|
Kayıt ol | Yardım | Üye Listesi | Ajanda | Bugünki Mesajlar | Arama |
Türk Halk Müziği Şarkı Sözleri Türk halk müziği şarkı sözleri,Sevilen halk müziği şarkıları ... |
| LinkBack | Seçenekler |
22.10.08, 16:57 | #2 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Sivas
Mesajlar: 1.833
Konular: 452 Rep Puanı:1420 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 64 29 Mesajına 36 Kere Teşekkür Edlidi : | Ah Ulan Rıza Ah Ulan Rıza Neden hala gelmedi,yoksa Saati mi şaşırdı bu hıyar? Gerçi hiç saati olmadı ama En azından birine sorar Cebimde bir lira desen yok Madara olduk meyhaneye Ahh eşek kafam benim Nasıl da güvendik bu hergeleye Gelse balığa çıkacaktık Ne çekersek kızartıp birayla yutacaktık Kafamız tam olunca şarkılar döktürüp, Enterasan hayellere dalacaktık Bu sandalı geçen hafta denk getirip Çalıntıdan düşürdük Arkadaşlar ısrar etti, Biz de iyi olur, bize uyar diye düşündük. Saat sekizde gelecekti Bana bir kaç milyon borç verecekti Yoksa O nemrut karısı kaçtı da, Onun peşinden mi gitti? Eğer öyleyse yandık Gudubet gene yaptı yapacağını Geçen sene de merdivenden itip Kırmıştı Rıza'nın bacağını Kadında boy şu kadar; Kalça fırıldak,göz patal,kafa çatlak Korkuyorum,bir gün ya kendini asacak, Ya horlarken Rıza'yı boğucak Bak şimdi acıdım,aşkolsun adama. Ben olsam vallahi baş edemem Hele beş tane velet var ki boy boy, Allah'tan düşmanıma dilemem! Aslında iyi çocuktur Rıza,efendi huyludur, Herkesin suyuna gider Yoksa,kalıba vursan hani, Tek başına on tane adam eder. Bir keresinde,hiç unutmam Üç beş zibidi haraca dadandı; Rıza sandalyeyi kaptığı gibi Herifleri hastaneye kadar kovaladı! Aynı mahallede büydük,aynı kızları sevdik, Aynı kafadaydık. Orta ikiden bıraktık,matematik ağır geliyodu, Biz başka havadaydık. Aynı gömleği giyer,aynı sigaraya takılır, Aynı takımı tutardık Fener'in her maçına iddaalaşıp Millete az mı yemek ısmarladık Bir tek askerde ayrıldık, Bana Bornova düştü,ona Gelibolu Döner dönmez evlendirdiler, En büyük salaklığı da bu oldu Bense hiç düşünmedim,zaten param yoktu. Hep tek tabanca gezdim Benim beğendiğimi anam istemedi, Onun gösterdiğini ben sevmedim Neyse bunlar derin mevzu, Anlaşıldı,bu herif artık gelmeyecek, Ufktan yol alayım Anam evde yanlız,şimdi merakından ölecek Gittim,vurup kafayı yattım, Rüyamda gördüm gülümseyerek geldiğini. Ne bilirdim,yolda kamyon çarpıp Hastaneye kavuşmadan can vereceğini. Vay be Rıza! Sonunda sende gittin azrailin peşine! Dün,boşuna günahını almışım Ne olur kızma bu kardeşine. Öğlen kahvede söylediler,Rıza öldü,dediler Ne kolay söylediler! Sanki dev bir taş ocağını Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler! Ah dostum!O kocaman gövdene O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler. O zalim tabutun tahtalarını Senin üstüne nasıl böyle çivilediler? Yani şimdi sen gittin,yani yoksun,yani Bir daha olmayacak mısın? Yani bir daha borç vermeyecek, Bir daha bira ısmarlamayacak mısın? Peki,beni kim kızdıracak, Kim zar tutacak,kim ağzını şapırtatacak? Peki,beni bu köhne dünyada Senin anadığın kadar kim anlayacak? Ulan Rıza Ne hayallerimiz vardı oysa, Ne acayip şeyler yapacaktık.. Totoyu bulunca dükkan açacak Adını dostlar meyhanesi koyacaktık Talih yüzümüze gülücekti be, Karıyı boşayıp sıfır mercedes alacaktık! Hafta sonu iki yavru kapıp Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık Ah ulan Rıza! Bu mahallenin neresini beğenmedin de öte yere taşındın? Ara sıra gıcıklaşırdın ama inan ki, Benim en kral arkadaşımdın! Ah ulan Rıza! Ben şimdi bu koca deryada tek başıma ne halt ederim? Senden ayrılacağımı sanma, Birkaç güne kalmaz,bende gelirim... Yusuf Hayaloğlu |
