20.08.08, 06:54 | #82 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Kuzey Türküsü Kuzey Türküsü Gözlerim kuzeye takılı kaldı Ne ışık görünür, ne güneş doğar Zifiri karanlık, yerinde değil Ne kutup yıldızı, ne da ayılar Yüzümü çevirdim şimale doğru Vecd içinde ihsanımı beklerim Taş gibi o cihet, hissiz ve sağır Boşluğa asılır tüm dileklerim Ellerim uzanır kuzey kutbuna Ne eskimolar var, ne de penguen Ümitlerim dondu boşu boşuna! Geyiklerin olsun bütün serüven. Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:54 | #83 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Masal Masal I. Masal bu ya, evvel zaman içinde Payitahtda bir güzelce kız varmış İnce, zayıf, çıtkırıldım bedende Âlemin sığdığı yürek atarmış Biçimli yüzünde kara gözleri Alev alev, ışıl ışıl yanarmış Bakışı etrafa yöneldiği an Nice yürekleri çarpar, yakarmış Her mevzuda az-çok bir şeyler bilir Umulmadık meseleden anlarmış Zerafette, incelikte, hünerde Melekesi bir "prenses" kadarmış Bahtı da gözleri kadar karanlık Ve yılmadan mutluluğu ararmış II. Masal bu ya, evvel zaman içinde Payitahtda bir de genç adam varmış İşe gelir-gider sabah ve akşam Kendi halinde bir hayat yaşarmış Dünya ha var, ha yok onun gözünde Bahar seli gibi çağlar, akarmış "Efenin teki"ymiş şartsız, kayıtsız Nerde akşam oldu; orda yatarmış Güzelliğe meftun, güzele tutkun Güzellere döner döner, bakarmış Hiç bir başarıya varmamış amma "Şair"miş, kendince şiir yazarmış Şiiri de bahtı kadar karanlık Ve yılmadan mutluluğu ararmış III. Masal bu ya, evvel zaman içinde Günlerden bir günde, olmadık bir an "Prenses"le "Şair" karşılaşmışlar İkisini birden sarmış heyecan "Aradığım budur" hayallemesi Sanki biri canmış, biri de canan Yüksek frekanslı iletişimler Mesajlar savrulmuş, mesajlar yaman Bir kırmızı gülmüş bağlantıları Musiki ve şiir yumağı saran "Hüzünle sarardı ümid goncası" Andelip misali "Şair"de figan "Sen miydin o" şaşkınlığı içinde "İyi ki senmişsin" dönsün bu devran Ve tutmuşlar mutluluğun ucundan "Şair" gönül hayran, "Prenses" handan IV. Masal bu ya, evvel zaman içinde Sıyırmış yükünü, atmış "Prenses" Yıldızları gören gönül evinin Üstüne kör çatı çatmış "Prenses" Kapıyı kapatıp zor ve güzele Fayda ve konforla yatmış "Prenses" Bir bebek edinmiş oyuncakçıdan Geri kalan ne var satmış "Prenses" Bebek büyüdükçe artmış geliri Servetine servet katmış "Prenses" Bebek bahaneymiş, atlama taşı Zulüm ve ihanet tatmış "Prenses" Utanç ve gururdan bir çizgi çekmiş Aşılmaz, geçilmez hatmış "Prenses" Ve eskiyi uzak tutar bu çizgi Sadece seyredip, şadmış "Prenses" V. Masal bu ya, evvel zaman içinde Aşk denilen ecir esas hayatmış Aşkın deryasında yüzmek zor iştir "Prenses" üç fersah gitmeden batmış Bu zamanda, sade sevda yeter mi? Variyetsiz olmak bir kabahatmiş Asude bir aşkın kahrı çekilmez Maksadı, meramı tüm şatafatmış Rahat şevk verir ki; meşk olsun aşkta Tez ferah edinmiş, lüksü donatmış Ya sevdası yalan, ya olan-biten Hep kırmış, hep dökmüş, vurup kanatmış En zayıf yerinden vurmuş "Şair"i Günah silahıyla sarıp, kuşatmış Amma ne hikmetdir bir yol dener ki Meram; zühd-ü süluk.. yeni icatmış! Ve "Şair"e ondan geriye kalan Sahte gözyaşları, naylon feryatmış Hani bittiydi ya bu tuhaf masal "Şair" tabutundan kalem uzatmış VI. Masal bu ya, evvel zaman içinde Mutlu devirlerin hep sonu vardır Masalın sonunu yazmış "Prenses" Kimbilir şu anda kimlere yardır "Şair" sevgisinin kadrini bilmez Yaptıkları kendisini inkârdır Üç-beş dünyalığa tamah eyleyip Bir gönlü katletmek ancak zarardır Bazı zararları görmek güçse de Albenisi, cazibesi ısrardır On kişide olan umar hâlbuki "Şair"de olanın biri kadardır "Prenses", "Şair"i ihmal ettikçe "Şair"in şiiri sırf intizardır Çıkmaz bir sevdaya mesken edilmiş Kitlemiş aşkını, kalbi mezardır Ve ne olsa yapar bu deli "Şair" Gayrı dünya onun gözüne dardır ... Dedik ya masal bu üstünde durma Her masalda iyi-kötü son vardır... Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:55 | #84 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Mecnun ile Hasbıhal Mecnun ile Hasbıhal Eya Mecnun! Bu meydanda, senden gayrı bulunmaz mı? "Leyla sevdim" deyu çıksan, aşk bilmeyenler kanmaz mı? Gönlün aşka eriştirdin, dilin şi’re alıştırdın Sonra sahralara düştün.. Sana insan aldanmaz mı? Hasret-i aşkı şi’r ettin, bülbüle derdin söylettin Senin Leyla’n mağrur değil; daha dilin dolanmaz mı? Ya bir de gör beni, gel de; çare bulunmaz bu derde Mum gibi durduğu yerde insan yanar mı, yanmaz mı? Bizde canan cevri çoktur; hem sever, hem vefa yoktur Melek yüzlü zalim dilber sevgimize inanmaz mı? Hem sever gönülden beni, hem dahi istemez vuslat Pençe atar kalbime de; eli kana bulanmaz mı? Kamu canım o’na verdim, mah yüzün gözledim durdum Ol cananı düşte gördüm; uyanır mı, uyanmaz mı? Cümle canım yiyip-içer, istihzaen geri kusar Yar elinden zehir içen, ab-ı hayattır sanmaz mı? Beyler aynı beyler amma; Leyla’ya bir ne hal oldu! Cevri cana yetti gayrı.. İnadından usanmaz mı? Zulmü Leyla’dan biliriz, ağyar zulmü de ne demek! Mecnun olan "Mecnun" gerek; insan buna dayanmaz mı? İmdi bana haber kim; bu halleri kıyas edip Hala "Mecnunum" demeye insan olan utanmaz mı? Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:56 | #85 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Med-Cezir Med-Cezir İçimde bir yangın var ise eğer Yakan sensin gülüm, söndüremezsin Aklım, fikrim, hissim peşinde gezer Çeken sensin gülüm, döndüremezsin!. Senden gayrı güzel görmezse gözüm Senin tekrarından ibaret sözüm Çölde seraplarla esrükse özüm! Bakan sensin gülüm, kandıramazsın.. Seni hapsediyor göğüs kafesim Gözlerine ritim tutar nefesim "Dağbaşı Çığlığı" olursa sesim Çıkan sensin gülüm, indiremezsin Aklım sarpa sarsa, mantığım şaşsa Senden gayrı dünya tenha ve boşsa Hasret oluk oluk gözümde yaşsa Akan sensin gülüm, dindiremezsin. Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:57 | #86 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Meded! Meded! Ya Rab! Şu inleyen kullar, hep müslümandır, meded! Günahları olsa bile ehl-i imandır, meded! Çevirmişler etrafları ins ü cinden şeytanlar Aslı viran olan belde, sözde ümrandır, meded! Aybı ifşa eden takdir, setr’eden tazir görür Biçare-i mahcuplara ah-ı efgandır, meded! Her mahlûku ayrı ayrı sıfatlarla yarattın Parçalar, yer kardeşini.. Bu da insandır, meded! Karnındaki