![]() |
Atatürk Şiirler ATATÜRK'Ü DUYMAK Ulu rüzgarlar esmedikçe Yaşamak uyumak gibi. Kişi ne zaman dinç Dalgalanırsa bayrak bayrak gibi. Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz? Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik, Ekmek olmak icin önce Buğday olmak gibi. Silinir sözlüklerden sen hatıra geldikçe Cılız sözler: usanmak, yorulmak, durmak gibi. Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene, Bir ışık-kaynak gibi. En yakınlar zamanla fersahlarca uzak gibi; Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz Daha da yakınsın, daha da sıcak. Bıraktığın toprak gibi. Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz: Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi. Ancak senin havanda sağlıklar, esenlikler; Olmaya devlet cihanda Atatürk'ü duymak gibi... Behçet Necatigil |
Atam ATAM Bir yüz tanıdım ruhuma nakşoldu zamanla, Bir yüz ki bütün hatları şimşekle doluydu, Ben yalnız onun resmine daldım heyecanlı, Benden çocuğum yalnız onun şi'rini duydu. Bir hüzne bürünmüştü cenazeyle düğünler, Bir damla yaş olmuştu denizler gözümüzde. Hasretle bakarken gecenin rengine günler, Seyretti yanan gözleriniz fecri o yüzde. Tarih onun emriyle kımıldandı yerinden, Birkaç yıla toplandı hemen birçok asırlar. İsa eli geçmiş sanılır yurt üzerinden, Gül bahçesi olmuş dün ayak bastığı yerler. Ondan geliyor, her günümüz başka baharsa, Ondandır, ufuklarda ne ürperme, ne gam var... Kalbim nefesim dursa, düşüncem sona varsa, Dünyayı unutsam da unutmam bir Atam var. Faruk Nafiz ÇAMLIBEL |
Ağit AĞIT Ağlayalım Atatürk'e Bütün dünya kan ağladı. Süleyman olmuştu mülke Geldi ecel, can ağladı. Doğu, batı, cenup, şimal! Aman Tanrı bu nasıl hal? Atatürk'e erdi zeval, Memur, meb'usan ağladı. Atatürk'ün eserleri, Söylenecek bundan geri, Bütün dünyanın her yeri, Ah çekti, vatan ağladı. Fabrikalar icat etti, Atalığın isbat etti. Varlığın Türke terk etti Döndü çarh, devran ağladı. Bu ne kuvvet, bu ne kudret, Varıdı bunda bir hikmet Bütün Türkler, inön'İsmet, Gözlerinden kan ağladı. Tiren hattı, tayyareler... Türkler giydi hep karalar, Semerkant'la Buhara'lar İşitti her an ağladı. Siz sağ olun Türk gençleri, Çalışanlar kalmaz geri, Meraşalin askerleri, Ordular, teğmen ağladı. Zannetme ağlayan gülmez, Aslan yatağı boş kalmaz. Yalnız gidenler gelmez Her gelen insan ağladı. Uzatma Veysel bu sözü Dayanmaz herkesin gözü Koruyalım yurdumuzu, Dost değil düşman ağladı. Aşık VEYSEL |
Ağlayalım Atatürk'e Ağlayalım Atatürk'e Ağlayalım Atatürk'e Bütün Dünya kan ağladı, Süleyman olmuştu mülke, Geldi ecel, can ağladı, Atatürk'ün eserleri, Söyleyecek bundan geri, Bütün dünyanın her yeri Ah çekti, vatan ağladı. Bu ne kuvvet, bu ne kudret, Var idi bunda bir hikmet Bütün Türkler, İnönü İsmet, Gözlerinden kan ağladı. Uzatma Veysel bu sözü Dayanmaz herkesin özü, Koruyalım yurdumuzu, Dost değil, düşman ağladı. Aşık Veysel Şatıroğlu |
Mustafa Kemal' I Düşünüyorum MUSTAFA KEMAL' İ DÜŞÜNÜYORUM Mustafa Kemal' i düşünüyorum Yeleleri alevden al bir ata binmiş Aşıyor yüce dağları, engin denizleri Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri Mustafa Kemal' i düşünüyorum; Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında Destanlar yaratıyor cihanın görmediği, Arkasından dağ dağ ordular geliyor Her askeri Mustafa Kemal gibi. Mustafa Kemal' i düşünüyorum; Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere. Al bir ata binmiş yalın kılıç Koşuyor zaferden zafere... Mustafa Kemal' i düşünüyorum; Ölmemiş bir kasım sabahı! Yine bizimle beraber biryerde, Yaşıyor dört köşesinde vatanın. Yaşıyor damar damar yüreklerde. Mustafa Kemal' i düşünüyorum; Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum Uykularıma giriyor her gece. Ellerinden öpüyorum. ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN |
Bir Resimde Atatürk BİR RESİMDE ATATÜRK İzmir' e girişini Atatürk' ün Bir kahve duvarındaki resimde gördüm Bir ılık güz öğlesinde Şanlı haki urbası üzerinde Koymuştu kılıcını içine kınının Yürüyordu arasına sevgili halkının Ayağında Anadolu' dan getirdiği toz Bir inanç gözlerinde tükenmez Alabildiğine insan kalabalığı ardı Bir aydınlık geleceğe bakıyordu Işıktı sevinçti türküydü Görseydiniz o resimde Atatürk' ü Sabahattin Kudret Aksal |
Mustafa Kemal Seslense MUSTAFA KEMAL SESLENSE Yüzyıllar öncesinden Yüzyıllar sonrasından sesleniyorum size Ben Mustafa Kemal' im heyy... Ben Mustafa Kemal' im Büyük büyük denizlerim vardır benim Hürriyeti içmiş dalgalarım, Hürriyetle kabarmış dalgalarım vardır benim Ulusumun yanında sevincim Ben Mustafa Kemal' im heyy... Karanlığı deler gözlerim Dalgalara binip gelmiş kahraman, Gökçe gözlerine türküler yaktığımız... Hani bir güneş doğmuştu ya Samsun' dan İşte benim... Ben... Mustafa Kemal... Ölmek yaşamaktır vatan uğrunda Deyip, öyle girdim savaşa Komut verdim Şahlandı cümle vatan Boğdum kör talihi zindanında. Bahtı gülen anaları yurdumun Gökleri, dağları, denizleri Yarınları, güvenipte uyuduğum Aslan yeleni ışığı sınırlarımın Mehmetleri Tutun ellerinizden yüreklerinizden Sevgilerinizle beni yıkayın. Yüzyıllar öncesinden Yüzyıllar sonrasından gelir sesim Sevdim Bir tanem Türkiyelim Sen var olukça belli ki Ben Mustafa Kemalim Behçet Kemal Çağlar |
Mustafa Kemal MUSTAFA KEMAL Mustafa Kemal' i gördüm düşümde Daha, diyordu. Uğruna şehit olasım geldi hemen, Sabaha, diyordu. Al bir kalpak giymişti, al bir ata binmişti,, Zafer Irak mı dedim Aha, diyordu. Fazıl Hüsnü Dağlarca |
Mustafa Kemaller Tükenmez MUSTAFA KEMALLER TÜKENMEZ Tükenir elbet Gökte yıldızlar denizde kum tükenir Bu vatan bu topraklar cömert Kutsal bir ateşim ki ben sönmez İnanın Mustafa Kemaller tükenmez Ben de etten kemiktendim elbet Ben de bir gün göçecektim elbet İki Mustafa Kemal var iyi bilin Ben işte o ikincisi sonsuzlukta Ruh gibi bir şey görünmez İnanın Mustafa Kemaller tükenmez Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda Bilimin yapıcılığın aydınlığında Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben Evrensel yepyeni buluşlarda Geriliği kovmuşum ben dönmez İnanın Mustafa Kemaller tükenmez Başın mı dertte beni hatırla Duy beni en sıkıldığın an Baştan sona her şeyiyle bu vatan Sakın ağlamasın kasımlarda Fatihler, Kanuniler ölmez İnanın Mustafa Kemaller tükenmez Halim Yağcıoğlu |
Atatürk'ten Son Mektup ATATÜRK'TEN SON MEKTUP Siz beni hâlâ anlayamadınız, Ve anlayamayacaksınız çağlarca da, Hep tutturmuş "yıl 1919, Mayısın 19'u" diyorsunuz, Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övünüyorsunuz. Mustafa Kemal'i anlamak bu değil, Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil. Bırakın o altın yaprağı artık, Bırakın rahat etsin anılarda şehitler, Siz bana neler yaptınız ondan haber verin, Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin, Mustafa Kemal'i anlamak yerinde saymak