tualimforum.com  

Geri git   tualimforum.com > KÜLTÜR VE SANAT > Şiir Dünyası > Türk Şairlerin Şiirleri
Kayıt ol Yardım Üye Listesi Ajanda Bugünki Mesajlar

Türk Şairlerin Şiirleri Ünlü Türk Şairlerinin şiirleri...


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Nazım Hikmet Şiirleri
Konudaki Cevap Sayısı
103
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
10439

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 18.03.08, 21:12   #71 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Post Mektuplar -ix-

Mektuplar -IX-

Hapisten çıktığım günleri hatırlıyorum,
Hapisten çıkarıldığım günleri değil, çıktığım,
İçerde kendimin dışarda dostların
Ve zamanların zorlamasıyla
Çıktığım günleri hapisten.,
Sevinç.
Düğün, bayram.
Sevinç,
Kibirli biraz,
Biraz şaşkın.
Sevinç.
Dallarında hayallerin ve umutların parıltısı,
Yemişleri değil, parıltısı.
Ve yüksek sesle anlatmak hapisaneyi herkese ve kendine.
Hapisane hala düşlerine girer,
Uyanırsın sıçrayarak.
Yakanı bırakmaz alışkanlıklarıyla yasakları hapisane yıllarının.
Kapatamazsın mektuplarının zarflarını,
Karavana vakitlerini, beklersin,
Ve akşamlar kararınca kapının dışardan kilitlenmesini,
Yanmasını ampullerin kendiliğinden.
Sevinç.
Düğün, bayram.
Ama bayram günlerinin de sonu var bütün günler gibi.
Bakarsın, evinin damı akıyor,
Pencereler, kapılar onarılmak ister,
Su getirtmek, açtırmak gazı, elektriği,
Yatak çarşafı almak, tabak, çanak, kitap.
Kolların hazır çalışmağa,
Onlar içerde de çalıştırıldılar,
Ama bilgi'n uyutuldu.
Paran da yok.
Borca batmak da tehlikeli.
Nerden, neresinden, nasıl kurmağa başlamalı evini Hürriyetinin?
Hapisten çıkanın haline benziyor hali Tanganika'nın.

Nazım Hikmet
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19.03.08, 04:55   #72 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Post Memede Son Mektubumdur

Memede Son Mektubumdur

Bir yandan cellatlar girdi araya,
Bir yandan, oyun etti bana
Bu mendebur yürek,

Nasip olmayacak Memed'im yavrum,
Seni bir daha görmek.

Biliyorum,

Buğday başağı gibi delikanlı olacaksın,
Ben de öyleydim gençliğimde,
Kumral, ince, uzun;

Gözlerin ananınkiler gibi kocaman,
Bazen de bir parça bir tuhaf mahzun;
Alnın alabildiğine aydınlık;
Herhalde sesin de olacak
- Berbattı benimkisi -

Türküler döktüreceksin yanık mi yanık...
Konuşmasını mı bileceksin
- Ben de becerirdim o işi
Sinirlenmediğim zamanlar -

Bal damlayacak dilinden.
Vay, Memet, kızların çekeceği var
Senin elinden.

Müşküldür
Babasız büyütmek erkek evladı.

Ananı üzme oğlum,
Ben güldürmedim yüzünü,
Sen güldür.

Anan,
İpek gibi kuvvetli, ipek gibi yumuşak;
Anan,
Nineliğinde bile güzel olacak
Onu ilk gördüğüm günkü gibi,
Boğaziçi’nde,
On yedisinde
Ay ışığı, gün ışığı, can eriği,
Dünya güzeli.

Anan,
Ayrıldık bir sabah,
Buluşmak üzre,
Buluşamadık.

Anan,
Anaların en iyisi en akıllısı,
Yüz yıl yaşar inşallah...

Ölmekten, oğlum korkmuyorum,
Ama ne de olsa
İş arasında bazen
İrkilip ansızın,

Yahut yalnızlığında uyku öncesinin
Günleri saymak biraz zor.

Dünyada doymak olmuyor, Medet,
Doymak olmuyor...

Dünyada kiracı gibi değil,
Yazlığa gelmiş gibi de değil,
Yaşa dünyada babanın eviymiş gibi...
Tohuma, toprağa, denize inan.
İnsana hepsinden önce.

Bulutu, makineyi, kitabi sev,
İnsani hepsinden önce.

Kuruyan dalın
Sönen yıldızın
Sakat hayvanın
Duy kederini,
Hepsinden önce de insanın.

Sevindirsin seni cümlesi nimetlerin
Sevindirsin seni karanlık ve aydınlık,
Sevindirsin seni dört mevsim.
Ama hepsinden önce insan sevindirsin seni.
Memet,
Memleketler içinde bir şirin memlekettir
Türkiye,
Bizim memleket,
İnsanı da,
Su katılmamışı,
Çalışkandır, ağırbaşlı, yiğittir,
Ama dehşetli fakir.

Memet,
Ben dilimden, türkülerimden,
Tuzumdan, ekmeğimden uzakta,
Anana hasret, sana hasret,
Yoldaşlarıma, halkıma hasret öleceğim,
Ama sürgünde değil,
Gurbet ellerde değil,

Öleceğim rüyalarımın memleketinde,
Beyaz şehrinde en güzel günlerimin

Nazım Hikmet
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19.03.08, 04:59   #73 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Thumbs up Nasilsin

Nasılsın

İyi günlerimde çok eller uzanır ellerime,
Resmimi, suratımı baş köşeye asarlar...
Fakat demir kapıların her kapanışında üzerime,
Ardında taş duvarların her kaldığım zaman,
Ne arayan beni, ne soran...

Eeeehh, daha iyi be, bunun böyle olduğu...
Minnetim ve borçluluğum yalnız sana kalsın.
İyi günlerimde benim unuttuğum insan eli
Nasılsın ?

Nazım Hikmet
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19.03.08, 05:02   #74 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Lightbulb Ne Güzel şey Hatirlamak Seni

Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni

Ne güzel şey hatırlamak seni:
Ölüm ve zafer haberleri içinden,
Hapiste
Ve yaşım kırkı geçmiş iken...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
Bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
Ve saçlarında
Vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
Seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
Güneşli bir rahatlık
Ve etin daveti:
Kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
Sıcak koyu bir karanlık...

Ne güzel şey hatırlamak seni,
Yazamak sana dair,
Hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
Filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
Kendisi değil
Edasındaki dünya...

Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
Bir çekmece
Bir yüzük,
Ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen
Fırlayarak yerimden
Penceremde demirlere yapışarak
Hürriyetin sütbeyaz maviliğine
Sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
Ölüm ve zafer haberleri içinde,
Hapiste
Ve yaşım kırkı geçmiş iken...

Nazım Hikmet
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19.03.08, 05:03   #75 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow O Mavi Gözlü Bir Devdi

O Mavi Gözlü Bir Devdi

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
Bahçesinde ebruli
Hanımeli
Açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
Hazırlanmıştı ki devin,
Yapamazdı yapısını,
Çalamazdı kapısını
Bahçesinde ebruli
Hanımeli
Açan evin.

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
Yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
Girdi zengin bir cücenin kolunda
Bahçesinde ebruliiii
Hanımeli
Açan eve.

Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
Dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
Bahçesinde ebruli
Hanımeli
Açan ev..

Nazım Hikmet
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19.03.08, 05:05   #76 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Post Otobiyografi

Otobiyografi

1902'de doğdum
Doğduğum şehre dönmedim bir daha
Geriye dönmeyi sevmem
Üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim
On dokuzumda Moskova'da komünist Üniversite öğrenciliği
Kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu
Ve on dördümden beri şairlik ederim

Kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
Ben ayrılıkların
Kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
Ben hasretlerin

Hapislerde de yattım büyük otellerde de
Açlık çektim açlık gırevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir

Otuzumda asılmamı istediler
Kırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini
Verdiler de
Otuz altımda yarım yılda geçtim dört metre kare betonu
Elli dokuzumda on sekiz saatta uçtum Pırağ'dan Havana'ya