yavrusunu yâd ellerle bir olup Kürtaj diye öldürenler katil-i candır, meded! Medeniyet namı ile odlare yaktıkları Bir onların mülkü değil, bütün cihandır, meded! Bir imanı imha içün; bin oyun düzenleyen Taifenin yardımcısı lâin şeytandır, meded! Yurtlarında müreffehen ömür süren insanlar Dizilip, yollara düşmüş; şimdi kervandır, meded! "Emr-i ma’ruf, nehy-i münker" unutulduysa eğer İman-ı taklide korku; hışm-ı sultandır, meded! Masiva çok, takatim yok.. Nasıl varam divanına! Deyuben inleyen kullar; çeşm-i giryandır, meded! Yardım eyle başaralım nefsimizi yenmeyi Biliriz ki bunlar bize; bir "imtihandır" meded! Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:58 | #87 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Münacaat Münacaat Sen yüce bir ilahsın Biz günahkâr kullarız Hem meliksin, hem şahsın Affet bizi Allah’ım Biz âdem-i beşeriz Bazı yerde şaşarız İznin ile yaşarız Affet bizi Allah’ım Nefis verdin coşkulu Kılma bizi şaşkılı Felahımız kuşkulu Affet bizi Allah’ım Canım yoluna feda Yürektendir bu nida Ey merhametli hüda Affet bizi Allah’ım Bu eziyet canadır Yönüm senden yanadır Dönüşümüz sanadır Affet bizi Allah’ım. Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:58 | #88 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Neredesin? Neredesin? Burkulur yüreğim, gözlerim muhtaç Nerdesin sevgili, hani nerdesin? Ellerim yumrukta, ihtirasım aç Nerdesin sevgili, hani nerdesin? Yokluğun ufkumda satır be satır Yürür, etrafımı zulmet kapatır Yüzünden yayılan nur aydınlatır Nerdesin sevgili, hani nerdesin? Isınmaz ortalık etraf hâlâ kar Düşer vücut ısım, yüreğim donar Biraz ateş getir, az ısıt ne var! Nerdesin sevgili, hani nerdesin? Bozuldu, kalmadı ağzımın tadı Uçmaz gönül kuşum, kırık kanadı Bütün bedenimin ortak feryadı Nerdesin sevgili, hani nerdesin? Muhtacım sesine ve sohbetine Gül yüzünde açan gül demetine Çöllerde Mecnunun su niyetine Nerdesin sevgili, hani nerdesin? Saçımda gezmiyor sihirli elin Kollarımdan çokça uzakta belin Nedir meşakkatin, nedir engelin Nerdesin sevgili, hani nerdesin? Ne tatlı buse var, ne hırslı öpme Kendini saklama, hainlik etme Benden tarafa gel, uzağa gitme Nerdesin sevgili, hani nerdesin? Bir keyiftesin sen, bir kederdesin Tarif olunmayan bir eserdesin Herhalde dönülmez bir seferdesin Nerdesin sevgili, hani nerdesin? Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:59 | #89 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Niyaz Niyaz Tanrım! Şu uslanmaz deli gönüle Daha bu dünyada merhamet eyle Henüz vakit varken çevir yönünü Müstakîm yola koy, hidayet eyle Ömrü gaflet içre hebâ olmasın Daldır tefekküre, cıba* olmasın Bütün sa’yı; boşa çaba, olmasın Bire yüz kazandır, inayet eyle Emr olunan gibi dosdoğru olan Elestü’ye tabi ve sadık kalan Bir şaşkın ördektir; deryaya dalan Cennet sahilini işaret eyle Sağlam iman olsun can tahtasında En az "yüz kırk rekât"** bir haftasında İyilerden densin musallasında Evini cümleye imaret eyle Edeb ve hayâyı ziynet edinsin İsyandan oluşan fırtına dinsin Huzur, sükûn bulsun, biraz sevinsin Kulluğa kabul et, beşaret eyle Tekrar yaşamasın eyvahlarını Sil defterindeki siyahlarını Geçmiş ve gelecek günahlarını Bağışla Ya Rabbi! mağfiret eyle. * cıba: sığ, derinliksiz. (dere, çay, göl, vb. sular için kullanılır.) ** sabah2+öğle4+ikindi4+akşam3+yatsı4+vitr3=20x7=140 Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 07:00 | #90 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | ODTÜ Günlerinden ODTÜ Günlerinden I. Usulca kalkarım şafakla birlik Çul yatağıma inat, "Besmele" alır yorgunluğumu.. Buz gibi su ile abdest alırken, Sımsıcak çaya çağırır anam "Rabbim! Nasip eyle dirlik-düzenlik" Derviş sükûneti, bir dilim ekmek Ve iki bardak çayla, "Elhamdülillah" Anam: "-biraz daha!.." dese de; Sabah doyumluğum buncadır II. Kıstırıp koltuğuma kitaplarımı, Kapıdan çıkarken anam; Uzatıp üç-beş kuruş, seslenir: "-Akşama geç kalma, eve erken gel" "-Olur, meraklanma!.." desem de Durgun bir isyanla ufka bakarım Tümden irtibatı kesip etraftan, Sırf kendi kendine kalır da gönül Hislerimi mısra mısra dizerim ...Onsekiz biteli kaç sene oldu? ...Yirmi yaş üstünün çocuğuyum ben ...Bir garip öğrenci, işim-gücüm bu ...Feleğin bin sille vurduğuyum ben Bir fidan siluet uyarır beni, Bir ela bakışla tir tir titrerim Tebessümlerinden yüzüm kızarır, Görmesin diye yarım dönerim "-Ne o Dağlı! Kaçıyor musun?" Bilmem ne haldedir hayret ederim! İçinden çıkılmaz bir bulanıklık.. Korka korka yüzüne bakar, İçimden türkü söylerim: ...Maişet anaya, babaya bağlı ...Sabah boynum eğri, yüzüm yerdedir ...Gün boyu duyduğum: "Ne haber, Dağlı" ...Akşam evin yolu acep nerdedir? Mektepten çıkınca hayallemesi Elim cebimdeyken yarıda kalır Ben, bana rücu ederim Her şey olduğuncadır!.. III. Gürültü cehennemine dalınca gayrı Sesin sükûneti burnumda tüter Soğuk yığınlara gözümü yumar, Ufuklarda gök-yeşili gözlerim Ezik, yorgun, asabi.. Hır-gürcülerle doludur etraf Ayakta, -fakat yürümeden- tükenir yollar! Ve sürekli bir sinir savaşı.. Gün boyu sohbetler aklıma gelir; Cennet köyümü özlerim Yanağıma görünmez damlalar dizilir Hasret, yağmur bolluğuncadır.. IV. ...Mektebin yolları talim alanı ...Bu gidiş-gelişten nefret ederim ...Bu sokaklar sığır eder insanı ...Yıkılsın bu düzen, batsın isterim Mektebin kapısı gümrük misali; Zaptiyeler kimlik sorar giriş-çıkışta Gözleriyle yüzlerden bir şeyler okur, Bazı kere üst-baş ararlar Taş avluya dalar bir yığın ırgat Köşe-bucak sinsin oynar haytalar Beygir gibi dolanır "kanayaklı"lar* Bir ecnebi memlekete geldim zannederim Her biri bin kerre yabancı bana Dershane önünde ayrılır yollar "-Bırak dersi Dağlı! Kantine gelsene" Bir ela bakışla tir tir titrerim, Bir fidan siluet şaşırtır beni Niye gelir bunlar, nasıl giderler Bilmem ne haldeler, hayret ederim Şüphe-muhakeme, muhakeme-şüphe İbişin merkebini yâd eder, acırım! "Rabbim! Hidayet et, yoldan çıkarma" Onları bırakıp kendi haline Başımı çevirip, derse giderim Zihnim yorguncadır.. V. Ders başlar, değişir güzelim lisan Bir göğüs geçirir, bir iç çekerim Bir sinek vızıldar; iri bir sinek! İğneler X'den, Q'dan Beş lafın dördünde Marx teranesi Söz istesen; gürültüye boğarlar Sigara dumanı, kargaşa, şak şak Ve devamlı aynı vızıltı! Memnuniyetsizliğimi ifade edip açık açık, İçimden küfrederim Hava