tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Nazım Hikmet Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/1154-nazim-hikmet-siirleri.html)

Eylül 18.03.08 17:35

Bulut Mu Olsam ?
 
Bulut mu Olsam ?

Denizin üstünde ala bulut
Yüzünde gümüş gemi
İçinde sarı balık
Dibinde mavi yosun
Kıyıda bir çıplak adam
Durmuş düşünür...

Bulut mu olsam,
Gemi mi yoksa?
Balık mı olsam,
Yosun mu yoksa? ..
Ne o, ne o, ne o.
Deniz olunmalı, oğlum,
Bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla

Nazım Hikmet

Eylül 18.03.08 17:36

Cenaze Merasimim
 
Cenaze Merasimim

Bizim avludan mı kalkacak cenazem?
Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan?
Asansöre sığmaz tabut,
Merdivenler daracık

Belki avluda dizboyu güneş ve güvercinler olacak,
Belki kar yağacak çocuk çığlıklarıyla dolu,
Belki ıslak asfaltıyla yağmur.
Ve avluda çöp bidonları duracak her zamanki gibi.

Kamyona, yerli gelenekle,yüzüm açık yükleneceksem,
Bir şey damlayabilir alnıma bir güvercinden; uğurdur.
Bando gelse de, gelmese de çocuklar gelecek yanıma,
Meraklıdır ölülere çocuklar.

Bakacak arkamdan mutfak penceremiz.
Balkonumuz geçirecek beni çamaşırlarıyla.
Ben bu avluda bahtiyar yaşadım bilemediğiniz kadar.
Avludaşlarım, uzun ömürler dilerim hepinize...

Nazım Hikmet

Eylül 18.03.08 17:39

Cevap No:2
 
Cevap No : 2

İki serseri var:
Birinci serseri
Kö p rü altında yatar,
Sularda yıldızları sayar geceleri..
İki serseri var:
İkinci serseri
Atlas yakalı sarhoş sofralarında
Bağdatlı bir dilencinin çaldığı sazdır.
Fransız emperyalizminin
İdare meclisinde ayvazdır.

Ben:
Ne kö p rü altında yatan,
Ne de atlas yakalı sarhoş sofralarında
Saz çalıp Arabistan fıstığı satanların
Şairiyim;

Topraktan, ateşten ve demirden
Hayatı yaratanların
Şairiyim ben.

İki serseri var:
İkinci serseri
Yolumun üstünde duruyor
Ve soruyor
Bana:
Proleter dediğimin
Ne biçim kuş olduğunu?

Anlaşılan
Bağdadî şaklaban
Unutmuş
Mösyö kimle beraber
Adana-Mersin hattında o kuşu yolduğunu...

İki serseri var:
İkinci serseri
Pencerelerden bir gölge gibi girergeceleri..
İki serseri var:
İkinci serseri
Halkın alınterinden altın yapanlara
Kendi kafatasında hurma rakısı sunar.

Ben hızımı asırlardan almışım,
Bende her mısra bir yanardağ hatırlatır.
Ben ki halkın ne alınterinden on para çalmışım
Ne de bir şairin cebinden bir satır...

İki serseri var:
İkinci serseri
Meydana dört topaç gibi saldığım dört eseri
Sanmış ki yazmışım kendileriiçin.
Halbuki benim
Bir serseriye hitap eden
İkinci yazım işte budur:
Atlas yakalı sarhoş sofralarının sazı
Fransız sermayesinin hacı ayvazı
Bu yazdığım yazı
Örse balyoz salanların şimşekli yumruğudur
Katmerli yağ yağ ensende
Ve sen o kemik yaladığın
Sofranın altına girsen de
-Dostun Karamaçabey gibi-
Kaldırıp kaldırıp yere çaaalmak için
Canını burnundan aaalmak için,
Bulacağım seni..
Koca göbeklerin Russel kuşağı sen,
Sen uşşşak murabbaı,
Sen uşşşak mik'abı
Satılmış uşşakların uşşşağı sen!

Nazım Hikmet

Eylül 18.03.08 17:40

çekilmez Bir Adam
 
Çekilmez Bir Adam

Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi
Azgın bir hayvan döver gibi
O gün çalışıyorum
Sonra birde bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet
Çekilmez bir adam oldum yine
Uykusuz, aksi, lanet
Yine her seferki gibi haksızım
Sebep yok olması da imkansız
Bu yaptığım iş ayıp rezalet
Fakat elimde değil
Seni kıskanıyorum.

Nazım Hikmet

Eylül 18.03.08 17:41

Davet
 
Davet

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim!
Bilekler kan içinde, dişler kenetli
Ayaklar çıplak
Ve ipek bir halıya benzeyen toprak
Bu cehennem, bu cennet bizim!
Kapansın el kapıları bir daha açılmasın
Yok edin insanın insana kulluğunu
Bu davet bizim!
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim...

Nazım Hikmet

Eylül 18.03.08 17:42

Dostluk
 
Dostluk

Biz haber etmeden haberimizi alırsın,
Yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin.

Gözümüzün dilinden anlar,
Elimizin sırrını bilirsin.

Namuslu bir kitap gibi güler,
Alnımızın terini silersin.

O gider, bu gider, şu gider,
Dostluk, sen yanı başımızda kalırsın...

Nazım Hikmet

Eylül 18.03.08 17:43

Durup Dururken
 
Durup Dururken

Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı
Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı
Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta
Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç
Durup dururken bir kurt uluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç
Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta
Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan
Durup dururken kafamda bir güneşli duman
Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,
Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...

Nazım Hikmet

Eylül 18.03.08 17:43

Dünyayi Verelim çocuklara
 
Dünyayı Verelim Çocuklara

Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler...

Nazım Hikmet

Eylül 18.03.08 17:44

Giderayak Işlerim Var
 
Giderayak İşlerim Var

Giderayak işlerim var bitirilecek,giderayak.
Ceylanı kurtardım avcının elinden
Ama daha baygın yatar ayılamadı.
Kopardım portakalı dalından
Ama kabuğu soyulamadı.
Oldum yıldızlarla haşır neşir
Ama sayısı bir tamam sayılamadı.
Kuyudan çektim suyu
Ama bardaklara konulamadı.
Güller dizildi tepsiye
Ama taştan fincan oyulamadı.
Sevdalara doyulamadı.
Giderayak işlerim var bitirilecek,giderayak.

Nazım Hikmet

Eylül 18.03.08 17:45

Gözleri Siyah Kadin
 
Gözleri Siyah Kadın

Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki
Çok sevdiğim başına yemin ediyorum ben
Koyu bir çiçek gibi gözlerin kapanırken
Bir dakika göğsünün üstünde olsa yerim
Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim
Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki...

Nazım Hikmet


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:35 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2