Lenin'i görmedim nöbet tuttum tabutunun başında 924'de
961'de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır

Partimden koparmağa yeltendiler beni
Sökmedi
Yıkılan putların altında da ezilmedim

951'de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün
52'de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü

Sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım
Şu kadarcık haset etmedim Şarlo'ya bile
Aldattım kadınlarımı
Konuşmadım arkasından dostlarımın

İçtim ama akşamcı olmadım
Hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana

Başkasının hesabına utandım yalan söyledim
Yalan söyledim başkasını üzmemek için
Ama durup dururken de yalan söyledim

Bindim tirene uçağa otomobile
Çoğunluk binemiyor
Operaya gittim
Çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın
Çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri
Camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye
Ama kahve falıma baktırdığım oldu

Yazılarım otuz kırk dilde basılır
Türkiye'mde Türkçemle yasak

Kansere yakalanmadım daha
Yakalanmam da şart değil
Başbakan filân olacağım yok
Meraklısı da değilim bu işin
Bir de harbe girmedim
Sığınaklara da inmedim gece yarıları
Yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında
Ama sevdalandım altmışıma yakın
Sözün kısası yoldaşlar
Bugün Berlin'de kederden gebermekte olsam da
İnsanca yaşadım diyebilirim
Ve daha ne kadar yaşarım
Başımdan neler geçer daha
Kim bilir.

Nazım Hikmet
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19.03.08, 05:07   #77 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow ölüme Dair

Ölüme Dair

Buyrun, oturun dostlar,
Hoş gelip sefalar getirdiniz.
Biliyorum, ben uyurken
Hücreme pencereden girdiniz.
Ne ince boyunlu ilâç şişesini
Ne kırmızı kutuyu devirdiniz.
Yüzünüzde yıldızların aydınlığı
Başucumda durup el ele verdiniz.
Buyrun, oturun dostlar
Hoş gelip sefalar getirdiniz.

Neden öyle yüzüme bir tuhaf bakılıyor?
Osman oğlu Hâşim.
Ne tuhaf şey,
Hani siz ölmüştünüz kardeşim.
İstanbul limanında
Kömür yüklerken bir İngiliz şilebine,
Kömür küfesiyle beraber
Ambarın dibine...

Şilebin vinci çıkartmıştı nâşınızı
Ve paydostan önce yıkamıştı kıpkırmızı kanınız
Simsiyah başınızı.
Kim bilir nasıl yanmıştır canınız...
Ayakta durmayın, oturun,
Ben sizi ölmüş zannediyordum,
Hücreme pencereden girdiniz.
Yüzünüzde yıldızların aydınlığı
Hoş gelip sefalar getirdiniz...

Yayalar-köylü Yakup,
İki gözüm, merhaba.

Siz de ölmediniz miydi?
Çocuklara sıtmayı ve açlığı bırakıp
Çok sıcak bir yaz günü
Yapraksız kabristana gömülmediniz miydi?
Demek ölmemişsiniz?

Ya siz?
Muharrir Ahmet Cemil?
Gözümle gördüm
Tabutunuzun toprağa indiğini.

Hem galiba
Tabut biraz kısaydı boyunuzdan.
Onu bırakın Ahmet Cemil,
Vazgeçmemişsiniz eski huyunuzdan,
O ilâç şişesidir
Rakı şişesi değil.
Günde elli kuruşu tutabilmek için,
Yapyalnız
Dünyayı unutabilmek için
Ne kadar çok içerdiniz...
Ben sizi ölmüş zannediyordum.
Başucumda durup el ele verdiniz,
Buyrun, oturun dostlar,
Hoş gelip sefalar getirdiniz...

Bir eski Acem şairi:
Ölüm âdildir-diyor,
Aynı haşmetle vurur şahı fakiri.

Hâşim,
Neden şaşıyorsunuz?
Hiç duymadınız mıydı kardeşim,
Herhangi bir şahın bir gemi ambarında
Bir kömür küfesiyle öldüğünü?

