Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27.02.08, 13:17   #18 (permalink)
Kullanıcı Profili
Sevda
Gamma Üye
 
Sevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Jan 2008
Nerden: Çanakkale
Mesajlar: 2.228
Konular: 112
Puan Grafiği
Rep Puanı:1641
Rep Gücü:0
RD:Sevda has a brilliant futureSevda has a brilliant futureSevda has a brilliant futureSevda has a brilliant futureSevda has a brilliant futureSevda has a brilliant futureSevda has a brilliant futureSevda has a brilliant futureSevda has a brilliant futureSevda has a brilliant futureSevda has a brilliant future
Teşekkür

Ettiği Teşekkür: 36
24 Mesajına 38 Kere Teşekkür Edlidi
:
Thumbs up Hanna Cash'in Türküsü

HANNA CASH'IN TÜRKÜSÜ

- I -

Entarisi pazen, atkısı sarı,
Gözleri göller gibi kara,
Ne parası pulu var, ne yapacak işi,
Ama öyle uzun ki siyah saçları,
Değer uçları kirli topuklara.

İşte Hanna Cash, yavrum,
Ayartıp soyardı beyleri.
Geldi esen rüzgarla bozkırdan,
Gitti gene esen rüzgarla.

- II -

Ne iskarpini vardı, ne gömleği.
Bilmezdi dua etmesini bile.
Gelmişti koca kente bir kedi gibi.
Odunlarla leşler arasında
Bozbulanık kanal boyu
Minicik bir kül kedisi
Dolaşır durur ya hani.

Nasıl yıkardı bardakları durmadan, görseniz,
Yıkayamazdı kendini bu yüzden.
Öyleyken Hanna Cash, yavrum,
Gene de sayılırdı tertemiz.

- III -

Düştü bir gece bir gemici barına,
Derin ve karaydı gözleri göller gibi.
Serseri Kent'e rastladı orada,
Saçları vardı Kent'in kapkara,
Barda bıçak oyuncusuydu.
Aldı Hanna'yı yanında götürdü.

Kırparken gözlerini o Kent serserisi,
O yontulmuş, o allahın belası,
Hanna Cach duyuyordu, yavrum,
Bakışlarıyla soyduğunu kendisini.

- IV -

Yürüdüler hayat yolunda el ele,
Öğrendiler hanyayı konyayı.
Ne ev bark, ne kap kacak,
Ne de ad, çocuklarına bırakacak.

Kar yağdı, yağmur yağdı.
Boğuldu sulara orman.
Ama Hanna Cash, yavrum,
Ayrılmadı erkeğinden.

- V -

Polis dedi : Bu adam yankesici.
Sütçü dedi : Hem de topal.
Hanna dedi : Bundan ne çıkar?
Erkeğim benim o.
Benim canım onu çeker.

Orda burda gezer dururdu erkeği.
Sonra gelir çekerdi Hanna'ya sopayı.
Ama Hanna boşverirdi bunlara.
Seviyordu ya kocasını canı gibi.

- VI -

Damları yoktu başlarını sokacak.
Herkes onlara düşmandı sanki,
Gene de yuvarlanıp gittiler iyi kötü.
Şehirlerden ormanlara yıllar boyu,
Ormanlardan kırlara gittiler.

Yürüdüler, ne kar dediler ne tipi,
Kesilinceye dek solukları.
Hanna Cash, yavrum,
İzledi sevgili erkeğini.

- VII -

Üstleri başları dökülürdü.
Ve yoktu gezmeleri tozmaları pazar günleri.
Bir pastaneye giremediler üçü bir arada.
Ne yiyecek poğaçaları vardı,
Ne de armonikaları.

Benzerdi günler birbirine.
Hiç güneş yoktu havada.
Ama parlardı güneşler durmadan
Hanna Cash'ın yüzünde.

Erkeği balık çalar, o tuz çalar,
N'eylersin, "yaşamak çok zor".
Hanna bakar balıkları pişirirken :
Çocuklar oturmuşlar kocasının dizlerine,
Okurlar dua kitabını ezberden.

Dere tepe elli yıl bu,
Uyudular hepsi bir yatakta.
İşte Hanna Cash'ın hikayesi, yavrum.
Tanrı elbet bir gün görür onu...

Bertolt Brecht
Sevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla