Konu
:
Cemal Süreya Hayatı ( Biyografisi )
Tekil Mesaj gösterimi
07.07.09, 18:57
#
2
(
permalink
)
Kullanıcı Profili
İpek
Gamma Üye
Kullanıcı Bilgileri
Üyelik tarihi: Feb 2008
Nerden: Mersin
Mesajlar: 1.271
Konular: 1076
Puan Grafiği
Rep Puanı:3790
Rep Gücü:0
RD:
Teşekkür
Ettiği Teşekkür: 71
210 Mesajına 272 Kere Teşekkür Edlidi
:
Cemal Süreya Biyografisi,Cemal Süreya Yaşamı,Cemal Süreya Hayatı,Cemal Süreya Kimdir?
Cemal Süreya Biyografisi,Cemal Süreya Yaşamı,Cemal Süreya Hayatı,Cemal Süreya Kimdir?
1931 yılında Erzincan’da doğdu. Asıl adı Cemalettin Seber. Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi (1954), Maliye Bakanlığında müfettiş muavini ve müfettiş olarak çalıştı. 1965’te istifa ettiyse de 1972’de Ankara’da gene aynı işe döndü, bir ara İstanbul’da Darphane Müdürlüğü yaptı (1975-1976), emekli oldu.İlk şiiri Mülkiye dergisinde (Ankara, 8 Ocak 1953) çıkan buluşları ve söyleyiş biçimiyle İkinci Yeni şiirinin karanlığını giderdi; gelenekten yenilik yarattı; zarif, parıltılı şiirler yazdı. Kendi adıyla, ya da Osman Mazlum imzasıyla, şiir üzerine yazıları, eleştirileri de aranan yazılar oldu. Aylık Papirüs dergisini üç kez çıkardı: 1- Dört sayı (1960-1961), 2- Gene 1. sayıdan başlayarak 47 sayı (1966-1970) ve 3- Tekrar 1. sayıdan başlayarak (1980 Bahar) 2 sayı. Nisan 1977’de Ankara’da çıkmaya başlamış aylık edebiyat dergisi Türkiye Yazıları’nın yönetmeniydi, ama 3. sayıda dergiyle ilişkisini kesti. - 9.Ocak.1990
Eserleri:
İlk kitabını (Üvercinka) 1958’de, ikinci kitabını (Göçebe) 1965’te, üçüncü kitabını (Beni Öp Sonra Doğur Beni) 1979’da yayımlandı. Bunları Güz Bittiği (1988) ve Sıcak Nal (1988) adlı şiir kitapları izledi. İlk üç kitabındaki şiirleri yeni ilâvelerle 1984’te yeniden yayımladı: Sevda Sözleri (Toplu Şiirler, Uçurumla Açan adlı yeni bölümle). Şapkam Dolu Çiçekle (1976),
Günübirlik (1982) bir takım denemeleri toplayan eserleridir. Üvercinka ile Yeditepe Şiir Armağanı’nı, Göçebe ile Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü’nü, son iki
kitabıyla da
Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü
kazandı.
Ölümünden sonra eşine yazdığı mektuplar On Üç Günün Mektupları (1990), denemeleri 99 Yüz (İzdüşümler-Söz Senaryoları, 1990), Folklor Şiire Düşman (1992), Uzat Saçlarını Frigya (1992), dergi ve gazete yazıları Paçal (1992), ‘Oluşum’ da (1992), Papirüs’ten Başyazılar (1992), çocuklar için yazdığı yazıları ise Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi (1993) adlarıyla yayımlandı ve adına bir şiir ödülü konuldu.
8.10 Vapuru
Sesinde ne var biliyor musun
Bir bahçenin ortası var
Mavi ipek kış çiçeği
Sigara içmek için
Üst kata çıkıyorsun
Sesinde ne var biliyor musun
Uykusuz Türkçe var
İşinden memnun değilsin
Bu kenti sevmiyorsun
Bir adam gazetesini katlar
Sesinde ne var biliyor musun
Eski öpüşler var
Banyonun buzlu camı
Birkaç gün görünmedin
Okul şarkıları var
Sesinde ne var biliyor musun
Ev dağınıklığı var
İkide bir elini başına götürüp
Rüzgarda dağılan yalnızlığını
Düzeltiyorsun
Sesinde ne var biliyor musun
Söyleyemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar
Sesinde ne var biliyor musun
Söylenmemiş sözcükler var
Cemal Süreya
Git
Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit
Günahıma girmeden, katilim olmadan git
Git de şen şakrak geçen günlerime gün ekle
Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle
Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar
Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar
Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar
Hadi git, benden sana dilediğince izin
Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin
Kahrımın nedenini söylesem irkilirler
Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler
Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın
Oysa ki hep yedekte, hep elde var saymıştın
Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak
Zannetme ki pişmanlık, mutluluk kadar ırak
Sanma ki fasl-ı bahar geldiği gibi gitmez
Sanma ki hüsranını görmeye ömrün yetmez
Her darbene tehammül edecektir bedenim
Gururum mani olur perişanıma benim
Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne
Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine
Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka
Sana gül bahçesini kim açar benden başka
Hercai arılara meyhanedir çiçekler
Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler
Madem aşk tablosunun takdirinden acizsin
Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin
Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet
Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et
Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan
Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan
Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm
Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm
Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum
Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum
Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit
Günahıma girmeden, katilim olmadan git
Cemal Süreya
Lavanta
Odanız kızkardeşinizdir
Büyük Ş’lerle iner giysiniz
Bir kez onarılmış anıt mihrap
Hemen pencereye geçersiniz
Bütün şarkıları düşünün
Sizin yüzünüz çıkar ortaya
Konsolun üstünde yelpaze
Yan yana yan yana düşünün ama
En derin çizgiler, güzelim
En tatlı anlardan kalma
Değme acı baş edemez
Hazların lal oyuklarıyla
Çıkarken yığılan basamaklar
Kaçıkaçıverirler inerken
Beyaz sunağıyla gotik tapınak
Eliniz sanki hep tırabzanda
Bir şeyiniz olayım sizin
Hani nasıl isterseniz
Oğlunuz, kiracınız, sevgiliniz
Dünyanın bir ucuna
Birlikte gider miyiz
Bekletilmiş ipeklinizden
Kopmaya can atar bir düğme
Boş verin, o düğme hayın
Gider miyiz
Şimdiye dek düşünmediyseniz
Bakmayın içinde ne var
Küçük bir kitaptır yaşamak
Elinde tutmaya yarar
Cemal Süreya
İlkokulu Bitirdiği
İlkokulu bitirdiği gün Cumhuriyet şairi
Saçında kurdelesi Lozan gibi
Sonra her yıl öldürüldü, öldürüldükçe de
Hemeninden göğe huthutler çizildi
Gelecek zaman oldu şimdiki zaman
Irmak aşağı inen güz parçası
Çok süslü bir halkın arasından
Benimsin
İyi anlarında sesin kalınlaşıyor
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni
Cemal Süreya
İpek
Açık Profil bilgileri
İpek - Özel Mesaj gönder
İpek´nin Web Sitesini ziyaret edin
İpek - Daha fazla Mesajını bul