|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Türk Şairlerin Şiirleri Ünlü Türk Şairlerinin şiirleri... |
| LinkBack | Seçenekler |
01.09.08, 09:38 | #2 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Acıyor Acıyor Mutsuzluktan söz etmek istiyorum Dikey ve yatay mutsuzluktan Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun sevgim acıyor Biz giz dolu bir şey yaşadık onlar da orada yaşadılar Bir dağın çarpıklığını bir sevinç sanarak En başta mutsuzluk elbet Kasaba meyhanesi gibi Kahkahası gün ışığına vurup da ötede beride yansımayan Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi Öbürünün bir kadından aldığı verem Bütün işhanlarının tarihçesi Bütün söz vermelerin tarihçesi sevgim acıyor Yazık sevgime diyor birisi Güzel gözlü bir çocuğun bile O kadar korunmuş bir yazı yoktu Ne denmelidir bilemiyorum sevgim acıyor Gemiler gene gelip gidiyor Dağlar kararıp aydınlanacaklar Ve o kadar Tavrım bir şeyi bulup coşmaktır Sonbahar geldi hüzün Kış geldi kara hüzün Ey en akıllı kişisi gündüzün sevgim acıyor Kimi sevsem Kim beni sevse Eylül toparlandı gitti işte Ekim falan da gider bu gidişle Tarihe gömülen koca koca atlar Tarihe gömülür o kadar... Turgut Uyar |
01.09.08, 09:45 | #3 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Açlık Çogunluktadır Açlık Çogunluktadır Gülü çigdemi filan bırak Sardunyayı karidesi filan bırak Acıyı ve ölümleri bırak Oy pusulalarını ve seçimleri bırak Evet Seçimleri özellikle bırak Çünkü açlık çogunluktadır Her kişinin ukala ömrü Yeter sanılır çiçeklenmeye Ve dünyanın karanlıgından Bir aşk bahanesiyle kurtulmaya Kaçıp giden baharların anısı Elden ele devredilen bir gençlik duygusu Laleler sümbüller bütün öbür boklar püşürler Hakkım var mıdır bunları söylemeye - vardır Güneş dogarken ve batarken Yazdan kışa girerken ve kıştan çıkarken Ve dagda ve kırda Hakkım vardır - Çünkü en azından dünyadan Dölsüz katırlar geçer Yüklü vagonlar geçer Demir yüklü şilepler geçer Yelkenleri işletenleri ve tayfalarıyla Ve onların karıları ve çocuklarıyla Ve bilinmez sanılır gelecegi Bir demiryolu makasçısının Oysa kesinlikle yazılmıştır Her sevgi kitabında Asil olan açlıktır Çogunluktadır Sevişmek o yüzden gereklidir Evet açlık, yok olsun bütün incelikler Mendiliniz var mı, kabak ograten Bof strogonof mantar fileminyon Güneş görmemiş midye Midye görmemiş güneş Ve soygun halindeki otel malzemeleri Ve altın arayıcılar Ve istedikleri yerlerde Yüksek graviteli petrol bulanlar Hem thames kıyısında Hem mekong deltasında Bir kalça fotografina bunlarla birlikte bakanlar Çogunlukta degildir Açlık çogunluktadır Artık her şeyi yaşadık Ve birlikte düşündük Ve düşündük ki her şey cehennem Bir bakışta Ve cehennem Başarılmamış bir savaştır Dünyanın ortasında kullanılmamış bir su Cehennem, insanın kendi cigeri At sırtında taşınan ölü Kundaga girmeyen bebe Karanlıklarda açan çiçeklerin Bir insanin ölümüne dönüşü Bir insan ölümü olmaya Çünkü açlık çogunluktadır - İşte o zaman diyorum ki - Gelişin şen olsun senin Her şey esirgesin seni Çünkü açlık çogunluktadır Ve ezecektir gücüyle dünyayı - İkimize bir aşk elbette yetmez Türlü şeylerin savunuldugu - Dirilige eşitlige tokluga Artık ayıp olan tokluga Çünkü açlık çogunluktadır Açlık... Turgut Uyar |
01.09.08, 09:50 | #4 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Baharı Bekleyen'e Baharı Bekleyen'e Ben kışın güzelligini söylerim ne gelirse dilime Çünkü kış bir hazırlıktır soluguma kıpkırmızı gülüme Nice kırmızı ayaklar gelip geçti o gün katar katar Kış günleri sözgelişi ben bir çöp bile almadım elime Altı kız bir ayışıgı def çalıp şarkılar söylediler Beri yanda ormanlar yanardı, cigerpareler lime lime Artık su uyur aşk uyanır mendilim kana boyanır Bilirim bu baharda da herkes hasetlenir halime Ve ellerim batık bir suda akar gözlerim her şeye bakar Bahar bir gelsin yeter artık eksikse de bırak elleme Su uyur düşman uyumaz suların dibi güllerde Altı kız bir oglan def çalıp şarkılar söylediler Baktım birinin kara bir gecesi düşüvermiş mendilime Şimdi elimde baston silah, başımda şapka öyle Agzımda kurşun hızında seçtigim her kelime Su. Hiç kimse durmazsa her şey yürür, bu aşk demektir Her şey kullanılmazsa dirim bir ihanettir ölüme Sakiniz elimiz filan temiz baharı filan bekleriz Fincanı taştan oyarlar içine bade mi koyarlar Biz silah kuşanırız bize bir şey söyleme... Kaynak: Divan Turgut Uyar |
01.09.08, 09:52 | #5 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Binlerce Binlerce Binlerce pazartesi geçti ömrümde Hangisiydi o çıkaramıyorum Bir kiraz yedigimi hatırlıyorum kurtluydu Demek oldukça eski Bir de saçmasapan şeyler Bir kızın dizaltını örnegin Bir adamın çirkin sigara içişini Nasıl yaşanıyor bu vesayetli dünyada Hangi çılgınlar nasıl dayanıyor buna Kimsenin soyunu sopunu bulmak görevim degil Kendi öykümü düzenlemek yetiyor bana Güzel bir ögle vakti Eski güzel bir akşamı hatırlayarak Sonra dopdolu şeyler Damacanalar gibi İçim kabarıyor Sonu olsun diyorum Neyin sonu ama Hiç degilse bu taş basamakların... Turgut Uyar |
01.09.08, 09:54 | #6 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Bir Gün Sabah Sabah Bir Gün Sabah Sabah Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam, Uykudan uyandırsam seni: Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten. Vapur düdükleri ötmededir. Etraf alacakaranlık, Kö p rü açıktır henüz. Bir gün sabah sabah kapıyı çalsam... Yolculuğum uzun sürmüş oldukça Gece demir kö p rülerden geçmiştir tren. Dağ başında beş on haneli köyler, Telgraf direkleri yollar boyunca Koşuşup durmuş bizle beraber. Şarkılar söylemişim pencereden, Uyanıp uyanıp yine dalmışım. Biletim üçüncü mevki, Fakirlik hali. Lületaşından gerdanlığa gücüm yetmemiş, Sana Sapanca'dan bir sepet elma almışım.. Ver elini Haydarpaşa demişiz, Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl, Hava hafiften soğuk, Deniz katran ve balık kokulu Kö p rüden kayıkla geçmişim karşıya, Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu... Bir gün sabah sabah kapıyı vursam, -Kim o ? dersin uykulu sesinle içerden. Saçların dağınıktır, mahmursundur. Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim, Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam, Uykudan uyandırsam seni, Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten. Fabrika düdükleri ötmededir... Turgut Uyar |