22.10.08, 16:59 | #3 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Sivas
Mesajlar: 1.833
Konular: 452 Rep Puanı:1420 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 64 29 Mesajına 36 Kere Teşekkür Edlidi : | Altı Kurşun Altı Kurşun İlk kurşun, uçuşan saçlarından Yolarak ağarmış bir tutamı Duvardan sekip yere düştü. İkinci kurşun, omuz başından Yırtarak adalesini neşter gibi Canhıraş bir ses çıkardı. Üçüncü kurşun saplanınca bileğine Yüzünü dönerek haine Dördüncü kurşunu Buyur etti göğsüne. Beşinci kurşun dağıtınca alnını Kanlanan gözleri göremedi artık Altıncı kurşunun Yüreğine yol aldığını. Dadandılar üstüne Çığlıklar atarak, lakin Ne olur, ne olmaz diyerek İhtiyatı elden bırakmadan. Ve gördüler ki Duvara yapışmış kanlı saçın ucunda Kırmızı bir gül uç vermiş, açıyordu Yırtılmış adeleler ise Kök salmıştı betona. Ve gördüler ki Çürütmek için, bileğindeki Firari demir kelepçeyi Gözpınarlarından boşanan Umut mavisi dalgalar Tuzlu bir deniz oluşturmakta. Ve gördüler ki Darmadağın alnından Hışımla fışkıran yıldızlar Çalarak ışıltısını, akan kanın Yüreğinden havalanan güvercine Güneşin doğduğu yeri göstermekte... Yusuf Hayaloğlu |
22.10.08, 17:01 | #4 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Sivas
Mesajlar: 1.833
Konular: 452 Rep Puanı:1420 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 64 29 Mesajına 36 Kere Teşekkür Edlidi : | Anne Ben Ölüyorum Anne Ben Ölüyorum Anne ben ölüyorum Gözlerim kanıyor ikide bir, Türk filmlerinin, yarı absürt senaryolarında, Hüzünleniyorum, Şizofreni diyorlar algınlığıma, Anne ben ölüyorum Gözlerim doluyor, gözlerim kanıyor, Anne ben erken ölüyorum Yüreğim yine benimle, Ama ben yaralıyım, Ve artık ata binemiyorum, Aramızda dağlar var, Kokun geliyor uzaklarda, Hissediyorum, Ellerin cennet kokuyor anne, Kucağın cennet kokuyor, Beni kucağına alsana, Sarsana beni koklasana, Anne ben ölüyorum ağlamasana Sevdiğim kıza söyle, Şarkımızı unutmasın, 'Her yerde sen her şeyde sen, Bilmemki nasıl söylesem, ' Diye biten şarkımızı, Nefes almak yaşamakmıdır anne? Acı çekiyorum nefes alamam değil mi? O halde ölüm acısız, Daha mı güzeldir ölüm? Keşke diyorum, Hiç gitmeseydim oralara, Keşke diyorum, Hiç gitmeseydim, Yolumu kesmeselerdi dar sokaklarda, Kavgalara girmeseydim, Seni bu kadar üzmeseydim, Keşke diyorum ah keşke, Düşün ki savrulmuşum, Ateş iken kül olmuşum, Alın yazım almış beni avuçlarına, Uzaklarda bir yerlerde, Bir şehir olmuşum, Üşüyen, yanan, eriyen bir şehir, Kül olmuş gitmişim anne, Ve bir avuç toz olup, Düşmüşüm ayak izine, Ve şimdi yanıyorum, Elini tutmadan ölüyorum, Ona yanıyorum, Saçlarım ağarmadan ölüyorum, Ona yanıyorum, Anne ben ölüyorum Gözlerim doluyor, gözlerim kanıyor, Anne ben ölüyorum Kokun geliyor uzaklardan, hissediyorum, Ellerin cennet kokuyor anne, Kucağın cennet kokuyor anne, Beni kucağına alsana, Sarsana beni, koklasana, Anne ben ölüyorum ağlamasana... Yusuf Hayaloğlu |
