tualimforum.com

tualimforum.com (http://www.tualimforum.com/)
-   Siyasetçilerin Hayatı ( Biyografisi ) (http://www.tualimforum.com/siyasetcilerin-hayati-biyografisi/)
-   -   Şükrü Saracoğlu Biyografisi,Şükrü Saracoğlu Hayatı,Mehmet Şükrü Saracoğlu Kimdir? (http://www.tualimforum.com/siyasetcilerin-hayati-biyografisi/34128-sukru-saracoglu-biyografisisukru-saracoglu-hayatimehmet-sukru-saracoglu-kimdir.html)

İpek 01.07.09 12:28

Şükrü Saracoğlu Biyografisi,Şükrü Saracoğlu Hayatı,Mehmet Şükrü Saracoğlu Kimdir?
 
Şükrü Saracoğlu Biyografisi,Şükrü Saracoğlu Hayatı,Mehmet Şükrü Saracoğlu Kimdir?

Mehmet Şükrü Saracoğlu, (D. 1887, Ödemiş-İzmir - Ö. 27 Aralık 1953, İstanbul). Eski milletvekili ve başbakan.

İlk ve orta okulu Ödemiş’te okuduktan sonra İzmir idadisi’ne girdi. Son derece zeki, çalıskan bir öğrenciydi. İzmir idadisini birincilikle bitirerek, Mekteb-i Mülkiye’ye geçti. 1909 yılında Mekteb-i Mülkiye’ yi bitirerek İzmir Valiliği Maiyet Memurluğu’na atandı. İzmir Sultanisi’nde matematik-öğretmenliği yapan Saracoğlu, 1911 yılında İttihat ve Terakki Ticaret Mekteb-i Müdürlüğü görevine getirildi.

1914 yılının Ocak ayında bir devlet bursu kazanan Saracoğlu, Belçika’ya öğrenime gitti. Kısa bir süre sonra I. Dünya Savaşı patlayınca hemen İzmir’e döndü. 1915 Mayıs’ında tekrar Cenevre Siyasi İlimler Akademisi’nde okumak için İsviçre’ye giderek burada dört yıl kaldı ve bu fakülteyi çok iyi bir dereceyle bitirdi. Mondros Mütarekesi’nden sonra Cenevre’de Türk Talebe Cemiyeti’ni kurarak bu cemiyet adına Fransızca bir derginin yayınlanmasını üstlendi. Türk Talebe Cemiyeti’nin başkanı olarak Avrupa kamuoyunda Mondros şartlarının olumsuzluğuna tepki yaratmak için uğraşlar vererek Osmanlı Devleti’nin haklarını savundu.

O günlerde İzmir işgal edilince Türkiye’ye gideceğini öğrendiği bir İtalyan gemisine kaçak binip yurda döndü. Ulusal Kurtuluş Hareketi’ne katıldı. Kuşadası, Nazilli ve Aydın yörelerinde kurulan Kuva-i Milliye hareketlerinin örgütlenmesinde çalıştı. Osmanlı Meclisi Mebusanı’na İzmir milletvekili olarak seçildiyse de, Saracoğlu bu göreve katılmadı.

Saracoğlu, 1923’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne İzmir Mebusu olarak girdi.

Fethi Okyar kabinesinde Maarif Vekili, İnönü’nün 3 ve 4. hükümetlerinde Adliye Vekili, ve 12’nci Refik Saydam hükümetinde Hariciye Vekili olan Mehmet Şükrü Saracoğlu, 1942 yılında Refik Saydam’ın ölümü üzerine İnönü tarafından 9 Temmuz 1942 günü başkanlığa atanarak hükumeti kurmakla görevlendirildi. 5 Ağustos 1942′de hükümet programını okurken “Biz Türk’üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz. Ve her vakit bu istikamette çalışacağız. demişti.

Fethi Okyar hükümetinde Milli Eğitim Bakanlığı yapan Saracoğlu, 1926’da Yunanlılarla kurulan Mübadele Komisyonu’na başkanlık etti. Başbakanlığına kadar kurulan bütün hükümetlerde görev aldı. Bu hükümetlerde Maliye, Adliye ve Hariciye vekilliklerinde bulundu. Varlık Vergisinin uygulanmasında öncülük etti. Saracoğlu’nun 1932 yılında Paris’te Osmanlı borçlarının ödeme koşullarının saptanması görüşlerini Türkiye adına yürütürken görüyoruz. 1933’de bir antlaşma ile bu konuyu başarıyla ve batılı gözlemcilerin hayranlığı içinde bitirirken izliyoruz. Saracoğlu’nun devlet adamlığı vitrinini süsleyen en değerli ve liyakatinin zirvesine vardığı bu anlaşma ile genç Türkiye Cumhuriyeti’nin maliyesi soluk aldı.

