![]() |
Behçet Aysan Şiirleri Aç Kuşlar 1. kana boyandı kirmenimde yün kuşmarlara, tuzaklara düştüm menevişlendi durgun sularım sedef bir bıçak aldım dostlar güneşi yiyorlar aç kuşlar. aç kuşlar, yorgun işçi yeni çıkan vardiyadan elliyorlar yıldızların kınasını. aç kuşlar, topraktan güneşi bakır bir kap gibi kalaylıyorlar. 2. bense, toy bir çırak kırık keman paslanmış tabanca küflü bir an kurutulmuş papatyalarla kitabın ortasında 3. hayat, aşıp geçiyor bütün kitapları yeni acılar gerek yeni aşklar yaşamaklar ve anlatımlar beklemiyor bizi hiçbir şey hiçbir yerde solgun hercaimenekşe ve buna, buğulanip çarpıyor benimle birlikte buzlu bir camın arkasında çarpıyor buğulanıp. sesim dişlilerin şarkısına karışıyor... Kaynak: Karşı Gece Behçet Aysan |
Anış Anış yıkık manastırın orda kalbim ki, o da yıkıktı. bir keşiş bıçağıyla dağlanmış çiçekbozuğu, çopur bir hayat acıtıyordu beni sevgilim. her şeyin hüzne vurduğu yerde bütün saatlerin, kuzguni bir denizi çoğaltarak hayat acıtıyordu beni. bense geçerdim karamuklarla, karabasanların arasından geçerdim hiçbir iz bırakmadan geride bana en sırlı gelen acının o en sırlı noktasından. bin dokuz yüz yetmiş beş'in ekiminde yıkık manastırın orda kalbim ki, o da... Kaynak: Karşı Gece Behçet Aysan |
Ateş Deresi Ateş Deresi ceyhun a. kansu' nun anısına ateş deresi iki tepenin arası uzak kıyılarında şehrin, varoşlarında kirli sarı dumanlar yükseliyor bacalarından. paslı çinkolarla kaplı çatılarında geçen yazdan kalmış uçurtma kuyrukları. yağmurlu bir öğle üzeri geçtim çamurlu yollarından bin dokuz yüz seksen birin şubatı. on bin işsiz yaşıyor burda yozgatlı, erzurumlu, sivaslı on bin dul, on bin yoksul ve aç. ya çocuklar, dünyanın en güzel çocukları yırtık lastikler ayaklarında okula gidiyorlar, çantalarında göçlerin tarihi ve yoksulluğun coğrafyası taşıdıkları. tarihi değiştirecek olan çocuklar dünyanın en güzel çocukları... Kaynak: Yitik Zaman Peşinde Behçet Aysan |
Ay Işığı Cinayeti Ay Işığı Cinayeti sokak fenerine asmış kendini ay ışığının biri şehrin ortasında ölmemiş hâlâ dipdiri. bir tek yıldız yokken gökyüzünün hurcunda turuncu bir ay yalnızca çıplak soyunmuş bütün örtülerini. niye yaptın ay ay ışığı sızmıştı bir saat önce gözlerimle gördüm yanında şarap testisi ve bütün şarkıları bir türlü söyleyemediği. asmış kendini... Behçet Aysan |
Beyaz Bir Gemidir Ölüm Beyaz Bir Gemidir Ölüm sen bu şiiri okurken ben belki başka bir şehirde olurum kötü geçen bir güzü ve umutsuz bir aşkı anlatan rüzgarla savrulan kâğıt parçalarına yazılmış dağıtılmamış bildiriler gibi uzun bir yolculuğa hazırlanan yalnız bir yolculuğa. çünkü beyaz bir gemidir ölüm. siyah denizlerin hep çağırdığı batık bir gemi sönmüş yıldızlar gibidir yitik adreslere benzer ölüm yanık otlar gibi. sen bu şiiri okurken ben belki başka bir şehirde ölürüm... Behçet Aysan |