Bir eski Acem şairi:
Ölüm âdildir -diyor.
Yakup,
Ne güzel güldünüz, iki gözüm.
Yaşarken bir kerre olsun böyle gülmemişsinizdir...
Fakat bekleyin, bitsin sözüm.
Bir eski Acem şairi:
Ölüm âdil...
Şişeyi bırakın Ahmet Cemil.
Boşuna hiddet ediyorsunuz.
Biliyorum,
Ölümün âdil olması için
Hayatın âdil olması lâzım, diyorsunuz...

Bir eski Acem şairi...
Dostlar beni bırakıp,
Dostlar, böyle hışımla
Nereye gidiyorsunuz?

Nazım Hikmet
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19.03.08, 05:10   #78 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Thumbs up Pencereler

Pencereler

Sabaha karşı mıydı bilmiyorum
Yoksa akşamüstü müydü
Belkide gece yarısı
Bilmiyorum
Girdi odama pencereler
Perdeli perdesiz
Ben basma perdeleri severim
Ama tül perdeler de vardı
Kara ustorlar da
Ustorları çekip çekip bırakıyordum
Bir daha inmez oldu kimisi
Kimisi bir daha çıkamadı yukarı
Ve camları kırık pencereler
Elimi kestim
Kimi camsızdı büsbütün
Camsız pencereler içime dokunur
Camsız gözlükler gibi

Pencereler
Yağmur yağıyordu camlarınıza
Kızıl saçları kederli uzun
Ben alt dudağımda cıgaram
Türkü söylüyordum içimden
Yağmur sesini kendi sesimden çok severim

Pencereler
Beşinci katta güneşli boşluğunuzda bir deniz
Bir deniz mavi yüzük taşından
Serçe parmağıma geçirdim usulcacık
Üç kere öptüm ağlayarak
Öpüp alnıma koydum üç kere

Pencereler
Çıktım kırmızı velenseli yataktan
Çocuk burnumu dayadım terli camına pencerenin
Oda sıcaktı ve genç anamın kokusu vardı odada
Dışarda kar yağıyordu
Ben kızamık çıkarıyordum

Pencereler
Sabaha karşı mıydı bilmiyorum
Belki de gece yarısı
Bilmiyorum
Odamın içindeydi yıldızlar
Ve gece kelebekleri gibi
Çırpınıyorlardı camlarınızda
Ben onlara dokunmaktan çekinerek
Açtım sizi pencereler
Salıverdim yıldızları geceye
Aydınlık sınırsız hür geceye
Yapma ayların geçtiği geceye

Kurtlar duruyor ayın altında
Hasta aç kurtlar
Kurtlar duruyor önünde pencerenin
Kadife perdeleri kapasam da sımsıkı
Ordadırlar bilirim
Gözetliyorlar beni

Pencereler
Düştüm bir pencereden
Bir güzele bakarken
Dünya halime güldü
Güzel dönüp bakmadı
Belki farkında değildi

Pencereler
Pencereler
Kırk evin penceresi odama girdi
Ben oturdum birinin içine
Sarkıttım ayaklarımı bulutlara
Bahtiyarım
Diyebilirdim belki

Nazım Hikmet
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19.03.08, 05:12   #79 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Lightbulb Piraye Için Yazilmiş şiirler

Piraye İçin Yazılmış Şiirler

22 Eylül 1945

Kitap okurum:
İçinde sen varsın,
Şarkı dinlerim:
İçinde sen.
Oturdum ekmeğimi yerim:
Karşımda sen oturursun,
Çalışırım:
Karşımda sen.
Sen ki, her yerde "hâzırı nâzır"ımsın,
Konuşamayız seninle,
Duyamayız sesini birbirimizin:
Sen benim sekiz yıldır dul karımsın...

23 Eylül 1945

O şimdi ne yapıyor
Şu anda, şimdi, şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
Çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
- Hey gülüm,
Beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi...

