Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25.10.09, 23:19   #1 (permalink)
Kullanıcı Profili
Kedi
Gamma Üye
 
Kedi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 3.713
Konular: 3171
Puan Grafiği
Rep Puanı:3699
Rep Gücü:56
RD:Kedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond reputeKedi has a reputation beyond repute
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 45
128 Mesajına 262 Kere Teşekkür Edlidi
:
Arrow Çanakkale Cami ve Mescitleri

Fatih Camisi (Merkez)

Çanakkale Çarşısının güneyinde, Çanakkale Kalesi’nin de doğusunda bulunan bu camiyi Fatih Sultan Mehmet 1452 yılında yaptırmıştır. Sultan Abdülaziz döneminde, 1862-1863 yıllarında cami yeni baştan yapılmış ve minaresinin yanı sıra da iki katlı bir bölüm eklenmiştir. Bu arada caminin ilk yapımındaki son cemaat yeri ibadet mekanına eklenmiştir. Bu durum dışarıya taşkın plasterle açıkça görülmektedir.

Cami dikdörtgen planlı olup, ibadet mekanı alt sırada dikdörtgen söveli dörder, üst sırada da yuvarlak kemerli yine alçı şebekeli dörder pencere ile aydınlatılmıştır. Caminin üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür.


Çimenlik Kalesi (Kale-i Sultaniye) Mescitleri (Merkez)

Çimenlik Kalesi içerisinde bulunan Mescit, 12.12x5.24 m. ölçüsünde ince uzun dikdörtgen planlıdır. Mescidin alt kısmı taştan, üst kısmı da tuğladan yapılmıştır. Burçlardan biri üzerine tuğladan minaresi oturtulmuştur. Minarenin şerefe çıkmaları beş sıra testere dişi biçiminde tuğlalarla bezenmiştir.

Çanakkale savaşı sırasında mescide isabet eden bir top mermisi yüzünden minaresinin yarısı yıkılmış, 1968’den sonra da onarılmıştır. İbadet mekanındaki mihrap kıble yönündedir. Mihrap tuğladan ve mukarnaslıdır. Mescidin giriş kapısı çift renkli ve geçmeli mermerlerden yapılmıştır.

Sultan Abdülaziz döneminde iç avlunun güney tarafına dikdörtgen planlı, 12.00x15.00 m. ölçüsünde ahşap bir mescit daha eklenmiş, üzeri de çatı ile örtülmüştür.

Kale içerisindeki bu mescitler halkın ibadetine açık idi. Ancak kale müze olarak kullanıldığından mescitler ibadete açık değildir.

I.Murad (Hüdavendigâr) Camisi (Ayvacık)


Ayvacık Tuzla Köyü’nde, Sultan I.Murad ‘ın 1366 yılında yaptırmış olduğu cami, medrese ve hamamdan meydana gelen bir yapı topluluğudur. Caminin batısında yer alan medresenin dershane ve on odasından yalnızca bir odası günümüze gelebilmiştir.

Tuzla Köyü’nün güneyindeki bir yamacın düzlüğünde bulunan cami, kare planlı ve tek kubbelidir. Önünde son cemaat yeri bulunmaktadır. Caminin giriş kapısı 2.m. yüksekliğinde olup, burada yer yer Bizans mimari parçaları kullanılmıştır.

Duvarlar üç sıra tuğla, bir sıra kesme taştan yapılmış olup, üzerleri sağır kemerlerle hareketli bir görünüm sağlanmıştır. Duvarlar bir metreden daha fazla kalınlıktadır. Dış cephelerde iki sıra halindeki tuğlalardan balık sırtı bir bezeme uygulanmıştır. İbadet mekanını örten kubbe Türk üçgenleri yardımı ile dört duvara oturan kasnak üzerindedir. Mihrap ve minber oldukça sade olup, yapılan ilavelerle orijinalliğinden oldukça uzaklaşmıştır. Son cemaat yerinin kuzeydoğusuna tek şerefeli minare yerleştirilmiştir.


Hüdavendigar Camisi (Ayvacık)
Ayvacık Behramkale Köyü’nde bulunan bu cami, XIV.yüzyılın sonlarında Sultan I.Murat döneminde 238 m. yüksekliğindeki bir tepe üzerinde yapılmıştır. Kitabesi günümüze ulaşamamıştır.

Caminin yapımında Assos antik kentinin taşlarından yararlanılmıştır. Kareye yakın dikdörtgen planlı ibadet mekanı Türk üçgenlerinin taşıdığı sekiz köşeli bir kasnağa oturmuş kubbe ile örtülüdür. Son cemaat yerinin iki yanı ibadet mekanının uzantısı olan duvarlarla kapalıdır. Buradaki iki sütun birbirlerine ve duvarlara hafif sivri yuvarlak kemerlerle bağlanmış ve üç bölümlü son cemaat yerini meydana getirmiştir. Orta bölümde içeriye girişi sağlayan yuvarlak kemerli dikdörtgen bir kapısı bulunmaktadır. Bu mermer kapı Carnelius Kilisesinden getirilmiştir. Kapı üzerindeki Grekçe yazıya dokunulmamış, yalnızca haç işaretinin iki kolu kırılmıştır. Bu kapının iki yanında dikdörtgen birer pencere yer almaktadır.

Caminin içerisi her sırada ikişer tane olmak üzere altta dikdörtgen çerçeveli, üstte de yuvarlak alçı pencerelerle aydınlatılmıştır. Alçı mihrap kabartma Rumilerle bezenmiştir. Mihrap nişinin iki yanında da birer sütun bulunmaktadır. İç mekanın duvarlarında kadırga resimlerinin bulunması Osmanlı süsleme sanatında ender karşılaşılan örneklerdendir.
Kedi isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla