tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Nazım Hikmet Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/1154-nazim-hikmet-siirleri.html)

Deniz 16.02.08 22:33

Nazım Hikmet Şiirleri
 
21-1-924

Lambayı yakma, bırak,
Sarı bir insan başı
Düşmesin pencereden kara.
Kar yağıyor
Karanlıklara.
Kar yağıyor
Ve ben hatırlıyorum.
Kar...
Üflenen bir mum gibi söndü
Koskocaman ışıklar..
Ve şehir
Kör bir insan gibi kaldı
Altında yağan karın.
Lambayı yakma, bırak!
Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların
Dilsiz olduklarını anlıyorum.
Kar yağıyor
Ve ben hatırlıyorum.

NAZIM HİKMET

Deniz 16.02.08 22:35

Açlik Ordusu Yürüyor
 
AÇLIK ORDUSU YÜRÜYOR

Açlık ordusu yürüyor
Yürüyor ekmeğe doymak için
Ete doymak için
Kitaba doymak için
Hürriyete doymak için.
Yürüyor kö p rüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin
Yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak
Yürüyor ayakları kan içinde.
Açlık ordusu yürüyor
Adımları gök gürültüsü
Türküleri ateşten
Bayrağında umut
Umutların umudu bayrağında.
Açlık ordusu yürüyor
Şehirleri omuzlarında taşıyıp
Daracık sokakları karanlık evleriyle şehirleri
Fabrika bacalarını
Paydostan sonralarının tükenmez yorgunluğunu taşıyarak.
Açlık ordusu yürüyor
Ayı ini köyleri ardınca çekip götürüp
Ve topraksızlıktan ölenleri bu koskoca toprakta.

NAZIM HİKMET

Deniz 16.02.08 22:37

Asya-afrika Yazarlarina
 
ASYA-AFRİKA YAZARLARINA

Kardeşlerim
Bakmayın sarı saçlı olduğuma
Ben Asyalıyım
Bakmayın mavi gözlü olduğuma
Ben Afrikalıyım
Ağaçlar kendi dibine gölge vermez benim orda
Sizin ordakiler gibi tıpkı
Benim orda arslanın ağzındadır ekmek
Ejderler yatar başında çeşmelerin
Ve ölünür benim orda ellisine basılmadan
Sizin ordaki gibi tıpkı
Bakmayın sarı saçlı olduğuma
Ben Asyalıyım
Bakmayın mavi gözlü olduğuma
Ben Afrikalıyım
Okuyup yazma bilmez yüzde sekseni benimkilerin
Şiirler gezer ağızdan ağıza türküleşerek
Şiirler bayraklaşabilir benim orda
Sizin ordaki gibi
Kardeşlerim
Sıska öküzün yanına koşulup şiirlerimiz
Toprağı sürebilmeli
Pirinç tarlalarında bataklığa girebilmeli
Dizlerine kadar
Bütün soruları sorabilmeli
Bütün ışıkları derebilmeli
Yol başlarında durabilmeli
Kilometre taşları gibi şiirlerimiz
Yaklaşan düşmanı herkesten önce görebilmeli
Cengelde tamtamlara vurabilmeli
Ve yeryüzünde tek esir yurt tek esir insan
Gökyüzünde atomlu tek bulut kalmayıncaya kadar
Malı mülkü aklı fikri canı neyi varsa verebilmeli
Büyük hürriyete şiirlerimiz

NAZIM HİKMET

Deniz 16.02.08 22:38

Beş Satirla
 
BEŞ SATIRLA

Annelerin ninnilerinden
Okuduğu habere kadar,
Yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı,
Anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık,
Anlamak gideni ve gelmekte olanı

NAZIM HİKMET

Deniz 16.02.08 22:39

Bulutlar Adam öldürmesin
 
BULUTLAR ADAM ÖLDÜRMESİN

Analardır adam eden adamı
Aydınlıklardır önümüzde gider.
Sizi de bir ana doğurmadı mı?
Analara kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin.

Koşuyor altı yaşında bir oğlan,
Uçurtması geçiyor ağaçlardan,
Siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler
Bulutlar adam öldürmesin.

Gelinler aynada saçını tarar,
Aynanın içinde birini arar.
Elbet böyle sizi de aradılar.
Gelinlere kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin.

İhtiyarlıkta aklına insanın,
Tatlı anıları gelmeli yalnız.
Yazıktır, ihtiyarlara kıymayın,
Efendiler, siz de ihtiyarsınız.
Bulutlar adam öldürmesin.

