tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > EĞİTİM ve ÖĞRETİM > Dersler/Ödevler > Türkçe-Edebiyat-Dil Bilgisi
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Türkçe-Edebiyat-Dil Bilgisi Türkçe ödevleri,Edebiyat ödevleri,Dil Bilgisi ödevleri...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Pir Sultan Abdal
Konudaki Cevap Sayısı
0
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
1241

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 13.03.08, 03:11   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Gamma Üye
 
Kedi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 3.713
Konular: 3171
Puan Grafiği
Rep Puanı:3699
Rep Gücü:56
RD:Kedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 45
128 Mesajına 262 Kere Teşekkür Edlidi
:
Wink Pir Sultan Abdal

PİR SULTAN ABDAL


Hayatı ve Şiirleri

16'ncı yüzyılda yaşadı. Hakkında fazla bilgi yok. Asıl adı Haydar. yaşamının büyük bölümü Banaz köyünde geçti. 16'ncı yüzyılın ikinci yarısında Sivas çevresinde boy gösteren Alevi-Bektaşi kökenli ve İran yanlısı mezhep olaylarına karıştı. Sivas Beylerbeyi Deli Hızır Paşa, Pir Sultan'ı astırdı. Ölümümün, 1547-1551 ya da 1587-1590 arasındaki bir tarih olduğu sanılıyor. Çeşitli araştırmalarda 6 ayrı Pir Sultan kimliğine değinilir. Sırasıyla, Çorum yöresinden olup bir süre Ankara'da Hasan Dede tekkesinde kalan Pir Sultan'ım Haydar, aruzla şiirler yazan Pir Sultan, Divriği yöresinde yetişen ve asıl adı Halil İbrahim olan Pir Sultan Abdal, 18'inci yüzyılın ikinci yarısı ile 19'uncu yüzyılın başında yaşamış olan Abdal Pir Sultan, 16'ncı yüzyıl sonu ile 17'nci yüzyıl başında yaşayan ve Pir Sultan'ın asılmasıyla ilgili deyişleri söyleyen Pir Sultan Abdal. ve son olarak menkıbeleşmiş yaşamıyla tanınan, Hızır Paşa'nın astığı kabul edilen 16'ncı yüzyıl şairi Banazlı Pir Sultan Abdal. Halk edebiyatı araştırmacıları, gerçek Pir Sultan Abdal olarak Banazlıyı kabul eder. Pir Sultan Abdal, Alevi gelenekleri ve tarikat içinde yetişti. Hayati (Şah İsmail), Kul Hüseyin ve Kul Himmet'ten etkilendi. Şiirlerinde duru ve yalın bir kullandı. Ana konuları, aşk, tasavvuf ve kavgadır. Tekke ve tasavvufun kalıplarını aşıp geniş bir halk kesimine seslenebildi. Medrese öğrenimi görmediği için, diğer bazı halk şairlerinin tersine, Divan Edebiyatı'ndan hiç etkilemedi. Saaddin Nüzhet Ergun, Abdülbaki Gölpınarlı, Pertev Naili Boratav, Cevdet Kudret, Cahit Öztelli, Sabahattin Eyuboğlu, Mehmet Fuad, Ohan Ural, Mehmet Bayrak ve Erol Toy'un Pir Sultan Abdal araştırma ve kitapları var.



Ötme Bülbül

Ötme bülbül ötme şen değil bağım
Dost senin derdinden ben yana yana
Tükendi fitilim eridi yağım
Dost senin derdinden ben yana yana

Deryadan bölünmüş sellere döndüm
Ateşi kararmış küllere döndüm
Vakitsiz açılmış güllere döndüm
Dost senin derdinden ben yana yana

Haberin duyarsın peyikler ile
Yaramı sarsınlar şehidler ile
Kırk yıl dağda gezdim geyikler ile
Dost senin derdinden ben yana yana

Abdal Pir Sultan'ım, doldum eksildim
Yemeden içmeden sudan kesildim
Zülfün kemendine kondum asıldım
Dost senin derdinden ben yana yana



Ötme bülbül ötme

Ötme bülbül ötme şen değil bağım
Dost senin derdinden ben yana yana
Tükendi fitilim eridi yağım
Dost senin derdinden ben yana yana

Deryadan bölünmüş sellere döndüm
Ateşi kararmış küllere döndüm
Vakitsiz açılmış güllere döndüm
Dost senin derdinden ben yana yana

Haberin duyarsın peyikler ile
Yaramı sarsınlar şehidler ile
Kırk yıl dağda gezdim geyikler ile
Dost senin derdinden ben yana yana

Abdal Pir Sultan'ım, doldum eksildim
Yemeden içmeden sudan kesildim
Zülfün kemendine kondum asıldım
Dost senin derdinden ben yana yana



