|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Yabancı Şairlerin Şiirleri Ünlü yabancı şairlerin şiirleri... |
| LinkBack | Seçenekler |
23.08.08, 07:57 | #12 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | İçe Kapanış İçe Kapanış Derdim: yeter, sakin ol, dinlen biraz artık; Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam, Siyah örtülere sardı şehri karanlık; Kimine huzur iner gökten kimine gam. Bırak, şehrin iğrenç kalabalığı gitsin, Yesin kamçısını hazzın sefil çümbüşte; Toplasın acı meyvesini nedametin Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle. Bak göğün balkonlarından, geçmiş seneler Eski zaman esvaplariyle eğilmişler; Hüzün yükseliyor, güleryüzle, sulardan. Seyret bir kemerde yorgun ölen güneşi Ve uzun bir kefen gibi doğuyu saran Geceyi dinle, yürüyen tatlı geceyi... Charles Baudelaire |
23.08.08, 08:00 | #13 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | İnsan ve Deniz İnsan ve Deniz Sen, hür adam,seveceksin denizi her zaman; Deniz aynandır senin, kendini seyredersin Bakarken, akıp giden dalgaların ardından. Sen de o kadar acı bir girdaba benzersin. Haz duyarsın sulardaki aksine dalmaktan; Gözlerinden, kollarından öpersin, ve kalbin Kendi derdini duyup avunur çoğu zaman, O azgın, o vahşi haykırışında denizin. Kendi aleminizdesiniz ikiniz de. Kimse bilmez, ey ruh, uçurumlarını senin; Sırlarınız daima,daima içinizde; Ey deniz, nerde senin iç hazinelerin? Ama işte gene de binlerce yıldan beri Cenkleşir durursunuz, duymadan acı, keder; Ne kadar seversiniz çırpınmayı,ölmeyi, Ey hırslarına gem vurulmayan kardeşler! Çeviri: Orhan Veli Charles Baudelaire |
23.08.08, 08:02 | #14 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Nice Kapanış Nice Kapanış Uslansana, acım benim, dinlenip dursana artık. Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte: Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık, Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de. Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık Hazzın, yavuz celladın kırbacına boyun eğmiş de Devşirmeye koyulmuş rezil bir şölende pişmanlık, Acım benim, elini elime ver; şöyle gel işte, Onlardan öteye. Geçmiş yılların, bir gör yakından, Sarktığını eski giysilerle gök balkonlarından; Hüznün gülümseyerek sudan yükseldiği yer yer; Güneşin bir kemerde durduğunu, can vereceği, Ve, Doğu'ya sürüklenen bir uzun kefene benzer, Gece'yi dinle, canım, ilerleyen güzel Gece'yi... Charles Baudelaire |
23.08.08, 08:03 | #15 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Saçlar Saçlar Ey dalga dalga omza kadar uzanan yele! Ey bukleler!İhmalle yüklü güzel kokular! Bu akşam loş odamı bu saçlarda uyuyan Hatıralarla -Ne haz! Ne gaşy!