22.10.08, 17:03 | #5 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Sivas
Mesajlar: 1.833
Konular: 452 Rep Puanı:1420 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 64 29 Mesajına 36 Kere Teşekkür Edlidi : | Ayrılık Hediyesi Ayrılık Hediyesi Şimdi saat sensizliğin ertesi Yıldız doğmuş gökyüzü ay aydın Avutulmuş çocuklar çoktan sustu Bir ben kaldım tenhasında gecenin Avutulmamış bir ben Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim Ki bu yaşlar Utangaç boynunun kolyesi olsun Bu da benden sana Ayrılığın hediyesi olsun Soytarılık etmeden güldürebilmek seni Ekmek çalmadan doyurabilmek Ve haksızlık etmeden doğan güneşe Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi Mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun Şimdi iyi niyetlerimi Bir bir yargılayıp asıyorum Bu son olsun be bu son olsun Buda benim sana Ayrılırken muazeretim olsun Şimdi saat yokluğunun belası Sensiz gelen sabaha günaydın! İşi gücü olanlar çoktan gitti Bir ben kaldım voltasında sensizliğin Hiç uyumamış bir ben Şimdi dişlerimi sıkıp Dudaklarıma kanamayı öğrettim Ki bu kızıl damlalar Körpe yanağında bir veda busesi olsun Bu da benden sana Heba edilmiş bir aşkın Son nefesi olsun Kafamı duvara vurmadan Tanıyabilmek seni Beyninin içindekileri anlayabilmek Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü Bütün saatleri öylece dondurabilmek için Çıldırasıya paraladım kendimi Lanet olsun! Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde Olsun be! ne olacaksa olsun! Bu da benim sana Ayrılırken şikayetim olsun... Yusuf Hayaloğlu |
22.10.08, 17:06 | #6 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Sivas
Mesajlar: 1.833
Konular: 452 Rep Puanı:1420 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 64 29 Mesajına 36 Kere Teşekkür Edlidi : | Başım Belada Başım Belada Bugün düşünemeyeceğin kadar Başım belada Köşe başları tutulmuş Üstelik yağmur yağmada İler tutar yanı yok Fişlenmişim adım eşkalim bilinmekte Üstelik göğsümde yani tam şuramda Kirli sakalıyla Bir eşkiya gezinmekte Başım belada Adamın biri vurulmuş sokakta Cebinde adresim bulunmuş Başım belada Tabancamı unutmuşum helada Nerden baksan tutarsızlık Nerden baksan ahmakça Sevdim seni inanamayacağın kadar Sevdim seni esmer kız Kirpiklerimde çırpınan Şu tuzlu gözyaşımda İhanetin adın yok Neylersin ki çember daralmakta Şimdilik hoşçakal yaban çiçeğim Yasal mermisiyle Bir komiser yaklaşmakta Başım belada Üzerime kan sıçramış doğarken Uykularım yarıda kalmış Başım belada Senelerce kuralsız yaşamışım Nere gitsem çaresi yok Nere gitsem yanmışım... Yusuf Hayaloğlu |
22.10.08, 17:07 | #7 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Sivas
Mesajlar: 1.833
Konular: 452 Rep Puanı:1420 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 64 29 Mesajına 36 Kere Teşekkür Edlidi : | Başkaldırıyorum Başkaldırıyorum Cevap veriyorum Eli böğründe analardan Mahpuslardan ve acılardan Çokça bahsediyorum çünkü Başını kuma saklayanlardan Tiksindim başkaldırıyorum Ve söz veriyorum Kırmızı rujlu sokakların Aşağılık pazarlıkların Adı anılmayacak benle Bir çiçeğim halk ormanında Fışkırdım başkaldırıyorum Ben bir bıçak ucuyum Kavga vermiş halkına Başkaldırıyorum işte Varın benim farkıma Yine söylüyorum Gözü bağlanmış korkulardan Yasaklardan ve baskılardan Asla irkilmiyorum çünkü Kan emici yarasalardan Çıldırdım başkaldırıyorum Yemin ediyorum Üçkağıtçının pezevengin Teslimiyetin ve mihnetin Yolu uğramayacak bana Bir dalgayım halk denizinde Köpürdüm başkaldırıyorum Ben bir namlu ağzıyım Omuz vermiş halkına Başkaldırıyorum hey Herkes varsın farkına... Yusuf Hayaloğlu |
