tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Bülent Ecevit Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/1626-bulent-ecevit-siirleri.html)

Sevda 27.02.08 10:53

Bülent Ecevit Şiirleri
 
AV

Ormanın kuytusunda vurulan geyik
Hayvanlar acınla suskun
Dallar yasınla eğik
Boynuzlarında çizgilerinde gözlerinde
Avcının söndüremediği iyilik...

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 10:54

Bach Sonati
 
BACH SONATI

Ne ben sorayım seni
Ne sen beni sor
Soyunmuş seslerimiz tenden
Boşlukta bir aşk örüyor

Ses olmuş duygular
Yaklaşır dalga dalga zamansız
Kavuşsa da seslerimiz birbirine
Biz kavuşamayız

Ne kollarımız var saracak
Ne öpecek dudaklar
Ne görülecek yüzümüz var
Ne görecek göz

Biz aşk örüyoruz boşlukta
Çizgiden soyut
Zerreden öz.

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 10:55

Göçmen
 
GÖÇMEN

Sevdiklerimin başında bir bilmediğim
Görmediğim özlemediğim özlediklerimin başında.

Yurdum olmadan sıladayım
Kimsem ölmeden yasta
Yollarda gözlediğim ne
Mektuplarda beklediğim ne

Nereden sürmüşler beni buralar nere
Buralar nere, buralar nere

Bir bildiğim olmalı, bilmez olmuşum
Bir derdim olmalı, gülmez olmuşum
Buralara konmuş göçmen olmuşum
Bir derdim olmalı, gülmez olmuşum.

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 10:55

Insan
 
İNSAN

Elbette senden güzel olacaktı
Çizdiğin resim
Yaptığın heykel
Senden büyük olacaktı
Senden yakışıklı

Elbette senden doğru söyliyecekti
Yazdığın şiir

Elbette senden çok duyacaktı
Söylediğin türkü

Sen olduğundan büyüksün
Sen olduğundan iyisin
Sen olduğundan güzel...

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 10:56

Köylü Kadinlar
 
KÖYLÜ KADINLAR

Köylü kadınlar
Fistanları güllü kadınlar

Topraktan doğup da toprağı yoğurandıur onlar
Veresiye canlarını doğurandır onlar

Köylü kadınlar
Fistanları güllü kadınlar

Yüzleri güneştir onların yanık
Ayakları topraktır onların yarık

Doyulmadan güzelliğine
Tarlalarda solandırlar

Köylü kadınlar
Fistanları güllü kadınlar...

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 10:57

Mağara
 
MAĞARA

Mağaranın duvarına
Hayvanları taştan oydum
Kükrediler karanlıkta
Türkülerle karşı koydum

Karanlıktı mağara
Işığı taştan oydum
Üşüyordum
Bir de güneş koydum

Aşk oydum mağaranın duvarına
Aşk oydum
Ağrıdı taşlar
Yarıldı mağara...

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 10:58

Promete Kentte
 
PROMETE KENTTE

Promete şimdi kentte
Kayalara bağlı değil
Beton duvarlarla çevrilidir
Kartalların giremiyeceği bir semtte
Kendi kendini kemirir...

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 10:59

Pülümürün Yaşsiz Kadini
 
PÜLÜMÜRÜN YAŞSIZ KADINI

Pülümürün bir dağ köyünde gördüm onu
Yaşını sordum bir giz gibi güldü
Kimi seksen dedi köylülerden kimi yüz
Yüzüne baktım bir giz gibi güldü

Bir asa vardı elinde
Bir solmuş kırallığın
Kadifeden harmanisi üzerinde
Bir hititliydi o bir selçukluydu
Bir ermeniydi bir kürttü
Bir türk

Yaşını sordum bir giz gibi güldü
Koluma girdi bir soylu kadınca
Tozlu köy yolunda sürüyerek eteğini
Beni tek gözlü sarayına götürdü
Köy yapısı kulübesinin

Zamanı onda yitirdim ben
Yitik zamanlara onda eriştim
En soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayında
Bir taç gibi kondu başıma Türkiyeliliğim...

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 11:00

Sinir
 
SINIR

Dur yolcu bura sınır
Yabandır yasaktır ötesi
Çiçeklerden seçemezsin
Kokuları renkleri bir bir

Kuşdan pasaport sorulmaz
Gümrüksüz geçer yüküyle karınca
Dur yolcu bura sınır
Sen geçemezsin

Dereye bakma durmaz akar
Öteden de içer ceylan bu suyu
Dur yolcu bura sınır
Sen geçemezsin

Dur yolcu bura sınır
Ne çizili ne yazılı
Geçemezsin yine de silemezsin
İçinde kazılı...

