Onaltı Mart Onaltı Mart Dağ gibi yiğidim zeybeğim yoldaşımsın Oğlum kızım yüreği sinesine sığmayanımsın Buzlu çekmecelerde kız buzlu çekmecelerde erkek Ve buzları eriten sessiz ezgi Nasıl bir şeysin ki Kucağında ninnilenir dağlarımızın geleceği Göğe çevir gözünü namlu göğe çevir Korkunçsun bomba sus Sus düştüğün yerde ne olur sus bomba sus Basma gürültünle taze soluğuma yolum uzun sus Göğe çevir gözünü namlu göğe çevir Eli kulağında bitecek cehennem dolanı Yunup arınacak kara basanından Soluklanacak derslikler Bitecek halkımın özlemi Süt toprak torna üretenin olacak Bitecek yurdumun özlemi Sesini bulacak her karışı Sesini bulacak beyazıt Güvenin sevginin sesini Hepsini görür nasılsa Nasılsa hepsini yaşar Havada kalmaz Mutlak bulacak avazım kendine bir yer Çitler kesilir birer birer Cop ve bomba alt edilirler Biz ki gürleyen birer volkanız Beyazıt patlayan krater Martın onaltısında yedi can Düştük gün ortasında yedi can Bin dallı yasemen olup yeşerdik Faşizmin karşısında yedi can Çaldığım özgürlük ateşini Ülkemin koynunda büyütmek Değil lale bahçelerinden değil Barut yakan avazdan (soluktan) geçer... Grup Yorum |