tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Celal Sılay Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/12204-celal-silay-siirleri.html)

Josephine 17.08.08 01:04

Celal Sılay Şiirleri
 
Hiç Yolunuz Ormana Düştü mü?

Hiç yolunuz ormana düştü mü
Gözgöre küçük bir adam
Büyük bir ağaçla döğüştü mü
Ağaç büyüktü ama tek
Adam küçüktü ama çok

Dedelerinin dedeleriyle gelmiş utanmadan
Elinde balta sırtında nacak
Dedelerinin dedeleriyle gelmiş arlanmadan
Kolunda bıçkı belinde ip
Dedelerinin dedeleriyle gelmiş sıkılmadan
Dengisiz bir boy ölçüşmeydi bu

Ağaç büyüktü ama tek
Adam küçüktü ama çok...

Celal Sılay

Josephine 17.08.08 01:05

Bana Gelirsin
 
Bana Gelirsin

Yıldızlar görse bendeki güzelliğini
Birer birer düşerler içimdeki denize
Aydınlanırım o kadar aydınlanırım ki
Bana gelirsin.

Bahar anlarsa duyduğum üzüntüyü
Bütün dallarını uzatır kalbime doğru
Çiçeklenirim o kadar çiçeklenirim ki
Bana gelirsin.

Din duyarsa ettiğim ibadetleri
Bütün mihraplarıyla çevrilir bana
Büyürüm o kadar büyürüm ki
Bana gelirsin.

İçimde bir kere görsen güzelliğini
Garkolursun nurdan bir aleme
Bulmak için kendini bulmak için
Bana gelirsin...

Celal Sılay

Josephine 17.08.08 01:06

Gitti
 
Gitti

İşitmek istediğini bir sağırın
Sezdi havamızdan geçen şarkı
Duyuramadı sesini, bu sağıra
Eridi, gitti!

Yürümek hasretini bir kötürümün
Hissetti koltuk değnekleri,
Kaldıramadı yatağından hastasını
Çürüdü, gitti!

Körün görmek arzusunu duydu
Bahçenin kenarında bir çiçek
Gösteremedi yapraklarının rengini
Dağıldı gitti!

Ve duydu bir açın yemek ihtiyacını
Buğday tarlasındaki başak
Utandı büyümesindeki şehvetten
Kurudu, gitti!

Celal Sılay

Josephine 17.08.08 01:07

Haziran Şiiri
 
Haziran Şiiri

Haziran üstümüzde dal dal
Moda çevremizde renk renk
İstanbul bin dokuz yüz elli beşinde
Çimenler altımızda sık sık
Bulutlar üstümüzde seyrek

Eteklerin moda yelkenlerinde
Elin omzumda sıcak
Belin kolumda ince
Gözün gözümde ürkek

Işık gölge bir oyun
Çiçek yaprak allı morlu
Haziran üstümüzde dal dal
Saçların yüzümde tek tek

Bir kuş bir kanat tenimizde
Bir rüzgar bir serinlik içimizde
Bir gök bir deniz mavi mavi
Şarkı bahçe düğün dernek

İstanbul bin dokuz yüz elli beşinde
Etek yelken bir cümbüş
Yanak yanağa sürtünüş
Elin omzumda sıcak
Belin kolumda ince
Dilim kulağında titrek...

Celal Sılay

Josephine 17.08.08 01:08

Korku
 
Korku

Gece ormanda bir şey değişmez
Aklın lambaları altında
Ancak gözün keyfi değişir
Gündüz aydınlığında

Ağaçlar insan eti yemez
Akıl vücudun yardımında
Gece ormana iner inmez
Vücutla akıl arasında

Vücutla akıl arasında
Gece ormana iner inmez
Ağaçlar ortasında
Bir şey ki akıl ermez

Ağaçlar insan eti yemez
Gündüz gece yarısında
Bir korku akıl ermez
Vücutla orman arasında...

Celal Sılay

Josephine 17.08.08 01:09

Lacivert Işıklar
 
Lacivert Işıklar

Lacivert bir denize benzer gözleri vardı;
Bakışları sessiz bir gece kadar alıcı,
Ruhunun süzgecinden ruhumu anlayıcı,
Engin... sonsuz bir mana bende beni arası

Lacivert gözler derin, hassas bir keman sesi,
Lacivert gözleri benim içimde bir lisandır.
Denizler kadar sonsuz genişliğin akisi,
“Lacivert gözlü Allah” çürüyen bir insandır...

Celal Sılay

Josephine 17.08.08 01:09

Mavi Randevu
 
Mavi Randevu

Mavi bir elbiseyle gelmiştin, gökyüzü maviydi..
Getirdiğin rüzgarla ev kokuyordun..
Kolun koluma değiyordu, omzun omzuma..
Mendilin maviydi, gökyüzü maviydi..

Bin dokuz yüz kırk iki baharıydı
Bahçeli pencereler önünde geziyorduk,
Gözlerimiz buluşuyordu, ürperiyordum
Gökyüzü maviydi, mendilin maviydi

Sıcak nefesin yüzüme değiyordu
"Evlenebilir miyiz" diye sormuştum,
Yürüyüşün değişmiş, yüzün pembeleşmişti;
Mavi elbiseler içindeydin, gökyüzü maviydi.

Elini elime verdin, ayrılıyorduk,
Gözlerin gözlerimde, dudakların ıslak,
"Sık sık konuşalım" demiştin; gittin
Mendilin maviydi, gökyüzü maviydi...

Celal Sılay

Josephine 17.08.08 01:10

Nerde
 
Nerde

Küçük bir kız gördümdü çok eskiden
Annesinin dizi dibinde,
Bir de incir dikdiydim hasta iken,
Üç yapraklı mı, dört yapraklı mı ne.

Küçük kız da büyüdü o incir de,
Ama yüreğimin erinci nerde?

Romeo'yu onca kaygılandıran
O kuş seslerini düşünürüm de
Sabaha karşı bir korudan
Tarla kuşu muydu, bülbül mü diye,

Tarla kuşunu da dinledim, bülbülü de,
Ama yüreğimin erinci nerde?

Geç kaldığımda oldu belki
Laternaları dinlerkene,
Periler yeryüzüne indirmiş geceyi,
Çerağlar içinde yanmış gökkubbe.

Gökkubbeyi de bilirim perileri de,
Ama yüreğimin erince nerde?

Celal Sılay

Josephine 17.08.08 01:11

Sabah
 
Sabah

Uyanır seccadeler üstünde din,
Aklın endişeleri yayılır şehre,
İnsan kastle, güneş vakitle temas eder
Taşa, toprağa..herşeye!..

Serinlik bir ihtiyardır ki şehrin üstünde
Gerinir sabahla beraber;
Kurtarır gecenin karanlığından
İnsanı, hayata davet eder.

Şarkın çekilen perdeleri içinden
Uzanır devamın eli zamana,
Korkusu, düşüncesi, endişesi..insanın
Toplanır sığar bir ana.

Açılan kapılardan fırlar dışarı
Günlük meselesi insanlığın;
Çırpınan bir endişe halinde çarpar
Düşen başların içinde yarın!

Celal Sılay

Josephine 17.08.08 01:11

Yanyana
 
Yanyana

Bu gürül gürül otların başında
Ağacın gölgesine deydi değecek
Tam şeftalinin kokusu başlarken
Öpüşmeye kıl kadar bitişik
Akarsuyun burnunun dibinde

Bu zulüm, bu haksızlık, bu işkence...

Celal Sılay


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:14 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2