22.10.08, 17:16 | #8 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Sivas
Mesajlar: 1.833
Konular: 452 Rep Puanı:1420 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 64 29 Mesajına 36 Kere Teşekkür Edlidi : | Beni Düşün Unutma Beni Düşün Unutma Ay doğarken bir söğüdün ardından Göl yüzeyinde sisli bir esinti ile Akşamın gögsüne hüzün serperek Ve yağmurdan geceye çiçekli perdeler çekerek Beni düşün beni düşün unutma En umarsız en umutsuz günümde Bağrına bir yumruk çökeldiğinde Ve dağların mazlum ateşi O güzelim saçlarına Cayır cayır yanıp ulaştıgında Beni düşün beni düşün unutma Beni düşün bir kavganın içinde Helal bir ekmegin peşinde Ve kurtlardan arta kalmış yüreğimin Can çekişen o son parçasınıda Sana sakladıgımı bil Bil ki haykırırcasına Bu esir gövdemi yakarcasına Kavuşmak için o serin bagrına Ateşten bir yol arıyorum Kar yağarken mor dağların ucundan Sol yerinde sessiz bir inilti ile Yastıgın yüzüne yaşlar dökerek Ve akşamdan gizlice bir ah çekerek Beni düşün beni düşün unutma Kan kızılı bir gelincik seherinde Sırtıma kahpe bir hançer indiğinde Ve bu gencecik ve bu hemencecik ölüm Çıgırtkan bir gazete başlıgında Çıglık çıglık sana kavuştugunda Beni düşün beni düşün unutma Beni düşün şehre her yağmur yağdıgında Islak ve kırılgan bir türkünün içinde Gögsünden dudaklarına dogru Sancılı bir isyan kabardıgında Bastırarak kalbini avuçlarınla Sesini okşadıgımı bil Bil ki yalvarırcasına Uzayan yollara dagılırcasına Sonsuz bir mahşerin ortasında Bir zemzem suyu gibi seni Seni özlüyorum... Yusuf Hayaloğlu |
22.10.08, 17:19 | #9 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Sivas
Mesajlar: 1.833
Konular: 452 Rep Puanı:1420 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 64 29 Mesajına 36 Kere Teşekkür Edlidi : | Bir Acayip Adam Bir Acayip Adam Suphi benim canım ciğerim Kimse bilmez nereli olduğunu Susar akşam oldu mu Bir cebinde das kapital Bir cebinde kenevir tohumu Fırtınadan arda kalmış bir teknede tevekkül içinde Görkemli sakalı ve iğreti parkasıyla gizlediği macerasıyla Bir acayip adam yaşardı Akşamları susardı Ben konuşsam kızardı Bir sürgün kasabasıydı Bir eski zamandı, hazirandı Çocuktum evden kaçmıştım Gelip ona sığınmıştım Küçüçük bir koydu, sığdı Burayı keşfeden belki de oydu. Uzaktan kasabanın ışıkları yanardı İçim anneyle dolardı, ağlardım Suphi söyle bir göz atardı, Gizli bir cigara yakardı Ağlardı, sonra barışırdık Ben flüt çalardım, cigara sönerdi ağlardık Nerden geldiğini bilmezdim, Kimsesizdi, belki kimliksizdi Onun macerası onu ilgilendirirdi Kimseye ilişmezdi Bir şeylere küfrederdi hep Tedirgin bir balık gibi uyurdu Bazen kaybolurdu Arardım, yağmurun altında dururdu Bir kalın kitabı vardı, cebinde dururdu, hergün okurdu Ben bir şey anlamazdım Kapağını seyreder duymazdım Sakallı bir resimdi, kimdi, ne kadar