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 11:01

Taka
 
TAKA

Takalar geçiyor allı yeşilli
Takalar geçiyor dümenleri lâzlı
Takalar geçiyor en nazlı
Yelkenlilerden de güzel

Güvenli sularda işsiz dönenen
Gezi yelkenlerinden çok duyarak denizi
Takalar geçiyor enginlere
Yamalı göğsünü gere gere

Takalar geçiyor yükle yürekle
Takalar geçiyor emekle dolu
Günlük güneşlik kıyılarından kopmuş
Denizlerde Anadolu

Kıyılar kadın olmuş
Açılır gider erkeği
Takalar takalar toprağın
Denizde çarpan yüreği...

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 11:02

Türk-yunan şiiri
 
TÜRK-YUNAN ŞİİRİ

Sıla derdine düşünce anlarsın
Yunanlıyla kardeş olduğunu
Bir rum şarkısı duyunca gör
Gurbet elde istanbul çocuğunu

Türkçenin ferah gönlünce küfretmişiz
Olmuşuz kanlı bıçaklı
Yine de bir sevgidir içimizde
Böyle barış günlerinde saklı

Bir soyun kanı olmasın varsın
Damarlarımızda akan kan
İçimizde şu deli rüzgâr
Bir havadan

Bu yağmurla cömert
Bu güneşle sıcak
Gönlümüzden bahar dolusu kopan
İyilikler kucak kucak

Bu sudan bu tattandır ikimizde de günah
Bütün içkiler gibi zararı kadar leziz
Bir iklimin meyvasından sızdırılmış
Bir içkidir kötülüklerimiz

Aramızda bir mavi büyü
Bir sıcak deniz
Kıyılarında birbirinden güzel
İki milletiz

Bizimle dirilecek bir gün
Ege'nin altın çağı
Yanıp yarının ateşinden
Eskinin ocağı

Önce bir kahkaha çalınır kulağına
Sonra rum şiveli türkçeler
O Boğaz'dan söz eder
Sen rakıyı hatırlarsın

Yunanlıyla kardeş olduğunu
Sıla derdine düşünce anlarsın...

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 11:03

Uyum
 
UYUM

"Halk ozanı Levnî'ye özen"

Boşluğa bulut buluta yağmur
Yağmura toprak ne güzel uymuş

Gündüze güneş güneşe tarla
Tarlaya başak ne güzel uymuş

Başağa buğday buğdaya insan
İnsana emek ne güzel uymuş

Emeğe eylem eyleme yürek
Yüreğe sevgi ne güzel uymuş...

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 11:04

Yapamadiğimiz
 
YAPAMADIĞIMIZ

"Rahşan'a"

Akşam kapı eşiğinde bir terli giysi gibi
Soyunmak vardı derdinden evrenin
Bir entari serinliğini giyinmek
Kendi derdini tespih gibi çekmek elinde

Yün örmen vardı akşamları koltuğa gömülü
Karşında polisiye roman okumak vardı
Sorgusuz bakışmak yoruldukça gözlerimiz
Sevinçsiz gülmek üzüntüsüz ağlamak

Oturmağa konuklar gelmesi bazen
Çevresinde bir masanın kaygısız
Sıcacık konularda bir demli çay gibi
Bilmedik komşularla konuşmak

Dünyamızla uyuşmak vardı
Oyunda sonunu görmeden oynamak
Sevinebilmek kazandığına
Yitirdiğine yerinebilmek

Düşünmiyebilmek yoruldukça düşünmekten
Kamaştıkça örtebilmek gözlerini
Düşlerde bile ışıktan sakınarak kendini
Uyayabilmek vardı vaktinde rahat...

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 11:05

Yargi
 
YARGI

Öldürenle katiliz çalanla hırsız
Tümümüz sanığız tümümüz savcı
Tümümüz suçlu tümümüz yargıç

Kimi aklar kimi suçlarız
Kimi bağışlar kimi asarız
Kendimizi başkasında

Hergün bıçak saplı
Birinin arkasında
Vurulan da biziz vuran da.