O şimdi ne yapıyor,
Şu anda, şimdi, şimdi?
Belki dizinde bir kedi yavrusu var,
Okşuyor.
Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir,
- Her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren
Sevgili, canımın içi ayaklar!..
Ve ne düşünüyor
Beni mi?
Yoksa
Ne bileyim
Fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi?
Yahut, insanların çoğunun
Neden böyle bedbaht olduğunu mu?

O şimdi ne düşünüyor,
Şu anda, şimdi, şimdi?..

24 Eylül 1945

En güzel deniz:
Henüz gidilmemiş olandır.
En güzel çocuk:
Henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz:
Henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:
Henüz söylememiş olduğum sözdür...

30 Eylül 1945

Seni düşünmek güzel şey
Ümitli şey
Dünyanın en güzel sesinden en güzel
Şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil
Şarkı söylemek istiyorum...

1 Ekim 1945

Dağın üstünde:
Akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var
Dağın üstünde.
Bugün de:
Sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti
Bugün de.
Birazdan açar
Kırmızı kırmızı:
Gecesefeları birazdan açar kırmızı kırmızı.
Taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar
Vatandan ayrılığa benzeyen ayrılığımızı...

6 Ekim 1945

Bulutlar geçiyor: haberlerle yüklü, ağır.
Buruşuyor hâlâ gelmeyen mektup avucumda.
Yürek kirpiklerin ucunda uzayıp giden toprak uğurlanır.
Benim bağırasım gelir: -"Pîrâye, Pîrâye!.." diye

Nazım Hikmet
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 19.03.08, 05:14   #80 (permalink)
Kullanıcı Profili
Super Moderator
 
Eylül - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Ankara
Mesajlar: 2.303
Konular: 931
Puan Grafiği
Rep Puanı:7806
Rep Gücü:20
RD:Eylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond reputeEylül has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 542
199 Mesajına 659 Kere Teşekkür Edlidi
:
Lightbulb Piraye Için

Piraye İçin

Ne güzel şey hatırlamak seni;
Ölüm ve zafer haberleri içinden,
Hapiste
Ve yaşım kırkı geçmiş iken...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
Bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
Ve saçlarında
Vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
Seni sevmek saadeti...
Parmaklarının ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının,
Güneşli bir rahatlık
Ve etin daveti:
Kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
Sıcak
Koyu bir karanlık...

Ne güzel şey hatırlamak seni,
Yazmak sana dair
Hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek:
Filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
Kendisi değil
Edasındaki dünya...

Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine:
Bir çekmece
Bir yüzük,
Ve üç metre kadar ince ipek dokumalıyım.
Ve hemen
Fırlayarak yerimden
Penceremde demirlere yapışarak
Hürriyetin sütbeyaz maviliğine
Sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
Ölüm ve zafer haberleri içinden,
Hapiste
Ve yaşım kırkı geçmiş iken...

Nazım Hikmet
--------------Tualimforum İmzam--------------



Eylül
Eylül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Tags
hikmet, nazim, nazım hikmet, nazım hikmet ran, nazım hikmet ran seçme şiirler, nazım hikmet ran seçme şiirleri, nazım hikmet ran şiir, nazım hikmet ran şiirleri, nazım hikmet seçme şiirler, nazım hikmet seçme şiirleri, nazım hikmet şiir, nazım hikmet şiirleri, siirleri

Konuyu Toplam 10 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 10 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar son Mesaj
Sen ( Nazım Hikmet Ran ) Josephine Şairlerden Seçme Şiirler 0 20.11.08 19:31
Güz ( Nazım Hikmet Ran ) Josephine Şairlerden Seçme Şiirler 0 20.11.08 18:35
Ben,Sen,O ( Nazım Hikmet Ran ) Josephine Şairlerden Seçme Şiirler 0 20.11.08 18:09
21-1-924 ( Nazım Hikmet Ran ) Josephine Şairlerden Seçme Şiirler 0 20.11.08 15:56
nazım hikmet'ten Türkü Türk Şairlerin Şiirleri 4 27.01.08 10:51


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 21:24 .


Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2