![]() |
M. Sunullah Arısoy Şiirleri Anladım da Geceleri yoksun Yatağım boş Sabahları da Anladım da Yüreğimden Niye çıkıyorsun... M. Sunullah Arısoy |
Bir Öyle Yolcu Bir Öyle Yolcu Yorgun bir yolcu Güneye doğru Güz güneşi altında Biraz eskimiş Kimi yeri unutulmuş Hüzünlü bir şarkı gibi Acıları suskunlukla sırtlamış Göğüslemiş nice savaşımları Yürüyordu. Gördüm Yorgun bir güzeldi Gülümserken Ve yürürken Ve bakarken Ve içerken (Ne güzel içiyordu Şiir yazıyordu sanki) Ve hiç konuşmazken Sanki unutmuş. Sabah erden Uyanan gökyüzüne baktı Suskun gülümsedi Dağlarda arandı Gözleri Suskun gülümsedi. Ormanın neftiliğinde Ve dağ başlarında Derindi yitiriverecekti Gözleri Suskun gülümsedi. Tavukları sevdi gözleri Horozlara göz kırptı Suskun gülümsedi. Güneşi avuçlarca Uzandı elleri Mavilere bulandı Suskun gülümsedi. Yürüdü gitti Gördüm Bağışlayan gözleri Kaldı ardında. Yollar uzayıp gidiyordu Yollarda yorgun bir yolcu Görüntüsü gittikçe küçülüyordu Da izlenimi büyüyordu Gibime geldi. Baktım Yanımda yöremde Bir büyük boşluk Almış götürmüş birileri Birileri bir şeyleri Diyelim Sızısını yüreğimin Acımı, tutkumu, sevimi Her bir şeyimi. Biliyorum Onu amacı iyilikti Ondan aldı yükümü Ama ben Nasıl yaşarım şimdi Böyle acısız, savaşımsız Tutkusuz, sevisiz. Bir sızı mı ki İnceden ve derinden Unutmak isterken Ardından iz süren. M. Sunullah Arısoy |
Can Gülleri Can Gülleri Gökte yıldızlar kırpışır, de ki üşür Ceylan yüreğim benim, hop eder durur Avcıdan değil benim korktuğum, deliden Yol ortası can gülleri öpüşür... M. Sunullah Arısoy |
Eyüp Eyüp Hiç gitmemiştim, yıllar var Eyüp'e Dedemin, bilmediğim mezarı Eyüp'tedir Amcam Eyüp'te oturur Çocukluğum Eyüp'te geçti benim Bir "Şeyh Efendi" hatırlarım daima: İnce ve solgun yüzlü ihtiyar; İnce, uzun ve beyaz sakallı! Evde kalmış yaşlı kızlar hatırlarım Eyüp gelince aklıma Öyle bir içine çekiliş, bir garip sessizlik! Sabah erken uykulu gözlerle Yine o garip sükun ve mütevekkil eda içinde Fabrika yolunda kadın, erkek, genç, ihtiyar! - Kimbilir kimdir, ekmeği düşünmüyorum Diyen bahtiyar? - Ve akşamüzeri, aynı kalabalık: Aynı yorgun adımlar, yorgun ve sessiz Karanlık yollara doğru, karanlık ve dar! Garip bir korku hissediyorum: Yollarında Eyüb'ün, evlerinde... "Allah'a mı yakınlaştım?" diyorum; Allah'a giden yol Eyüp'ten midir, Nedir? Evde kalmış yaşlı kızlar hatırlarım; Öyle bir içine çekiliş, bir garip sessizlik! Gün batışının hazin akşamları Ve güvercinler gelir aklıma: bol ve ehli.. Genç işçi kızlar gelir, gizli aşkları gelir, Küçük çocuğu evde kalmış genç kadınlar Ve ömrü boyunca fakir, ömrü boyunca çilekeş - Ama ne heybetli susup da bakışları vardır - Erkekler! Eyüp deyince, Allah gelir, ekmek gelir, ölmek Gelir aklıma! M. Sunullah Arısoy |
Neden Neden Bütün karanlıkları aştım da Geldim sana takıldım Işıktın Neden karardın... M. Sunullah Arısoy |
Ozanca Ozanca Kimi acıları ozan Kendi yaratır Oturur bir güzel çoğaltır Çoğaltan ozansa Tartışmasız O doğrudur... M. Sunullah Arısoy |
Sendin Ey Aşk Sendin Ey Aşk Güzle gelen sendin ey aşk, sıcacık! Üzgün yeşiller arasında büyüyen... Uykusuz ve sarhoş ve yılgın bir gecede Sendin ey aşk, yaşamaya el eden! Sendin ey aşk, habersizce gelişen çocuklarla! Anılarımızda bir dizi, bitip tükenmeyen... Sendin ey aşk öfkemde güzelleşen! Sendin, geldim; yorgun içine giremediğim evren... Durmadan öğüten, durmadan hem ince Sendin ey aşk, sendin, o rüzgârsız değirmen! Direncimde, sendin ey aşk, hem de en! Sızar kan, acısız, uzanmaz, kesik ellerimden... M. Sunullah Arısoy |
Yurdum İçin Yurdum İçin Yurdumun bütün kırları Baharda yeşerir, güzelim baharda, Bütün ağaçları, -önce bademler- Baharda çiçek açar, güzelim baharda... Ben o zaman sevinirim! Yurdumun bütün tarlaları Bereketli, verimli tarlaları Yaz ortası altın sarısıdır. Altın sarısı, iri taneli, nur yüzlü başaklar Sallanır, keyifle, aşkla Sıcak rüzgarında, yazın Bir o yana, bir bu yana... Beni altın sarısı başaklar memnun eder, Ben o zaman gülerim! Yurdumun bütün dağları, Dumanlıdır başları. Karlıdır, Yiğitçe nöbet tutar... Ben dağlarımı bunun için severim! Gece, gündüz, gönlümce olmalı Yurdumun gökleri... Geceleri yıldızlı. Gündüzleri ışıklı... Karanlığı istemem göklerimde. Ben o zaman şenlenirim! Bilirim, içim kararır, Yurdumun bütün yolları Dileğimce değil... Bütün yolları Anadolu'mun Dağ yolundan caddesine dek, Büyük umutlar gibi, uzanıp gitmedikçe Benim ayaklarım rahat değil! Köyleri Anadolu'mun, Dağında, yaylasında, ovasında Kırkbini birden Karanlıktan kurtulmadıkça, Ben, ışıkları sevemem! Aşı aş olmalı, evi ev ki, Yurdumuzdaki milyonların, Lezzeti eksilmesin dilimden Yediğimin! Saadeti, huzuru olur ancak Oturduğum evin... Gayrisi aş, zehir aşı. Gayrisi ev, çalı dibi! Dalında meyve ballanmalı, Evlerinde gönül şenlenmeli Pınarından soğuk sular içilmeli, Yollarında rahat rahat yürünmeli, Sevinmeli, oynamalı, gülmeli, Bir gün olup, yurdum gayrı Cahilsizdir demeli, Demeli de, ardında kalmamalı gözleri, Ölürse de, keyf içinde, dileğince ölmeli... Kaynak: Yeni Şiirler, Varlık Yayınları, s. 14-15 M. Sunullah Arısoy |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 08:14 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2