Özgür Çağrı Özgür Çağrı Sana yalan söyleyemem Darılırsın yavrucağım Ağabeyin bir gün dağdan döner Giden gelmez, geri dönmez Bilmiyormusun yavrucağım Sen üzülme, sıra bende Gideceğim yavrucağım Elverir ki çoşku Haylaz çocuklarını boğazlamasın Avunmak elbette kolaydır Şehri yiğit bir türkü gibi dolaşmak Dağlara destanlar, düşünmek kolaydır Hapislere bir sevinç çığlığı gibi düşmek Kızların diri gögüslerinde Matbaalarda Ve kongre zabıtlarında dünyayı tazelemek Yeryüzüne depremler düşürmek Çünkü binlerce militanın rüzgarlı macerası Bir kurşun bile değildir namusun mavzerine Gönlün kahpeliğine tutsaksın açıkçası Asıl savaş alanı suskundur arkadaş Sahipsizdir Asıl savaşcılar afyonlu,mütevekkil Öyleyse Şehrin girdabında çalkalanan zulüm Halkın şanlı isyanına işaret değil Bodrum duvarlarına öfkeli yazıları Tırnaklarınla kazıyorsan da Sana yalan söyleyemem Darılırsın yavrucağım Ağabeyin bir gün dağdan döner Giden gelmez, geri dönmez Bilmiyormusun yavrucağım Sen üzülme, sıra bende Gideceğim yavrucağım Bulvara dökülen bildiriler Harcanan bunca emek,bunca değer Fokurdayan metal potası İşleyen rotatifler Cesetleri iğnelemek gibi birseydir Ve zaman usulca göz kırpıp telaşına Homurdanarak çekip gitmiştir Yani bu Aşağılık bir dramdır artık Çünkü jarjuruna Boş kovanları dolduran adam En azından kendinden utanmalıdır Yani yetsin diyorum Şarkılarınızı dağlarıma sürün diyorum Uzatın ellerinizi diyorum Uzatın tanışalım Helallaşalım... Ahmet Kaya |