değil, Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil. Bana muştular getirin bir daha, Uygar uluslara eşit yeni buluşlardan; Kuru söz değil iş istiyorum sizden anladınız mı, Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı, Mustafa Kemal'i anlamak avunmak değil, Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil Hâlâ o acıklı ağıtlar dudaklarınızda, Hâlâ oturmuş 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz, Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın, Uluslar, fethine çıkıyor uzak dünyaların. Mustafa Kemal'i anlamak göz boyamak değil, Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız, Laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil, Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar, Ancak böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar. Mustafa Kemal'i anlamak ağlamak değil, Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil. Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü Görüyorum ki hâlâ aynı yerdesiniz hiç ilerlememiş; Birbirinize düşmüşsünüz halka eğilmek dururken, Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen, Mustafa Kemal'i anlamak işitmek değil, Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil. Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla, Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla, Bu vatan, bu canım vatan sizden çalışmak ister, Paydos öğünmeye, paydos avunmaya, yeter,yeter, Mustafa Kemal'i anlamak aldatmak değil, Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil... Halim Yağcıoğlu |
Atam Atam Atam sen ölmedin Toprağa gömülmedin Bil bakalım nerdesin Minicik kalbimdesin... |
Ata'ma Ağıt Ata'ma Ağıt I Sırma sarısı yay saçlarına Gözüne rengini koy denizlerin Düşün dudakların en incesini Yüzüne tuncunu ver benizlerin Onda yürüyüşün en yiğitçesi Onda bükülmezi vardır dizlerin Gezerdi ülkede bir hızır gibi Em olup derdine çaresizlerin II Durgun bir denizi andırır dışı İçi hiç sönmeyen bir yanardağı Sesinde ıslığı eser kuvvetin Sözünde şahlanır hakkın bayrağı Gökle güneş gibi buluştu onda Sezinin sağlamı duyunun sağı Yıkarak kökünden Osmanlılığı O gömdü tarihe bir ortaçağı III Ürperir ovalar avazesine Dağlar dümdüz olur işaretiyle Devrilir hıncına çarpan ordular Kaleler dayanmaz yelpazesine Fikrin güzelliğin aşkın her şeyin Bağlıydı daima en tazesine Yaşadı başı dik, dünyaya karşı Getirdi dünyayı cenazesine IV Onsuz kaldığını bilse tabiat Bağlar üzüm vermez bahçeler kurur Okşar saçlarını ezelin eli Yüzüne ebedin ışığı vurur Övünür insanlık eserleriyle Yurt onun sevgisi üstünde durur Adıdır kurduğu devlete temel Ünü kurtardığı millete gurur V Fani varlığını kaybetti ama Damgası yurdumun burçlarındadır Engin ufuklara uzanmış kolu Hızı şimşeklerin uçlarındadır Kadının erkeğin hafızasında Gencin ihtiyarın düşlerindedir Yayla yellerinde eser gölgesi Sesi bahçemizin kuşlarındadır VI Ben mi yazacaktım göçüm gününü Dökerek ardından böyle gözyaşı Ben ki ona büyük gezilerinde Oldum bir küçük yol arkadaşı En son durağına varmadan ömrün Kapadı yolunu bir mezar taşı Büyük kurucusu Cumhuriyetin Hürriyet aşıkı milletin başı Kemalettin KAMU |
Atatürk Atatürk Şimdi bir deniz varsa Pamuk tarlaları Rüzgarlar altında Şimdi bir tren geçiyorsa ovalardan. Buğday sarısı güneşte Bir kuş uçuyorsa Şimdi bir bayrak dalgalanıyorsa Aylı yıldızlı... Yaşamak seninle güzel Yaşamak bunun için büyük Sevgili Atatürk. Adnan ARDAĞI |
