20.08.08, 06:24 | #62 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Gözler Gözler Dağa dağa kanat çırpar, hazır tetik kara gözler Ancak yakışır bu kadar! Senin gibi yara gözler En yükseğin tepesinden süzüp geçer yeryüzünü Tutmaz sevda hesabını, bakmaz itibara gözler His ve şehvet arestası karışık bu bedestende Yegâne sermaye midir? bedelli tüccara gözler Tamamen sahiplenmek mesajıdır ışıkları Bulunduğu meclislerde yürür iktidara gözler Bahşettiği muştularda ürkek ceylan sıçraması Suz-i Dilâra faslına geçişli, Evcâra gözler Kaç imsak geçti üstünden; doymuş sahur lezzetinde Sanki hâlâ oruçludur; meyletmez iftara gözler Siğim siğim yağmur yağsa, susuzdur derya içinde Açık seçik mevcutları yeltenir inkâra gözler Nice bend eylese canım.. aslı bi-bahâ bendedir Ne sahipli, ne azadlı.. Beladır Hünkâr'a gözler... Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:25 | #63 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Gözlerin Gözlerin Gördüm gözlerini titredi gönlüm Üstüne çiğ düşmüş yaprak gibiyim Yüreğim hevesle çırpındı o an Bakışların arı, gözlerin kovan Kıpırdandı ruhum.. Başlar ilk günüm Gözlerin gönderir ümid ziyası Yeni aydınlanan şafak gibiyim İlk mi görüyorum gün ışığını? Bakışın başlatır sevda çağını Yelken açın; gönlüm sevgi deryası Gözlerin kömür mü kor kor yanıyor Ateşinle pişmiş toprak gibiyim Gayrı senden başka yağmur istemem Gözlerin çağlayan, bakışın zemzem Yürek bu pınardan içip, kanıyor Gözlerin güzellik cevheri midir Madeni alınmış ocak gibiyim Tutkular doldurmuş beden mülkümü Bakışın gasp eder bütün yükümü Gözlerin sevdanın askeri midir? Gözlerinden yürür hayatın özü Tomurcuğa durmuş budak gibiyim Büyür içimizde bu sevda gayrı Gözlerin tüm arzu, bakışın ayrı Bir harika türkü; bilinmez sözü! Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:26 | #64 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Hasım Hasım Vurup devirdiler dikili taşı Kaya bana hasım, hayat muhalif Bedenimde duygu, mantık savaşı Hülya bana hasım, hayat muhalif Üstüme örtmüşler haneden fanus Toplum yargısına tutuklu, mahpus Ya uyku hiç yoktur, ya tümden kâbus Rüya bana hasım, hayat muhalif Bir hat çekmişler ki, ince ve gergin Çizgiyi zorlama; yaşa, aferin! Ayıplanıyorum sevdiğim için Hayâ bana hasım, hayat muhalif Hiç ilgisi yok mu aşkın gerçekle Beden sağ olmuyor sade yürekle Yalnız yol yürünmez beni de bekle Yaya bana hasım, hayat muhalif Gönlümde kargaşa, cidal, anarşi Her şeyi tersine, her şeyi karşı İnsanlar sırf tüccar, yeryüzü çarşı Dünya bana hasım, hayat muhalif. Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:27 | #65 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Haydi Başla Haydi Başla Sen orada, bir yerlerde Bana yakın, bana uzak Yaşıyorsun hayatını Adım adım, kucak kucak Aklımın düz durmadığı Gönlün boyun burmadığı Ayağımın varmadığı Duygularım salkım saçak Bilinmezin berisinde Ne gördün ki gerisinde Şehrin batı yarısında Yağmur yağar, mevsim kurak Ay doğduğu gecelerde Şiirlerde, hecelerde Bilinmeyen nicelerde Kuruyorsun bana tuzak Hâlâ anlamadın beni Ne eskiyim, ne de yeni Görmesek de biz dikeni Gülleri koparmak yasak Azar azar versen bile Sana rahmet, bana çile Ne oyun var, ne de hile Her şey açık, hepsi berrak Tamam, artık bu son fasıl Nasıl istiyorsun, nasıl Madem sizde böyle usul Hadi başla, buyur ortak! Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:27 | #66 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Hayret! Hayret! Aşksız, meşksiz ve sevgisiz Yaşıyorum Yüklenmişim bedenimi Taşıyorum Lakin hayret! Bütün olan, bitene Aşksız, meşksiz ve sevgisiz Nasıl olur? Ve ben nasıl yaşıyorum? Aşksız, meşksiz ve sevgisiz... Şaşıyorum!. Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:29 | #67 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Hayvanlar Aleminden Hayvanlar Aleminden a. Sabahın ilk ışıklarıyla Sürüden ayrılmış garip bir ceylan Ürkek bakışlarla çayıra çıkar Güzel mi güzel! Mağrur endamlarla dolanır Kara gözlerinde gök pırıltılar Saklasa da bellidir; Hoyrat ellerce hırpalanmış Ürkek sıçrayışlarında tereddüt, Tebessümü bile yaralı.. Yine de alımlı mı alımlı! Ve zavallı süzülüşünde gurur Belli ki bilmiyor etrafta neler var? Önceden hiç görünmeyen çakallar Fırsattır diye pervasızca; Ne güzellik, ne merhamet Mide telaşı, kolay lokma iştahıyla Ağızlarından salyalar saçarak Etrafını sararlar.. b. Yay gibi gergin bedeni, İpek gibi yumuşak ve pırıl pırıl teni Yeri incitmeden sert basan adımlarla Şöyle keyiflice dolanan bir puma; İskender’in kılıcı kadar keskin, Herkül’ün yumruğunca kuvvetlidir Görünmeyen pençeleri! Gök pırıltılarla yanar kara gözleri Gençliğinin verdiği hırsla Kendinden emin ve meydan okuyarak Ava çıkar; ne bulsa avlayacak! Gözüne kestirdiği bir antilop peşinde İştahla iner çayıra Şöyle bir dolanır.. Tut ki boş vermiş tedbirlere! Derken bir bizon sürüsünün Ortasında kalakalır.. Kızgınlıktan gözü dönmüş yüzlerce öküz; Çevirip boynuzlarını hışımla, Dört bir yandan saldırır O güçlü ve keskin pençeler, Kaç boynuza dayanır! Hangi biriyle uğraşacak Hırçın ve mağrur puma Bir boynuz, bir boynuz daha.. Derler ki: "Ava giden avlanır" c. Gölün durgun sularında, Çin yelpazesi gibi nazlı Ve uyuşuk hareketlerle Dolanıp duran balık; Umurunda değil dünya! Ne kavga, ne kalabalık.. Yosunlar üstünde, kayalıklarda gezer Etraftaki inciye, mercana bigâne Ses ritmine ve ışık oyunlarına hayran Ve koyu bir türkü tutkunu! Duyar ya inleyişlerini sabah, akşam Kamışlara doğru yüzer (halbuki sığ sularda bela, karışık yerlerde zulüm, sıklıkta sıkıntı.. kol gezer!) Böyle gel-gitlerle geçerken günleri Alışılmış, kendiliğinden Günün birinde bir değişiklik, Gölün durgun sularında farklı bir şey görür Gök pırıltılı, zarif bir nesne; Alabildiğince alımıyla gel gel eder Ve farkında olmadan balık Ona doğru gider.. Görür ki, ekseri göl cemaati Ona ulaşmak ve sahiplenmek hevesinde Ne eksiklik var kendisinde! Madem ki bu bir yarıştır, En önde varmak gerek! Ve balığın güvendiği talimli yüzgeçleri Onu ilk önce eriştirecek.. Düşer kimsenin bilmediği yollara Özel yüzgeç hareketleri Ve denenmemiş akıntıları kullanır Varıp, yapışır hevesle Yutar zokayı; Temelli yakalanır Bundan sonrası karma karışık Öyle ya! "sudan çıkmış balık" d. Üç-beş bodur bitkisiyle Az yeşilli sarı düzlüklerin Boz kıvrımları ve küçücük yokuşu Himalayalar gibi durur! Kan-ter içinde geçer hayat mücadelesi Diker başını yukarı aval aval! Ve bilmeden ne yaptığını devekuşu Sağa sola koşuşturur... Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:42 | #68 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Hediye Hediye Bir kapı önü Bir ayrılığın başlangıcında Yavaş, Sessiz Ve usulca çevirerek! Biraz ürkek, Biraz şaşkın, Biraz mahcub.. Ama bilerek, isteyerek Uzatıp pençeyi sine-i cana Kalbini çıkarıp gönül kökünden Bir hayali resim, Bir meçhul isim, Sarıp üzerine bir de tebessüm; "Senin olsun" diye Uzatıverdi!. Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:43 | #69 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Hoşgeldin! Hoşgeldin! Esrarlı bir camın ardında olan Yepyeni bir dünya aklımı çeldi Bundan daha gerçek olamaz yalan Adı var kendi yok bir güzel geldi Hoş geldin! Yedi renge boyadın ufuktaki karayı Güneş ülkesinden olmalı yükün Tavan arasından sızıp, incecik Sonra büyüyerek sardın burayı Belli oldu mülkümdeki köhnelik Açığa çıktı gönlümün tozlanmışlığı İn-cin top oynar ya salonlarında Sükûnet ağırlayan gönlüm sarayı Seni konuk edecek artık Umulmadık misafirdin Hoş geldin! Hayal mi, gerçek mi anlaması zor Orda biliyorum, hemen yakında Belki yutar beni, bu bir anafor Ve bir haz bırakır sonra ardında Hoş geldin! Kucağında bir yığın çiçek Üstüne sinmiş elhak, mis gibi kokuyorsun Meylediyorum o yana doğru Cezbediyor beni bu esrarlı buğu Başımdan bir sevda mı geçecek Bu zafiyeti gözlerimden mi okuyorsun Onardı usarelerin gönül kırıklarımı Nasıl yetişiyorsa o maharetli eller Gönül tezgâhına aşk dokuyorsun Hayret, nasıl becerdin Hoş geldin! Dağın arkasından ay doğar gibi Gizeme sarınmış güzel manzara Ey bu resmin bilinmeyen sahibi Beni yanına al, koyma kenara Hoş geldin! Elinde nadide bir fırça Boyamaktasın usul usul ve renk renk Kararmış duvarlarını gönlümün Sözcükler uçuşuyor pırıltılarla Kalkıyor ufku kapatan yeisden kepenk Çok yakında can atarım Yüreğimi ayaklarına sermeye Ve başlar hüzünle, yeniden bir cenk Belki de beklediğim ihtiyat sendin Ne iyi ettin de geldin Sevgiden muştu getirdin Yaşantıma renk verdin Ab-ı hayat içirdin Hoş geldin canım, Hoş geldin! Hünkâr Dağlı |
20.08.08, 06:44 | #70 (permalink) |
Beta Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Adana
Mesajlar: 5.415
Konular: 1058 Rep Puanı:2028 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 46 73 Mesajına 92 Kere Teşekkür Edlidi : | Hüccet-üs Sevda Hüccet-üs Sevda Cihan üzre gönlüm bedende hapis Haricde zindana yazık değil mi?! Yürekten habersiz geçerse ömür Damarlarda kana yazık değil mi?!. Ağarmadı henüz sevdalı şafak Rüzgarın önünde sürünür yaprak Kendi bildiğince gezerse ayak Nasırlı tabana yazık değil mi?! Neden doğmaz güneş, niçin karanlık Yine mi Nisan yok, hep mi Aralık Yaşamak eziyyet gelirse artık, Bedendeki cana yazık değil mi? Istırap çevirir, kovar uykuyu Ümid yokluğundan takmam korkuyu Bahçevan dibinden keserse suyu Kurur, bu fidana yazık değil mi?.. Mutluluk dediğin sahnede oyun Bu oyuncuları biraz koruyun Kurt inine doğru kaçarsa koyun Biçare çobana yazık değil mi? Pervasız tutkular cezbeder seni Vurur mengeneye, sıkar bedeni Bir katre gözyaşın boğarsa beni, Şu çeşm-i ummana yazık değil mi?. Ruhu gülümserken felaketine Bedeni hazırdır sefaletine Gonca gül aldırmaz muhabbetine Bülbülde figâna yazık değil mi?! Esrüklenir gönlüm, Mecnun'dan hisse Leyla'mız sürükler firkâte, ye'se Sevgimiz eğlence, aşk oyun ise Bunca heyecana yazık değil mi?.. Nedir karagözlüm, endişen nedir? Ezanlar şahidim, seherler bilir Vuslatın ilaçken, hasretin zehir Yazdığın fermana yazık değil mi?!. Sükut-u sevdaya değil mi erken Hiç mi titremedin; 'aşığım' derken Her zaman, her yerde, her şeyde varken Sensiz geçen ana yazık değil mi?.. Erken açtı gonca, ayaz vurur mu Gönlüme kök salmış fidan kurur mu Beni öldürürsen işin olur mu Seni seven bana yazık değil mi? Sensiz mutluluk mu, bu mümkün değil Sürekli muzdarip, perişan, sefil Sonunda olurum sevdalı katil Beni seven sana yazık değil mi?!.. Hünkâr Dağlı |
Tags |
dagli, hunkar, hünkar dağlı, hünkar dağlı seçme şiirler, hünkar dağlı seçme şiirleri, hünkar dağlı şiir, hünkar dağlı şiirleri, siirleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Hazım Dağlı Kız Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Çankırı - Çankırı Hazım Dağlı Kız Yatıl | Pelince | Anaokulu - İlköğretim | 0 | 27.09.14 20:44 |
Mehmet Dağlı İlköğretim Okulu Mersin - Mersin Mehmet Dağlı İlköğretim Okulu | Pelince | Anaokulu - İlköğretim | 0 | 14.08.10 02:10 |
Ali Ulvi Hünkar Biyografisi,Ali Ulvi Hünkar Hayatı | İpek | Tiyatrocuların Hayatı ( Biyografisi ) | 0 | 21.06.09 13:36 |
Hünkar Beğendi | ASYA | Ramazan Yemekleri-Tatlıları | 0 | 21.08.08 02:26 |
Hünkar Beğendi | Kedi | Ramazan Yemekleri-Tatlıları | 0 | 25.02.08 08:14 |