-doldurmak için Onları havada bir mendil gibi sallasam! Gevşeklik veren Asya ve yakıcı Afrika, Bütün bir uzak alem,kayıp,nerdeyse ölmüş, Ey kokular ormanı, yaşar derinliğinde! Müzik üstünde başka ruhlar yüzdüğü gibi Benim ruhum da yüzer senin kokun üstünde. Gideceğim öz dolu ağacın ve insanın İklim sıcaklığıyla baygın yattığı yere; Beni alıp götüren dalga olun, ey saçlar! Ey abanoz denizi,sende göz kamaştıran Bir yelken,kürek,alev ve direk rüyası var: Ses dolu bir liman ki orda durmadan içer Ruhum bol bol kokuyu,güneşi ve renkleri; Yaldız,hare içinde kayıp giden gemiler Ebedi sıcaklıkla pırıldayan bir göğü Kucaklamaya geniş kollarını açarlar. Sarhoşluğun aşıkı başımı daldırayım Bu siyah ummana ki öbür ummandan derin; Ve benim sallatıyla okşanan ince ruhum Yeniden bulsun sizi,ey verimli tembellik, Sonsuz sallanışları gül kokan işsizliğin! Sümbül saçlar,gerilmiş karanlıklar bayrağı, Bana veriyorsunuz çepçevre mavi göğü; Boğumlu örgünüzün tüylü kıyılarında Sıcakça mest olurum birbirine karışık Hindistan cevizi,mis,katarn kokulariyle Uzun zaman!boyuna!elim senin o ağır Yelene,yakut,inci,safir ekecek; Ta ki arzuma asla duygusuz kalmayasın Sen,rüyaya daldığım bir vaha,hatıranın Şarabını içtiğim bir testi değil misin? Charles Baudelaire |
23.08.08, 08:04 | #16 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Sonuç Sonuç Gönlüm rahat, çıktım dağın tepesine, Hastane, hapisane, araf, cehennem, Kent görünüyor tüm genişliğince, Çiçekler gibi açar tüm aykırılıkları. Boşuna gözyaşı dökmeye gitmezdim oraya, Sen de bilirsin, ey Şeytan, kırık umutlarımın anası; Kocamış bir kadının kocamış belalısı gibi Sarhoş olmak isterdim o koca orospuyla, Cehennem büyüsü gençleştirirdi beni. Sabah yataklarında uyu daha gönlün dilerse, Ağır, karanlık, nezleli, gönlün dilerse dolaş Altın işlemeli akşam perdelerinde, Seviyorum seni, rezil başkent! Orospular Ve haydutlar, sunduğunuz hazlar sonsuz, Yazık ki anlamaz bayağı inançsızlar... Çeviri: Tahsin Yücel Charles Baudelaire |
23.08.08, 08:05 | #17 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Takılar Takılar Çıplaktı sevgili ve bildiğinden gönlümü okşadığını Yalnız çın çın öten takılarını bırakmıştı üstünde, Zafer kazanmış havası veriyordu pahalı takıları Mores kölelerinin taktıkları mutlu günlerinde. Bu parıltılı metal ve taş dünyasının o dansettiğinde Çıkardıkları canlı mı canlı ve alaycı gürültüsü, Kendimden geçiriyor beni, seviyorum delicesine Sesi ışığa karıştıran nesnelerin görüntüsünü. Uzanmıştı, okşayıp sevmeye bırakmış kendini, Keyifle gülümsüyordu divanın üstünden Derin aş kıma, tatlı aşkıma deniz gibi, Yalıyarına yükselircesine ona doğru yükselen. Eğitilmiş kaplan gibi bana dikmişti gözlerini, Belirsiz ve düşçü bir havayla çalımlar atıyordu Ve şehvetperestlikle birleşen iç temizliği, Değişimlerine yeni bir çekicilik katıyordu; Kolu ve bacağı, baldırı ve kalçaları kaygan Yağ gibi, kuğununkiler gibiydi kıvrıntıları, Geçiyordu ışıltılı ve erinçli gözlerimin önünden Göbeği ve göğüsleri, üzüm bağımın o salkımları; İlerliyorlardı, kötülük meleklerinden daha tatlı, Ruhumun için e girdiği dinginliği bozmak için, Sessiz ve yalnız, üstünde oturduğu Billur kayasını rahatsız etmek için. Yeni bir resimde birleştiğini görüyordum sanki Antiop'un kalçalarıyla büstünü bir tüysüzün Kalçaları yüksekte kalmış, alçakta beli. Harikaydı bu yaban ve esmer tene sürülen düzgün! Yalnız bir yuva gibi, ölmeye boyun eğen Lamba odayı aydınlatıyordu, Her seferinde parıldayan bir iç geçirirken Amber renkli bu teni kan basıyordu! Charles Baudelaire |