Beyaz Geceler Beyaz Geceler Bütün hayatları bilmek isterdim ilginç geliyor bana bir gemicinin anlattıkları eskiyen aşkları bırakıp yeni yükler aldıkları beyaz bir gecede. bilmek isterdim çamlıhemşin' li fırıncı ustanın niçin batum'dan göç ettiğini kömür yüklü mavnayla beyaz bir gecede. beyaz bir gecede beyaz bir gecede savrulmuş buralara saraybosna'dan elinde hiç işlemediği nakışı kış zorlu makedonya komitacı dolu buğulanmış camları vagonların bakışı mavi gözleri dalgın o kadın doğurmuş sonra annemi bilmek isterdim bozüyük bilecik arasında bin dokuz yüz kırk yedinin martında tipi ve aç kurtlar saldırınca tepesinde bir telgraf direğinin donan gencecik hat bakıcısının hayatını. beyaz bir gecede. ne söylenecek bir türkü ne yazılacak bir roman olan bütün hayatları yaşanmış bütün hayatları bilmek isterdim. beyaz bir gecede... Kaynak: Yitik Zaman Peşinde Behçet Aysan |
Bir Eflatun Ölüm Bir Eflatun Ölüm kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim sessiz akan bir ırmağım geceden git dersen giderim kal dersen kalırım git dersen kuşlar da dönmez, güz kuşları yanıma kiraz hevenkleri alırım ve seninle yaşadığım o iyi günleri, kötü günleri bırakırım. aynı gökyüzü aynı keder değişen bir şey yok ki gidip yağmurlara durayım. söylenmemiş sahipsiz bir şarkıyım belki sararmış eski resimlerde kalırım belki esmer bir çocuğun dilinde. bütün derinlikler sığ sözcüklerin hepsi iğreti değişen bir şey yok hiç ölüm hariç. aynı gökyüzü aynı keder... Behçet Aysan |
Çiçekçi Kız Çiçekçi Kız yalova termal yolunda çiçek satan çiçekçi kız saçlarına papatyalar takmış şarkılar söylüyor bir yandan. kederli şarkılar haydi çiçeklerim var. bunlar küpe çiçeği boynu bükük ülkem gibi. bunlar mor beyaz kartopu çiçekleri karayazılı erguvan üzerlerine bulaşmış abilerimim kanı. bunlar zebra çiçeği bayım, hiç görmediniz mi taşır aynı gökyüzünde hem umutlu ayçayı hem karanlık bir güneşi ama sizin gökyüzünüz var mı ki. çiçeklerim var çiçeklerim ya küsmüş sardunyalardan almaz mısınız pembe açar pembe düşler için düşleriniz var mı ki. yalova termal yolunda çiçek satan çiçekçi kız saçlarına papatyalar takmış şarkılar söylüyor, tehlikeli... Kaynak: Yitik Zaman Peşinde Behçet Aysan |
Dışarda Kar Dışarda Kar kar yağıyor dışarda sokak lambasına düşüyor ve serçeler üşüyor kenarları hafifçe yanmış sayfalarına kan sıçramış bir kitapta nâzım hikmet okuyorum. dışarda kar yağıyor ve dağ lokantasına gidiyor zengin kasabalılar. kar yağıyor dışarda mektubun yeni gelmiş istanbul kokuyor. dışarda kar yağıyor seni seviyorum... Behçet Aysan |
Forsa Forsa gurbeti hançer yapıp gezinir kendi zincirine vurgun forsa. devrilen turuncu bir ayın şavkında aras gözyaşı akar hemşeri göçmen kuşa. horasan'dan yeni kalkan bir tren nasıl saplanmışsa kara ve acıya. sensin, yüküyle batmış mavna kurt ağızlı gecenin ortasına... Kaynak: Karşı Gece Behçet Aysan |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:01 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2