sıcak ve de bunaltıcıdır Kimisi uyuklar köşe-bucakta Kimi zaman dızlak tutar malları Hırsımdan buz gibi terlerim "Rabbim! Çekemeyeceğimi yükleme bana" Yine de tüm vızıltıları, Bir doğru-dört yanlış ezberlerim Benzim solguncadır.. VI. Ders biter, çekinerek yaklaşır biri "-Yakar mısın?" Bir sigara uzatır Biraz şaşkın, ifadeleri teşekkür doludur Belli ki beni kendine yakın bulur Belki tercüman olmuşum hislerine Ben dişlerimi sıkarken "yuppi", "hurra" seslerine O da kızgın ve alaylı başını sallar Hademe sınıftan izmarit toplar "-Gel birer çay içelim hemşerim" Hemen cebine davranır, eğlerim "-Olmaz! Çaylar benden" Israr eder, engellerim.. "-Aa Dağlı! Hani benim çayım" Bir fidan siluet kapar bardağı Bir ela bakışla tir tir titrerim Bakışlarım lügatler devirir ama Ağzımı bıçak açmaz.. "-Yapma Dağlı! Şakaydı" Gözlerimde bir sürü neden ve niçin Bilmem ne haldedir hayret ederim Usulca yürürüm; mahcup, muzaffer.. Bahçede yaban kestanesi ve çam ağaçları Daha derse on dakika var! Zaman bir türlü geçmez Yeşil çimler üzerine oturur, Ak kâğıda kara yazı yazarım: ...Üstüme gelmeyin böyle devamlı ...Bir bağlı düğümüm, çözülürüm ben ...Şöyle dolanırım; efkarlı, gamlı ...Daldan yaprak düşer, üzülürüm ben! Bir fidan siluet belirir yine Bir ela bakışla tir tir titrerim "-Affedersin Dağlı! Barışalım mı?" Silme tereddüt ve diz boyu şaşkınlık Bilmem ne haldedir hayret ederim Vakti gelmiş gibi dilim çözülür: "-Aslında yakınsın ruhunla bana Bilmiyorum, ama hissediyorum Fakat anlaşılmaz bu vaziyyetin Yaptıkların sana ait değil mi? Ve söz götürmez şaheser fiziğin Nasıl hayır denir ki sana!" Övgüden serhoşca, hafif süzülür Tatlı bir tebessümle, usluca dinler Ve kalkıp birlikte derse gideriz Biraz daha olguncadır.. VII. Hüzünle sarılı bir uyuşukluk Ve berbat bir halde dönerim eve Üzgün müyüm, kızgın mıyım, memnun mu? Mesud muyum, rahat mıyım, yorgun mu? ...Her gün bir belanın içine düşer ...Her an bin heyecan duyar, yaşarım ...Günler geçip gider, birer-ikişer ...Kör bir umud ardı sıra koşarım Bilinmez hallerde girsem içeri "Selamünaleyküm" düzeltir beni Babamın namazı henüz bitmiştir "Rabbim! Ağzımızın tadını bozma" Babamın duası her zaman yeni Babamda son niyaz her an değişik Derviş sükûneti, bir tas çorba Ve iki baş soğanla sofra kurulur: "Rabbim! Nasip eyle dirlik-düzenlik" Teslimiyyet, memnuniyet, huzur.. Bolcadır, yoğuncadır. Hünkâr Dağlı |
Tags |
dagli, hunkar, hünkar dağlı, hünkar dağlı seçme şiirler, hünkar dağlı seçme şiirleri, hünkar dağlı şiir, hünkar dağlı şiirleri, siirleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Hazım Dağlı Kız Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Çankırı - Çankırı Hazım Dağlı Kız Yatıl | Pelince | Anaokulu - İlköğretim | 0 | 27.09.14 20:44 |
Mehmet Dağlı İlköğretim Okulu Mersin - Mersin Mehmet Dağlı İlköğretim Okulu | Pelince | Anaokulu - İlköğretim | 0 | 14.08.10 02:10 |
Ali Ulvi Hünkar Biyografisi,Ali Ulvi Hünkar Hayatı | İpek | Tiyatrocuların Hayatı ( Biyografisi ) | 0 | 21.06.09 13:36 |
Hünkar Beğendi | ASYA | Ramazan Yemekleri-Tatlıları | 0 | 21.08.08 02:26 |
Hünkar Beğendi | Kedi | Ramazan Yemekleri-Tatlıları | 0 | 25.02.08 08:14 |