mutebessimdi Sordum bir gün suphi'ye soylediklerini niye anlamıyorum Diye Bildiklerini dedi; yüzleştir hayatla ve sınamaktan korkma Doğru ile yanlışı o zaman ayırdedebilirsin Ve onu anlarsın Sonra gülerdi Günlerim yüzlerce ayrıntıyı merak etmekle geçerdi Sonra yine akşam olurdu. Suphi susardı, ben konuşsam kızardı Tekneye martılar konardı Yüreğim suphi'ye yanardı, ağlardım. Suphi denize tükürürdü Gökyüzünü tarardı, ağlardı Sonra barışırdık Ben flüt çalardım Yıldız kayardı, ağlardık. Bir sürgün kasabasıydı, bir eski zamandı, hazirandı Çocuktum, evden kaçmıştım, gelip ona sığınmıştım Bir gün aksilik oldu Annem beni buldu Suphi kaçıp kayboldu Kasaba çalkalandı, olay oldu Ben sustum, kanım dondu Polisler onu yakaladığında tekti Felaketti Herkes meydanda birikti Karakoldan içeri girerken sanki mağrur bir tüfekti Ansızın dönüp bana baktı " anladın mı ? " dedi. Anladım dedim anladım Ve o günden sonra hiç bir zaman hiç bir yerde Hiç ağlamadım... Yusuf Hayaloğlu |
22.10.08, 17:20 | #10 (permalink) |
Gamma Üye Üyelik tarihi: Feb 2008 Nerden: Sivas
Mesajlar: 1.833
Konular: 452 Rep Puanı:1420 Rep Gücü:0 RD: Ettiği Teşekkür: 64 29 Mesajına 36 Kere Teşekkür Edlidi : | Bir İntihar Gibi Bir İntihar Gibi Birazdan kudurur deniz Birazdan dalgaların sırtından Üst üste fışkıran rüzgarlar Bir intikam gibi çıldırınca üstüne Yüzüne şarkılar çarpar Yüzüne şiirler çarpar ağlarsın Sen artık buralarda duramazsın O büyük sessizliğin bağrımı olur Kimsenin bilmediği bir ağrımı Gider kendine gömülürsün Yoksa bu şehir bu sokaklar Seni alır kullanır seni alır kullanır Santim santim çürürsün Hani el değmemiş bir yanın vardır Aynalara göstermediğin bir yüzün Kendine sakladığın hüzün Hadi durma üzülsende sen üzülürsün Kim farkeder boşluğunu Ardın sıra kim ağlar Bir intikam gibi çıldırmış bu sevdalar Bazen bir uçurum kalır Bazende martıların ardından velvele koparan bir leş kalır Bir intihar gibi puşt olunca sevdalar Sırtını duvara yaslar sırtını ağaca yaslar susarsın Sen artık hiç bir sözü kaldıramazsın Şimdi yeni bir sevdamı olur Kimsenin kapını çalmadığı bir inzivamı Tutar sıfırdan başlarsın Yoksa bu ilişkiler bu zaaflar Seni yiyip bitirir seni yiyip bitirir Dirhem dirhem azalırsın Belki hiç söylenmemiş bir şarkın vardır Henüz koyvermediğin bir kahkaha Fırsatın olacakmıbir daha ne bekliyorsun Yanılsanda sen yanılırsın Kim hatırlar güzelliklerini senin için kim yanar Bir intihar gibi puşt olmuş bu sevdalar... Yusuf Hayaloğlu |
Tags |
hayaloglu, sarki, sozleri, turku, yusuf, yusuf hayaloğlu, yusuf hayaloğlu türkü sözleri, yusuf hayaloğlu şarkı ( türkü ) sözleri, yusuf hayaloğlu şarkı sözleri |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | son Mesaj |
Yusuf Hayaloğlu Resimleri - Yusuf Hayaloğlu Fotoğrafları - Yusuf Hayaloğlu Resim | Okyanus | Ünlülerin Resimleri | 0 | 14.09.12 14:32 |
Yusuf Harputlu Türkü Sözleri,Yusuf Harputlu Şarkı Sözleri | Busem | Türk Halk Müziği Şarkı Sözleri | 17 | 20.07.09 22:20 |
Grup Türkü Şarkı ( Türkü ) Sözleri | Busem | Türk Halk Müziği Şarkı Sözleri | 0 | 28.09.08 19:24 |
Çağdaş Türkü Şarkı ( Türkü ) Sözleri | Busem | Türk Halk Müziği Şarkı Sözleri | 11 | 21.09.08 16:44 |
Yusuf Hayaloğlu Şiirleri | smtyksl | Türk Şairlerin Şiirleri | 21 | 16.02.08 07:51 |