|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Türk Şairlerin Şiirleri Ünlü Türk Şairlerinin şiirleri... |
| LinkBack | Seçenekler |
10.02.08, 15:06 | #2 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Affedilmeyen Affedilmeyen Puhu, biyografi çağı Can çekişmenin grameri Varlığın kıstırıldığı sözcükler Hayatını yazsın herkez Tedavüldeki jestler bizi almıyor Karartmayı çalışıyor bürokratik felcin ara dolguları Çok tanrılı görüştü yapıcıları Ne yaptınız Arkhont atum alizeler Ayrıntıların cinnetiyle yoğunlaşan batakta Gündeliğin kiri Üstüpüye silin şiirlerinizi Çığlıklarınızı törpüleyen metal dünya Ne tanrı istiyorsunuz ne patron Görüntü yapıcıları Kanla geçirdiler ellerine bütün iktidarları Kanla alınsın ellerinden Çekinmeyin vahşetin estetiğinden Vardığımız yerde iki şey kaldı geriye Bir intikam bir de affedilmeyen Murathan Mungan |
10.02.08, 15:12 | #3 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Alacanım Alacanım Ah, nerede benim altından avaze sesim! Yankısı bir duvara gömülmüş testide kaldı Avaze sesim! Şimdi başkalarının kalplerinde yankılanan Bir zamanlar içinden geçtigim aşklardı Feryattan kimseler ölmez, denirken Duvarlardan geçtim Artık kimseyi sevemez aşktan ölmüş yürek, derlerdi Şimdi kulagını dayadıgın duvarda inleyen testi Bir zamanlar feryatlarda unuttugum avaze sesim! Alacanım Mil yeşili gözlerin Dindirdi gözlerimi Kaç körü birden öldürdün bende Mahsur kaldım, eksik oldum, kapına düştüm Ben yandıkça Ezber ettin ayazın demirini Alacanım, İndi mi gögsüne heves? Hangi duvarın halısında Gördün, bildin, vurdun beni Kaç ormandan geçti Içinde kayboldugumuz o büyük takip Içimizde bunca gurbet dururken Yol ettik uzaktaki sılayı Şimdi buradayız Kanlar içinde Alacanım İndi mi gögsüne heves? Etimdeki eksik yangın, sindi yüregim Seyreldi tenim sahtiyan tarih Mahsur kaldım, meçhul oldum, şehit düştüm, Alacanım, İndi mi gögsüne heves? Alacanım, Rahat et, ben gölgene ilişeyim Her belanı ben göreyim Yüregimi ihbar et, Bana bir uçurum ver, gideyim Alacanım İndi mi gögsüne heves? Biliyorsun adımn kıblesini Bir meşhur hafızla, meşhur bir şehvet Alacanım, Şuramda sinsi bir sızı Gel öldügümü farz et Senden gelen her harabe Canımdan uçurdugum şahin Pençesinde kaldı bilegim, yazım, harflerim Bir yanım onla uçtu, sende kaldı, ben bittim Alacanım, İndi mi gögsüne heves? Alacanım, Yakılmış bir köyün adıydı adın Görmedi kimse İçinde bende yandım O gün bugün kalbimin dogusunda tüten duman Nerede olursan ol gögündeyim kanlı tarih her zaman Mardin’im, Midyat’ım Ah benim altından avaze sesim Kardeşlerimdi ölen de, öldüren de Aranızdaki duvarda Gömülü kaldım Etimden uçurduğum uçurum Meşhurdum, meçhuldüm, mahsurdum Bir hafızken eskiden Mecnun kaldım şimdi Aşktan, senden, kendimden N’olur sevmeden öldürme beni Alacanım, Söyle, indi mi göğsüne heves? Murathan Mungan |
10.02.08, 15:13 | #4 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Armalar Armalar Bazı sözler karanlıkta söylenir Bazı sözler hiçbir zaman Karşı karşıya kaldığımız armalardır Yüzümüzü parça parça aydınlatırken Uzaktaki ateş Yalnızca onlardır konuşan ve hatırlayan Simgelerde çökelir magmalaşır tarih Armalanmış rüya ölü dil Bazı anlar için çözer kendini Sökülür taşınır çerçeve başka deneyimlere Yüzümüze değen alev Kadar içimizdeki çakım Belirler bizi ve kendi karanlığına döner Simgelerin dilsizliğinde Karşı karşıya dururken biz Armalardır her şeyi kararlaştıran Bazı sözler karanlıkta söylenir Bazı sözler hiçbir zaman Murathan Mungan |