Atatürk Atatürk Atatürküm eğilmiş vatan haritasına Görmedim tunç yüzünü böylesine geceler Atatürk neylesin memleketin yarasına Uçup gitmiş elinden, eski makbul çareler. Nerede İstiklal harbinin o mutlu günleri Türlü düşmana karşı kazanılan zaferi Hiç sanmam, öyle ağarsın bi daha tan yeri Atatürküm ben ölecek adam değildim der. Git hemşerim, git kardeşim toprağına yüz sür O'dur karşı kıyıdan cümlemizi düşünür Resimlerinde bile melül mahzun görünür Atatürküm kabrinde rahat uyumak ister... Cahit Sıtkı TARANCI |
Atatürk Atatürk Üstümüze gece gündüz kol geren, Bize güzel, iyi günler gösteren, Türk iline yeni baştan can veren Kimdir diye sorarlarsa : Atatürk. Yurdumuzu aydınlatan sabahlar, Düşmanlara korku veren silahlar, Tersaneler, fabrikalar, tezgahlar, Göze çarpan her ne varsa : Atatürk. Tanrı gibi görünüyor her yerde, Topraklarda, denizlerde, göklerde. Gönül tapar kendisinden geçer de Hangi yana göz dalarsa : Atatürk. Babasından önce onun adını Öğretiyor oğluna Türk kadını, Ondan aldık yaşamanın tadını, Bahtiyarız, bahtiyarsa Atatürk. Faruk Nafiz ÇAMLIBEL |
Atatürk Atatürk Atatürkün sevgisi Türk milletinin sesi Yapacağı çok şey vardı. Erken yetti vadesi Kalbimiz ondan çarptı. Birçok devrimler yaptı. Bakışları ileri Bir su kadar berraktı. Kurduğu Cumhuriyet Bize büyük bir nimet Türklüğün Türk dehası Yaşadın ilelebet Halime ATAKLI |
Atatürk Atatürk Türk'ü ölümden O'dur kurtaran O'dur yeniden Türklüğü kuran Bu memleketi Cumhuriyeti Atatürk etti Bize armağan Hasan Ali YÜCEL |
Atatürk Atatürk Bir gün sordum babama, Atatürk neden büyük? Çocuğum dedi bana, Onu seviyor her Türk. Onu biz değil yalnız Üstün tanır her millet. En büyük eseridir, Kurduğu Cumhuriyet. Çok kötü bir zamanda, Uçurumdaydı vatan. O büyük kahramandı, Yurdumuzu kurtaran. Kalbimiz sevgi dolu, Yol gösteren O, Türk’e. Yolumuz O’nun yolu, Saygı duy Atatürk’e İ.Hakkı TALAS |
Atatürk Atatürk Adını adımdan önce, Heceledim, öğrendim, Duvarları, kitapları, Senin resminle beğendim. Binbir biçim içinden, Bir anda seçerim yüzünü, Kimse alamaz içimden, Gözlerinin gündüzünü. Bütün bildiklerimden, daha yakınsın yüreğime, Alfabeyi hecelerken, "Atatürk" yakıştı elime. Seni yazdım, okudum, Seni belledim yürekten, Her törende birlikteyiz, Bayrağın içinde sen, ben. Daha iyi anladım her yıl, Açıldıkça düşüncelerim, İlk sevgim büyür, büyür de, Seni daha da severim. Her yön sen olursun sen, Kitap, tren, şapka, kravat, Sen Türkiye'mi uçuran, En büyük tanrısal kanat. Her On Kasım'da gözlerimiz, Bir daha ağlarken sana, Bir kez daha inanırız, Her yerde yaşadığına... İbrahim Zeki BURDURLU |
Atatürk Atatürk Atatürk dedim iptida Önümü ilkledim Nasıl söylerim öldüğünü, Atatürk’üm karşımda. Yatmış uyumuş karlar üstüne Kalpağı başında. Nasıl söylerim öldüğünü, Elinde beyaz tebeşir Geçmiş tahta başına, Atatürk’üm ders verir. Nasıl söylerim öldüğünü, Başında yeni şapkası Yola çıkmış yürümüş, Kalabalık arkası. Nasıl söylerim öldüğünü nasıl, Bir ışık vurmuş yüzümüze. Atatürk’üm bakıyor besbelli Çeki düzen verelim üstümüze... İlhan DEMİRASLAN |
Atatürk Atatürk Yapraklar dökülür kasımlarda, Yeller uğuldar vadilerde, ne çıkar, Bir özgürlüksün çağlara en güzelinden, Sen bayrak bayrak fikirsin, Ölüşün diriliştir yeniden. Başak saçlarında Anadolu'm, Gözlerinde yurdumun denizleri, Sen yarınlara uzanmış ışık, Savaşta kartal, barışta defne çelengi, Sen sonu yenmiş zamansın. Sende çarpar, sende düşünür Türkiye'm, Sende büyür kucaklar, Ulusun beyni, toprağın yüreği, Kemal Paşam, Atatürk'üm ! Sen mayıslarda doğan güneş, Evrenimin sabahı, damarımın kanı, Sen mavilerde yeşeren yapraksın, Bir yolsun sevgi, sevgi Sen her mevsimde açan baharsın ! M.Güner DEMİRAY |
