Düşman Çizmesi Altında Yurdum Düşman Çizmesi Altında Yurdum Girdiler kapılardan Girdiler pencerelerden Mektuplardan kitaplardan telefonlardan Girdiler kirlettiler ve gecemizi Girdiler ağrıttılar ve gündüzümüzü İşimize saygımızı Ölümüze acımızı Sayrı yatağımızı Özlemlere sevgilere sular gibi akışımızı Kıyımlara kıranlara türkü türkü bakışımızı Girdiler kirlettiler insan onurumuzu İnsan yüzü güzeldir çirkindi bunlarınki İnsan yüzü sıcaktır soğuktu bunların ki Elleri el değildi eli andırıyordu Gözleri göz gibiydi bakışsızdılar Göğüse benzer bir kafesti taşıdıkları İçinde yürek yoktu Kapıların arkasında emeklememiş Beşiklere belenmemişlerdi karda tipide Girdiler akşam sofralarında evlerimize Yoksul sabah çaylarında girdiler Girdiler öpüşürken kuytuda Okşarken saçlarını çocuğumuzun Avutmaya çalışırken acılımızı Duyumsarken sevincini insan oluşumuzun Girdiler bağlarken mektubumuzu Dertleşirken kapısında kırkıncı odamızın Girdiler evlerimize En ağrıtan yerinde bir özlem türküsü Bunalmış bir kahkahanın orta yerinde Taş gibi yorgunluğunda bir güzelim düşün Ölümcül sayrılıkta umarsız yalnızlıkta Kağıttan kaleler yüzdürürken Geçmiş sularımızda Uçurtmalar salarken umut göklerimize Kucaklarken dostlarımızı telefonlarda Girdiler evlerimize Çirkindiler korkaktılar yarınsızdılar Geldiler itilerek girdiler irkilerek Kararttılar gecemizi Isırdılar karanlıkta kanattılar türkümüzü Kırdılar çiçekli dallarımızı Tükürdüler içine ekmeğimizin Ağrıttılar ağrımızı Ağrıttılar dünya dünya Ağrıttılar vatan vatan Düşman çizmesi altında yurdum Sürdüğüm toprakta gözü Öğüttüğüm unda dokuduğum kumaşta Çekip alıyor soframdan Uğrunda alın teri döktüğüm Ekmeğimi tütünümü ne varsa Düşman çizmesi altında yurdum Hava barut kokuyor haritam kan içinde Söz eylemini bitirmiş silahın eylemidir şimdi Göğsümüzde umudun çapraz fişekliği... Grup Yorum |