer bir üye ülkenin parasının satın alınması şeklinde olur. IMF'den kaynak kullanımı, bir çeşit kredi kullanımı olmadığından, kredi yerine "imkan" veya "kolaylık" kelimeleri kullanılır. Bir üye ülke IMF kaynaklarını kullanmak istediğinde, bu imkan kadar kendi milli parasını ve bu miktarı içeren bir taahhütnameyi IMF'ye verir. Fon da, bu taahhüde karşılık üye ülkenin ihtiyaç duyduğu döviz cinsinden gerekli miktarı tahsis eder. IMF'ye üye ülkelerin IMF'den sağladıkları fonlar temelde üç ana hesaptan karşılanır. Bunlar, Genel Kaynaklar Hesabı, Özel Tahsisler Hesabı ve Özel Çekme Hakları Hesabı'dır. IMF'nin kredi dilim imkanları, Fon'un klasik kaynak kullanım mekanizmalarından en önemlisidir. Üyelerin kotaları ile sınırlı kalarak kullandıkları Fon kaynaklarına "normal çekme hakları" denir ve beş dilime ayrılır. Kredi dilimlerinden yararlanmak için IMF ile bir stand-by düzenlemesi (destekleme düzenlemesi) yapmak gerekir. Bu düzenleme, üye ülkelerin IMF ile anlaştığı konuları içeren karşılıklı bir taahhüttür. Üye ülkenin kotasının ilk dilimi dışında kalan ve bölüm içinde Fon'dan sağlanan imkanlara üst kredi dilimi politikası denir. Bu politika içinde kullanılan her üst kredi dilimi için IMF'nin ileri sürmüş olduğu şartlar giderek ağırlaşır. IMF'den üye ülkeler ayrıca, Petrol Kolaylığı, Genişletilmiş Fon Kolaylığı, Ek Finansman Kolaylığı, Genişletilmiş Kullanım Politikası, Gelişme Yolunda Ülkeler İçin Özel Kolaylıklar (Telafi Edici Olağanüstü Finansman Kolaylığı ve Tampon Stok Finansman Kolaylığı), Yapısal Uyum Kolaylığı, Güçlendirilmiş Yapısal Uyum Kolaylığı ve Sistemi Yapılandırma Kolaylık'larından imkan sağlayabilirler. Özel Çekme Hakları (SDR), IMF'nin yaratmış olduğu özel bir likiditedir. Fon'un normal çekme haklarından aynı olarak üyelere uluslararası rezerv sağlamak amacıyla 1970 yılında yaratılmıştır. SDR, hem bir "hesap birimi" ve hem de bir "uluslararası rezerv para"dır. SDR, ABD doları, Alman markı, Japon yeni, Fransız frangı ve İngiliz sterlini'nden oluşan bir sepete dayanır. IMF, her işgünü SDR'nin sepet içindeki paralara göre durumunu hesaplar. SDR, döviz satın alınması, mali yükümlülüklerin yerine getirilmesi, kredi açılması, kredi borçlarının ödenmesi, bağış, faiz ve diğer ödemelerin yapılması ve borç verilmesinde kullanılmaktadır. Türkiye, IMF'ye 1947 yılında katılmıştır. Günümüzde Fon'daki kotası 956 milyon SDR'dir. Türkiye Fon imkanlarından, rezerv dilimi pozisyonu, stand-by düzenlemesine bağlı olarak kredi dilimi imkanı, süresi uzatılmış düzenlemeye bağlı olarak genişletilmiş Fon Kolaylığı, Telafi Edici ve Olağanüstü Finansman Kolaylığı ile Petrol Kolaylığı'ndan yararlanabilir. Türkiye, 1961 yılında ilk IMF imkanını kullandığından sonra geçen sürede, Fon ile 16 adet stand-by düzenlemesi yapmıştır. Son stand-by düzenlemesi, Mart 1996'da fesh edilmiştir. 26 Haziran 1998'de IMF ile Yakın İzleme Programı uygulamasına gidilmiştir. Ancak IMF ile mali kaynak sağlamak için herhangi bir düzenleme yapılmadığı için kaynak sağlama konusunda başarıya ulaşılamamıştır. 22 Aralık 1999'da ise IMF ile Türkiye arasında 18. Anlaşma imzalanmıştır. IMF ile aynı tarihte kurulan Dünya Bankası, gelişmekte olan ülkelerin özellikle orta ve uzun vadeli kredi ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışır.