10.02.08, 15:44 | #32 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Metal Metal Pencerede kedi yalnızlığı Metal bir ay fener Böyle gecelerde yağmurun sesi Kağıt hışırtısına benzer Işık yıllarının karanlık hızında Yedi askı daha asılı yıldızlara Takıyorum kulaklıklarımı Dalmaya ve uçmaya hazır İki kişi olarak Bölündüğüm yerde Hard'n'heavy slowları Yer değiştiriyor içimde bütün kişilikler Tek başıma oynadığım çin ruleti Bir jeton, bir zıpkın Aynı anda işliyor Kaatil ile maktul arasındaki en kısa yol Kalkış takımları infilak ediyor Dans bittiğinde birimiz ölecek Büyük plato bildiriyor koşulları: Tek kişilik düello bir metal tango! Murathan Mungan |
10.02.08, 15:45 | #33 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Mırıldandıklarım Mırıldandıklarım Kırdın mı incittin mi birilerini Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler. Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda? Yeniden düşünmeliyim Dostluklarımı, ilişkilerimi Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı Yitirdim mi yoksa masumiyetimi? Borçlarımı ödedim mi? Doğru seçtim mi soruların fiillerini? Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış, giysilerim ütülü, odam düzenli mi? Geri verdim mi aldıklarımı: Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları, Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi? Yokladım mı duygularımı Hala sevebiliyor muyum insanları? Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma ovmalı umutları Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar Gece telefonları, ıssız konuşmalar Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey O kadar çok anlattım ki Kendime kaldım anlatmaktan... Bunaldım kendisiyle boğuşmasını Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan, Ofset duyarlılıklardan Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum "içtenliğin" ya da "dünya görüşünün" kirletmediği Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları vitrin camlarına yansıyan yüzlerde Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar Hala bir umut var mıdır Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde Ne çıkmaz sokaktayım ne de mutsuz Sadece rüzgarlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim senin ve benim, yani bizim için... Murathan Mungan |
10.02.08, 15:46 | #34 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Parçalar Parçalar Parçasından anladığımız filmler Parçasından anladığımız bütünler Parçasından anladığımız hayat Yaşanmaz, ertelenir Şimdiki zaman parçalar Gelecek hafta, pek yakında Sinemayla ilk tutkunluk ilişkimiz Parçaları birleştirip, kurduğumuz gelecek Sinemayla ilk tutkunluk ilişkimiz Parçaların yarattığı merakı gidermek Parçalarla süreklilik sağlanan Seyre açılmış başka hayatlar Olasılıklar, tuzaklar Ya da var sandığımız bütünlük Uğruna inançlar, ilkeler, değerler, aşklar Zamanla parçalanırlar Beyaz perdeden geçerek çıktığımız sokaklar Çıkmadıkça sandıklarımızdan Kendimize yazdığımız serüven Ve çocukluğumuzdan beri Bizi bir yerlerde beklediğini sandığımız O muhteşem sahneler Düşeriz gözümüzdeki kendimizden Sıyrılır tüller, düşler, dumanlar İçindeki kendimiz Üzerimizden Boşuna ararız bu sokaklardan İçinde olmamız gereken fotoğrafları Sinemalar hepimizi kandırdı! Uzun bir bekleyişten sonra Eşiğine vardığımız, Umduğumuz, Bulamadığımız, 'Tam da parçasında gösterdiler ama, filmin kendinde yoktu' dediğimiz anlar Belki sahiden kırpılmış Belki de hiç olmamış Uçucu, bulanık tasarımlar Aynı eşikte durduğumuz insanlar Bazen ayrı sokaklara çıkar. Gözleri bağlı geçtik şimdiki zamanları Bağı çözülmüş gözler geriye baktığında Anlar anlamı bilinmeden, değeri verilmeden yaşananları Yok mudur herkesin hayatında Bir kaç yitik sayfa, birkaç zaman parçası İşte onlar toparlanır bir gün Çıkar yol ağzında karşınıza Tutuklar bizi anılar, sorgular, geçen zaman Bir intikam gibi bulur yerini!!! Filmlerde kopukluk sandığımız boşluklar Her seferinde yanından geçtiniz, Görmemiştiniz çünkü derinde Unuttunuz zamanın ellerini. Yalnız perdede yaşanır İki saate sığdırılan hayatlar. Oysa ayrıntıların bilgisine sahip oldukça, Açar bize sırlarını hayat Bölünüp parçalanmış ilişkileri kimlikler, serüvenler Herşey yerleşir yerli yerine Anlaşılır olur Bir zamanlar anlamadan seyrettiğimiz filmler. Beyaz perdenin iki boyutlu kareleri Dağılır sokağın prizmasında Aldanışlar, ihanetler, yanılgılar Yani melodramı hazırlayan bütün tuzaklar Oysa pusuda! Yaşamın omurgası dağılmış kurgusunda Kırılır som hayaller, Kırılır yüreği bütün tutan fanus Kör filmlerden kalma gözlerimiz Alışır çiğ ışığa Bir zamanlar başka türlü çarpan kalbimiz Salonların delinmiş karanlığında Çürümüş koza Değerinden eksiğine bozdurulmuş düşlerden Yalnızca bir dövme gül kalır geriye Dağılmış parçalarını arar Bir Geçmiş Zaman tanımı olan Bütünlüğümüz Bozgunlarla sağlamlaşır Ütopya Kalesi Dağılmış parçaları bütünler, Yeni zamanların gümrüğünde Yol ayrımını doğru bilenler Hiçbir aşk ve macera tanrısı Yola çıktığı gibi dönmez geriye Kabuk bağlar yüzümüzdeki gölgeler Unutarak ve vedalaşarak geçilen durakların Birinde inmemiz gerekir Bindiğimiz düşlerden! Hayat belki başka biri yapar bizi Bir melodram öğesi olarak Umudun da, umutsuzluğun da aşıldığı O altın dengede Biliriz içimizdeki avdan yorgun dönen akşamlar Ne kadar bütünlese de Parçalar Murathan Mungan |
10.02.08, 15:47 | #35 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Peynir Tenekesi Peynir Tenekesi Nasır bağlamış elleri Yüreğinin kapısını yıllarca Kapalı tuta tuta Yağmur öncesi bir buluta gizlenmiş Unutmuş olsa gerek Zorludur, öç alır pişmanlığın elleri Getirir kör insanı bilmediği bir hududa Murathan Mungan |
10.02.08, 15:48 | #36 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Sis Çanları Sis Çanları Ağır yol, uzak yapılar Yaklaşmak için yaklaşık tanımlar Onlarla çıktık yola Yollarda kaldık Sis bastı her yanı Tutukluk çeken silahlar gibi Sözcükler, fısıltılar, mırıldanışlar Eksilerek vardık bir yapıya O mu, değil mi? Kim bilebilir şimdi Kılavuzlar şehit Şehitler hain Gözlerimiz karanlık bir pusuda Çoğumuz büyümüş, kimimiz ölmüş Kendimiz bile tanıdık değiliz artık Gözümüzden silinen düşün sabahında Önümüzde açılan yeni bir uzay Şimdiki Zamana ait bomboş ve ölü anlar Ne başka yer ne başka zaman Bizler için hala biryerlerde çalınan Sis çanları var Belki bir gün buluşur diye Aynı ormanda kaybolan çocuklar Murathan Mungan |
10.02.08, 15:49 | #37 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Sizden Saklı Sizden Saklı Gelmediniz, ben hep sizi bekledim Eksilen yanlarımla Sizden saklı eskidim. Her şeyden önce aşk verilmiş bir sözdü benim için Gün, ay, saat, hafta; takvimişi zaman yani Aldıkça dönemeçleri değişmedi hiçbir şey Yalnızca ufuklar yeniledim Kaç aşktan oluşmuş bir şeydi aşk Her sevgiliyle biraz daha Biraz daha sizden saklı eskidim. Murathan Mungan |
10.02.08, 15:50 | #38 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Söyle Bana Söyle Bana Her takvime üç beş ömür Bahtımızın bilmecesini bölüştürdük Çabuk düşen yapraklara Her sey niye bu kadar çok zaman alıyor? niye? Ne çabuk geldik Bu soruyu derin bir iç sızısıyla soracak yaşa Ölüm karşısında kazanılabakış derinliği Niye yitirildi yaşamda? Eski bir fotoğrafa bakıyordum Bu sorular beni yokladığında Fotoğrafta sen de varsın Bak ve söyle bana Murathan Mungan |
10.02.08, 15:50 | #39 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Sudra Gömlekleri Sudra Gömlekleri Sudra gömlekleri içindeyim Zaman tanrı hem erkek hem kadın Amcamoğlu beni bul Mahpus değilim Bir mahpusun saydığı günlerdeyim Dağlanmış dövmelerim okunmaz etmiş izlerimi Yittim ben, bilmiyorum nerdeyim İkindiyle akşam arasında Ne kadar taşıyabilir tebdilim beni Ben ki reddettim Mahpus, casus ve katilken Yıkanmamışların takdirini İçimi öldürüyorum. kazıyorum içimi Çoğalmasın diye ötekilerim Çoğalmasın diye parçalandığı yerde Kaldı bedenim Gövdemi çoktan aştı gitti gövdemin tarihi Geçilmez yerinde karanlığın Başkasını denedim Bazen ıslığım çalınıyor kulaklarıma, bazen gelirken Düşündüğüm kelimeler Maden ocakları hatırlıyorum, demirci körükleri, kaçarken Değiştirdiğim sayısız kan, bir her konaklama yerinde Ödediğim defterler İçime attığım taşlar tıkadı sarnıcımı Tuzun ve kirecin şerbeti dindi Kuzey defterleri güney rüzgarları arasında Mühürlü mektuplar taşıdım Bozgun zamanlarının çarşılarında dağıldı Başka bir kader için sakladığım kıymetler Ey benim ateşler kitabındaki babam Nerde sazımın mızrabı Nerde kehribarım Amcamoğlu beni bul Gidemem, bu yıl güney Zaman tanrı Zurvanic Beni de ezberine aldı Resimde ellerin örtülü olması Kaderin Esrarengiz karakterini simgeler Denedim kabartmaların hacminden öteye açılan bütün imkanlarını Ne yapsam gölgede kalıyordu Hem Hürmüz hem Ahriman Kendime dönecek bütün zamanı kılcala daraltmıştı Taşıl katmanlar Şimdiyse boşluğundayım Bir büyük kabartmanın Örtülü ellerin arkasında Gömleğimi ilikleyen kopça Gövdeme yazılan esrar Karışır yazının gövdesine Başkaları okudukça Amcamoğlu buradayım Otların gürültüsüne, taşların tarihine bak Mezopotamyadayım.. Murathan Mungan |
10.02.08, 15:52 | #40 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Tılsım ve Kum Tılsım ve Kum İçimdeki hayvanın suya indiği saatler Tılsım ve kum Gümüş kadar çıplak Altın kadar bulanık Sükut ve konuşmak Ve olmamış şeyleri hatırlamak Hatıra diye İçimdeki hayvanın suya indiği saatler Dışındaki derin uyku Dile kaçtım Cinnetinden, cehenneminden Dile geçtim Dile gelmezken Uykudayken söylediklerim Kum söndü Tılsımla dindim Murathan Mungan |
Tags |
mungan, murathan, murathan mungan, murathan mungan seçme şiirler, murathan mungan seçme şiirleri, murathan mungan tüm şiirleri, murathan mungan şiir, murathan mungan şiirleri, siirleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Murathan Munganın Aşk Şiirleri | Melodi | Aşk ve Sevgi Şiirleri | 0 | 09.02.14 15:50 |
Üç Aynalı Kırk Oda - Murathan Mungan | SERDEM | Yeni Çıkan Kitaplar-Kitap Tanıtımı | 0 | 16.01.10 10:47 |
Murathan Mungan Biyografisi,Murathan Mungan Hayatı | Sude | Türk Edebiyatçıların Hayatı ( Biyografisi ) | 0 | 13.06.09 22:32 |
Murathan Mungan - Aşk Yeniden | ÇisiL | Aşk ve Sevgi Şiirleri | 0 | 14.07.08 05:35 |
Murathan Mungan Hayatı ( Biyografisi ) | Deniz | Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) | 0 | 04.02.08 16:59 |