Bende bu yayladan şaha giderim

Karşıdan görünen ne güzel yayla
Bir dem süremedin giderim böyle
Ala gözlü pirim sen himmet eyle
Ben de bu yayladan şaha giderim

Eğer göverüben bostan olursam
Şu halkın diline destan olursam
Kara toprak senden üstün olursam
Ben de bu yayladan şaha giderim

Bir bölük turnaya sökün dediler
Yürekteki derdi dökün dediler
Yayladan ötesi yakın dediler
Ben de bu yayladan şaha giderim

Dost elinden dolu içmiş deliyim
Üstü kan köpüklü meşe seliyim
Ben bir yol oğluyum yol sefiliyim
Ben de bu yayladan şaha giderim

Alınmış abdestim aldırırlarsa
Kılınmış namazın kıldırırlarsa
Sizde şah diyeni öldürürlerse
Ben de bu yayladan şaha giderim

Pir Sultan Abdal´ım dünya durulmaz
Gitti giden ömür geri dönülmez
Gözlerim de şah yolundan ayrılmaz
Ben de bu yayladan şaha gider



Dostun bir gülü yaralar beni

Şu Kanlı Zalımın Ettiyi İşler
Garip Bülbül Gibi Beni Zareyler
Yağmur Gibi Yağar Taşlar Başıma
İllede Dostun Bir Fiskesi Yaralar Beni Beni Beni
Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni

Dar Günümde Dustum Düşmanı Beli Oldu
Bir Derdim Var İdi Şimdi El Oldu
Ecel Fermanı Boymuna Takıldı
Gerek Vura Gerek Asa lar Beni Beni Beni
Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni

Pir Sultan Abdalım Can Göye Almaz
Haktan Emir Olmasa ı Rahmet Yağmaz
Şu Ellerin Taşı Bana Hiç Degmez
İllede Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni Beni
Can Beni Beni Beni Dost Beni Beni Beni.



Başlıksız

Varıp yoldaş olma sen uğursuza
Komşu olma namussuza arsıza
Sabah selâmını verme pîrsize
Adamın başına belâ getirir

Muhib yolldaş olma kalleş yâr ile
O yâr da durmadı bir ikrar ile
Sakın sohbet etme münkir kör ile
Altının adını pula getirir

PİR SULTAN ABDAL'ım derdim ziyade
İçilirmi yârsız yad ile bade
Yâr odur ahrette şefaat ede
Sadık yâr insanı yola getirir.


Bir Güzelin Aşığıyım

Bir güzelin aşığıyım erenler
Onun için taşa tutar el beni
Gündüz hayalimde gece düşümde
Kumdan kuma savuruyor yel beni

Al gül olsam al gerdana takılsam
Kemer olsam ince bele sarılsam
Köle olsam pazarlarda satılsam
Yarim deyi al sinene sar beni

Abdal Pir Sultan'ım gamzeler oktur
Hezaran sinemde yaralar çoktur
Benim senden özge sevdiğim yoktur
İnanmazsan git Allah'a sor beni


Bin Cefalar Etsen Almam Üstüme

Bin cefâlar etsen almam üstüme
Gayet şirin geldi dillerin dostum
Varıp yad ellere meyil verirsen
Kış ola bağlana yolların dostum

İlâhi onmaya yardan ayıran
Bahçede bülbüller ötüyor uyan
Kula gölge olsa Allah’a ayan
Senden ayrılalı gülmedim dostum

Pir Sultan Abdal’ım gülüm dermişler
Bu şirin canıma nasıl kıymışlar
İster isem dünya malın vermişler
Sensiz dünya malın neylerim dostum


Nefes

Güzel aşık cevrimizi
Çekemezsin demedimmi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedimmi

Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedimmi

Pir sultan ALİ şahımız
Hakka ulaşır ahımız
Oniki imam katarımız
Uyamazsın demedimmi


Dağlar

Ey benim divane gönlüm
Dağlara düştüm yalınız
Bu cefayı kendi özüm
Pek mail gördüm yalınız

Dağlar var dağlardan yüce
Dağmı dayanır bu güce
Derdimi üç gün üç gece
Söylerim bitmez yalınız

Şah'ın ayağına varsam
Hayırlı gülbengin alsam
Kızılırmağa gark olsam
Çağlasam aksam yalınız

Pir Sultanım ey erenler
Erine niyaz edenler
Üçler, kırklar, yediler
Mürvete geldim yalınız


Derdim Çoktur

Derdim çoktur hangisine yanayım
Yine tazalendi yürek yarası
Ben bu derde kande derman bulayım
Meğer Şah elinden ola çaresi

Efendim efendim benim efendim
Benim bu derdime derman efendim

Türlü donlar giyer gülden naziktir
Bülbül cevreyleme güle yazıktır
Çok hasretlik çektim bağrım eziktir
Güle güle gelir canlar paresi