Atatürk Atatürk Düşmanların elinden Bizi kurtaran sensin. Bu toprağı yeniden Özenle kuran sensin. Ünümüzü dünyaya Mertçe duyuran sensin. Gündüz gün, gece aya Benzer kahraman sensin. Adını büyük, küçük Anıyoruz her zaman, Adı büyük Atatürk Anlı şanlı kahraman. Nabzımızda atansın Ey ! ölmeyen atamız. Gönlümüzde yatansın Seni unutamayız. Mehmet Necati ÖNGAY |
Atatürk Atatürk Sen Atatürk'ü tanımazsın çocuğum Ne insandı O, ne insandı. İzmir'e gelişini görseydin. Ne şanlıydı O, ne şanlıydı. Benzerdi sana, bana Bizim gibiydi eli, ayağı Ama bir yol baksaydın yüzüne. İçin sevgisiyle dolardı. Vapura biniyorsak dilediğimizde, Sokakta geziyorsak hür, İyi bak dört yana, Atatürk'ün aklı görünür. Arı Türkçe konuşuyorsak, Türkçe düşünüyorsak bugün, Her işimizde O'nun gücü. Büyük öğretmeni Türk'ün. Halkımızın arasında, halktan, Davul vurur dengi dengine. Dünya rastlamış mıdır? Atatürk'ün dengine. N. Ulvi AKGÜN |
Atatürk Atatürk Uygarlık denilen yüce hedefe, Varmayı öğretti bize Atatürk. Çağdaşlık yolunda şana, şerefe, Ermeyi öğretti bize Atatürk. İşgal edilince yurdun her yanı, Bin düşmanı yendi Türk'ün bir canı, Alıp ele yeni baştan vatanı, Kurmayı öğretti bize Atatürk. Biri hilal oldu, biri yıldızı, Bayraklaştı yurdun oğulu, kızı, Bayrağımız için al kanımızı, Vermeyi öğretti bize Atatürk. İlkeleri birer sarsılmaz kaya, Devrimler yapıldı arka arkaya, Dostluğu barışı milli halkaya, Örmeyi öğretti bize Atatürk. Umutla bakarken gelecek güne, Bağlanıp kalmadık geçmişe, düne, Kafayı daima ilime, fene, Yormayı öğretti bize Atatürk. Bilimin ışığı açarken yolu, Bilgiyle ışıdı Şu Anadolu, Sevgiyle öksüzü, yetimi, dulu, Sarmayı öğretti bize Atatürk. Çokları düşündük, bakmadık aza, Hizmet için koştuk hep yurdumuza, Kadın, erkek hergün omuz omuza, Durmayı öğretti bize Atatürk. Eğitim verirken yaşlıya, gence, Gençler oldu yarın için güvence, Okullar bir demet, çocuklar gonca, Dermeyi öğretti bize Atatürk. Bilimde, teknikte kalmadık geri, Harcadık emeği, akıttık teri, Cehalet denilen paslı çemberi, Kırmayı öğretti bize Atatürk. Yollar yapılırken ovaya, dağa, Kalkındı ülkemiz baştan ayağa, En önde koşarak gelecek çağa, Girmeyi öğretti bize Atatürk. Yaşatacağız biz seni elbette, Bu canlar durdukça kemikte, ette, Tüm güzellikleri Cumhuriyet'te, Görmeyi öğretti bize Atatürk. Rasim KÖROĞLU |
Mustafa Kemal Mustafa Kemal - Dağ başını efkâr almış Gümüş dere durmaz ağlar - Gözyaşından kana kesmiş gözlerim; Ben ağlarım. Çayır ağlar, çimen ağlar. Ağlar-ağlar: Cihan ağlar Mızıkalar iniler: Irlam-ırlam dövülür Altmış üç ilimiz: Altmış üç yetim Yıllar gelir-geçer: Kuşlar gelir-geçer Her geçen seni bizden parça-parça götürür Mustafa'm! Mustafa Kemal'im! Diz dövdüm: Gözlerimin şavkı gitti Sakarya'nın suyuna. Sakarya'nın suları namım söyleşir. Hemşehrim Sakarya! Öksüz Sakarya! Ankara'dan uçan kuşlar - "Kemal'im" der, günler-günü çağrışır. Kahrolur. Bulutlara karışır. Gök bulut, yaşmak bulut. Uca dağlar, dev-boyunlu morca dağlar Divan durmuş bekleşir Mustafa'm! Mustafa Kemal'im! Nasıl böyle varıp geldin? Hoş geldin! Çıngı kaymış, yalazlanmış gözlerin Şol yüzünde güneş-südü sıcaklık. Ellerinden öperim Mustafa Kemal. Senin dalın yağrağın, biz senin fidanların. Biz, bunları yapmadık. Sen elbette bilirsin, bilirsin Mustafa Kemal: Elsiz-ayaksız bir yeşil yılan. Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal! Hani bir vakitler Kubilay'ı kestiler. Çün buyurdun! Kesenleri astılar Sen uyudun. Asılanlar dirildi. Mustafa'm! Mustafa Kemal'im! Karalar kuşanmış Karadeniz akmam diyor. Dokunmayın! Ağlamaktan bıkmam diyor. Bu gece kıyamet gecesi. Bu vapur Bandırma vapuru. Yattığı yer nur olsun Mustafa Kemal Ben ölümden korkmam diyor Korkmam diyen dilleri: Toz oldu-toprak oldu. Değirmen döndü dolandı: On yıl oldu. Bir kusur işledik, bağışlar mı kimbilir; O bize öğretmedi kazan kaldırmasını. Günahı-vebali öğretenin boynuna Erdirip-olduran'a ana-avrat sövmesini. Yüreğim kırıldı, kanım kurudu. Var git Karadeniz! Var git başımdan. Mızıka çalındı: Düğün mü sandın Bir yol koyup gideni gelir mi sandın? Mustafa'm! Mustafa Kemal'im! Ankara'nın taşına bak! Tut ki baktım: Uzar gider efkârım: Çayır ağlar, çimen ağlar, ben ağlarım. Gözlerimin yaşına bak! Ankara Kalesi'nde, Rasat-Tepe'de Bir akça-şahan, gezer dolanır: Yaşın-yaşın mezarını aranır Şu dünyanın işine bak! - Mustafa'm! Mustafa Kemal'im! Attila İLHAN |
Mustafa Kemal'in Elleri Mustafa Kemal'in Elleri Elleri konuşuyor Mustafa Kemal'in; Zaferi, barışı yaratmış elleri. Hürriyeti, saadeti, adaleti Sevgiyle dağıtmış elleri. Elleri konuşuyor Mustafa Kemal'in, İçli, temiz, mert elleri, Bütün nimetlerini sunmuş bize Türk sofrası gibi cömert elleri. Elleri konuşuyor Mustafa Kemal'in; Öğretmen elleri. Bir tahta başında, bir kürsüde Bize bizi öğreten elleri. Elleri konuşuyor Mustafa Kemal'in; Işık, deniz, sel elleri. Bizi her şeyden çok seven Güzel elleri. A. Hikmet PAR |
Mustafa Kemal'in Gök Yazıları Mustafa Kemal'in Gök Yazıları Ben Mustafa Kemal, elimde tebeşir, Kocaman, Mavicek bebelerin, ak kızların, Taş ninelerin, çatal dedelerin gözleri, kocaman, Bir 1O Kasım gecesi Yazıyorum ateşten çağrımı karşınıza: -Ey Türk gençliği... Ben Mustafa Kemal, doyamadım haykırmaya, Şimdi destan ellerimle yazıyorum, Yeşiline suyun, Kuşun, Yelin, Yaprağın: "Ne Mutlu Türküm Diyene." Ben Mustafa Kemal, önümde kırk bin köy, Kırk bin ovaya karşı bir tek dağ gibiyim Bayraklarım değerken evren bayraklarına şimdi, Elimde tebeşir Yazıyorum kara gecenin üstüne Yazıyorum armağanımı: "Övün, Çalış, Güven." F. Hüsnü DAĞLARCA |
Mustafa Kemal'in Kağnısı Mustafa Kemal'in Kağnısı Yediyordu Elif kağnısını, Kara geceden geceden. Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu, Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar, İnliyordu dağın ardı, yasla, Her bir heceden heceden. Mustafa Kemal’in kağnısı derdi, kağnısına Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı. Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik, Nam salmıştı asker içinde. Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü, Doğrulmuştu yola önceden önceden. Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif, Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar, Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı, Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanısıra, Gecenin ulu ağırlığına karşı, Hafiftiler, inceden inceden. İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında. Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri, Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim; Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına. Alını, yeşilini kapmıştı, geçirmişti, Niceden, niceden. Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu, Nazar mı değdi göklerden, ne? Dah etti, yok. Dahha dedi gitmez, Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucur Nasıl dururdu Mustafa Kemal’in kağnısı Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden. Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş, Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni. Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin, Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım. Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır, Düşerim gerilere, iyceden iyceden. Kocabaş yığıldı çamura, Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar, Örtüldü gözleri örtüldü hep. Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı, bacım. Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik, Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden... Fazıl Hüsnü DAĞLARCA |
Atatürk Atatürk Atatürküm eğilmiş vatan haritasına Görmedim tunç yüzünü böylesine geceler Atatürk neylesin memleketin yarasına Uçup gitmiş elinden, eski makbul çareler Nerede İstiklal harbinin o mutlu günleri Türlü düşmana karşı kazanılan zaferi Hiç sanmam, öyle ağarsın bi daha tan yeri Atatürküm ben ölecek adam değildim der Git hemşerim, git kardeşim toprağına yüz sür O'dur karşı kıyıdan cümlemizi düşünür Resimlerinde bile melül mahzun görünür Atatürküm kabrinde rahat uyumak ister Cahit Sıtkı TARANCI |
Mustafa Kemal Seslense Mustafa Kemal Seslense Yüzyıllar öncesinden Yüzyıllar sonrasından sesleniyorum size Ben Mustafa Kemal'im heyy... Ben Mustafa Kemal'im. Büyük büyük denizlerim vardır benim Hürriyeti içmiş dalgalarım. Hürriyetle kabarmış dalgalarım vardır benim Ulusumun yarınında sevincim Ben Mustafa Kemal'im heyy... Karanlığı deler gözlerim. Dalgalara binip gelmiş kahraman, Gökçe gözlerine türküler yaktığımız... Hâni bir güneş doğmuştu ya Samsun'dan İşte benim... Ben... Mustafa Kemal... Ölmek yaşamaktır vatan uğrunda Deyip, öyle girdim savaşa Komut verdim Şahlandı cümle vatan Boğdum kör talihi zindanında. Bahtı gülen anaları yurdumun Gökleri, dağları, denizleri Yarınları, güvenip de uyuduğum Aslan yeleli ışığı sınırlarımın Mehmetleri Tutun ellerinden yüreklerinizin Sevgilerinizle beni yıkayın. Yüzyıllar öncesinden Yüzyıllar sonrasından gelir sesim Sevdiğim Bir tanem Türkiye'lim Sen varoldukça belli ki Ben Mustafa Kemal'im. Sen var oldukça belli ki Ben Mustafa Kemal'im. B.Kemal ÇAĞLAR |
Mustafa Kemal'in Gök Yazıları Mustafa Kemal'in Gök Yazıları Ben Mustafa Kemal, elimde tebeşir, Kocaman, Mavicek bebelerin, ak kızların, Taş ninelerin, çatal dedelerin gözleri, kocaman, Bir 1O Kasım gecesi Yazıyorum ateşten çağrımı karşınıza: -Ey Türk gençliği... Ben Mustafa Kemal, doyamadım haykırmaya, Şimdi destan ellerimle yazıyorum, Yeşiline suyun, Kuşun, Yelin, Yaprağın: "Ne Mutlu Türküm Diyene." Ben Mustafa Kemal, önümde kırk bin köy, Kırk bin ovaya karşı bir tek dağ gibiyim Bayraklarım değerken evren bayraklarına şimdi, Elimde tebeşir Yazıyorum kara gecenin üstüne Yazıyorum armağanımı: "Övün, Çalış, Güven." F. Hüsnü DAĞLARCA |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:57 . |
Powered by vBulletin Version 3.8.7
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 RC 2