Genç Cumhuriyet’in devlet organlarının kurumlaşmasında da emeği geçen Saracoğlu, bakanlıkları sırasında avukatlık, hakimlik İcra İflas Kanunlarını hazırlamış ve çıkartmış iş esasına dayalı cezaevlerinin oluşmasını ve ilk örnek olarak İmralı’nın kuruluşunu sağlamıştır. Barem ve Emeklilik kanunları da Saracoğlu’nun zamanında oluşturulmuştur.

Refik Saydam’ın ölümü sonrasında 1942 yılında Başbakan olan Saracoğlu, bu döneminde de Cumhuriyet döneminin bütünsellik taşıyan seçim yasasını iki dereceli olarak hazırladı ve çıkarttı. “Açık oy-gizli sayım” esaslarına göre hazırlanan bu kanuna göre her seçmenin hangi partiye oy verdiği herkes tarafından görülebilecek, fakat oy sayımı gizli yapılacaktı. Ancak seçim sistemi Demokrat Parti tarafından da kabul gördü, dolayısıyla seçim sistemi nedeniyle CHP’yi ya da Saraçoğlu’nu suçlamak çok anlamsızdır. O tarihe kadar başka hiçbir demokrasi tarafından keşfedilmemiş olan bu usule göre yapılan 1946 seçimleri CHP tarafından kazanıldı. Ancak seçimlere DP pek de fazla itiraz etmedi çünkü zaten DP sadece 16 ilde seçime girmişti. Dolayısıyla seçimi CHP’nin kazanmasının, hakkkani olmadığı iddia edilen seçim sistemi ile ilgisi yoktu. Şükrü Saracoğlu döneminde yapılan diğer iki işlem ise gayrimüslim işadamlarına salınan ve eşitlikçi bir uygulama olan Varlık Vergisi ve faşist Turancılık yapan aşırı milliyetçilerin üzerine gidilmesidir. İkinci Dünya Savaşı’nın “Milli Şef”likle idare edilen Almanya ve İtalya tarafından kaybedilmesi ve Sovyetler Birliği’nin Türkiye’den Kars, Ardahan, Artvin ve Sarıkamış’ı istemesinden sonra 1946′da Saracoğlu istifa ederek Başbakanlığı Recep Peker’e devretti. 1 Kasım 1948 ve 22 Mayıs 1950 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yaptı.

1950 genel seçimlerinde yeterli oy alamayan Saracoğlu TBMM’ye seçilemeyince siyaseti bıraktı. 27 Aralık 1953′te İstanbul’da öldü. Mezarı Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır.

Şükrü Saracoğlu ayrıca 16 yıl boyunca Fenerbahçe Spor Kulübü’nün başkanlığını yapmıştır. 22 Temmuz 1998 yılında alınan kararla Fenerbahçe Stadı’nın adı Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu olarak değiştirilmiştir.

Varlık Vergisi, Türkiye’deki Yahudi, Rum, Ermeni ve Levanten azınlığı ekonomik açıdan çökertmek için çıkarılmıştı. Bu yasada Müslümanlar servetlerinin sekizde birini, dönmeler (tabiyet değiştirenler) dörtte birini, gayrimüslümler ise yarısını vergi olarak veriyorlardı (Bakınız İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul 1994, Cilt 7, sayfa: 369).Saracoğlu hükümetinin ayrımcı tutumuna en güzel örneği oluşturan bu uygulama, sayısız çatışmalara neden olmuştu. Bu modeli Hitler Almanyası’ndan alan Saracoğlu, “göçe zorlama” politikasının en güzel örneğini vermiştir.

Adeta Hitler’in toplama kamplarından örnekler sunan bu uygulama, görünürde çalışmayı teşvik eder gibi görünse de, bu vergilerin çalışarak ödenmesi olasılığı o zamanlar da hiç yoktu. “Çalışın verin, veremezseniz terk edin gidin” mantığı, Hitler’in “Çalışmak Özgürleştirir” (Arbeit macht frei) mantığından alınmıştı.

Şükrü Saracoğlu, çok iyi bir Almanseverdi (Bakınız Korkut Boratav, 100 Soruda Türkiye’de Devlet’çilik,Gerçek Yayınevi, İstanbul 1974). Çalışma zorunluluğu yalnızca gayrimüslimlere uygulanıyordu
Şükrü Saracoğlu’nun Hitler’inkine benzer “toplama kampı” tutkusundan, Hitler’in elinden kaçan ve Türkiye’ye sığınan bir çok bilimadamı da nasibini aldı. 100 kadar Alman, 1944-1945 yılları arasında Çorum, Yozgat ve Kırşehir’de açılan toplama kamplarına gönderildi.


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 13:40 .

Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2