Benim uzun boylu servi çınarım
Yüreğime bir od düştü yanarım
Kıblem sensin yüzüm sana dönerim
Mihrabımdır kaşlarının arası

Didar ile muhabbete doyulmaz
Muhabbetten kaçan insan sayılmaz
Münkir üflemekle çırağ söyünmez
Tutuşunca yanar aşkın çırası

Pir Sultan'ım katı yüksek uçarsın
Selamsız sabahsız gelir geeçersin
Dilber muhabbetten niçin kaçarsın
Böyle midir ilimizin töresi


Nasıl Yar Diyeyim

Nasıl yar diyeyim ben böyle yare
Mecnun edip çöle saldıktan sonra
Alemin bağında bülbüller öter
Giden benim gülüm solduktan sonra

Coşkun sular gibi çağlamayan yar
Gönlünü gönlüme bağlamayan yar
Benim şu halime ağlamayan yar
Daha ağlamasın öldükten sonra

PİR SULTAN ABDAL'ım sürem bu yolu
İnsanın kamili olmuşam kulu
İster yağmur yağsın isterse dolu
Gidem ben ummana daldıktan sonra


Dönen Dönsün

Koyun beni hak aşkına yanayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Kadılar müftüler fetva yazarsa
İşte kement işte boynum asarsa
İşte hançer işte başım keserse
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Bir gün mahşer olur divan kurulur
Suçlu suçsuz varsa orda bulunur
Piri olmayanlar anda bilinir
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

PİR SULTAN'ım arşa çıkar ünümüz
O da bizim ulumuzdur pirimiz
Hakka teslim olsun garip canımız
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan


Gafil Gezme Şaşkın

Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Yalan dünya senin olsa ne fayda
Akibet alırlar tatlı canın
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda

Söylersin de söz içinde şaşmazsın
Helâli haramı yersin seçmezsin
Nasibin kesilir de sular içmezsin
Akar çaylar senin olsa ne fayda

Söylersin de el içinde sözün var
Yeler çalışırsın oğlun kızın var
Bu dünyada üç beş arşın bezin var
Bedestenler senin olsa ne fayda

Bir gün alır götürürler evinden
Hakk'ın kelâmını koyma dilinden
Kurtulaman Ezrail'in elinden
Dünya dolu malın olsa ne fayda

Pir Sultan Abdal'ım çıktık oturduk
Kaza lokmasını burda yetirdik
Dünya bizim diye çektik getirdik
Yalan dünya bizim olsa ne fayda


Geçti Dost Kervanı

Şu karşı yaylada göç katar katar
Bir güzel sevdası gözümde tüter
Bu ayrılık bize ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni

Şu benim sevdiğim başta oturur
Bir güzelin derdi beni bitirir
Bu ayrılık bize ölüm getirir
Geçti dost kervanı eyleme beni

Pir Sultan Abdal'ım kalkın aşalım
Aşıp yüce dağı engin düşelim
Çok nimetin yedik helallaşalım
Geçti dost kervanı eyleme beni


Kul Olayım Kalem Tutan Eline

Kul olayım kalem tutan eline
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz
Şekerler ezeyim şirin diline
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

Allahı seversen kâtip böyle yaz
Dün ü gün ol şah'a eylerim niyaz
Umarım yıkılır şu kanlı Sivas
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

Sivas illerinde sazım çalınır
Çamlı beller bölük bölük bölünür
Ben dosttan ayrıldım bağrım delinir
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

Münafıkın her dediği oluyor
Gül benzimiz sararuban soluyor
Gidi Mervan sâd oluban gülüyor
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz

Pir Sultan Abdal'ım ey Hızır Paşa
Gör ki neler gelir sağ olan başa
Hasret koydu bizi kavim kardaşa
Kâtip ahvalimi şah'a böyle yaz


ALINTIDIR.
--------------Tualimforum İmzam--------------
Boşverdim
Kedi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
abdal, pir, sultan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Eyüp Sultan Biyografisi,Eyüp Sultan Hayatı,Eyüp Sultan Yaşamı,Eyüb Sultan Kimdir? İpek Sahabeler - Evliyalar - İslam Alimleri 2 20.06.16 17:11
Şah Sultan Biyografisi - Şah Sultan Kimdir - Şah Sultan Hayatı - Şah Sultan Yaşamı Kartal Tarih 0 25.01.13 05:14
Muhammedin Düğünü - Pir Sultan Abdal Muhammedin Düğünü EZEL Dini Şiirler-İlahiler 0 07.08.11 23:21
Pir Sultan Abdal Şiirleri Sevda Türk Şairlerin Şiirleri 13 28.02.08 13:43
Pir Sultan Abdal Hayatı ( Biyografisi ) Deniz Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) 0 04.02.08 17:56


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:52 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2