23.08.08, 08:06 | #18 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Yabancı Yabancı Söyle, Anlaşılmaz adam, kimi seversin en çok, ananı mı, babanı mı bacını mı, yoksa kardeşini mi? " Ne anam, ne de babam var, ne bacım, ne de kardeşim." " Dostlarını mı?" " Anlamına bugüne kadar yabancı kaldığım bir söz kullandınız." " Yurdunu mu?" " Hangi enlemdedir bilmem." " Güzelliği mi?" " Tanrısal ve ölümsüz olsaydı, severdim kuşkusuz." " Altını mı?" " Siz Tanrı'ya nasıl kin beslerseniz, ben de ona öylesine kin beslerim." " Peki, neyi seversin öyleyse sen, olağanüstü yabancı?" " Bulutları severim... işte şu... şu geçip giden bulutları... eşsiz bulutları!" Çeviri: Tahsin Yücel Charles Baudelaire |
23.08.08, 08:07 | #19 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Yalnızın Şarabı Yalnızın Şarabı Seven kadının o garip bakışı var ya, Sere serpe yıkansın diye güzelliği Dalgalı ayın titrek göle gönderdiği Beyaz ışın gibi bize doğru kayar ya; Bir kumarbazın sonuncu para kesesi; Çapkıca bir öpücüğü sıska Adeline'in; Tıpkı uzak sesi gibi insan derdinin, Sinirlendirici, tatlı bir müzik sesi, Bütün bunlar değmez, derin şişe, senin Dindar ozanın susamış yüreği için Bağrında tuttuğun etkili balsılara; Umut, gençlik, yaşam boşaltısın içlere, - Ve onur, hazine bütün dilencilere, Ki bizi yengin ve eş kılar Tanrılara! Charles Baudelaire |
23.08.08, 08:08 | #20 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Yokluğun Tadı Yokluğun Tadı Acılı ruh, didinmeye düşkün eskiden, Umut, ki mahmuzu can katardı çabana, Artık sürücün olmaz! Utançsız yatsana Kocamış at, her engele takılıp giden. Katlan, yürek; ağır uykuna dal şimdiden. Yenilmiş , bitkin ruh! Koca serseri, sana Artık ne uğraşıdan tat var, ne sevgiden; Kalsın flüt iç çekişten, boru ezgiden! Zevkler, ilişmeyin bir küskün, bezmiş cana! Canım ilkyazın kokusu gitti yabana! Zamandır her dakika beni yutup yiyen Sonsuz kar donmuş bir gövdeyi sararcana; Yukardan baktığım yeryuvarlağı bana Bir sığınak göstersin istemem yeniden. Çığ, götürür müsün düştügünde beni sen? Charles Baudelaire |
Tags |
baudelaire, charles, charles baudelaire, charles baudelaire şiirleri, siirleri |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Charles Laughton Biyografisi - Charles Laughton Kimdir - Charles Laughton Hayatı | İpek | Yabancı Sinema Sanatçılarının Hayatı ( Biyografileri ) | 0 | 02.01.11 21:38 |
Charles Baudelaire Hayatı ( Biyografisi ) | Deniz | Yabancı Edebiyatçıların Hayatı(Biyografisi) | 1 | 07.10.10 04:11 |
Charles Cros Şiirleri - Şair Charles Cros Şiirleri | Josephine | Yabancı Şairlerin Şiirleri | 0 | 04.10.10 03:58 |
Charles Aznavour Biyografisi,Charles Aznavour Hayatı,Charles Aznavour Kimdir? | Esra | Yabancı Şarkıcıların Hayatları ( Biyografileri ) | 0 | 11.07.09 19:35 |
Charles Messier Biyografisi,Charles Messier Hayatı,Charles Messier Kimdir? | İpek | Yabancı Bilim Adamlarının Hayatı | 0 | 24.06.09 13:31 |