10.02.08, 15:14 | #5 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Aşkın Karanlık Metali Aşkın Karanlık Metali Karanlıkta duruyorum aşk vurmasın yüzüme Dokunmasın kimse bana Kimse ulaşamasin artık tenimin incinen yerlerine... Uyanmasın bir daha etimdeki yaralı hayvan Zamanın siyah deltasında çürümek istiyorum Biliyorum artık kimse yok kimsesizliğime... Biliyorum aşka kimse yok Aşkın karanlık metali soğuyor yüreğimin derinliklerinde... Aşklarım, arkadaşlarım, dostlarım Dağılıp gitti herkes İçimi sızlatacak kimse kalmadı içimde... Murathan Mungan |
10.02.08, 15:16 | #6 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Ateşte Unutulmuş Ferman Ateşte Unutulmuş Ferman Herkes kendi ateşini başkasının cehenneminde sınar Kendi külünde söner bütün rüzgârlarına yazıldığın akşam Ateş tadında kum tadında kalarak Derinleştirir bazı ayrılıkları zaman Al ağrını git buradan En uzun eylülü ömrümüzün Uyutmuyor seni ne kömürleşmiş bu gurur Ne göğsündeki kaplan Seçilmiş taş milyonlarca taş arasından Başını vurduğun Çok gençti genç olmak için bile Kendi zamanına muhtaç Kendiyle dalgın Daha yolun başında görülüyordu Menzilindeki noksan Ömrünce sızlayacak Kayıplar sarayında ateşte unuttuğun ferman Murathan Mungan |
10.02.08, 15:18 | #7 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Avara Avara Anımsıyor musun? Bir çetemiz vardı: Vahşi Siyah Atlar Ismarlama serserilikler yaşardık Kimseden bir şey demeden kaçıp gitmeler gibi Sokaklarda sabahlamak, parklarda yatmak Yabancıları mahalleye sokmamak gibi Ve bir gün gideceğimiz bir Amerika vardı Herkesin bir Amerika'sı vardı o zamanlar Herkes gece istasyonlarında Kendi Amerika'sını aradı Kısık ışıklı arkadaş odaları Plağın bir yüzünü kaplayan uzun parçalar eşliğinde Kendi rüyalarımıza dalar, dağılırdık Okyanuslar, gemi yolculukları, kanayan ıslıklar Ve dünyanın bütün limanları Önümüzdeki sessizce uzardı BİTERDİ PLAK, DİSK BOŞA DÖNERDİ. DÜŞLERİMİZ ÇARPIP GERİ DÖNEN SULARDI ŞİMDİ BÖYLE ZAMANLARDA İLK SÖZÜ SÖYLEMEKTEN KAÇINIRDI HERKES SONRA BİRİ USULCA KALKAR, HERKESE ÇAY KOYARDI ANIMSIYOR MUSUN? Vahşi siyah atlardık Kentin ışıklı çöllerinde kendi izini arayan Deri ceketlerimize sığdıramadığımız düşlerimiz kadar Aşık ve düşmandık Dünya acıtırdı bizi. her şey kanatır, her şey yaralardı Sevişmek çekip çıkarmazdı bizi derinliğimizden Öfkemizi dindirmezdi hiçbir şey Geceleri uyuyamayan çocuklardık, Otobüs garlarında uzun macerlara umar Apansız yolculuklara çıkardık Uykulu kentlere girerdik gece yarıları Issız ağaçlar olurdu yol kenarlarında Gökyüzünde parlak yıldızlar, her yere aynı uzaklıkta Sarhoş bindiğimiz otobüsün penceresinden Sanki bambaşka bir dünyaya bakardık Sonra saklayarak yüzümüzü birbirimizden Yumruklarımızı sıkar sessizce ağlardık Işığı açık kalmış pencerelere, kepengi örtülü dükkanlara, Yaz bahçelerinden taşan çiçeklere, Adını bile bilmediğimiz bu kente Neye olduğunu bile bilmediğimiz bir hasretle Uzun uzun bakardık Anımsıyor musun? Ahh o gece yolculukları Bir başka kentte, bir başka insan olmanın umutları Kaç yol arkadaşı kaldı şimdi geriye Gençliğin ilk acılarını birlikte keşfettiğimiz Kaç yol arkadaşı? Sürüyerek götürdüğümüz dargın beraberlikleri saymazsak Ne kalıyor elimizde? Ölenler, Terk edenler, Bir de telefonları, adresleri, kendileri değişenler Vahşi, siyah atlardık; yılkıya bırakıldık İçimizden kimse gidemedi Amerika'ya Kendi Amerika'sı da olmadı hiçbirimizin Yağmur aldı Rüzgar aldı Zaman aldı O vahşi siyah atları Herşey o eski rüyada kaldı Çarpıp geri dönen düşlerimizin üstünde Çürümüş cesetleri yüzüyor şimdi vahşi siyah atların Öldükleri sahilleri kendileri de bilmiyorlar Peki sen anımsıyor musun? Murathan Mungan |
