Ekspresyonizm EKSPRESYONİZM ( ANLATIMCILIK ) Fransızca "Expressionizme" sözcüğünden alınmıştır. 20. y.y. in ilk yirmi yılı içerisinde özellikle Almanya'da gelişen bir modern sanat akimidir. Sanatçının ruhsal yapısının bir kesitini, fiziksel heyecanı, zihnin rahatsızlığını umutsuzluğunu resme yansıtan ve bu duygularını da renk düzeninde oluşturdukları keskin zıtlıklarla vermeye çalışan bir akımdır. Bu akım resim sanatında diş gerçekliği sadakatle yansıtmayı yadsıyarak, sanatçının ruhsal durumlarına, amaçlarına, hatta düşünce tarzına göre istediği betileri deformasyona uğratmasına olanak vermiştir. Yazarların çoğu bu terimin Almanyaya Wilhelm Worringer aracılığıyla girdiğini ve onun tarafından 1911de ilk kez kullanıldığını ileri sürmektedir. Buna karşılık başkaları, bu onuru Paul Cassirere vermektedir. Armin Arnold, 1850 Temmuzunda Taits Edinburgh magazine adlı bir İngiliz dergisinin, yazarı belli olmayan bir makalesinde modern sanatın Ekspresyonist okulundan söz edildiğini, ayrıca a1880de Manchesterde Charles Howleyin modern ressamları konu eden konuşmasında, bunların odağını Ekspresyonistlerin oluşturduğunu ve bu terimi duygu ve tutkularının dışavurmayı amaçlayan kişileri tanımlamak için kullandığını söylediğini kanıtlamıştır. Yine Armin Arnolda göre 1878de Birleşik Amerikada Charles de Kayın The Bohemian (Bohemler) adlı romanında kendilerine Ekspresyonistler adını takmış bir grup yazarın adı geçmiştir. Aynı durum Fransa için de geçerlidir. Burada, Jules - Auguste Hervé 1901de yapıtlarından sekizini Expressionismes başlığı altında Salon des Independantsda (Bağımsızlar Salonu) sergiledi. Bu sözcük Empresyonizme karşı çıkış anlamında kullanılmıştı. Daniel - Henry Kahnweiler 1919a Almanyada o sıralarda yaygınlaşmaya başlayan, Ekspresyonizmin Fransız kökenli olduğu düşüncesine saldırdı. Özellikle Matissei Ekspresyonizmin önderi olarak gösterecek ölçüde ileri giden Theodor Daublere yanıt vermek isteğindeydi. Theodor Daublerin Matisse konusundaki bu yakıştırması tümüyle dayanaksız sayılmazdı. Matissein adını anarak Alman resminin bir süredir tutturduğu yolun yönünü tanımlamaya çalışmak, Matissenin Neo - Empressionizm (Yeni İzlenimcilik)ten koptuktan sonra öncüsü olduğu çeşitli eğilimleri Alman resminde görmek oluyordu. Bir yapıt doğayı öykünmemelidir; yapıt tüm zorlamaların yadsınmasıdır; yapıt usdışıdır ve olgucuların (pozitivist) ve fizikçilerin haksız savlarına karşı gelmek üzere yaratıcının doğasından çıkar; yapıt renklerle bilinmeyen bir güç tarafından yönetilen, saldırıcı bir ilişkiye girerek özdeği biçimlendirir. Matisse bireysel ve öznel olduğunu ileri sürerek şöyle diyordu: "Her şeyin üstünde kendimi Dışavurum (Expression) için bir yol arıyorum". Matissein gerçeği doğrulayan bu sözlerinin, Expressionismus teriminin oluşmasına katkıda bulunması hiç de olanaksız değildir. Bu sözcüğün halk önüne çıkması bir sergi dolayısıyla doğdu: Berlin Sezessionu (Berlin Sanatçılar Birliği) 1911 Nisan - Eylül Sergisi Lovis Corinth yönetiminde Empresyonist geleneği sürdüren bu sergiye, olağandışı olarak yeni Fransız ressamlarından bir grup da çağrıldı. Bir salonda Braque, Derain, van Dongen, Dufy, Friesz, Manguin, Marquet, Picasso ve Vlaminckin yapıtları toplandı. Serginin katalogunda bunlar Ekspresyonist olarak sunuldu. Ancak ne kadar Ekspresyonizm akımının bu ressamlara dayandığı söylense de bu akımın köklerini romantizme kadar indirmek mümkündür. --------------Tualimforum İmzam-------------- TUALİM Tualimforum kurallarını okuyunuz Lütfen. Forum kullanımı hakkında bilgi için TIKLAYINIZ%TIKLAYINIZ. Soru ve sorunlarınızı BURADAN bize yazabilirsiniz. Kurallara uymayan kişilerin tualimforum'a girişleri yasaklanacaktır. Lütfen imzanıza site adı, link içeren resimler koymayınız sorgusuz silinecektir. |