tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Nevzat Çelik Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/13066-nevzat-celik-siirleri.html)

Josephine 25.08.08 05:09

Nevzat Çelik Şiirleri
 
Af

Duvar duvar duvar
Sana ne desem ki ah
İncitmeden gözlerini mahkûmun
Her taşını kırmalı bir bir
Gerisi laf-ü güzaf...

1986

Nevzat Çelik

Josephine 25.08.08 05:10

Anımsamak Kuşları
 
Anımsamak Kuşları

1

çatıların üzerinde yürürdü serçeler
kanatlarından günışığı dökülürdü
ciğerleri sökülür gibi öksürürdü
yokuşa vurdukça erkenci işçiler

ekmeğinin yanına güneşi koyup
usulca bakkaldan çıkan çocuk
bir çift kanat açardı köşede
ben dönerdim geceyarılarından
üstüm başım çatışma içinde

sardunyaların arasında pencerede
sen taze bir badem gibi dururdun
beni her sabah böyle vururdun
çekip gözlerine mahmur bulutu

günaydın derken salt dudaktın
biri seni mutlaka öpüyordu
bana mı öyle geliyordu
sen mi çok ufaktın

saçlarında miniminnacık papatya
ardında çiçek bahçesi
ayıp bir söz gibi yürürdün
gözlerimi alıp götürürdün
körleme kalırdım

gidişini görüp de dönüşünü beklememek olur mu
beklerdim tahtaya gömülen çiviler gibi
bluzunun altında kanatlanan çifte kumruyu
biraz köylü biraz burjuva
sanırım kalçalarından almıştı
o felaket huyu

2

kimdin neydin neciydin
benim fikrim yoktu
senin yaşın ve korkun
kimi vakit konuğu olurdun
duvar diplerinde kalleş
ölümlerin kokladığı evimin

tomurcukları patlayan bir dal gibi gülerdin
kahve içtiğimiz fincana
pencereye kilime duvara
tabakta dilimlenmiş elmaya
çin çin mavi saçılırdı
en olmadık yerde eteğin açılırdı
aklım karışırdı

ne mümkündü görmemek hissetmemek
incecik parmaklarında aşkla tüterdi
değer değmez dudaklarına
bütün sigaralar erkekti

3

sen hep oralardaydın küçük hoş görüntülerinle
ben yüzümü rüzgara verirdim
saçımın her telini uzak mavilere götüren
denize dönerdim sonra
sırtında dalgalar yürüten

terim soğurdu
bir köpek namlu ensekökümde dururdu
işkence şuradaydı cezaevi burada
yürürlerdi benimle yürüsem
uzansam yatarlardı yanıma
onlar benim gölgelerimdi
bir önüme düşerlerdi
bir ardıma

4

kapandı üstüme geceyarıları
polisler sürüklüyordu beni
kent boydanboya susuyordu
bulvarda bir ağaç
gürültüyle kusuyordu

kapandı üstüme geceyarıları
sen yoktun
okul arkadaşlarımın adını
telefon numaralarını sinema kapılarını
öptüğüm ilk kız gibi
içtiğim ilk sigara ilk içki
çıktığım ilk afiş gecesi gibi aklımda tuttum
bir senin adını
adını unuttum

anımsamak kuşları

bıçak uçmaları...

Nevzat Çelik

Josephine 25.08.08 05:11

Anneler Günü
 
Anneler Günü

Yeşildir artık yüreğinde kara bulut
Bugün anneler günü annem beni unut

Evde acılar koynuna yangelip yatmış
İnadına giyin sen de mayısa batmış
Yürü sokakta çocukların düşü aksın
Yürü ki saksıda çiçekler sana baksın

Diline genç anılarından bir türkü seç
Beş yıl büyüdüğüm okulun önünden geç
Islanırsa anıların güneşte kurut
Senin günün bugün unutma beni unut
Gök mavi deniz mavi tam kıyısında dur
Durma eteğinden beni bir daha savur

Annem yıldız kayıyor içinden dilek tut
Koşuyor sana kısa pantolunlu çocuk
Gözünde gözümde gözlerinde bin umut...

Mayıs 1984-Ocak 1985

Nevzat Çelik

Josephine 25.08.08 05:12

Bahar Ağrısı
 
Bahar Ağrısı

Bir bahar daha dönüp gidecek kapıdan
Bir bahar daha sensiz yaşanacak
Demek
Bir bahar daha
İnsanlar asılacak şafakta

Ben en çok şafakları ağlarım...

Şubat 1982

Nevzat Çelik

Josephine 25.08.08 05:13

Bekleyiş
 
Bekleyiş

Gül diyorum
Yoksul acıların gölgesinde
Güllerin solsun istemiyorum
Ay diyorum sonra
Ay n'olur
Bir vaktinde gecenin
Yaraların açsın istemiyorum

Hangi sevda vurmuş seni
Hangi delikanlı
Gönlüne
Salvo bakışlarla...
Soramam
Zeytin karası gözlerini
Yoluma yatırma
Dayanamam...

Nevzat Çelik

Josephine 25.08.08 05:13

Bulutları Kıvırcık
 
Bulutları Kıvırcık

yıl dört mevsim on iki ay
yıl üçyüzaltmışbeş gün
olur olmaz yerinde
gecenin ve gündüzün
tenimde uyanıyor senin
çığlık çığlığa tenin

kütür kütür kırmızı
kanıyor elimde bir karpuz
ne bir uyku gecelerimde
ne düş ne bir huzur

elmaya sakalımı sürtüyorum
yanakların düşünce aklıma
eğilip alıyorum kirazı ıslak
dudaklarını alır gibi ağzıma

gözlerinden akıyor ardarda kaç kuğu
sonra bütün kuğu eğimleri boynunda
omuzlarında sırtının oluğunda
saçların bir gümüş uğultu

uçup uçup ellerimi arasan
memelerin değirmi buğusu
belin
belinin çukuru
deli edecek beni

durduk yerde başlayan
kalçalarındaki müzik
ve çisil çisil uyanmış
bulutları kıvırcık..
felâket hüzün

her bahar bir kuş uçursa hüznün
sevgilim kuş bahçesine döner yüzün
büsbütün uçurmalı oysa geceme seni
bilerek isteyerek unutup herşeyi
açlığı şurada kavgayı orada
militanı sorguda işçiyi sokakta
parmaklarımızda gün boyu güneş
böğürtlen yer gibi temmuz tepelerinde
mosmor sevişmeliyiz seninle sabaha kadar...

Ocak-Temmuz 1986

Nevzat Çelik

Josephine 25.08.08 05:14

Çocuk
 
Çocuk

Ağlardı gözlerin
Mavi yeşil kara
Gülerdi gözlerin
Mavi yeşil kara

Ağla çocuk gül çocuk
Ama usul usul değil
Ama usul usul değil...

Ekim 1982

Nevzat Çelik

Josephine 25.08.08 05:14

Diyarbekir Ölüleri
 
Diyarbekir Ölüleri

I

dün gece muştularla yağıyordu havalandırmaya ilk karı martın
dün gece yüreğimizde bıçaktı ölüm haberleri diyarbakır'ın

asıldı ellerimiz ayasından kasap çengeli mi parmaklıklar
daha kaç fırtınayla çarpışacak bu erkek dökümü alınlar

II

incedir bileklerimiz yaşamak ağrısıdır boynumuzdaki
atılırız her çığlığa süngü de öyle bir keskin ki

aynı saldırma değil mi göğsümüzde gizlimizi arayan
döküp benzini esmer tenimize yangınları kundaklayan

yanıp kavrulan bir ülkeydi anladım ortasında o ateşin
nasıl unuturum gözlerinizi karaydı arasında uzun kirpiklerin

belki hiç sayamayacaksınız sevgilinin saçına kaç ak karıştı
gene de söyleyeceksiniz: yürü sevgilim ne de güzel yakıştı

elli dokuz gün mü aç kaldınız vay benim kardeşlerim
altınız öldü demek artık kaşık tutmaz bu ellerim

III

içimde bir ülke ağlar oturmuş sınırlarına saçını tarar
bir çam devrilir hüznüme dalından bir kuş kalkar

kuşun kanadına mı konar sabah yoklar demirörgüleri
açamam ki sımsıkı gözlerim içinde diyarbakır ölüleri

kimbilir ne güzeldir dinlemek dillerinde direnç türküleri
basıp doğrulacak elbet kendi küllerine diyarbakır ölüleri...

Mart-Kasım 1984

Nevzat Çelik

Josephine 25.08.08 05:15

Ellerimi Bulsaydın
 
Ellerimi Bulsaydın

Bu vapur kalkar birazdan
Kalkıp gidemeyen bir ben
Martıların götürüp getirdiği
Bu vapur kalkar birazdan

Kar soğuklarında iskele
Aşıklara savunmasız durur
Kalbime romatizma vurur
Bu vapur kalkar birazdan

Bu vapur kalkar birazdan
Kederimi yüklenip gitmez
Bir yangındır ki ansızın
Aşk başladığı gibi bitmez

Bu vapur seni götürür
Palamarı kalbime geçer
Kadiköy kaç adımlık yer
Bu uzaklık beni öldürür

Beni denizlere alsaydın
Belki çocukluğum biterdi
Sen ellerimi bulsaydın
Bu vapur yine giderdi...

Nevzat Çelik

Josephine 25.08.08 05:16

Ellerin Müebbet
 
Ellerin Müebbet

Senin neden neden istediğini bilmezdim
Çamaşır makinası der koyardın postanı
Tersyüz eder ceplerini gösterirdi babam
Bir el ıslatır bir el iplere dizer
Rüzgar savurur güneş kurutur sanırdım

Ellerim ellerim ellerim derdin anne
Tuzbuz olurdu evimizin tek aynasında sesin
Binse sesim bir akça kuşun kanadına gitse
Boy boy çamaşır leğenlerinde kaç müebbet
Buluşuyor ellerim senin küçücek ellerinle...

Ocak-Şubat 1985

Nevzat Çelik


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:54 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2