01.09.08, 09:54 | #7 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Çok Üşümek Çok Üşümek Bir kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızın Urban içinde üşüyüp üşüyüp kaldığımızın Bir Kalır yanık yağlar kokusu şehirlerde Uzun nehirlere binip uzaklaşmadıkça Bir Kalır yabancı yataklarda o oteller Meydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yer O çok yalınç gerçekli gelip gitmeler Bir kalır uzun duvarlar ve onların dipleri Bir kalır yılgın adamların hep "Evet" dedikleri Çok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımız Üşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımız Tükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir gün Bir kalır uzun kitaplarda anısı çok üşüdüğümüzün... Turgut Uyar |
01.09.08, 09:56 | #8 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Çokluk Senindir Çokluk Senindir Özenle soyduğum şu elma söyle şimdi kimindir Özenle ne yapıyorsam bilirsin artık senindir Suya giden adam meselâ omuzunu eğri tutsa Güneş su ve adamın omzundaki eğrilik senindir Ayağa kalkarsın, adına uygunsun ve haklısın Kararan dünya bildiğin gibi sık sık senindir Kararan dünya, yeni bir güle bir ateş parçasıdır Bir ateş parçasından arta kalan soylu karanlık senindir Bir deneyli geçmişi aldın geldin yeniyi güzel boyadın Ben bilirim sen de bil ilk aydınlık senindir Çünkü bir silah gibi tutarsın tuttuğun her şeyi Her yeri bir uyarma diye tutan ıslık senindir Senindir ey sonsuz veren ne varsa hayat gibi Tutma soluğunu, genişle, öz ve kabuk senindir Ey en güzel görüntüsü çiçeklere dökülen bir çavlanın Aşkım, sonsuzum, bu dünyada ne var ne yok senindir... Turgut Uyar |
01.09.08, 09:57 | #9 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Edirnekapı üstüne Şiir Edirnekapı üstüne Şiir İstanbul dediler mi benim aklıma, Vaiz sokağı gelir hemen. Edirnekapı gelir, evimiz gelir Köşebaşında duran bir güzel kız gelir. Biletçi zili çeker, tramvay durur Bir manav, bir meyhane, iki akasya Kumrular geçer kilisenin çan kulesinden Beyaz bulutlar geçer... Burası Hasan Efendinin kahvesi Edirnekapıda, Bu taşçı Kemal, çocukluk arkadaşım. Bulutu Haliçten, rüzgarı Boğaz’dan Bir baygın gün içindeyiz, yazdan. “Dört cıhar, sebayidü, pencüse Akşam olur, güneş batar nerdeyse.” Pırıl pırıl aşk içinde Mihrimah Sultan Camii Eyüpten vapur düdüğü, Yenikapıdan tren sesi. Kalkarız ağır ağır kahveden Ben, Kemal, Kemalin eniştesi... Vaiz sokağına gelir eve varırım Kapıya iki üç defa vururum Karım kapıyı açar, çocuklar koşuşur Ekmeğimiz var, yemeğimiz var Yemeğe iştahımız var. Oturur yemek yeriz cümbür cemaat Alnımızın terinden, elimizin emeğinden Etrafa yayılınca makarnanın buğusu, Bize ne elalemin on türlü yemeğinden... Alır karımı gezmeğe götürürüm Bir dolmuşa bineriz Edirnekapıdan. Sultanahmette atkestanelerinin en güzeli Elli kuruş verir, cambaza gireriz. İstanbul bizim memleket, yaşımız yirmibeş Basmayı da, ipeği de aşkla giyeriz. Yenicami önünden güvercinler uçan Mavnalar, takalar, koca koca gemiler, KöPage Rankingüden günde kimbilir kaç insan geçer Denizde balıklar güzel, havada kuşlar Bir gülüşü karımın, sevdamı yeniler. Denizlerin kumuyum, balıkların puluyum Adım Turgut, kendim İstanbulluyum Ben Allahın bir sevdalı kuluyum Üsküdara geçerken bir yağmur almadı ama Bir güzel yaz günü Kadıköy vapurunda Japone kollu bir kız aklımı aldı. Bakıştık, gülüştük, hoşlandık Derken o yoluna gitti, ben evime... Bizim ev iki oda, bir sofa Evsahibi ayda yetmiş lira alır. Kapıda atnalından, sarmısaktan bir nazarlık Önümüzde kaleler, arkası mezarlık. Gün olur çoluk çocuğunla bir bakarsınız Güzelim vaiz sokağında benim de Ferah, aydınlık bir evim olur. Bir büyük radyo da alır, yerleşirim Geçerim pencereye akşamüstleri. Boy boy sardunyalar, fesleğenler, Boy boy bulutlar karşımda. Saçağımızda bir kırlangıç yuva yapmış. Ahmet efendi geçer, selam veririm Bakkal İbrahim selam verir, alırım. Fesleğenler kokar, sardunyalar kızarır İstanbul sereserpe önümde geceye karşı Gemilerden, fabrikalardan düdükler Şimdi bir tren kalkar Sirkeciden bilirim. Alacakaranlıkta kıpır kıpır gölgeler Sesler gelir yakın sinema bahçesinden Bir hoş olurum... Turgut Uyar |
01.09.08, 09:58 | #10 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Federico Gorcia Lorca İçin Üç Şiir Federico Gorcia Lorca İçin Üç Şiir Ah işte her şey orda... Ben severim omuzlarımı bir gün Sırmaları, apoletleri olmasa da. Ben severim omuzlarımı bir gün Göçen bir maden direğinin altında Su akar kendir tarlalarından Ah her şeyim... Ben severim omuzlarımı bir gün Savaşta bir başka omuzun yanı başında Yatakta bir ince omuzun yanı başında Yol uzun, hava sıcak Kırbaçlarım atımı varırım Kurtuba'ya... İndiğini görürsem bir gün sığırcıkların ve sürüler halinde,ovaya İnsanların dünyayı bölüştüklerini hatırlarım Bir gün daha... Sevişirim ölürüm, savaşırım ölürüm Doldururum çantama kara ekmek ve peynir Varırım Kurtuba' ya... "saat beşte akşamleyin" Ah ellerim ve kalbim Her şey orada kaldı. Keçeler keçeler ve portakallar Kireç döktüler yere. Kara gözlüm, kalbim, Halkımın fakir akşamlarıdır, biliyorum Kanlı bir mendil diye bağlanan gözlerime Kireç döktüler yere, Bir duvarın dibinde Bir deppoy un önünde Kiraz ağaçlarına ve sığırcıklara karşı Bir halkın gösterişsiz, sessiz cömertliğinde Ölüm nasıl söylenirse öyle İspanyol dilinde ve her dilde... obra completas Artık kat iyen biliyoruz; Halk adına dökülen kan Sapı gül dalı güzelliğinde bir bıçaktır. Dişlerin arasında... İspanya da ve her yerde... Turgut Uyar |
Tags |
siirleri, turgut, turgut uyar, turgut uyar seçme şiirler, turgut uyar seçme şiirleri, turgut uyar şiir, turgut uyar şiirleri, uyar |
Konuyu Toplam 7 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 7 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Müge Uyar Biyografisi - Müge Uyar Hayatı - Müge Uyar Kimdir? | Başak | Türk Sinema Sanatçılarının Hayatı ( Biyografileri ) | 1 | 08.03.15 15:08 |
Tülay Uyar Biyografisi - Tülay Uyar Hayatı - Tülay Uyar Kimdir? | Başak | Diger Ünlülerin Biyografileri | 0 | 05.11.12 00:49 |
Dursun Uyar Biyografisi - Dursun Uyar Hayatı - Dursun Uyar Kimdir? | Başak | Diger Ünlülerin Biyografileri | 0 | 11.03.11 00:52 |
Turgut Reis Yaşamı,Turgut Reis Hayatı,Turgut Reis Biyografisi,Denizci Turgut Reis Kim | İpek | Diger Ünlülerin Biyografileri | 0 | 08.07.09 16:00 |
Turgut Uyar Biyografisi,Turgut Uyar Hayatı | Sude | Şairlerin Hayatı ( Biyografileri ) | 0 | 15.06.09 15:36 |