tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Türk Şairlerin Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/)
-   -   Edip Cansever Şiirleri (http://www.tualimforum.com/turk-sairlerin-siirleri/1028-edip-cansever-siirleri.html)

Deniz 13.02.08 08:48

Edip Cansever Şiirleri
 
Bitti O Sevda

Bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların
Su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti
İtti kıyıyı adına deniz dediğimiz şey
Unuttuk ikimiz de her türlü yetinmezliği
Kaybetti kumarda gözlerim
Kaybetti kumarda gözleri.

Bir koru rüzgarlaydı göğüs boşluğumuzda sanki
Uzaklaştı ağaçlar birbirlerinden
Yakınlaştı ağaçlar birbirlerine
Yani her soluk alıp verişimizde bizim
Bir mekik gibi kalbin
Bir mekiği gibi kalbim
İşleyip durdu bu yitikliği yeniden.

Ne kaldı
Farkında mısın bilmem
Gündüzler..
Gündüzler biraz azaldı

Edip Cansever

Deniz 13.02.08 08:50

Gelincikler
 
Gelincikler

Gelincikler tek tek göründü mü çayırlarda
İşi iş kasabanın
Su yüzlü çocuğun işi iş
Bir de poyraza döndü mü hava
Başlar masmavi damarlar fışkırmaya yanaklarından
Faytonların turuncu tekerlekleri
Yansır gaz tenekeleriyle çevrili bahçelerde
Asılı çamaşırlarından bir tutam çivit kokusu alıp gider
Gelincikler tek tek göründü mü çayırlarda.

Saat onikilerde
Postanede mektup yazan adamlara bakar bir semt delisi
Durmadan bakar
Ki o mektuplar nereye giderse gitsin
Öylesine uzundur ki kasaba
Gelinciklerden bükülmüş bir ibrişim gibi
Gidip gelen mektup zarflarıyla tarif edilebilir ancak
İçlerinde kar serpintisi
İçlerinde bozkır
İçlerinde herkesin bir güneyi olan
Ve marangozlar upuzun kayıklar yaparlar bunun için
Kesersiz, çivisiz, elsiz
Sadece ruhlarından
O kayıkları içinde domates doğranan bir akşamüstünde yüzdürürler
Canlanır suya değince hemen
Bordalarındaki nakışlar
Bir derya gülü alıp başını gider.

Yeter ki görünsün gelincikler
Önce tek tek görünsün sonra topluca
Usta bir doğramacı gibi kırmızılar doğrar kasaba
Gelincikler indi mi çayırlardan
Su bardaklarına, berber dükkanlarına girdi mi
Duvarlara sicimle tutturulmuş şişelere
Girdi mi bir kere
-Aynaları boğacak neredeyse
-Taşlıkları basacak sel gibi
O zaman...
Tam o zaman
Marangozlar mis gibi rakılar içerek kayıklarında
Konuştukça binlerce kayık
Konuştukça binlerce köpük, binlerce kıyı olurlar
Ve nedense bir vapur bizi alıp götürecekmiş gibi bakarız birbirimize
Unuturuz sonra alıp başını gitmeyi de
Yeter ki iki dudak arasına konsun gelincikler
İpince bir ıslığa yerleştirilsin
Türküler süzsün tüveyçlerinden
Kahveler eski renklerine boyanır yeniden
Biralar çığ ışıkta bile parlak
Yıkanır tertemiz oluncaya kadar yaşamak.

Gerçekte bir sevinç, bir mutluluk yok değildir yüreklerimizde
Sevgiler umutlar yok değildir
Öyleyse neden çabuk küseriz birbirimize
Çabuk öfkeleniriz
Durup durup böyle hüzünlenmemiz neden
Anlamıyoruz da ondan mı yoksa
Bir bütün olduğunu mutluluğun
Umudun bir bütün olduğunu
Seziyor muyuz yalnızca
Baktıkça gelincik tarlalarına uzaktan
Öyle bir arada güzel
Yaşamanın lezzetini
Kanımızı tutuşturdukça gün günden
Buğusunu saldıkça
Bir tütün dumanı gibi yaktıkça genzimizi

Edip Cansever

Deniz 13.02.08 08:51

Sona Kalsa
 
Sona Kalsa

Usul usul konuşuyorlar aralarında
Denize bakıyorlar bazen - çatalını gezdiriyor biri tabağında -
Gölgesi bir kuş ölüsü
Karşıda yeni budanmış ağacın
- Olsa, başlangıçlar sona kalsa -
Kolyesiyle oynuyor kadın - tabağımda soyulmuş elma -

Saatime bakıyorum sık sık
Kapıyı gözlüyorum arada
Biraz soğum mu geliyor ne - kapatır mısın -
Sinirli bir kırmızılık suya batıyor
Düşünüyorum, ansızın bir dost yüzü
Görmemiştim de yıllarca.

Gelse
Değişmiş çok, yaşlanmış da
Sigaramı yakıyor durmadan
İstemem diyemiyorum - ama yakmasa -
Konuşuyoruz -konuşuyor muyuz -
Yazmayı bırakmış çoktan
Gerçi bir roman taslağı varmış kafasında
"Bir elimde elma elmada bir el"
Diyorum
Hayretle bakıyor yüzüme
Bir bardak bira içiyor, çekip gidiyor az sonra.

Kadranı kırmızı saat
Plasterle tutturulmuş kırık cam
Şurda burda plastik çiçekler
Evet, aralık kapıdan soğuk geliyor
Tam kalbimin üzerine bu akşam.

Ölüm
Sen en güzelsin bu saatlerde
Büyütmüş yetiştirmişsin beni
Söyler miyim hiç sana hayran olmasam.
Bugün de ince, bugün de kırıldı kırılacak
Bugün de
Tam nerede kalmışsam.

Edip Cansever

Deniz 13.02.08 08:52

Uzak kaderler için
 
Uzak kaderler için

Birgün, bir yağmurla garip garip
Çoluğu çocuğu terk edeceğim.
Bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım
Alıp başımı gideceğim.

Asır yirminci asırdır, amenna.
Bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım
Neon lambaları büsbütün karartır gecemizi
Uzaklar daha uzaklaşır.
Bir define çıkarır gibi kayalardan, Ademden beri
Sımsıcak sevgilere muhtacım.

Bir gün alıp başımı gideceğim
Yıldızlar ışısın, yollar üşüsün, yollar...
Belimi bir ılık şal sarsın, mavi
Hüzünlü bir serencamın ardından, şarkısız
Rüyâlarım unutulmuş bir handa pes desin
Görmüş geçirmiş bir çift duygulu dudak karşısında.

Kendi kendine çekilmez oluyor ömrüm
Her insanın ayrı ayrı yaşayabilsem kaderinde.
Diyarı gurbette kanlı bir aşk,
Bahtsız bir çocukluk uzak köylerin birinde.
En uzak beyazlar,
En yakın ikindilerde, duygulu
Ve bir sahil meyhanesinde bir akşam
İçip içip ağlasam...

Nasıl kısa kesmeli bilmiyorum,
Herkesin derdinden pay isterken?
Uzak kaderlerin suları çağlar şimdi
Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden.

Birgün, bir parkta otururken, biliyorum
Bir el yağmurla dokunacak omuzuma
Bir çift göz, bir davet, bir kalp
Çoluğu çocuğu terk edeceğim.

Yapraklar dökülecek, çiçekler solacak
Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak
Toprak ve insan kokularıyla
Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için
Başımı alıp gideceğim.

Edip Cansever


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:38 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2