![]() |
Sedat Ümran Şiirleri Bahar Geldi Bahar geldi, içim kıpır kıpır Kalmadı oynamayan bir yanım Kuş cıvıltılarıyla doldu ormanım Şimdi her şey şaka, her şey zıpır Sevincimizin dalından uçtu Binlerce kuş 'pır' diye havaya Üzülmek adeta bir suçtu Yitirdi para bile hükmünü Her doğan gün mevsimin bayram günü Yaşamak artık su gibi bedavaya Kolan vurdu salıncağında Bütün gücüyle içimizdeki çocuk Bir değere bindi hatta yokluk Bütün acılar tuzağına düştü Sevinç örümceğinin, kaldı ağına Aşk çekti kanlı bayrağını göndere Mırıltısını şarkıya çevirdi dere!.. Kaynak: Yom Sanat Dergisi Sedat Ümran |
Evler ve Gergefleri Evler Ve Gergefleri Camlar uzaktan tuttukları defteri Yok şikayetleri yalnızlıktan başka, Evler, ellerinde gergefleri Akşam oldu muydu başlarlar nakşa!... Akşamın kanlı yumağı Gece bir karakedi, ufukta oynar durur Çözülür penceresinde göğün kanlı yumağı Bulamayınca ucunu büsbütün kudurur Ve yuvarlar dağların tepesinden aşağı... Sedat Ümran |
Gittin Gittin Gittin, dağ gibi büyüdü yalnızlık Issızlığın iki ucunda şimdi sen varsın Tam ortasında: yokluğun yokluğun yokluğun O konuşsa konuşur, sussa susarsın Gittin, taş atarak denizlerime Halka halka genişleyen anıların kaldı Girdin çıkmamak üzere dehlizlerime Birden yaşamanın hızı azaldı Gittin, boşandı içimde sevincin yayı Kim öğretecek bana ah, sensiz yaşamayı... Sedat Ümran |
Güle Şiirler Güle Şiirler Ben ne zaman bir kelebek görsem Seni anımsarım İncecik bir kelebek Düşlerime konup konup kalkan Ufalanmış bir hüzün tozuna Bulanmış kanatları Ben ne zaman bir gülüş duysam Sana uyanırım Sakar karanlığıma gündüzün Aydınlanır duygumun her katı Seni görürüm Ben ne zaman bir gül koklasam Elindeki gül daha çok gül olur Dolarsın gözlerime Toz pembe bir düş gibi Ben ne zaman bir çift göz görsem Hüzne uyumuş tembel kış suları Suyunu taşırmayan bir havuz Güzün gri kanatlarıyla örttüğü Seni anımsarım Ben ne zaman bir çift el görsem Bileğinde ters takılmış altın saat Altınla kaplanır sevincim Ve ben özlemlerimin renkli uçurtmalarını Sana uçururum... Sedat Ümran |
Kral Kral Akşam çözmeğe çalışıyor kanlı yükümü Ufukta, bindirmek için sırtına günün Sonra uğurlar sessizce onu Yine buyur demeden -zaten demese de- Yarın aynı saatte geleceğini biliyor Gecenin kıvrımları çok çeşitli Umutsuzluk, korku, acı ve hiçlik Ay düzeltiyor göğün buruşuk kumaşını Yepyeni ütüsünü üstünde gezdirerek Yıldızlar ışıldayan düğmeleri Bu güzel giysiyi ancak ölüm giyebilir Alnında şafağın büyülü tacı Karanlığın kralı böyle gelebilir!... Sedat Ümran |
Makas Makas Makas düşünüyordu ne çetindi görevi Kesmek, ufaltmak, kırpmak her şeyi, Unutmuştu acımaktan gülümsemeyi Taş kesilmiş yüreğin çelikleşen çığlığı. Ben de isterdim kendimde denemeyi Bölebilmek içimdeki uzunluğu, sonsuzu, Varlıkların en serti, en korkusuzu Doğramak ne varsa kötü ve iyi. Makas olaydım Bölerdim uzayan can sıkıntısını, Umutlarımı, ürkekliğimi, yalnızlığımı da, Ölümümü kendime göre keser, biçerdim... Sedat Ümran |
Sendeki Ben Sendeki Ben Sen yürüsen bende kalır adımların Azıcık gülüşün bende çoğalır çoğalır Ben sana gök oldum:Yıldırımların Bende düşer, dehşeti bende kalır Ben sesinin kovalayan yankısıyım Nasıl uzak kalabilirsin benden Aşk yaranın ayrılmaz yakısıyım Farkım yok seni izleyen gölgenden Sen istediğin kadar benden kaç İçinde seni gözleyen bin ben var Birlikte oynarız her gün saklambaç Ben yorulsam gölgem seni yakalar!... Sedat Ümran |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:55 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2