10.02.08, 15:19 | #8 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Ay Zeytin Gece Ay Zeytin Gece Kamçılı karanlıktı geldin üstüme Bütün masalları dolaştın Ay zeytin gece Ay vurmuştu alnına Perçemlerin Tokat akıtması Yorgundu atılmış yılan derisi Değiştirilmiş güvercin gömleği tende Nereye gidiyorsun, dedim Zeytinlerin arasından Siste silinip giderken yollar Aydı zeytindi geceydi Korkmadım bağırdım ardından Aydaki zeytindeki gecedeki delikanlı Nereye böyle Aldı rüzgar sesimi duyurmadı Vurdu geçti durduğum yeri Gümüşünü silkeledi yüzüme Atının kanatları Ben öldüm, ölüm bulunamadı Kamçılı bir karanlıktı Hikayemin gecesini dürdüm de Kimse çıkamadı dışarı Ay kaldı zeytin kaldı gece kaldı Sis kaldı yollar kaldı Karanlıktı Murathan Mungan |
10.02.08, 15:19 | #9 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Ayaküstü Yaşanmış Ölümsüz Aşk Hikayeleri Ayaküstü Yaşanmış Ölümsüz Aşk Hikayeleri Her durakta ölümsüz bir aşk edinecegim Bir bakıştan bir duruştan Çağrışımın sonsuz hazından Unutulmaz bir sevgili daha birakacağım ardımda Belki de yaşanabilecek en uzun serüveni terk edeceğim Daha otobüsün ilk basamağında Kim bilebilir ki? Sonrayı, sonrasını kim bilebilir? Gizli gizli veda edeceğim ona, görmeyecek Ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim Otobüs camına bağrında kanlı bir ok ile Bir aşk levhası çizecek, ah min-el! Bu da ötekiler gibi kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden Yaşayıp gidecek Murathan Mungan |
10.02.08, 15:20 | #10 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Jan 2008 Nerden: İstanbul
Mesajlar: 3.491
Konular: 3144 Rep Puanı:6312 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 74 366 Mesajına 520 Kere Teşekkür Edlidi : | Bana Zamandan Söz Ediyorlar Bana Zamandan Söz Ediyorlar Gelip size zamandan söz ederler Yaraları nasıl sardığından ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden. Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. Hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi. Dahası onlar da bilirler. Ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler, öyle düşünürler. Bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki hançeri çıkartmak, yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden kucaklaşmak kolay değildir elbet. Kolay değildir bunlarla başetmek, uğruna içinizi öldürmek. Zaman alır. Zaman Alır sizden bunların yükünü O boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, acılar dibe çöker. Hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir. Bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir. O boşluk doldu sanırsınız. Oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir. Gün gelir bir gün başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide o eski ağrı ansızın geri teper. Dilerim geri teper. Yoksa gerçekten Bitmişsinizdir. Zamanla yerleşir yaşadıkların, yeniden konumlanır, çoğalır anlamları, önemi kavranır. Bir zamanlar anlamadan yaşadığın şey, çok sonra değerini kazanır. Yokluğu derin ve sürekli bir sızı halini alır. Oysa yapacak hiçbir şey kalmamıştır artık Mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan Her şeye iyi gelen zaman sizi kanatır... Murathan Mungan |
Tags |
mungan, murathan, murathan mungan, murathan mungan seçme şiirler, murathan mungan seçme şiirleri, murathan mungan tüm şiirleri, murathan mungan şiir, murathan mungan şiirleri, siirleri |
Konuyu Toplam 8 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 8 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Murathan Munganın Aşk Şiirleri | Melodi | Aşk ve Sevgi Şiirleri | 0 | 09.02.14 15:50 |
Üç Aynalı Kırk Oda - Murathan Mungan | SERDEM | Yeni Çıkan Kitaplar-Kitap Tanıtımı | 0 | 16.01.10 10:47 |
Murathan Mungan Biyografisi,Murathan Mungan Hayatı | Sude | Türk Edebiyatçıların Hayatı ( Biyografisi ) | 0 | 13.06.09 22:32 |
Murathan Mungan - Aşk Yeniden | ÇisiL | Aşk ve Sevgi Şiirleri | 0 | 14.07.08 05:35 |
Murathan Mungan Hayatı ( Biyografisi ) | Deniz | Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) | 0 | 04.02.08 16:59 |