Ya Nafi!
Yokken var edisin bana öyle bir fayda ki
Kömürü elmasa çeviren simya gibi
Vicdanima sakladigin sir öyle bir cevher ki
Adem’in(as) pismanligini açik eden dua gibi
Kalbime koydugun muhabbet öyle degerli ki
Ibrahim’e(as) atesi serin eyleyen sir gibi
Bana bahsettigin hayat öyle bir Kevser ki
Isa’nin(as) ölüleri dirilten dokunusu gibi
Tenime verdigin afiyet öyle bir merhem ki
Eyyub’un(as) yaralarini iyilestiren deva gibi
Gözlerime degen nazarin öyle bir isik ki
Yunus’u(as) üç karanliktan çikaran nur gibi
Yüzüme tebessümü koyan yaradisin öyle güzel ki
Yusuf’u(as) yüzüne tutulan ahime gibi
Bana vaat ettigin cennet öyle bir müjde ki
Muhammed’in( asv) canlar oksayan tebessümü gibi
Her hayr senin elindendir katinda hayra eristir beni
Her menfaat senin taktirindedir rahmetinden menfaatlendir beni
Her fayda senin izninle gelir lütfundan faydalandir beni
Sensiz benden bana çare yok bana iyiligin gerek
Sensiz kimseden kimseye fayda yok bana kalbi selim gerek
Ya Nur!
Sen ki varlik aleminin nurusun
Sendendir çehrelerden parlayan nur
Sendendir göze bakis veren sir
Sendendir gönle nese veren sürur
Seninle nurlanir kalbim seninle aydinlanir aklim
Nurunu yagdir bana
Ya Hadi!
Sensin kalplerimize Hak yolunu gösteren
Sensin vicdanimiza Hakki asina eyleyen
Inayetini kar eyle bana hidayetini yar eyle bana
Yolunu yol eyle bana lütfunu bol eyle bana