NAZIM HİKMET

Deniz 16.02.08 22:40

Ceviz Ağaci
 
CEVİZ AĞACI

Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u.
Yüz bin yürek gibi çarpar,
Çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

NAZIM HİKMET

Deniz 16.02.08 22:42

Gece Gelen Telgraf
 
GECE GELEN TELGRAF

Gece gelen telgraf
Dört heceden ibaretti:
"VEFAT ETTİ."
İmza yok.
Bu dört hece bile çok.

Bakıyorum duvara:
Duvarda bir yara-
Duvarda bir resim-
Vefat edenin,
Elimle çizmişim.

Saat bir.
Saat üç.
Saat beş.
Polis düdükleri, saatlar...
Yatağım bozulmamış.
Çekmecemde kaatlar:
Bazıları
Onun el yazıları.

Gece gelen telgraf
Dört heceden ibaret...
Şafak söküyor-
Odam
Geceden ibaret.

Avuçlarımda
Ellerinin gölgesi dolaşan adam
Demir parmaklıklardan gördü son gündüzünü.
Mahpushane doktoru
Örterek paltosuyla upuzun yatanın yüzünü:
- Tamam!
Dedi.
Bunu belki evvelki akşam
Dedi.
Evvelki akşam
Ben......

Satıcılar geçiyor mahalleden.

Bakıyorum
Gece gelen
Telgrafa.
O mükemmel bir kafa
Mükemmel bir yürek,
Yumruklarıyla erkek
Gözleriyle çocuktu.
Hudutsuz ve Allahsız bir baştı o.
Yoldaştı o..

Düşmanlar kına yaksın
Dostlar girsin saflara.
Sen gözyaşı göstermeden ağlıyacaksın
Gece gelen telgraflara...

NAZIM HİKMET

Deniz 16.02.08 22:43

Bence Sende Herkes Gibisin
 
BENCE SENDE HERKES GİBİSİN

Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin

NAZIM HİKMET

Deniz 16.02.08 22:45

Bir Gemici Türküsü
 
BİR GEMİCİ TÜRKÜSÜ

Rüzgâr,
Yıldızlar
Ve su.
Bir Afrika rüyasının uykusu
Düşmüş dalgalara.

Işıltılı, kara
Bir yelken gibi ince
Direğinde geminin.
Geçmekteyiz içinden
Bir sayısız
Bir uçsuz bucaksız yıldızlar âleminin.

Yıldızlar
Rüzgâr
Ve su.
Başüstünde bir gemici korosu
Su gibi, rüzgâr gibi, yıldızlar gibi bir türkü söylüyor,
Yıldızlar gibi
Rüzgâr gibi
Su gibi bir türkü.
Bu türkü diyor ki, "Korkumuz yok!
İnmedi bir gün bile gözlerimize
Bir kış akşamı gibi karanlığı korkunun."
Bu türkü
Diyor ki,
"Bir gülüşün ateşiyle yakmasını biliriz
Ölümün önünde sigaramızı."
Bu türkü
Diyor ki,
"Çizmişiz rotamızı
Dostların alkışlarıyla değil
Gıcırtısıyla düşmanın
Dişlerinin."
Bu türkü diyor ki, "Dövüşmek.."
Bu türkü diyor ki, "Işıklı büyük
Işıklı geniş ve sınırsız bir limana
Dümen suyumuzda sürüklemek denizi.."
Bu türkü diyor ki, "Yıldızlar
Rüzgâr
Ve su..."

Başüstünde bir gemici korosu
Bir türkü söylüyor;
Yıldızlar gibi
Rüzgâr gibi,
Su gibi bir türkü..

NAZIM HİKMET

Deniz 16.02.08 22:46

Bu Vatana Nasil Kiydilar
 
BU VATANA NASIL KIYDILAR

İnsan olan vatanını satar mı?
Suyun içip ekmeğini yediniz.
Dünyada vatandan aziz şey var mı?
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Onu didik didik didiklediler,
Saçlarından tutup sürüklediler.
Götürüp kâfire : "Buyur..." dediler.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Eli kolu zincirlere vurulmuş,
Vatan çırılçıplak yere serilmiş.
Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

Günü gelir çarh düzüne çevrilir,
Günü gelir hesabınız görülür.
Günü gelir sualiniz sorulur :
Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

NAZIM HİKMET


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:33 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2