Bülent Ecevit

Sevda 27.02.08 11:06

Yarin
 
YARIN

Birşeyler olacak yarın
Duruşundan belli
Kırdaki atların
Bulutların koşuşundan belli
Kazışından köstebeklerin toprağı

Karıncaların telâşından belli
Birşeyler olacak yarın
Belki bir tomurcuk
Belki bir ağacın düşen yaprağı
Belki de bir çocuk

Pek o kadar göremesek de uzağı
Kuşların uçuşundan belli
Birşeyler olacak yarın
Öbürgünden önemsiz
Yarından önemli...

Bülent Ecevit

ASYA 01.07.09 17:20

Jeolog
 
Jeolog

Avucumda bir buhurdan bu dünya
Çağlar tüter insansız
Sarar beni benden uzağa
Yokolmuş dağlar
Yankılar beni yapayalnız
Toprağın basamaklarından iner
Derin dağlara yükselirim
Eski ırmak izlerinde
Akar yiterim kumlarla
Görmez olur beni gözlerim (1976)


Bülent Ecevit

ASYA 01.07.09 17:21

Soru
 
Soru

Kimbilir
İnsanda son kalan gözler
Görür mü dünyayı uzaktan
Kimbilir
Küçülür mü dünya
Büyür mü uzaktan
Kimbilir
Küllenir mi dünya özlenir mi yoksa uzaktan (1975)

Bülent Ecevit

ASYA 01.07.09 17:22

Ben misin?
 
Ben misin?

Dirilten misin beni gövdem
Öldüren misin bilmem
Gördüren misin beni
Gözüm körleten misin bilmem
Bildiren misin bana başım
Gizleyen misin bilmem
Bir ben varım benden öte
Ben misin bilmem (1971)


Bülent Ecevit

ASYA 01.07.09 17:23

Trensiz
 
Trensiz

Trenler geçmez oldu gözlerinden artık
Sallanmaz oldu ak mendili
Rayların sonu belli
En uzak yerler bile tanıdık
Trenler geçmez oldu gözlerinden artık
Ayrılan ayrıldı kavuştu kavuşan
Duman tütmez oldu yolcu gelmez
Bir tren sesi kalmış kulağında uzaktan
Trenler geçmez oldu gözlerinden artık
Kampana çalmaz oldu saati
İstasyonda artık o bir başına
Elinde bileti (19)


Bülent Ecevit

ASYA 01.07.09 17:24

Bir Ozan Bir Devlet Adamını Sorguluyor
 
Bir Ozan Bir Devlet Adamını Sorguluyor

Yıldızlı bir gecede
Göğe bakmıyalı
Kaç ay geçti
Anımsar mısın
Yıldızlı bir gecede
Ya da güpegündüz
Canevinde duymadan
Sonsuzluğunu göğün
Ya da bir sabah
Çiçek açtığını ansızın
Fark etmeden
Bahçendeki ağacın
Hele bir de işitmeden
İşine giderken
Bilmeden ezdiğin
Karıncanın sesini
Nasıl bilesin
Evrendeki yerini de
Nasıl yönetesin
Ülkeni (1994)


Bülent Ecevit

ASYA 01.07.09 17:25

Elele Büyüttük Sevgiyi
 
Elele Büyüttük Sevgiyi

Rahşan’a,
Birlikte öğrendik seninle
Avcumuzda yüreği çarpan
Kuşa sevgiyi
Elele duyduk kumsalda denizin
Milyon yılda yonttuğu
Taşa sevgiyi
Tırtılları tanıdık seninle baharda
Tırtılken daha sevmeyi öğrendik
Sevgiden
Üreyen kelebeği
Toprağı evimiz gibi sevdik seninle
Birlikte sevdik kuru toprakta
Ev küren köstebeği
Köstebeğinden toprağına taşına
Tırtılından kelebeğine kuşuna
Elele sevdik bu dünyayı
Acısıyla sevinciyle sevdik
Yazıyla kışıyla sevdik
Köy-köy ülke-ülke
Gökler gibi sardı dünyayı
Yağmur gibi sızdı dünyaya
Dünya kadar oldu sevgimiz

Elele büyütüp elele derdik
Elele derip insana verdik
Verdikçe çoğala
Sevgimizi (1980)


Bülent Ecevit

ASYA 01.07.09 17:26

Şiir
 
Şiir

Ormanın kuytusunda vurulan geyik
Hayvanlar acınla suskun
Dallar yasınla eğik
Boynuzlarında çizgilerinde gözlerinde
Avcının söndüremediği iyilik
Ne ben sorayım seni
Ne sen beni sor
Soyunmuş seslerimiz tenden
Boşlukta bir aşk örüyor...


Bülent Ecevit


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:18 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2